Rejimin iddiasının aksine muhalif idarenin hakim olduğu ilçedeki hastaneler ve kurtarma ekipleri tüm imkansızlıklara rağmen halka hizmet vermeye devam ediyor.

Esed rejimi son olarak 19 Nisan'da 115 bin nüfuslu Maarret en-Numan ilçesinde bir pazar yerini hedef almıştı. Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde 27 Şubat'ta yürürlüğe giren geçici ve kısmi ateşkesten sonraki en kanlı günde ilçe, 47 sivil hayatını kaybetmişti.

Rejimin BM'nin ateşkes dışında tuttuğu Nusra Cephesi'ni vurma bahanesiyle hedef aldığı ilçe merkezinde, sivil yönetim hakim. Ahraru'ş-Şam, Feylaku'ş-Şam ve Ceyşu'l-İslam gibi muhalif gruplar, yalnızca ilçeye giriş-çıkışları kontrol ediyor.

"İlçede tamamen sivil yönetim hakim"

Maarretu'n-Numan Yerel Meclis Başkanı Nasır Hizabar, "Rejim ilçeyi Nusra Cephesi'ni vurma bahanesiyle bombalıyor. Ancak merkezde hiçbir muhalif grubun askeri kampı ya da unsuru yok. Cephede mücadele eden Ahraru'ş Şam, Feylaku'ş Şam ve Ceyşu'l-İslam desteğiyle tamamen sivil bir idare kuruldu" diye konuştu.

Hizabar, ilçenin temizlik, kanalizasyon, su şebekesi ve elektrik sistemini 70 personel ile karşılamaya çalıştıklarını ifade ederek, "Biz bunları yapmaya çalıştıkça rejim ve yandaşları her yerde olduğu gibi saldırılarına devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İlçedeki Selam Hastanesi Müdürü Doktor Muhammed Faris el-Cundi ilçe ve çevresinin rejim güçleri tarafından en çok bombalanan bölgelerden biri olmasına rağmen 45 personel ve 1 kişi kapasiteli ameliyathanede hizmet verdiklerini söyledi.

Rejimin 19 Nisan'da ilçedeki pazar yerini bombalamasının ardından yaklaşık 50 yaralıya ilk müdahaleyi yaptıklarını anlatan Cundi, ardından yaralıları Türkiye'ye ve çevre hastanelere sevk ettiklerini belirtti.

Cundi, "Olayın hemen ardından 42 cenazemiz vardı. Çevre hastanelere ve Türkiye'ye ulaştırılanlardan da hayatını kaybedenler oldu" dedi.

"Rejim, kurtarma çalışmaları sırasında tekrar vuruyor"

Maarret en-Numan Sivil Savunma Ekibi Başkanı Muhammed Zikra da 35 kurtarma personeli, 30 varil kapasiteli itfaiye aracı ve bir ambulansla birçok vakaya yetişmeye çalıştıklarını söyledi.

Zikra, çok sayıda yaralıyı teknik imkansızlıklardan dolayı kaybettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Bombardımanlarda kütle halinde göçükler meydana geldiğinde ellerimizde kazma kürekle güçlü kolonları ve beton yığınlarını aşmaya çalışıyoruz. Enerji sorunu nedeniyle ya da çalışma sırasında hava saldırısı olma ihtimali nedeniyle de bazı aletleri kullanmaktan geri duruyoruz. Kurtarma çalışmaları sırasında rejimin tekrar bombalaması nedeniyle 3 arkadaşımızı şehit verdik. 16 arkadaşımız da ağır yaralandı. Tüm bu faktörler işimizi zorlaştırıyor. Vazgeçmiyoruz, geçmeyeceğiz de. Ancak enkaz altındaki sivillere en kısa sürede ulaşmak önemli. Burada bunun için büyük yığınları kaldırabilecek ekipman desteğine ihtiyaç var. Ancak dünya Suriye'deki zulme sessiz kalmayı tercih ediyor."

AA