
"Spa'lara gidiliyor, saunalar banyolar, en son gireceksin gasilhaneye"
Türkiye'de bir zamanlar televizyon şovları üzerinden meşhur olan Mahmut Erkan hidayete eriş süreci ve pişmanlıklarını Yenişafak gazetesine anlattı.
Bir dönemin popüler ismi Meriç Erkan, yaptığı hareketleri, ekran önündeki tavırları, evliliği ve söylemleri ile Türkiye toplumunun ilgisini televizyon ekranlarında topluyordu. Yıllar içerisinde Meriç Erkan hidayete ererken, geçmişine dönük özeleştirisi ile yaptıklarından duyduğu pişmanlığı aktardı.
Artık ‘Mahmut’ adıyla hayatını sürdüren Meriç Erkan, şöhretin zirvesini görmüş biri olarak geçmişi ile yaşadığı hesaplaşmayı Yenişafak için anlattı. Erkan "Bu bir konsept değil bu başka bir şey. Rabbimle aramdaki bir hesaplaşma, bir Nasuh tövbesi var. Bütün her şeye tövbe edip bambaşka bir hayata geçiyorsunuz. Daha önce nasıl yaşamışım diyerek tövbe ettim." ifadelerini kullandı.
Mahmut Erkan yeni hayatına dair şöyle konuştu:
“Bütün her şeye tövbe edip bambaşka bir hayata geçiyorsunuz. Bir şeyin farkına varıyorsunuz ve bunu son nefes gelmeden yapıyorsunuz ve Rabbim diyor ki; "Bir günahına tövbe edip, onu bir daha tekrar etmeyeni ben affettim." Ben de diyorum ki, Rabbim beni affedebilir demiyorum. O sözünden dönmez kurban olduğum Allah'ım. O beni affetti. Ama ben bundan sonra haylazlık yaparım o günahlarıma devam ederim veya tövbemi bozarım. O zaman da Rabbim'in Kahhar ismi de var başka isimleri de var. Cezayı da hak ederim o zaman.”
“En son o kefeni giyeceksin”
Yaşadığı dönüşümü ve tevbe sürecini anlatan Erkan, son gideceğin yer kabir diyerek insanların bu gördüklerinden daha ötesi olduğunu şu sözlerle aktardı, “Bana şimdi çok basit geldiği için, ya nasıl yaşamışız böyle ya nasıl böyle bir hayat yaşamışım diyorum. Kimseyi de yadırgamıyorum şimdi bu şekilde olanları, yadırgamıyorum derken biz de bu yoldan geçtiğimiz için Rabbim şu başka bir göz var, bu iki gözün haricinde bir göz var. Rabbim o gözü açtırsın da, yani bu insanlara şu arabaya biniyorum buna biniyorum. Bu insanların son binecekleri arabanın cenaze arabası olduğunu bir hatırlamaları, bir ölüme gittiğinde bir cenazeye gittiğinde, buraya ben de geleceğimi düşünen, bilmiyorum düşünse gerçekten ona göre davranmayabilir diye düşünüyorum.
Ben de kimsenin günahını almayayım ama bu hassasiyeti göstermiyorlar, o elbise bu kıyafet, en son kefeni giyeceksin. En son kıyafet kefen, kaçar yok kaçar yok. En son araç bu kadar lüks araçlar değiştiriyorsun eskimeden yenisini alıyorsun veya imkanın dahilinde bir şeyler alıyorsun. En son cenaze arabası. Spa'lara gidiliyor, saunalar banyolar, en son gireceksin gasilhaneye. Bir yıkanacaksın. Sonra o güzel köşkler saraylar evler senin o ''Ay küçücük kutu gibi evim'' dediğin ev nerede? Koyacaklar seni kabire.”
“Onun rahmetinden ümit kesilmez”
Mahmut Erkan'a baktığımız zaman, ben aslında hayattan gerçek tat almayı, gerçekten güvende olduğumu hissettim. Bugün ben ibadetlerimi yaptığımda, öğrendiğim kadarıyla Rabbim'in rızasını kazanmak için çabaladığımda, kabul eder etmez o Rabbim'in bileceği iş ama bunu yaptığımda en azından kendimi güvende hissediyorum. Bir imtihan düşünün, kağıdı boş verdiniz, hocanız sizi geçirir mi? Boş vermişsiniz kağıdı yani 50 verir mi 100 üzerinden? Hiç olmazsa bir şeyler yapalım ki, karşıda bizi affeden rahmetlilerin rahmetlisi mağfiret eden bir Allah'ımız var.
Mahmut Erkan hidayet sürecinin bir anda olmadığını hayatını müşahede ettiğini ve sorguladığını ardından hidayete nail olduğunu ifade etti.
Erkan, “Bir anda gelen bir hidayet bir rüyadan ziyade, belli bir süreçte inceleyerek görerek hayatımdaki eksiklikleri böyle bir hayatın benim hayrıma olmadığını düşünerek sonunda net olarak, kesin kat'i karar verip bir anda ben dedim Ehl-i Sünnet yolda Rabbimin Peygamberimizin ki bütün o Peygamberler Hz. İsa'sı Hz. Musa'sı hepsi zaten Müslüman'dır hepsi bizdendir, bizim zaten Müslümanlığımızın güzelliği burada. Sen git bir Hristiyan'a sor Hz. İsa der, Hz. İsa bizim de Hz. İsa'mız, sen benim en son en yüce Peygamberimi kabul etmiyorsun, sıkıntı biz de değil, sıkıntı sen de. Sen Hz. Musa, tamam Hz. Musa'da ben de, biz de. O da bizim Hz. Musa'mız yani bizim Hz. Adem hepsi bizim hepsi Müslüman hepsi hak. Ama tabi bir takım bozulmalar oldu kutsal kitaplarda, Rabbim nasıl şimdi siz güncelleme yapıyorsunuz, Rabbim de son güncellemeyi yaptı, bu da "Son" dedi. Demek ki zaman da sona yaklaştı, Peygamber Efendimiz de zaten bunun işareti oldu. Ben Mahmut Erkan olarak hayatımdan memnunum.
Biz Müslümanız Elhamdülillah. Şimdi bazısı ''Ya Müslümanlar şöyle Müslümanlar böyle" hep böyle örneklendirmelere gidiyorlar. O zaman şunu yapmamız gerekiyor bizim, biz "Elhamdülillah Müslümanız" diyoruz ya, sadece bunu söylemememiz gerekiyor, bunu hal ve hareketlerimizle de göstermemiz gerekiyor. Hayatımızı öyle örnek yaşamamız gerekiyor, öyle örnek bir insan olarak yaşamamız gerekiyor ki rol model olarak, insanlar baktığı zaman, insanın sana bakınca Müslüman olası gelsin. O şekilde yaşa yani.” ifadelerini kullanırken Müslüman olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirtti.
HABERE YORUM KAT
AYRICA, İLK KANI BEN DÖKMEDİM!..
Yanıtla (0) (0)Sonradan dine yönelen Meriç Erkan ile ilgili haberin yorumunda tebrik edeceklerine, Meral ve Bekir Ziya adlı yorumcular tarafından kılık-kıyafeti üzerinden (muhtemelen Ehli Sünnet ve tasavvuf ekolünde olduğu anlaşılarak) eleştirmeleri üzerine konuya dahil olmak zorunda kaldım, olay budur!..
Bakınız TDV İslam Ansiklopedi ilgili madde linki
Yanıtla (0) (0)https://islamansiklopedisi.org.tr/firaset
Aman ya Rabbi! Tartışmak İçin ne kadar çok bahanemiz var…
Yanıtla (0) (0)Sanki insanlar imanımizi arttır derken size göre iman edilen hususları arttırılmasını istiyor. Hangi pencereden bakıyorsunuz. Hiç böyle düşünmemiştim gerçekten bunu da sizden öğrendim. Yani altı tane husus var biz sanki 7.yi 8.yi istiyoruz
Yanıtla (0) (0)Ha bu arada firaset(!) ehli mustafa islamoglunun durumu ise çok çok farklı. Allah ona da hidayet etsin.
Yanıtla (0) (0)Firaset ehli, önce adını düzelt ona feraset denir. Meral hanımin yaptığı yoruma amin diyorum. Yani insanların en doğruya en güzele ulaşmasını dilemek size göre ayıp bişey heralde ya da hatalı bir davranış. Ayrıca iman azalan ve artan bişeydir. Sahabeler hakkında kuran okunduğunda onların imanı artardı diye haber verilen ayetler var. Allah imanımizi arttırsın hem de kemale erdirsin. Ve mahmut abimiz inşaallah tarikatçıların islam ve iman anlayışını yaşamıyordur. Eğer öyleyse rabbim yeniden razı olduğu islam ve iman anlayışını versin amin
Yanıtla (0) (0)Bekir Ziya ve Meral adlı yorumculara göre; sonradan dine yönelen ama, kılık-kıyafetinden Kuran'daki gerçek İslamdan uzak olduğunu anlaşılan(!) kişiye gerçek İslama (!) yönelmesi nasihatı yapılıyor. Yani, geçmişinde islamcı olduğu için pişman olan Mustafa İslamoğlu'nun meşhur "Uydurulmuş din, İndirilmiş din" muhabbeti!.
Yanıtla (0) (0)LUGAT MANASI DEĞİL İSTİLAHİ MANA...
Yanıtla (0) (0)Al eline meali, oku değilmi!. o Ayetlerde iman kelimesi lügat manası ile kullanılıyor. Oysa İslam âlimlerinin ittifakı ile iman (iman edilecek temel hususlar) artıp eksilmez!. Örneğin, Ben Allahın varlığına inanarım, ama, peygamberlere inanmam (deizm) veyâ şu peygambere inanmam gibi
"Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine: 'Düşmanlarınız olan insanlar size karşı bir ordu hazırladı, aman onlardan kendinizi koruyun!' dediklerinde, bu tehdit onların imanlarını artırmış ve 'Allah bize yeter. O ne güzel vekildir.' demişlerdir." (Al-i İmran, 3/173)
Yanıtla (0) (0)"Yeni bir sûre indirildiğinde onlardan (münafıklardan) bir kısmı, (alay ederek); 'Bu sure hanginizin imanını artırdı acaba?' diyerek vahyi küçümserler. Ama bu, iman edenlerin imanını, yakînini artırır ve onlar sevinip birbirlerini müjdelerler." (Tevbe; 124)
"Müminler o kimselerdir ki, Allah’ın adı anıldığında yürekleri titrer, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda bu onların imanlarını arttırır. Onlar yalnızca rablerine güvenirler." 6.2
Yanıtla (0) (0)DOKUNDUĞUM HERŞEY ELİMDE KALIYOR!.
Yanıtla (0) (0)"Allah imanını arttırsın" diye dua ediyorsun, İMAN artıp eksilmez ki!. "Allah imanını kemale erdirsin" denir!.
Gelebildiği yerden görebildiği kadar iman eden bu kardeşimizin ayaklarının sabit kalmasını dilerim. Allah imanını arttırsın.
Yanıtla (0) (0)(Meral adlı yorumcuya)
Yanıtla (0) (0)Geçmişimde islamcı olduğum için pişmanım diyen Mustafa İslamoğlu ne diyordu!. Uydurulmuş din değil, indirilmiş din!. Gerçek Kuran yolundan ayrıldığı kılık-kıyafetinden belli (!) olan Meriç Erkan için üzüntülerini dile getirmişler kendileri...
Allah kalplerin sahibidir, inşallah samimilerden ve azimlilerden olur..Bizim mahalle safına giren herkesi şımartır be sonunda yoldan çıkartır; o nedenle bu beyefendiyi ilgiye boğmadan rahat bırakmalıyız
Yanıtla (0) (0)Allah razı olsun, ayaklarını, ayaklarımızı yolunda sabit kılsın.
Yanıtla (0) (0)Ben bu müslüman kardeşimizin samimi olduğuna inanıyorum diyorya eğer dönersem Allah kahhar ismiyle kahretsin Allah dik durmayı yolundan ayrılmamayı hepimize nasip eyle
Yanıtla (0) (0)Rabbim bilir ama sanki kıyafetinden o tayfalara girmiş inşallah kur an dan gerçek islamı tanımış ve doğru yolu bulmuştur
Yanıtla (0) (0)