1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. LİBYA

  4. Libya'da kadınların çığlığı: Çocuklarımız, kardeşlerimiz, eşlerimiz nerede?
Libya'da kadınların çığlığı: Çocuklarımız, kardeşlerimiz, eşlerimiz nerede?

Libya'da kadınların çığlığı: Çocuklarımız, kardeşlerimiz, eşlerimiz nerede?

​​​​​​​Hafter milislerinden temizlenen yerlerde geriye katliamlar, toplu mezarlar, büyük bir acı kalıyor. Evladı, kardeşi, eşi ortadan kaybolan Libyalı kadınlar ise uzun zamandır haber alamadıkları yakınlarının hesabını soruyor.

27 Temmuz 2020 Pazartesi 11:31A+A-

Elif Akkuş / TRT Haber

Libya'da Sirte konusunda gözle görülmese de yoğun şekilde hissedilen bir gerilim yaşanıyor. Mısır parlamentosundan çıkan karar, meşru hükümet ve Libya halkı tarafından tepkiyle karşılanıyor. Libya gündemi bu başlıklarda yoğunlaşırken, Tarhune'deki toplu mezarlardan sivil cesetleri çıkmaya devam ediyor. Aslında Libya'nın yaşadığı en ağır, en sancılı, en insanlık dışı süreçlerinden biri bu; toplu mezarlar. Tarhune'nin darbeci Hafter milislerinden temizlenmesinden sonra ortaya çıkan toplu mezarlar gerçeği, beraberinde yüzlerce acı dolu insan hikayesini getirdi. Tarhune, Hafter milislerinin elindeyken sesini çıkaramayan, acı içindeki halk, bölge özgürlüğüne kavuştuktan sonra hemen yakınlarının bulunması için başvurmaya başladı. Kiminin umudu yok, kimi hala bir mucizenin peşinde. Mucize, çünkü uzun süredir haber alınamıyor çoğundan.

Uzun zaman Hafter milislerinin elinde olan bölgede sessiz, acıyla süren bekleyiş, artık gözyaşıyla dolu bir isyana dönüştü Libya'da. Özellikle kadınlar, bu isyanın en gür sesi haline geldi. Tarhuneli yaşlı bir teyze "Oğlum nerede?" diye soruyor. Güçlü duruşu, isyanı gözyaşıyla karışıyor. Çünkü evladı bir akşam evden çıkmış ve bir daha geri dönmemiş. "Tarhune'nin ortasında oğlum gitti, bir daha da gelmedi" diyor.

Genç bir kadın, Hafter'e öfke kusuyor; "Sen bir katilsin" diye. 2019 yılının eylül ayında mühendis olan erkek kardeşi evden gidip bir daha geri gelmemiş. Kardeşini arıyor, kardeşinin nerede olduğunun bulunmasını istiyor. "Tarhune'nin, Bingazi'nin gençleri nerede, bunu bilmek istiyoruz" diye haykırıyor, ağlayarak. Kiminin umuduysa tamamen yok olmak üzere çünkü 5 yıldır yakınından haber alınamıyor. 2015 yılının kasım ayından bu yana kardeşinden haber alamayan bir başka kadın, isyan ediyor; "Onu kaçıranlar belli, şikayet ettik ama kardeşimden hala haber alamadık, ölü mü sağ mı bilmiyoruz. Çok rica ediyorum, yalvarıyorum, kardeşim nerede? Tarhune'de ölen insanlar nerede?"

Tarhune'deki toplu mezarlardan çıkan sivil cesetleri onların yakınlarına mı ait, bu da bir soru işareti çünkü arka arkaya çıkan toplu mezarlarda çalışmalar hala devam ediyor, yeni sivil cesetleri çıkıyor. DNA testleri sona ermeden bu soruya cevap bulmak imkansız. Yakınlarını arayanlar, bir yandan DNA testleri yapılsın ve sonuca ulaşılsın istiyor, diğer yandan o toplu mezarlardan çıkan cesetlerden birinin yakınlarına ait olmasından korkuyor.

Libya'da özellikle Tarhune ve çevresinde acı dolu bir bekleyiş hakim. Hafter milislerinin elindeyken sessizliğe gömülen acı, Libya ordusunun bölgeyi temizlemesinin ardından özellikle de kadınlar tarafından haykırışa dönüşmüş durumda. Artık anneler, kardeşler, eşler, çocuklar oğullarının, kardeşlerinin, eşlerinin, babalarının ölü ya da diri akıbetini öğrenmek istiyor. Umut, umutsuzluğa dönecek bile olsa artık bir cevap bekliyor. "Kayıplarımız nerede?" sorusunun en önde giden takipçisi kadınlar, sorumluların cezalandırılmasını da istiyor ama uluslararası düzeyde. Çünkü yaşadıkları tüm acıların dünya tarafından bilinmesini, görülmesini, duyulmasını istiyorlar. Bu toprakların kaderiymiş gibi algılanıp dünyanın kör, sağır, dilsiz kalmasını istemiyorlar. Dünyanın, nasıl bir katliam yapıldığını görmesini ve uluslararası hukuk sistemi içinde sorumluların cezalandırılmasını talep ediyorlar.

Bingazi'de de Tarhune'nin benzeri mi yaşanıyor?

Kadınların arasında, Bingazili avukat Müne de var. Babası ile 2 erkek kardeşi Hafter milisleri tarafından Bingazi'de gözünün önünde öldürülen Müne... Diğer kadınlar gibi o da hem Hafter milisleri tarafından öldürülen hem de kaybolan Libyalı gençler için adalet arıyor. Uzun zamandan bu yana Hafter ve milislerinin kontrolündeki Bingazi'de de durumun Tarhune'den farklı olmadığı düşünülüyor. Hafter'e karşı gelen sivillerin Tarhune'deki gibi Bingazi'de de cezalandırıldığı iddia ediliyor. Yani Hafter ve milislerinin kendi kontrolündeki her noktada, kendilerine karşı gelenlere katliam yaptığı... Aslında bu iddiayı doğrulayan net bir örnek de var: Bingazi'deki evinden kaçırılan kadın milletvekili Sihem Sergeva. Hafter'in Trablus'u ele geçirme talimatını eleştirdiği için Sergeva evinden kaçırılmıştı. 1 yılı aşkın süredir kendisinden haber alınamıyor. Bingazi’nin gerçekleri ne zaman ortaya çıkacak, darbeci Hafter ve milislerinin kontrolünde sıkışıp kalan halk neler yaşıyor, bunlar şu an için bir soru işareti. Ancak net olan gerçek, Hafter ve milislerinden temizlenen bölgelerde ortaya çıkan somut kanıtlar. Yani sivil halkın yaşadığı zulüm, katliamlar ve geriye kalan acı...

HABERE YORUM KAT