1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Marib Savaşı: Kuzey Yemen'deki son şehir düşerse ne olacak?
Marib Savaşı: Kuzey Yemen'deki son şehir düşerse ne olacak?

Marib Savaşı: Kuzey Yemen'deki son şehir düşerse ne olacak?

Marib şehri düşerse Suudi Arabistan, savaşın başlangıcından beridir İran yanlısı bir paçavra olarak gördüğü Husilere karşı büyük bir yara almış olacak. Yemendeki askerler Husilerin hayatlarını çaldığını ve savaşmak zorunda olduklarını söylüyor.

25 Mart 2021 Perşembe 17:36A+A-

Fatih Demir / HAKSÖZ HABER

Yemen’in kuzeyinde hükümetin kontrolü altında bulunan son büyük şehir olan Marib’in batısında Husiler ve Hükümet güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Adel Al-Qardaie askerler Marib'de Yemen hükümeti için savaşmaya devam ediyor. Asker, 2015'ten beri Husilere karşı cephede yer alırken sivilleri de bu savaşa dahil etmek isteyen Suudi Arabistan destekli Yemen Hükümeti bu durumu bir vatanseverlik görevi olarak sunuyor.

Al-Qardaie, El Cezire'ye "Marib, ülkenin dört bir yanından kaçmak zorunda kalan iki milyon insan ve Marib'in asıl sakinleri nedeniyle düşmeyecek" diyor. Askerler Marib için, “Husiler tarafından ezilenlerin son sığınağıdır bu şehir” diyorlar.

Cephedeki durum sürekli değişirken Husiler, saldırılarını sürdürmeye devam ediyor.

Barış potansiyeli var mı?

Husiler Yemen’in çoğunu işgal etttikten sonra, Suudi liderliğindeki koalisyon güçleri 26 Mart 2015’in erken saatlerinden itibaren Yemen’de hava saldırıları düzenliyor.

Husiler altı yıl aranın ardından bu yıl sadrılarını arttırdı.

Suudi Arabistan tek taraflı olarak 22 Mart'ta yeni bir ateşkes önerisi ilan etmişti. Ancak bu teklif, Husi liderler tarafından reddedildi. Reddedilme gerekçesi olarak da Suudilerin ciddi olmadıklarını ifade ettiler. Suudiler barış görüşmelerinin reddedilmesinin hemen ertesi gecesinde Husi'lerin kontrolündeki başkent Sana'yı hava bombardımanlarıyla vurdu.

Husi sözcüsü Muhammed Abdulsalam, "Suudi Arabistan saldırganlığa son vermeli ve ablukayı tamamen kaldırmalı, ancak bir yıldan uzun süredir tartışılan fikirleri yeniden öne sürmeleri yeni bir şey değil." dedi.

Uzmanların yorumlarına göre, Husilerin mevcut durumlardan dolayı kendisine güvendiğini ve bu yüzden masaya oturmak istemediklerini söylüyor.

ABD'li başkan Biden’ın yönetimi de Husileri yabancı terör örgütleri listesinden çıkardı. Biden, Suudi Arabistan'a selefinin verdiği serbestiyi sunmaya istekli olmadığını da belirtmiş oldu.

Bu kararların alınmasının ardından Husiler, Yemen'deki askeri harekâtlarının sayısını artırdı. Husiler özellikle Suudi Arabistan'a yönelik saldırılarını arttırıp Suudi havalimanlarını ve petrol tesislerini hedef alıyor.

Sana’a Stratejik Araştırmalar Merkezi yönetici müdürü Maged Al-Madhaji, "Husiler askeri olarak inisiyatif aldı, başka kimse almadı. Savaşların nerede olacağına onlar karar veriyorlar ve daha güçlüler. Askeri açıdan zayıfken bir anlaşmayı kabul etmediler, o halde neden daha güçlü olduklarında ve askeri durum onların lehine olduğunda bir anlaşmayı kabul etsinler?" dedi.

Husilerin göğsü biraz fazla kabarmış olabilir mi?

Husiler üstünlüğü ellerinde tutarlarken, Yemen hükümet güçleri son haftalarda Taiz merkez valiliğinin yanı sıra Yemen’in kuzeydoğusundaki Hacca’da da Husilere karşı saldırılarını arttırdı. Saldırılar şimdiye kadar nispeten başarılı oldu. Bu da Husilerin biraz fazla göğsünün kabarmış olabileceğini gösteriyor.

Siviller acı çekmeye devam ediyor

Savaş uzadıkça, Yemenli siviller BM'nin “dünyanın en kötü insani krizi” olarak adlandırdığı olayda acı çekenlerin sayısı artmaya devam ediyor.

BM, Yemen’deki savaşın 131.000'i “yiyecek, sağlık hizmetleri ve altyapı eksikliği gibi” dolaylı nedenlerden olmak üzere 233.000 kişinin ölümüne neden olduğunu tahmin ediyor.

Savaş ayrıca Yemen ekonomisini harap etti, gıda fiyatlarını yükseltti ve ülkeyi dünyadaki en yüksek ikinci gelir eşitsizliği seviyesine çıkardı.

Yemen'deki insanların durumları oldukça kötü ve savaşan taraflar sivillere büyük zarar vermeye devam ediyor.

Al-Qardaie, “Fedakârlık olmadan savaş olmaz. Husiler toprağımıza, evlerimize saldırdı ve halkımızı kaçırdı. Artık hayatlarımız için savaştığımız bir durumdayız. Bu yaşam ya da ölümle ilgili” diyerek halkının geldiği durumdan dolayı üzgün olduğunu ancak savaşmaları gerektiğini belirtti.

Kaynak: Al Jazeera

HABERE YORUM KAT

3 Yorum