Libya’da Çatışmalar: 50 Kişi Öldü
Libya'nın dördüncü büyük şehri ve Trablus'un yaklaşık 800 km güneyinde bulunan Sebha kentinde 26 Martta başlayan çatışmalarda 50'den fazla kişi öldü.
Haber: Lokman Doğmuş
Libya'nın dördüncü büyük şehri ve Trablus'un yaklaşık 800 km güneyinde bulunan Sebha kentinde 26 Martta başlayan çatışmalarda 50'den fazla kişi öldü 120 kişi de yaralandı. Olaylar üzerine hükümete bağlı 600 asker Sebha'ya sevk edildi.
Olayların başlangıcı ile ilgili farklı iddialar ortaya atılıyor. Başlangıçta hükümete bağlı güçlerle Sebha yerlileri ve Tebu kabile üyeleri arasında meydana geldiği iddia edildi. Buna göre Tebu kabile üyelerinin elektrik şirketinden bir görevliyi öldürüp aracını gasp etmesi üzerine hükümete bağlı güçlerin, aracı ve suçluları bulmak için, Tebu kabilesinin çoğunluğunun yaşadığı Muhayyam Tayori mahallesine girmeleri ile Tebu kabilesi mensupları ile hükümet güçleri arasında çatışma çıktı. Murzuk ve Ubari'den Tebu'lara gelen askeri yardım ise püskürtüldü. El Arabiye televizyonu ise çatışmanın Evlad-ı Süleyman ile Tebu kabileleri arasında meydana geldiğini iddia etti. Bir başka iddiaya göre ise olaylar Tebu kabilesinden bir kişinin Ebu Seyf kabilesinden birini öldürmesi ile başladı. Bir iddiaya göre ise araba alım satımı esnasında çıkan bir tartışma ile başladı. Bundan sonra Sebha'da bulunan hükümet güçleri, şehir toplantı salonunda Tebu ileri gelenleri ile bir toplantı düzenledi ve şüphelilerin teslimini istedi ancak Tebu temsilcileri bunu reddedince salonda bulunanlara ateş açıldı. Çıkan çatışmada Tebu kabilesi mensubu 13 kişi öldü. Hükümet güçleri silahlı kişileri şehir dışına çıkardı. Geçici Milli Meclis'in Tebu temsilcisi Musa Koni de Tebu mensubu bazı kişilerin araba çalmalarından sonra olayın patlak verdiğini söyledi. Sebha'ya saldıran Tebu kabilesi mensubu silahlı grupların Kufra'nın büyük bir kısmını ve Murzuk'un tamamını kontrollerinde tuttuğu, son çatışmalarda ise Sebha'dan püskürtüldüğü de iddialar arasında.
Sebha Milli Güvenlik Yöneticisi Albay Muhammed Ebu Yusuf ise olayların kabilecilikle bir ilgisi olmadığını silahlı bir grubun gasp ve yağma olaylarına karışması üzerine patlak verdiğini söyledi. Ebu Yusuf bu silahlı gruptan Tebu halkının da muzdarip olduğunu, son olayda Sebha askeri meclisini basıp maaşlar için gönderilen ödenekleri gasp ettiğini söyledi. Bu silahlı grupların eski düzen yanlılarından ve bunların yerleştikleri bazı komşu ülkelerden destek aldıklarını söyledi.
Sebha Askeri Meclisi sözcüsü Ahmet Dav Bukarase ise olayların Kufra senaryosunun bir tekrarı olduğunu, komşu ülkelerden destek alan bazı Tebu kabilesi mensuplarının Murzuk'tan gelip saldırdığını ve kendilerinin bunlardan bir kısmını gözaltına aldıklarını, bu grupların güneyde bir Tebu devleti kurmak istediklerini iddia etti. Bukarase hükümeti derhal müdahale etmeye çağırdı.
Libya İçişleri Bakan Yardımcısı Ömer Hadravi'nin Sebha'daki durumun "çok tehlikeli" olduğunu söylemesinin ardından Bingazi Yıldırım Kuvvetleri'ne bağlı 70 kişilik bir birlik, durumu kontrol altına almak için hava yoluyla Sebha'ya geldi.
Olayların ikinci gününde Savunma bakanının istifa ettiği iddiaları ortaya atıldı ancak bu iddia daha sonra reddedildi. Geçici Milli Meclis'in Sebha temsilcisi Abdulmecid Seyfunnasr ise bir Libya televizyonunda canlı yayında istifa ettiğini söyledi ancak daha sonra bu istifasının hükümetten gelen yardımlara bağlı olarak şartlı olduğunu açıkladı. Seyfunnasr hükümete ait güçlerin Sebha şehrinde kontrolü sağlaması, Güney sınırların kontrol altına alınmasını şart koştu. Seyfunnasr bu şartlar yerine getirilmezse bu, Sebha ve güneyin dışlandığı ve hukuka uygun isteklerinin önemsenmediği anlamına geleceğini öne sürdü.
Salı akşamı Sebha Devrim Güçleri Ortak Operasyon Merkezi başkanı Süleyman İsa, Hacara ve Hayy Tayuri bölgelerinde çatışmaların durduğunu ve şehrin sakin olduğunu, hükümet güçlerinin bazı resmi binaları işgal eden silahlı grupları şehir dışına püskürttüğünü söyledi. Süleyman İsa eski sistem yanlısı olarak savaşan bu güçlerin bir kısmının halen Hayy Tayuri bölgesinde bulunduklarını ve amaçlarının Fizan bölgesinde istikrarsızlık yaratmak olduğunu söyledi. Tebu kabilesi liderlerini "Tebu kabilesinden olduğu iddia edilen" bu silahlı grupları durdurması için işbirliği çağrısında bulundu.
Libya Sağlık Bakanlığı sözcüsü Fevziye Taşani bir Libya televizyonuna yaptığı açıklamada sağlık bakanlığının Kufra olayları esnasında kurulan Kriz Kurulunun çalışmalarına devam ettiğini, Sebha'ya ambulans, kan ve tıbbi malzeme gönderdiklerini söyledi.
Öte yandan Tebu kabilesi lideri İsa Abdulmecid Mansur, Ajans Frans Press'e yaptığı açıklamada, kabilesinin etnik temizlik tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu iddia ederek Libya'dan ayrılacakları tehdidinde bulundu. İsa Abdulmecid Kaddafi döneminde kurulan Libya'nın Kurtuluşu İçin Tebu Cephesi hareketini yeniden kuracaklarını ve Güney Sudan gibi ayrılacaklarını öne sürdü. Olayların kabile çatışmasından etnik temizliğe dönüştüğünü, siyah derililerin tehlike altında olduğunu iddia eden İsa Abdulmecid ; "Biz Libya'nın birliği her şeyin üstündedir dedik. Ancak şimdi kendimizi ve diğer azınlıkları koruma zamanıdır". dedi. İsa Abdulmecid, Kaddafi ile Geçici Milli Meclis yönetimleri arasında bir fark olmadığını da ileri sürdü.
Ateşkes Sağlandı
Çarşamba günü Sebha Milli Güvenlik Kurulu basın sözcüsü Abdulhamid Abdullah el Sebhavi komşu şehir ve kabilelerden gelen barış komitelerinin Sebha'ya vardığını söyledi. Barış komitelerinin girişimleri sonucu Çarşamba günü Libya saatiyle saat dokuzda ateşkes ilan edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Sebha ileri gelenlerinden ve barış komitesi üyesi Hasan Rakik, Libya el Ahrar televizyonuna ikindi namazından beri devam eden müzakerelerin sonunda ateşkes ilan etmeyi başardıklarını, buna göre Libya vatandaşı olmayan bütün Tebu silahlı güçlerinin Katrun bölgesine çekileceklerini, bütün giriş çıkışları Libya Milli Ordusu'na teslim edeceklerini söyledi. Kendilerinin Libya vatandaşı Tebu azınlığı ile bir problemlerinin olmadığını ifade eden Rakik, barış için yapılan müzakerelere Sebha'nın bütün Arap ve Tuareg kabile temsilcilerinin, Mısrata ve Yıldırım Kuvvetleri Birliği temsilcilerinin katıldığını söyledi. Rakik, Sebha'da Tebu mensubu yaklaşık iki yüz ailenin bulunduğunu, birlikte kardeşçe yaşadıklarını, Çad'da bulunan Tebu mensubu silahlı kişilerin saldırılarının bunlarla ilgisinin olmadığını söyledi. Rakik "Tebu kardeşlerimiz de bu saldırıları gerçekleştirenlerin Libya dışından geldiğini ifade ediyorlar, Birlikte yaşadığımız Tebu kardeşlerimize tam olarak güveniyoruz, aramızda Tebu doktor, öğretmen, hakim kardeşlerimiz var. Hiçbir şekilde onları suçlamıyoruz. Onlarla gurur duyuyoruz, saygı duyuyoruz. Dışarıdan gelen Tebu'lardan onlar da muzdarip. Murzuk ve Katrun'daki Tebu'lar da bu kişilerden beri olduklarını söylüyor. Sınırdan kolaylıkla geçmelerinin sorumlusu hükümettir" dedi.
Libya Geçiş Hükümeti sözcüsü Nasır el Mana ise hükümetin Libya'nın hiçbir bölgesini dışlamadığını ifade ederek "Biz bugün eski sistemin izlediği siyasetin bedelini ödüyoruz, güney bölgesinin dışlanması söz konusu değildir, mecliste temsil edilmektedirler, hükümet ve devlet kurumlarında bütün diğer Libyalılar gibi katılabiliyorlar. Biz hiçbir bölgeyi diğerinden üstün tutmayız" dedi.
Bu arada "Berka Meclisi" kurucularından Ebubekir Baira, Berka bölgesinden meclise daha fazla üye alınması konusunda Geçici Milli Meclise baskı uygulamak amacıyla, meclisi petrol sevkiyatını durdurmakla tehdit ettiğine dair iddiaları red etti ve bu iddiaların Berka Meclisini küçük düşürmek amacıyla ortaya atıldığını söyledi.
Haksöz Haber
HABERE YORUM KAT