M-4 ve M-5 karayollarının stratejik önemi ve İdlib’in geleceğine muhtemel etkisi
Hediye Levent’in, M-4 ve M-5 karayollarının stratejik önemini mercek altına aldığı analizi, bu konunun Suriye’deki savaş sürecinin günü-geleceği ve İdlib’e etkisi bağlamında okunmaya değer.
Hediye Levent’in, Deutsche Welle sitesinin Türkçe sayfasında yayınlanan bahse konu analizini (tartışmalı bulduğumuz bazı tespit ve terkipler barındırdığını düşünmekle birlikte konunun önemine binaen) aşağıda ilginize sunuyoruz:
Şam'dan Halep'e giden bir yolun hikayesi
M-4 ve M-5 karayollarının adlarını İdlip meselesi gündeme geldiğinden beri yaklaşık iki yıldır sık sık duyuyoruz. Her iki karayolu da 2011’de başlayan savaş döneminde yüzlerce çatışmanın hem sebebi hem de şahidi oldular. Bu iki karayolu çatışma ile değil, siyasi düzeyde de hâlâ mücadele konusu. Nitekim İdlip sorununun çözümü için Rusya’nın inisiyatifi ile başlayan Astana görüşmelerinin istisnasız hepsinde iki karayoluna atıf yapıldı, önemi vurgulandı.
Bugünlerde Rusya destekli Suriye ordusunun İdlip’e yönelik yeni bir askeri harekat başlatacağına dair tahminler sıkça dile getiriliyor.
Aslında İdlib’e yönelik askeri hamleler iki yıldan uzun süredir devam ediyor ve yakınlarda başlayacağı öne sürülen yeni harekat da son olmayacak gibi görünüyor. İdlip ve Halep dahil Suriye’nin kuzeyindeki savaşların seyrini değiştiren iki karayolu yeni harekâtın da temel sebeplerinden biri.
Peki, bu iki yol neden bu kadar önemli?
Suriye içindeki karayolu nakliyatının büyük kısmını sağlayan iki ana güzergahtan M-5 karayolu ülkenin en güney sınırındaki Dera'dan başlayıp Şam'a, Şam'dan Humus ve Hama'yı geçerek İdlib'e ulaşıyor.
Bu yolun Dera-Hama arasındaki kısmı savaş döneminde Suriye ordusunun kontrolündeydi. Ancak çeşitli silahlı grupların kısa süreli de olsa yolun bu kısmını kontrol ettiği dönemlerde Şam’da gıdadan suya, undan ilaca kadar birçok ihtiyacın temininde ciddi sıkıntılar baş gösterdi.
Yolun Hama-İdlib arasındaki kısmı ise 2012 yılından beri kapalıydı. Bu durum, Şam ile Halep'in bağlantısına da ağır darbe vurdu. Çünkü M-5, Şam'ı da Halep'e bağlayan ana güzergahtı. Yolun kapalı olduğu dönemlerde, IŞİD Rakka’nın elinde olduğu zamanlarda, Şam-Halep bağlantısı Rakka sınırlarından geçen bir tali yolla sağlanabiliyordu. Bu durum Halep'te sık sık yiyecek, yakıt, sağlık malzemesi gibi ihtiyaçların temininde krizler yaşanmasına yol açtı.
Savaş döneminde M-5 karayolunun küçük bir kısmını bile ele geçiren savaşın seyrini de değiştirdi.
Silahlı gruplar yolun tamamını kontrol edemese de sadece İdlib kırsalındaki bölümünü ellerinde tutmaları uzun süre Halep'i kuşatma altında tutmalarını, Hama ve Humus kırsallarına kadar inmelerini sağladı.
Savaş döneminde M-5'in stratejik önemi nedeniyle de yol etrafına sıralanmış kasabalar ve köyler yıkıcı çatışmalara sahne oldu.
Şimdiyse M-5 karayolu boyunca Şam'dan İdlib kırsalına kadar yüzlerce terk edilmiş yerleşim biriminin sıralanıyor.
Türkiye'nin itirazı
2019’un son aylarında Rusya destekli Suriye ordusu M-5’in tamamını ele geçirmek üzere bir hamle daha yaptı ve savaş döneminde adını sıkça duyduğumuz İdlib’in en büyük ilçesi olan Han Şeyhun’dan M-4 ve M-5 karayollarının kesiştiği Serakib’e kadar ilerledi.
Buna İdlib dosyasına garantör olarak katılan Türkiye tepki gösterdi ve Suriye ordusunun İdlib’in kapısı olarak da adlandırılan Han Şeyhun kasabasına dönmesini istedi.
Rusya ile Türkiye arasında yoğun diplomatik trafik başladı, ancak sahada aynı şiddette çatışmalar da sürüyordu. TSK ve Suriye ordusu arasında çatışmalar yaşandı ve TSK askerleri uçaklarla vuruldu.
İdlib’deki süreçlere garantör olarak dahil olan Türkiye’nin kentteki ateşkes süreçlerini izlemek üzere oluşturduğu gözlem noktalarının bir kısmı Suriye ordusunun kontrolündeki bölgelerde kaldı.
Günümüzde Şam’dan İdlip’e M-5 karayolunu kullanarak yolculuk yapanların bu gözlem noktalarından dört tanesini görebilmesi mümkün.
Suriye ordusunun Rusya desteği ile İdlip kırsalındaki M5-M4 kavşağına ulaştığı dönemde TSK gözlem noktalarının güvenliği sorunu da müzakere konuları arasındaydı. Suriye askeri noktalarına birkaç yüz metrede bulunan bu gözlem noktalarının güvenliğinin garantörü ise Rusya.
Türkiye-Rusya arasındaki görüşmelerin ardından Suriye ordusunun ilerlediği noktada kalması, sekiz yıldır kapalı olan M-5 karayolunun tamamen açılması, yolun güvenliğinin Türk-Rus devriyeler ile sağlanması kararlaştırıldı.
Yol açıldı, Türk-Rus devriyeleri aktif ancak yolun güvenliği konusunda hala endişeler var. Nitekim sık sık saldırıya uğrayan Türk-Rus devriyeleri devriye görevini ertelerken yolun üst tarafında İdlib’i kontrol eden silahlı gruplar, alt tarafında ise Suriye ordusu bulunuyor.
İdlip kırsalında M-5 ile birleşen M-4 karayolu ise hâlâ kapalı.
Suriye'deki ekonomik kriz
Suriye’de yıllar süren savaşın ardından ağır bir ekonomik kriz yaşanıyor. Şam ve Moskova sık sık bu iki karayolu tam olarak aktif olmadan yeniden imar ve inşa, şehirler arası ticaret ve nakliyat gibi ekonomik krizi hafifletecek adımların gerçekleşmeyeceğini savunuyor. Bu çerçevede Şam’a göre, M-5 karayolu birkaç aydır açık olsa da yolun üst kısmında ve gözle görülebilecek mesafede yer alan silahlı grupların varlığı bu süreçlere tehdit olabilir.
Savaş döneminde yıllarca çatışmalara sebep olan iki yol bir kez daha savaş sonrası dönemdeki derin ekonomik kriz sebebiyle mücadele konusu oldu.
Şam’da İdlib’e yönelik yeni askeri operasyonun M-5’in üst kısmında yer alan silahlı grupların Türkiye sınırına itilmesi amacıyla yapılabileceği tahminleri öne çıkıyor. Tamamen kapalı olan M-4'ün de bir kısmının açılmasının hedeflendiği yorumları dikkat çekiyor.
HABERE YORUM KAT