Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, başkent Beyrut'taki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan yerel bir televizyon kanalına röportaj verdi. 

Avn, sokaktaki göstericilere seslenerek, "Sorunların ve taleplerin ne olduğunu anladık. Yapılan hataları düzeltmeye de hazırız ancak davranışlarınızla ülkeyi yıkmayın, harap etmeyin, resmi kurumların çalışmasına engel olmayın. Yolların kapatılması ve eğitimin aksatılması ülkeyi felç ediyor. Eğer yönetimde beğendikleri kimse yoksa çekip gitsinler. Benim geçmişime bir baksınlar, beni beğeniyorlarsa yanımda dursunlar, aksi takdirde ben gideceğim." diye konuştu.

Teknokrat hükümetin ülke siyasetini yönetmesinin mümkün olmadığını belirten Avn, şu değerlendirmede bulundu:

"Hükümet teknosiyasi hükümet olmayacaksa siyasi bir dayanağı olamaz. Çünkü hükümetin halkı temsil sıfatını haiz olması gerekir. O zaman da bakanlara gitmek gerekir. Bu bakanlar eski hükümetten olabilir de olmayabilir de. Benim kanaatimce parlamento içinden olmamaları daha iyi olur. Hükümetin şeklini ben belirleyemem ancak isteğim bu yönde."

Hariri başbakanlık konusunda tereddütlü

İstifa eden Başbakan Saad el-Hariri'ye hükümeti kurma görevinin verilip verilmeyeceğiyle ilgili Avn, "Hariri'nin başbakan olmasına engel olan kişisel sebepleri var. Ben de bu konudaki istişareler tamamlanmadan onun başbakan olup olmayacağı konusunda bir şey söyleyemem. Hariri başbakan olma konusunda tereddütlü ve bana henüz bir cevap vermediği için bu tereddüdün devam edip etmediğini bilmiyorum." ifadelerini kullandı.

Avn, kurulacak hükümetin yolsuzlukla mücadele etme gücüne sahip ve ekonomik plan çerçevesinde hareket eden bir hükümet olması gerektiğini vurguladı.

Gösteriler ekonomiden siyasete evrildi

Gösterilerin öncelikle ekonomik taleplerle başladığına, sonrasında siyasi taleplerin dillendirildiğine dikkati çeken Avn, hükümet ile halk arasında güvensizlik oluştuğu zaman halkın yönetimin değişmesini istemesinin tabii olduğunu dile getirdi.

Göstericilerin haklı talepleri olduğuna ve kendisinin de bu talepleri desteklediğine değinen Avn, "Göstericilere, 3 kere, reformlar için birlikte çalışma çağrısı yaptım. Onlardan bana yardımcı olmaları için meydanlarda kalmalarını istedim ancak bir karşılık alamadım." dedi.

Avn, devletin inşası için "yolsuzlukla mücadele, ekonominin iyileştirilmesi ve sivil devletin inşası" çerçevesinde çalışmak gerektiğini vurguladı.

Hizbullah’ı savunan Avn, ülkenin üçte birini oluşturan bir partiyi kimsenin dışlayamayacağını belirtti.

Avn'ın konuşması halkı sokağa döktü

Bunun üzerine başkent Beyrut'un yanı sıra ülkenin kuzeyinden güneyine ve doğusuna kadar tüm bölgelerde vatandaşlar, Avn'ın konuşmasının ardından, 17 Ekim'deki gibi büyük gruplar halinde sokağa dökülerek yol kapatma eylemlerine başladı.

Şehirler arası ve şehir içi ulaşımı sağlayan ana yolları kapatan protestocular, Cumhurbaşkanı Avn ve damadı olan Dışişleri Bakanı Cibran Basil aleyhinde sloganlar attı.

Ordu birliklerinin, başkent Beyrut'taki bazı yolları açma girişimleri üzerine ise askerler ile eylemciler arasında arbede yaşandı.

Bir gösterici öldürüldü

Beyrut'un güneyinde Dürzilerin çoğunlukta yaşadığı Halde bölgesinde de Avn'ın konuşmasına tepki olarak yollar trafiğe kapatıldı.

Eyleme rağmen bölgeden geçmek isteyen bir aracın içinden, engellemeye çalışan eylemcilerden Ala Ebu Fahr'ın üzerine ateş edildi.

Bölgedeki en yakın hastaneye kaldırılan Ebu Fahr, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Ateş açan asker gözaltına alındı

Konuya ilişkin Lübnan ordusundan yapılan yazılı açıklamada, askeri aracın Halda bölgesinden geçişi sırasında yolu kapatma eylemi yapan bir gruba denk geldiği belirtildi.

Araçtakiler ile eylemciler arasında sözlü tartışmanın çıktığı ve askerlerden birinin açtığı ateş sonucu bir eylemcinin vurulduğu aktarılan açıklamada, askerin gözaltına alındığı ve konuyla ilgili soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

Öte yandan Lübnanlı aktivistlerin protestocular adına açtığı sosyal medya hesabından, 13 Kasım'da sabah saatlerinden itibaren sivil itaatsizlik çağrısında bulunuldu.

Cumhurbaşkanlığından düzeltme

Cumhurbaşkanlığı basın ofisinden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, söz konusu cümlenin "Eğer göstericiler içinde diyaloğa katılacak kimse yoksa gitsinler, çünkü bu şekilde yönetime gelemezler." manasında kullanıldığı kaydedildi.

Hükümeti istifaya zorlayan gösteriler

Lübnan'da hükümetin iletişime ve özellikle sosyal iletişim ağı WhatsApp uygulamasına vergi getirme girişimine tepki olarak 17 Ekim'de başlayan protestolar kısa sürede ülkenin dört bir yanına yayılmıştı.

Gösterilere 13 gün direnen Başbakan Saad el-Hariri, 29 Ekim'de istifasını sunmak zorunda kalmıştı.

Ülke genelinde küçük eylemlerle protestolarını sürdüren göstericilerin, iç savaşın sona erdiği 1990'dan bu yana yönetimi paylaşan siyasi partilerin oluşturduğu kabine yerine, teknokratlardan oluşan bağımsız ve küçültülmüş bir hükümet kurulması, erken seçime gidilmesi, yolsuzluğa bulaşan yöneticilerin yargılanması gibi talepleri bulunuyor.

AA