“Mallarınızda muhtaç ve yoksulların hakkı vardır.” (Zâriyât, 51/19)
Süleyman Gülek, Müslümanların müsriflikle mücadele ederken cömertliğin en güzel örnekliğini sergilemesinin bir sorumluluk olduğunu hatırlatıyor.
Süleyman Gülek / Yeni Akit
Cömertlik ve cimrilik
Cömertlik, eli açık olmak demektir. Cömertlik; insanın sahip olduğu imkânlardan, ihtiyaç sahiplerine meşrû ölçüler dâhilinde ve Allah rızâsından başka hiçbir amaç gütmeden yardımda bulunmasını sağlayan üstün bir ahlâk kuralıdır. Mü’min kişiler bu üstün ahlâka, cömertliğe sahip olmalı, infaktabulunmalıdır.
Çünkü, Kur’ân ve sünnet bunu emretmektedir: “Allah yolunda harcamada (infakta) bulunun, kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İyi davranın; Allah iyi davrananları sever.” (Bakara, 2/195); “Sizden birine ölüm gelip ‘ya Rabbi keşke yakın bir zamana kadar ecelimi geciktirsen de sadaka versem’ (iyilik yapsam) demeden önce size verdiğim rızıktan veriniz. ” (Münâfikûn, 63/10)
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Cömert kişi Allah’a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah’tan uzaktır, insanlardan uzaktır. Cennetten uzaktır, cehenneme yakındır.” (Tirmizî, Birr ve’s-Sıla, 40) Allah’ın verdiği nimetleri, imkânları insanın sadece kendine ayırmayıp, ihtiyaç sahiplerini de yararlandırması emredilmektedir.İhtiyacı olanlara ve Gazze’deki kardeşlerimize yardımcı olmalı; zekât, sadaka vermeli, infak etmeli.
İnsanlara yardımcı olmamız gerektiği gibi hayvanlara da yardımcı olmalı ve onların da zor duruma düşmemesi için gereken imkanlar sağlanmalıdır. Ayrıca hem insanların hem de hayvanların zarar görmeyeceği tedbirler alınmalıdır.
Bir mü’min kendisini düşündüğü gibi, din kardeşini de düşünmeli ve onlara karşı cömert olmalıdır. Cömertliğin zıttı ise cimriliktir.Cimrilik; servet edinme tutkusuyla başkasına bir şey vermekten çekinmek, karşılıksız harcama ve hayır yapmaktan kaçınma eğilimidir.Cimri kişiler hem Allah katında ve hem de insanlar arasında sevimsiz ve kötü kişiler olarak görülür. Mal ve servet insanlar için bir imtihandır. (Zümer, 39/49-52) Bu imtihandan başarılı çıkmanın yolu da cömertlik ve infaktır. (Teğâbün, 64/15-17); “Mallarınızda muhtaç ve yoksulların hakkı vardır.” (Zâriyât, 51/19)
“Parayı, malı ben kazandım; niye başkasına vereyim, ben aptal mıyım?” düşüncesiyle şeytanî bir mantık ileri sürerek cimrilik yapanlar, Allah’ın ihsân ettiği imkânlardan ihtiyaç içerisinde olanları yararlandırmayan cimrilerin vay haline!
Asıl cimrilikleri sebebiyle aptallık yaparak kendilerine zarar vermiş oluyorlar. “Allah yolunda harcamada (infakta) bulunun (cimrilik yaparak) kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Bakara, 2/195) Cimrilik tehlikeli ve kötü bir iştir. Kişiye fayda değil, zarar getirir. Akıllı insan cimrilik yapan değil, infak edendir.
Başka bir ayette cimriliğin insanın yararına bir davranış olmayıp aksine tam aleyhine bir sonuç doğuracağı belirtilmiştir: “Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Âl-i İmrân, 3/180)
Cimri kişi sıkıntı içerisindedir. Parasının, malının hayırını göremez. Parasının gideceğinden, azalacağından çok korkar. Cimrilik çok kötü bir huy ve bulaşıcı bir hastalıktır. Bir kişi cimri ise, eşine ve çocuklarına cimrilik hastalığı bulaşabilir. Cimri kişiler dünya ve ahirette yüzleri gülmez, parasının, malının hayrını göremez, yani mutlu ve huzurlu olmazlar. Böylelerini Allah sevmez, insanlar da sevmez.
Cimri olanların çoğu cimri olduklarını kabul etmezler, bu sebeple de cimrilikten korunmak için gayret sarf etmezler. Çünkü arada bir yaptıkları ufak iyiliklerden dolayı kendilerini cömert zannederler. Cimri olanların birçoğu zekâktını hakkıyla vermezler. Hatta birtakım bahanelerle hiç zekât vermeyen cimriler de vardır. Mesela devlete verdikleri vergileri zekât olarak görenler bile var. Cimriler cimriliklerini tutumluluk olarak görürler ve kendilerine cimri denildiğinde bunu kabul etmek istemezler.
Yüce Allah şöyle buyurur: “O kimseler ki harcadıkları zaman israf etmezler, cimrilik de yapmazlar, (harcamaları) ikisi arasında dengeli olur.” (Furkan, 25/67) Mü’min her hususta dengeli davranmalıdır, aşırıya gitmemelidir. Ne israf etmeli ne de cimrilik yapmalı, dengeyi sağlamayı bilmelidir. Bir Müslüman cimri değil, cömert olmalı. Bu nedenle bir Müslümanda cimrilik varsa, bu kötü huydan bir an önce kurtulmak için elinden gelen gayreti göstermelidir. Zira iyilik yapanı Allah sever, insanlar da sever.
HABERE YORUM KAT