1. YAZARLAR

  2. Abdurrahman Dilipak

  3. Mahmur gözlerde kandil pırıltısı!
Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Yazarın Tüm Yazıları >

Mahmur gözlerde kandil pırıltısı!

21 Ekim 2009 Çarşamba 01:13A+A-

Önceki gün Kandil, Mahmur ve Avrupa’dan 3 ayrı grup Türkiye’ye gelerek teslim oldu.. Eve dönüş başlıyor.. Silopi’de bayram var..

Birileri Türkiye’ye gelirken birileri valizini toparlamaya devam ediyor..

DTP’liler, gelenlerin nasıl karşılanacağını test edecekler. Bir bakıma bunlar öncü kadrolar.. Bakalım kamuoyu bunu nasıl tartışacak. Bakalım muhalefet nasıl tepki verecek..

Eğer süreç başarı ile tamamlanırsa bu bir dönemin sonu olacak..

19-25 Ekim bu anlamda bir milad olma özelliğine sahip..

29 Ekim öncesi, Cumhuriyetin kurucu ortakları bölünme korkusundan kurtulup, el ele tutuşacaklar..

Var mısınız Ergenekoncuların mahyalara “Ne Mutlu Türküm” yazısına inat, mahyalarımıza, Kur’an-ı Kerim’de yazıldığı gibi “Müslümanlar kardeştir”, “Barış daha iyidir” yazalım, “Zulüm tek bir millettir” yazalım, Derin Türk Ergenekonuna, Derin Kürt Ergenekonunun kışkırtmalarına karşı!.. Cumhuriyet bayramında Kürt kadınlar, erkekler, çocuklar zılgıt çekerek yürüsünler.. Ellerinde “Yaşasın halkların kardeşliği” yazılı pankartlar.. Ve bunlara selam duran politikacılar, askerler..

Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı durmayacak mıydık? Bir kavme olan düşmanlığımızın bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemesi gerekmiyor muydu?

Bilge köyü katliamının arkasındaki sis perdesi yavaş yavaş aydınlanıyor. Bir zihniyeti tesbit etmek açısından Bilge köyü katliamı özel bir öneme sahip. Tıpkı, bir askerin eline pimi çekilmiş bomba verip birkaç askerin ölümüne sebeb olma olayında olduğu gibi.. Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz’ün yargılandığı faili meçhuller davası da aslında pilot bir dava olma özelliğini gösteriyor.. Orada sıcak gelişmeler var. Ciddi bir aktivite gözleniyor. Aslında bazı ilişkileri izlemek açısından son derece önemli.. PKK’lı elbisesi giyip operasyona giden askerlerin, başka askerler tarafından tasfiye edilmesi olayında olduğu gibi.. Sanırım bu son gelişmelerin ardından Genelkurmay cephesinde de önemli gelişmeler yaşanacak. Ve tabii denizin bittiği ve bütün umutların tükendiği bir noktada birileri, ‘benden sonrası tufan’ kabilinden tehlikeli maceralara kalkışabilirler..

Birileri dağdan inip teslim olurken, ovadaki birileri de ellerindeki bilgi, belge, silahları bırakıp kaçma yerine resmen teslim edebilirler..

Bakın şu haber çok önemli: “PKK’nın lider kadrosundaki Murat Karayılan, Ali Rıza Altun ve Zübeyir Aydar’ın ABD Hazine Bakanlığı tarafından uyuşturucu kaçakçısı ilan edilerek mal varlıklarının dondurulmasının ardından Türkiye de ‘iade atağına’ geçti.”

Derin Kürt yapılanmasında dağdan inmeye itiraz eden kanat tasfiye edilecek.. Onlar, Türkiye’nin tuzak kurduğunu söylüyorlar.. Kavganın sürmesini istiyorlar.. Daha doğrusu bunların olaya yaklaşımı Ergenekonculara benziyor..

Bu konuda uluslararası bir mutabakat söz konusu.. Olli Rehn’in Ergenekon operasyonuna destek vermesi boşuna değil.. Suriye ve Irak ile de bu konuda bir mutabakat sağlandı. ABD’nin de bilgisi var..

Ergenekon operasyonunun Kürt ayağı da tasfiye ediliyor..

Şimdi sıra bu işin iktisadi ve media ayağının tasfiyesinde..

Birilerine kapı açılırken birilerine yol göründü.. Cem Uzan kokuyu erken aldı ve TMSF’nin, tutuklanması talebinin hemen ardından Türkiye’den ayrıldı. Uzan Fransa’da.. Şimdi başkaları da tası tarağı toplama hazırlığında.

“Geldikleri gibi gidecekler”. Aynı sistem tarafından getirildiler ve aynı sisteme göre götürülüyorlar..

Ben hep diyordum, bunlar derin devletin örtülü KİT’leri diye.. Daha bekleyin, sıra birtakım askeri dernek ve vakıflara da gelecek..

Birilerinin yalvar yakar TÜSİAD’a başkan olacak adam bulamamaları boşuna değil.

Hatay’da PO depolarında sahte “ulusal marker” bulmaları da tesadüf değil.. Bunun anlamı şu: Petrol kaçakçılığının üzerine gidilmesi an meselesi.. Bu olay vergi kaçakçılığından, petrol kaçakçılığından çok daha önemli.. Tek başına bu olay bile bir iş adamını bitirmeye yeter..

Adamlar 29 Ekim öncesi halkı sokağa dökmek istiyorlardı, yine olmadı. Hem hava yağışlı, hem Kürt Ergenekonu çözülmeye başladı, hem de bu işin media ve petrol kaçakçılığı ayağı çöküyor..

İsrail bile, TRT’de yayınlanan “Ayrılık” dizisi ile ilgili olarak Atatürk’e sarılıyor ama, bu ucuz istismar politikalarının kimseye bir faydası yok! Aksine “Ayrılık” dizisini duymayan kalmadı.. Dizi rating patlaması yapacak. Herkes bu konuyu konuşacak..

Ergenekon çevrelerinin 10 Kasım öncesi Atatürkçülük yaparak iktidarı köşeye sıkıştırma planları da işe yaramayacak gibi gözüküyor. Baykal’ın, Bahçeli’nin de sesi kısılmaya başladı.. Baksanıza Baykal’a, atı alan Üsküdar’ı geçmiş, o kamera altında özel görüşme pazarlığı yapıyor.. Şov yapma çabasında. Oysa cep telefonunu açık bıraksa, bir gazeteci bile dinler bakarsınız. MP3 ile de bu görüşmeyi kayda alabilir ya da zaten birileri dinliyordur (?!) belki de.. Dostlar alışverişte görsün kabilinden işler işte.. Hani yapacak başka bir işi olmayınca bu kadar hayati konularda suni krizlerle, eli ayağı boş değil, tuttuğu iş değil, oyalanıyor işte. Şecaat arzediyor..

Sahi Baykal görüşmeleri aklında tutamamaktan mı korkuyor, yoksa söylediklerine kimsenin inanmayacağını mı düşünüyor?. Şecaat gösterisi yapmaya mı hazırlanıyor, yoksa şantaj için tuzak mı hazırlıyor? Yazık! Ayıp, politika bu kadar ayağa düşürülmemeli oysa.. Gayriciddi şeyler bunlar.. Baykal, bu tür çabaları ile AK Parti’nin, Erdoğan’ın değirmenine sırtında su taşıdığının bile farkında değil. Öfke ve hırs Baykal’ın gözünü görmez etmiş olabilir ama, çevresinde aklı selim kimse de mi yok!?

Sahi, Apo’nun bildiğini Baykal ya da Bahçeli, gerçekten bilmiyor olabilir mi?

Peki o zaman bu korku, panik, telaş niye? Dağda uykusuzluktan mahmurlaşan gözlerdeki kandil pırıltısında fark edilen gerçekler Ankara’dan fark edilmiyor mu?

Gerçekten görmek istemeyenlerden daha kör kim olabilir?

Susarak, bilmekten korkarak, halkının inanç, tarih ve kültür değerlerine yabancı bir siyaset anlayışı ile siyasete talip olmak mümkün mü?

Sanırım “Türkiye neden böyle, bu hallere nasıl düştü?” sorusunun cevabı burada gizli!

Tekrar söylüyorum, birileri dağdan inerken, birileri, dağa çıkma planları da suya düşünce, şimdi başka ülkelere kaçmanın hazırlığını yapıyor.. Media, petrol sektörü ve iş dünyasında deprem meydana getirecek gelişmelere hazırlıklı olmak gerek.. Akılları varsa, inatlaşmazlar.. Keşke bu işin Kürt Ergenekonu ayağında, Apo ve PKK’nın gördüğü ve razı olduğu gerçeği kendileri de görüp, kabul etseler..

Selam ve dua ile..

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT