1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. LİBYA

  4. Libya’da İşkenceciler Cezalandırılacak mı?
Libya’da İşkenceciler Cezalandırılacak mı?

Libya’da İşkenceciler Cezalandırılacak mı?

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay savaşçıların elinde bulunan Kaddafi yanlılarının, hükümetin çabalarına rağmen işkence gördüklerini söyledi.

03 Şubat 2012 Cuma 20:41A+A-

Lokman DOĞMUŞ’un haberi:

26 Ocak 2012’de Uluslararası Af Örgütü ve Sınır Tanımayan Doktorlar Libya Geçici Milli Meclisi’ni eleştiri yağmuruna tuttu, ve ardından Sınır Tanımayan Doktorlar, Ağustos 2011’den beri Mısrata’da sürmekte olan çalışmalarını durdurduğunu açıkladı. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü Genel Direktörü Christopher Stokes şahit oldukları yaklaşık 311 işkence vakasının yanında özellikle sorgulama esnasında yapılan kötü muameleden sonra kendilerinden tutuklulara ilaç verilmesinin istenmesinin bu kararlarında etkili olduğunu söyledi. Af Örgütü de özellikle Mısrata’da Kaddafi yanlısı olarak gözaltına alınanlardan işkence altında ölenlerin olduğuna dair ellerinde kanıt olduğunu ve gözaltındakilerin üzerinde de işkence izleri bulunduğunu açıkladı. Örgüt yeni yöneticilerin söz verdikleri halde işkencenin önlenmesi konusunda bir ilerleme sağlayamadıklarını söyledi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay savaşçıların elinde bulunan Kaddafi yanlılarının, hükümetin çabalarına rağmen işkence gördüklerini söyledi. Pillay, BM Güvenlik Konseyine, çoğu Afrikalı olan mahpusların çektikleri sıkıntılardan büyük endişe duyduklarını, hükümetin hapishaneleri denetleyememesinin işkenceye davetiye çıkardığını ve bütün gözaltı merkezlerinin Adalet Bakanlığına bağlanmasının acil bir zorunluluk olduğunu söyledi. Pillay hükümetin bu konuda adım atmak istediğini ancak hapishane çalışanlarının azlığından dolayı başarılı olamadığını söyledi. BM Libya özel temsilcisi Ian Martin de Adalet Bakanlığının şimdiye dek savaşçılardan altı tane hapishaneyi devraldığını söyledi.

Libya İnsan Hakları İçin Dayanışma Örgütü’nden (Munazzamatu Tadamun LiHukukil İnsan) Ahmet Mahmut Ahmet el Kasir de bu iddialardan sonra sert bir açıklama yaparak sorumluluğun Geçici Milli Meclis’te olduğunu ve Meclis’in artık söz vermemesi gerektiğini çünkü sözlerinde durmadıklarını artık herkesin bildiğini söyledi. Ayrıca hükümetin net olarak bütün silahlı gruplara ve sorumlulara bu tür davranışların kesinlikle kabul edilemez  olduğu mesajını vermesi gerektiğini söyledi. Örgüt 2 şubatta da bir basın bildirisi yayınladı. Bildiride kaybolanların ailelerinin kendilerine başvurduğu, Tavırga’dan sürülen 30 bin kişinin durumunun belirsizliğinin devam ettiği, BM raporlarına göre 7 bin kişinin tutuklu olduğu, tutuklananların akrabalarından çok sayıda şikayet alındığı söylenerek hükümete öneriler sıralanıyor. Buna göre örgüt hükümetten bütün tutuk evlerinin ve tutukluların isimlerinin ilanı, tutuklu yakınlarının ziyaretlerine izin verilmesi,  avukat tutma izninin verilmesi, bütün tutuk evlerinin hükümetin oluşturacağı bir birime bağlanması, gayri resmi tutuk evlerinin kapatılması, işkencenin bütün türlerinin önlenmesi için her türlü tedbirin alınması, ve işkenceye teşebbüs edenlerin yargılanması, yargının çalıştırılması, adil yargılanma garantisinin verilmesi isteniyor.    

Ajans Frans Pressin konuyu sorduğu Adalet Bakanı Ali Ahmida Aşur ise konuyu ne red ne de kabul etti. Ancak konu savcılığa yansıdığında gerekenin yapılacağını söyledi. 2 Şubat Perşembe günü ise Aşur, Ayn Zare hapishanesinin savaşçılardan teslim alınması münasebetiyle yaptığı konuşmada insan hakları örgütlerinin ithamları üzerine bütün işkence vakalarını soruşturacaklarını, ve suçluların yargılanacağını, 1500 tutuklunun bulunduğu Ayn Zare hapishanesini gözlemcilerin düzenli olarak ziyaret ettiklerini söyledi.

Libya’nın BM nezdindeki büyükelçisi Abdurrahman Şalgam ise hükümetin kontrolü dışında gözaltı merkezlerinin olduğunu kabul etti ve sadece Trablus’ta yaklaşık 8 bin tutuklu olduğunu, bütün sorunları birden çözmenin mümkün olmadığını, Libya’da yasaları olmayan bir hükümet ve hükümeti olmayan yasalar olduğunu, hükümetin sorunları çözmeye çalıştığını söyledi.

Libya Dışişleri Bakanı Aşur Bin Hayal, insan haklarına saygıyı vaat etmiş bir meclisin siyasetinde işkencenin yeri olmadığını söyledi. Mısrata’da bulunan hapishanelerin sorumlusu İbrahim Beytulmal ise hapishanede değil taşınma esnasında kötü muameleye uğramış olanların olabileceğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Mustafa Ebu Şakur, AB ve BM ile yürütülen iki günlük çalışmaların sonunda yaptığı açıklamada, Sınır Tanımayan Doktorların iddiaları üzerine soruşturma açılacağını ve insan hakları ihlallerinin araştırılacağını söyledi. Şakur savaşçıları da ellerindeki mahpuslara iyi davranmaya çağırdı.

Ocak ayı başında Trablus’ta yeni kurulan “Sevasiye” adlı bir Libya İnsan Hakları Örgütü de geçtiğimiz dört ay içinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili bir rapor yayınlamış, raporda 102 yargısız infaz, 15 zorla gasp olayı kaydedildiği, intikamdan korkan bazı ailelerin evlerine dönmek istemedikleri ifade edilmiş hükümetin acil olarak sorunu çözmesi istenmişti.

Libya’da silahlı grupların kontrol altına alınması ve orduya entegre edilmesi hükümetin karşı karşıya bulunduğu en büyük sorunlardan sayılıyor.

HAKSÖZ HABER

HABERE YORUM KAT