Kurşun gençlere Aliya İzzet Begoviç’in “Nerden geldiği belli olmayan toplumların nereye gideceği de belli olmaz” sözü ile konuşmasına başladı.  Öze dönüş mücadelesinin kadim müktesebatımızı vahyi hakikatin ışığında değerlendirmek suretiyle verilebileceğine değinen Kurşun, Risalet’in başlangıcını baz alarak Resulü Ekrem’in rehberliğinde uzun yıllar İslam medeniyetinin temelleri üzerine kurulmuş tüm insanlığa rahmet ve huzurun kaynağı ve fıtri olanın en halis örneklerine şahit olduğumuz zamanlardan bugünlere gelindiğini söyledi. İlimde, bilimde ve sanatta karanlık dünyanın aydınlanmasına uzun yıllar öncülük eden kadim geçmişimizin öncü şahsiyetlerinin önceliği Allah’ a hakkıyla kul olmaktı diye sözlerine devam eden Kurşun, bunun neticesi olarak da birçok alanda gerek ilim ve bilimde gerekse sanatta her yönüyle kendilerini geliştirmeyi başarmış ve toplumunun önünde izzetli bir duruş sergilemiş alimlerin torunları olduğumuzu unutmamız gerektiğini hatırlattı. Birçok öncü şahsiyetin örnekliklerinden bahseden Kurşun, yılgınlığa ve atalete düşerek değil canlı ve dinamik bir zihin konforu ile üzerimizdeki külleri atarak geleceğe yeise kapılmadan umutla bakmamız gerektiğini salık verdi. Program sonrası kitap hediyelerini takdim eden Kurşun selamlama konuşması ile hasbihali tamamladı.