Mâlûmu Fürûş Eylemek
Mâlûmatfürûşun bilgi yığını, talancı çapuluna benzer. Mâlûmatfürûşun fürûş eylediği mâlûmat, derviş çuvalı gibidir. Derviş çuvalında her şeyden bir şey vardır. Ve fakat işe yarar hiç bir şey yoktur!
Ramazan Yazçiçek'in yazısı:
Zekâ tek başına menfaate, ‘Akletmek’ ise hakîkate yöneltir insanı. Bilgisizliğin kurnazlık, beceriksizliğin de kabadayılıkla örtüldüğü bir vasatta, cahiller bilgiçlik, beceriksizler de kabadayılık taslamanın hoyratlığını yaşarlar. Velfecr okuyan gözlerde ilmin edebi değil, cehaleti bilgiçlikle örtmenin hinliği okunur. Bilgi ve hikmet yoksunu kişiler çok ve gereksiz konuşur. Mâlûm, “Boş teneke çok ses çıkarır.”
Kişinin bilmediği konuda sükût etmesi ve hele “Bilmiyorum” demesi, kişilik yönüyle fazîletini, farkındalık yönüyle de belli bir bilgi birikimine sahip olduğunu gösterir. Rabbimiz (cc), kişinin bilgi sahibi olmadığı konuda tartışıp ardına düşmesini şiddetle kınar ve bundan sakındırır. Bu kınama, bilgiçlik taslamanın çirkinliğine, ahlâkî açıdan hafiflik olduğuna delâlet eder. ”Bana sözün özü verildi.” diye buyuran Rasûlullah (as), herhangi bir ilmî delile dayanmadan (Biğayriilm) serdedilen boş sözden (Lehve’l-hadîs) arındırılmış bir öze, sâfiyete yönelmemizi ister.
Mâlûmatfürûşluğun ‘vukûfîyet kesbetmişlik’ edâsıyla pazarlanması, yaygınlaşan fesâdın toplumsal düzeyde alıcı bulmasındandır.