Liberyalı Blyden Edward Wilmot'dan Sultan Abdülhamid'e mektuplar
"Afrika'nın evren görüşü, insan, doğa ve Tanrı'nın uyum içinde olduğu gerçeğine dayanmaktadır. Bunlar, insanı Tanrı'ya yabancılaşmış, doğayla savaş halinde ve kayıtsız bir evrenle çevrili olarak gören Avrupa dünya görüşüne taban tabana zıttır"
Cape Town Üniversitesi'nde Afrika Çalışmaları bölümünde araştırmacı olarak görev Dr. Halim Gençoğlu Independent Türkçe sitesinde yayınlanan makalesinde Liberyalı Blyden Edward Wilmot'un 2.Abdulhamid'e gönderdiği mektupları ve Afrika'ya dönük görüşlerini yorumladı:
Afrika'nın iç kısımlarına yaptığım seyahatlerden ve oradaki Zenci Müslümanlarla olan ilişkilerimden ve de Arapça kompozisyonları üzerinde yaptığım çalışmalardan, İslam'ın Afrika kıtasına büyük bir nimet bahşettiğini hissetmekten kendimi alamıyorum.
Blyden Edward Wilmot,
1877
Dr. Edward Wilmot Blyden, Liberyalı bir eğitimci, yazar ve devlet adamıdır.
19'uncu yüzyılın sonlarında Blyden, eserleri ve çalışmalarıyla Batı dünyasında belki en meşhur ve saygı duyulan Afrikalı entelektüellerden biri olarak tanınıyordu.
'Afrika Afrikalılar içindir' ifadesini ilk kullanan Blyden'dir ve bu nedenle belli bir kesimde "Pan-Afrika İdeallerinin Babası" olarak bilinir.
Bu yazımızda onun hayatı hakkında bil vermekle birlikte Afrika gazetelerine yansıyan Osmanlı Devleti ile olan münasebetlerini belgeler ışığında ortaya koymuş olacağız. 1
Edward Wilmot Blyden kimdir?
Blyden, 3 Ağustos 1832'de Virgin Adaları'ndaki St. Thomas'ta, Igbo 2 kökenli özgür, okuryazar anne babanın evladı olarak doğdu.
Gençliğinde zeka ve yetenekleri ile çevresinde tanındı. Bir Amerikan Protestan bakanı olan John Knox tarafından eğitildi ve akıl hocası Knox onu Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitimine devam etmeye teşvik etti.
Blyden, Mayıs 1850'de teolojik çalışmalar için Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti, ancak ırkçılık nedeniyle teoloji seminerine kabul edilmedi.
Ocak 1851'de, Cumhuriyet olarak henüz 1847'de bağımsız hale gelen bir Afrika-Amerika kolonisi olan Liberya'ya göç etti. 3
Blyden örgün eğitimine Monrovia'daki Alexander Lisesi'nde devam etti ve 1858'de okula müdür olarak atandı.
1855'ten 1856'ya kadar Liberia Herald'ın editörlüğünü yaptı ve "Kanayan Afrika'dan Bir Ses" sütununu yazdı.
1862'de yeni açılan Liberya Koleji'ne klasikler profesörü olarak atandı ve 1871'e kadar bu pozisyonda kaldı.
Blyden kurumsal eğitimin ötesinde kendi kendini eğitmiş olmasına binaen, yetenekli ve çok yönlü bir dilbilimci, klasikçi, teolog, tarihçi ve sosyolog oldu.
1864'ten 1866'ya kadar, profesörlük görevlerine ek olarak, Blyden Liberya'da devlet sekreteri olarak görev yaptı.
1871'den 1873'e kadar Blyden, Freetown, Sierra Leone'de yaşadı. Orada Batı Afrika'daki ilk Pan-Afrika dergisi olan Negro'nun editörlüğünü yaptı.
1874 ve 1885 yılları arasında Blyden yine Liberya'daydı ve çeşitli akademik ve devlet dairelerinde görevler üstlendi.
1885'te Liberya Cumhurbaşkanlığı için başarısız bir aday olsa da bu girişimi ülkede tamamen tanınmasına sebep oldu.
1885'ten sonra Blyden zamanını Liberya, Sierra Leone ve Lagos arasında mekik dokuyarak geçirdi. 4
Blyden, 1884'te Freetown'da Batı Afrika'nın ve genel olarak siyahi ırkın çıkarlarına hizmet etmek için kurulmasına yardım ettiği Sierra Leone News'in yayım ve düzenlenmesine yardım etti.
Ayrıca, amacı İngilizce konuşan Batı Afrikalılar arasında bir birlik bağı oluşturmak olan Freetown West African Reporter'ın (1874-1882) kurulmasına katkı sağladı.
1901'den 1906'ya kadar Blyden, Freetown'da yaşadığı sırada Sierra Leone'deki bir kurumda Müslümanların eğitimini idare etti.
Bu dönemde İslam dinine karşı onda bir sempati oluştu ve Afrika'daki tarihi köklerine en uygun din olarak Afrikalı Amerikalılara hak dini İslam'ı tavsiye etti.
Bu dönemde gizlice Müslüman olduğu fakat Hristiyan dünyasının düşmanlığından çekindiği için sessiz kalmayı tercih ettiği de bazı yazarlar tarafından iddia edilmektedir. 5
Blyden, Liberya'ya İngiltere ve Fransa büyükelçisi sıfatıyla tekrar gönderildi.
Bu defa diplomat olarak, Blyden Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti ve burada Afrika'daki çalışmaları hakkında siyahilerin kiliseleri üzerine konuştu.
Blyden, Afrikalı-Amerikalıların Afrika'ya dönerek ve onu geliştirmeye yardım ederek ırk ayrımcılığına maruz kaldıkları acılara son verebileceklerine inanıyordu.
Her çalışması çevresinde daima müspet bir biçimde yorumlanmıyordu. Bazı cesur söylem ve faaliyetleri belli mahfillerde endişe uyandırdı.
Hatta doğdukları Amerika Birleşik Devletleri'nde tam medeni haklar elde etmek isteyen ve Afrika ile özdeşleşmeyen Afrikalı-Amerikalılar tarafından eleştirilmişti.
1891 ve 1894'te Lagos'ta birkaç ay geçirdi ve 1896-1897'de yerel meseleler için bir hükümet ajanı olarak orada çalıştı.
Lagos'tayken, Nijerya ve Batı Afrika milliyetçiliğinin en eski propagandacılarından biri olan Lagos Weekly Record gazetesi için düzenli olarak yazdı. 6
Blyden birçok önemli mevkilerde bulunsa da, bir eylem adamı olmaktan çok bir fikir adamı olarak tanındı.
Kendisini ırkının bir şampiyonu ve savunucusu olarak gördü ve bu minvalde Kanayan Afrika'dan Bir Ses (1856); Liberya'nın Arzusu (1862); Antik Tarihte Zenci (1869); Batı Afrika Üniversitesi (1872); Batı Afrika'dan Filistin'e (1873); Hristiyanlık, İslam ve Zenci Irkı (1887); Yahudi Sorunu (1898); Avrupa'dan önce Batı Afrika (1905); Afrika Hayatı ve Töresi (1908) adlı eserlerini kaleme aldı.
Dr. Blyden'in en meşhur eserlerinden biri, "Hıristiyanlık, İslam ve Zenci Irk", 1887
Batı'daki akranlarından farklı olarak Blyden, geleneksel görüşlerle derinden uyuşmayan bir Afrika kalkınma vizyonunu dile getirdi.
Sözde bir Hristiyan olan Blyden, Hristiyanlaşmış ve Batı eğitimli Siyahlar lejyonunun Afrika'yı vaat edilen modernite ve kıtasal kalkınma ülkesine götürmeyeceğini savundu.
Hıristiyanlığın Siyahlar üzerinde moral bozucu bir etkisi olduğunu, öte yandan İslam'ın ise birleştirici ve yükseltici bir tesiri olduğunu savundu.
Ayrıca, eğitimin Afrika'nın sömürgeleştirilmesini ve sömürülmesini desteklemek ve sürdürmek için yerli halkın kritik araçlardan biri olarak kullanıldığına inanıyordu.
Ona göre, tüm eğitimli Siyahiler, birçok yönden ırklarının gerçek refahını eski fiziksel prangalardan çok daha fazla bozan bir tür kölelikten muzdaripti.
İşte bu, 'aklın köleliği, bedenin köleliğinden çok daha yıkıcıdır' demekti.
Bu bağlamda akıllara Ngugi'nin Zihni kölelikten azat eseri gelir ki Ngugi neredeyse yüzyıl sonra Blyden'in fikirlerini takip etmişti. 7
Bir eğitimci ve kolej başkanı olarak Blyden, "Afrika zihninin sömürgesizleştirilmesi" olarak adlandırdığı şey için adeta savaş vermişti.
1881'de Liberya Koleji'nin yeni kurulan başkanı olarak yaptığı açılış konuşmasında, yeni nesil Afrika gençliği üreten bağımsız Afrika kolejleri vizyonundan bahsetti.
"Bizim umudumuz ve beklentimiz, kurum ve kültür tarafından desteklenen, kamu ruhuyla dolu, nasıl yaşayacağını, çalışacağını ve başarılı olacağını bilen… zekayla, incelikle, çalışkanlıkla, sebatla, kendi halkının kayıtsızlığına karşı zafer kazanma, ırk düşmanlarının küçümseme ve muhalefetinin üstesinden gelme…eğitimin, bilginin sağlanması için değil zihnin oluşumu" için gerekliliğini savundu.
Zihnin oluşumu güvence altına alındığında, bilgi kendi kendine halledilecektir.
Kendi başına sadece bilgi güç değildir fakat bu daha çok bilgiyi nasıl kullanacağını bilme yeteneğidir ve bu yetenek disiplinli, eğitilmiş ve şekillendirilmiş zihne aittir, fikrini savundu.
Bir çalışmasında "Zihni gerçeklerle depolamak hoş bir eğlence olabilir... ama zihin onları uygulamak için eğitilmezse, orada gereksiz bir kereste gibi yatarlar" demiştir. 8
Uygun eğitim müfredatı ve yerli Afrika kültürünün değerine duyarlılık yoluyla Blyden, bir nesil Afrikalı lider ve akademisyenin sömürgeciliği yenmek ve yerel kültürel kaynaklarla harmanlanabilecek modernliği kucaklamak için yetiştirilebileceğine inanıyordu.
Bu minvalde Afrika'nın eğitim müfredatının özünün geleneksel eğitim kavramlarına dayanması gerektiğini savundu.
Özünde bu müfredat şunu kabul etmeliydi:
"Afrika'nın evren görüşü, insan, doğa, evren ve Tanrı'nın uyum içinde olduğu gerçeğine dayanmaktadır. Yabancılaşma yok. İnsan eyleminin temel modelleri işbirliği, barış ve büyük projeler inşa etmektir. Bunlar, insanı Tanrı'ya yabancılaşmış, doğayla savaş halinde ve kayıtsız bir evrenle çevrili olarak gören Avrupa dünya görüşüne taban tabana zıttır" demiştir.
Blyden, Afrika zihnini özgürleştirme ve sömürgesizleştirme ve bağımsız bir Afrika eğitim kurumu kurma mücadelesinde öncüydü.
Yüzyılın başında, geleneksel Afrika kültür kurumlarını ve bunların moderniteyle uyumlarını açıkça savunmasıyla baş başa kaldı. 1893'te Blyden, Afrika dünyasına şu meydan okumayı yayımladı.
“Özellikle yabancı eğitimin avantajlarından yararlananlar arasında, insanlığın radikal gerçeklerine 'Afrikalı kişiliğimizi ortadan kaldıralım ve kaybolalım' diyecek kadar kör olan bazı Afrikalıların olduğunu düşünmek üzücü.
Mümkünse başka bir yarışta bu doktrini istediğiniz kadar telaffuz edin, kimse yapmayacak, kimse yapamaz, çünkü kişiliğinizi ortadan kaldırdığınızda, kendinizi de ortadan kaldırmış olursunuz. Afrikalılar olarak evrendeki yeriniz size verildi ve size bu mahfilde başka hiçbir yer yok.” 9
Onun bu sözleri uzun seneler Avrupa ve Amerika'daki eğitim kurumlarında tartışıldı. Blyden hayatının sonuna kadar Afrika birliği düşüncesine sadık yaşadı. 7 Şubat 1912'de öldü.
Aile hayatı
Blyden, tanınmış Yates ailesinden bir Amerikan-Liberyalı olan Sarah Yates adında bir hanımla evlendi.
Sarah, Hilary Yates'in kızı ve 1856'dan 1860'a kadar Başkan Stephen Allen Benson döneminde Liberya başkan yardımcısı olarak görev yapan Beverly Page Yates'in yeğeniydi.
Blyden'ın Sarah'tan üç çocuğu oldu. Eşi Sarah vefat edince daha sonra Freetown, Sierra Leone'de yaşarken Louisiana'dan Afrikalı-Amerikalı bir kadın Anna Erskine ile uzun süreli bir beraberliği oldu.
Anna da iki kez Liberya Devlet Başkanı seçilen James Spriggs-Payne'in torunuydu. Şimdi Blyden soyundan gelenlerin aralarında Awareness Times'ın yayıncısı Sylvia Blyden'ın da bulunduğu bazı torunları Freetown'da yaşamaya devam etmektedirler. 10
Kültür mirası
Edward Wilmot Blyden, Afrika kültür tarihinin sayfalarında silinmez bir iz bıraktı.
Blyden sadece zamanının en özgün düşünürlerinden biri değildi. 19'uncu yüzyılın tartışmasız en önde gelen Afrikalı entelektüeliydi.
Hem Liberya hem de Sierra Leone'deki parlak kariyeri, din, eğitim, gazetecilik, siyaset ve felsefe alanlarını kapsıyordu.
Yazıları Pan-Afrikanizm ve Batı Afrika milliyetçiliğinin yükselişine katkıda bulunan bir Afrikalı vatansever olarak en iyi şekilde hatırlanmaktadır. 11
Blyden'in Afrika'ya dönüşü gibi bir Afrika ulusunun yeniden yaratılmasını teşvik eden fikirleri ve konuşmaları, tüm dünyada Afrika bilinci hareketlerinin tohumlarını atacaktı.
Fikirlerini doğrudan veya dolaylı olarak miras alan kesintisiz bir siyahi liderler çizgisi mevcuttur.
Özellikle DuBois ve Marcus Garvey onları yirminci yüzyıla taşıyarak Afrika'ya dönüş temasını savunmaya devam ettiler.
Siyasi fikirleri ise, 1950 ve altmışlı yılların Afrika bağımsızlık hareketlerinin liderleri için bir kaynak haline geldi.
Nkrumah, Nyerere, Sekou Toure ve Blyden'in kendi torunu olan Sierra Leone Bağımsızlık Hareketi kilit rol oynayan Edward W. Blyden III. ve Güney Afrika'da Başkan Thabo Mbeki konuşmalarına eserlerinden alıntı yaptığı Blyden'den etkilendiler.
Bazı derin sözleri onun birtakım mahfillerde önde gelen Afrikalı filozof olarak anılmasına salık vermiştir. 12
“Sana emanet edilen bir yetenek var. Varlığınızın en yüksek biçimlerini harekete geçirmek sizin görevinizdir. Görevinizin ne olduğu önemli değil - ister insanların önemsiz olarak adlandırdığı veya dünyanın onurlu dediği - kongre salonlarında konuşmak veya bu salonları süpürmek - başkalarını beklemek veya bu dünyadaki gerçek etkinizi ve gelecek dünyadaki statünüzü belirleyecek olan sonucu yetilerinizi kullanma biçiminizdir. İnsanlığı ilerletmek için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Her biri ilerlemekte olan bir yardımcı olmak için çaba sarf etmelidir. Durumunuz ne olursa olsun, dünyada bir yer işgal ediyorsunuz; işgal ettiğiniz odayı kazanmak için ne yapıyorsunuz? Geçmişin ilham verici çağrısını ve geleceğin kehanet çağrısını duymayan, sorumluluklarını yerine getirmeyen o kadar çok insanımız var ki…” 13
Bir yazar olarak Blyden, bazıları tarafından "Pan-Afrikanizm'in babası" olarak sayıldı ve "Afrika Kişiliği" kavramını ve "Afrika ırkının benzersizliğini" dile getiren ilk insanlardan biri olarak kabul edildi.
Hakikaten fikirleri, Marcus Garvey, George Padmore ve Kwame Nkrumah dahil olmak üzere birçok 20'nci yüzyıl figürünü etkilemiştir.
Başlıca eseri olan Hıristiyanlık, İslam ve Negro Irk, İslam'ı uygulamanın Afrikalılar için Hıristiyanlıktan daha birleştirici ve tatmin edici olduğu fikrini destekledi.
Yukarıda bahsedildiği gibi Blyden, Hristiyan olmaya devam etmesine rağmen Hristiyanlığı uygulamanın Afrikalılar üzerinde moral bozucu bir etkisi olduğuna inanıyordu.
Kuzey Afrika'dan insanlar tarafından Sahra-altı bölgelerine getirildiği için İslam'ın daha özgün Afrikalı bir inanç olduğunu düşündü.
Bu kitabı uluslararası mecralarda tartışmalı hale geldi. İlk başta birçok insan bunu bir Afrikalının yazdığına inanmadı zira İslam'ı tanıtması son derece tartışmalıydı.
Daha sonraki baskılarda Blyden bu sefer kendi fotoğrafını ön kapak olarak ekledi.
Kitabında şu ifadeler yer aldı:
“Irk duygusunu ortadan kaldıralım. Afrikalı kişiliğimizi ortadan kaldıralım ve mümkünse başka bir ırkta kaybolalım. Bu, sıcağı ve soğuğu, güneş ışığını ve yağmuru yerçekimini ortadan kaldıralım demek kadar akıllıca ya da felsefi bir şeydir. Tabii ki, bu kişilerin içine çekilecekleri ırk, baskın ırktır; bunun önünde, yaltaklanarak kendini teslim etme ve rezilce kendini bastırmada secdeye kapanmış bir hayranlık içindedirler.”
İslam konusundaki pozitif görüşlerinin aksine Etiyopyalılığa olan inancı nedeniyle, 19'uncu yüzyılın sonlarında Blyden, İsrail'de bir Yahudi devletinin kurulmasını destekledi ve Theodore Herzl'i "Siyonizm denilen o hareketin" yaratıcısı olarak övdü.
Onun bu düşüncesini yorumlarken, o dönemde Tevrat'taki yönüyle konuşulan Siyonizm ile İsrail Devleti'nin kurulmasından sonra peyda olan, içerisinde Tevrat'ın kaidelerine ters düşen yönüyle siyasi bir ideolojiye dönüşen siyonizmi birbirinden ayırmak icap eder. 14
Sultan Abdülhamid ve Edward Blyden
Osmanlı Devleti'nin Afrika ile olan siyasi ilişkilerinin derinliğini ortaya koyan en iyi örneklerden biri de İstanbul hükümetinin başka bir kıtadan Afrika'daki Dr. Blyden gibi bir Afrikalı münevveri görüp onla irtibata geçmiş olmasıdır.
O tarihteki iletişim olanakları düşünüldüğünde bu gerçekten muazzam bir diplomatik başarıdır denilebilir.
Hakikaten Osmanlı Devleti 1880'den sonra Nijerya ve Liberya gibi Batı Afrika ülkeleri ile önemli münasebetler geliştirdi.
Bu ilişkilerde izlenen politikanın dayanağı sömürgeci Batıya karşı Afrikalı halkı korumak ve onlara destek olmaktı.
Mesela yerli halkın önde gelen liderleriyle münasebetler kurmak ve beraber hareket etmek, buna örnek teşkil eden politikalardan biriydi.
İşte Osmanlı Devleti'nin Sahra-altı Afrika'da irtibat kurduğu bu önemli şahsiyetlerden birisi de Edward Wilmot Blyden idi.
Blyden, Batı Afrika'da siyahilerin haklarını savunmak için Afrika ve İngiltere'de çeşitli toplantılar yaparak sesini duyurmaya çalışmıştı.
Onun yerli Müslümanlarla ilgili araştırmaları ve İslam cemaatleri hakkında kitaplarında yer verdiği müspet düşünceleri Sultan Abdülhamid Han'ın dikkatinden kaçmamıştı.
Blyden'in Halife Abdülhamid'e iletilmek üzere Londra sefiri Musurus Paşa'ya gönderdiği mektup son derece önemlidir. 15
“Ekselansları,
Sierra Leone'da ikamet eden Müslümanların yukarıda belirtilen adresleri ile ilgili görüşlerinizi bana iletir ve uygun olduğunuzda benimle bir görüşme lütfeder misiniz? Afrika'nın iç kısımlarına yaptığım seyahatlerden ve oradaki Zenci Müslümanlarla olan ilişkilerimden ve Arapça kompozisyonları üzerinde yaptığım çalışmalardan, İslam'ın Afrika kıtasına büyük bir nimet bahşettiğini hissetmekten kendimi alamıyorum. Afrika, İslam'a çok şey borçludur ve bence bu din olmasaydı Afrikalılar şimdi en büyük günah karanlığında olacaklardı.
Son yedi yıldır Afrika'da İslam üzerine çalışıyorum ve yazıyorum.1875 ve 1876'da Frazer's Magazine'e konuyla ilgili dört makaleyle katkıda bulundum. Bu yazıların dikkatinize gelip gelmediğini bilmeden Kasım 1875 ve Ekim 1876 için elimde olan Frazer Magazine'nin iki adetini bu gönderiyle Ekselanslarına gönderme cüretini gösteriyorum.
Ekselanslarının itaatkar hizmetkarıyım.
Edward W Blyden”
Musurus Paşa
Türk Büyükelçisi
1 Bryanston Meydanı
Blyden'in bu manidar mektupları haricinde kitaplarındaki analizleri hayrete şayan derecede İslam dinine övgülerle doludur.
Biraz da bu sebepten ötürü Dr. Blyden'in sömürgeci İngilizlere karşı mücadelesinden haberdar olan Osmanlı hariciyesi onunla irtibat kurup onu desteklemişti.
Sultan Abdülhamid tarafından Mecidiye nişanı alan Liberyalı yazar Dr. Blyden, misyonerlere rağmen İslam'ın Afrika'da yayılmasını iki nedene bağlıyordu.
Blyden göre Kuran'da insanların eşit olduğunun vurgulanması ve Ramazan ayındaki birlik beraberlik Afrika'da yerli halkı İslam'a çekiyordu. 16
Diğer yandan Afrika gazeteleri 1895-1905 yılları arasında Dr Blyden'in Osmanlı Hilafeti adına Abdullah Quilliam aracılığıyla bölgedeki Müslümanların eğitim işleriyle meşgul olduğunu yazıyordu.
Yine Afrika basınına göre Sultan Abdülhamid Han tarafından Blyden'a Mecidiye nişanı verildiği yerel basında çıkan haberler arasındaydı.
Başka bir gazete, Emir'ül Müminin Sultan Abdülhamid'in gönderttiği Mecidiye nişanıyla Blyden'e Afrika'nın en asil evladı ünvanı verildiğini yazıyordu.
Burada Osmanlı Devleti'nin Abdülhamid dönemindeki başarılı insani diplomasisinden bahsetmek icap eder.
Hristiyan olduğu halde Afrikalı bir liderin bir Müslüman devlet adamına duyduğu saygı, aslında Osmanlı Devleti'nin Afrika toplumuna yaklaşımını ortaya koyar. 17
Liberyalı eğitimci Edward Wilmot Blyden'in Osmanlı Devleti'ne gönderdiği birçok mektupta Liberya'daki Müslümanların eğitim durumları ile ilgili malumat vermis bunlar gazetelerde yayınlanmıştı, 1877
Tüm bunlarla birlikte Blyden'nin bazı kitaplarında Müslümanlar hakkındaki görüşleri ve İslam dininin Afrika'daki gelişimi üzerine olan fikirlerinin analiz edilmesi gerekir.
Blyden bir röpörtajında şöyle diyordu:
“-Quilliam'i tanıyor musunuz? Beyaz bir adamın, bir İngiliz'in gerçek bir Müslüman olabileceğine inanıyor musunuz?
Efendim, İngiliz İmparatorluğunun Müslüman dünyasındaki etkisinin sessiz, belki de bastırılmış olduğu doğrudur. Quilliam'in Türkiye Sultanı'nın itimadını kazandığına, Afganistan Emirinin Liverpool'daki Konsolosu olduğuna, İran Şahı'nın kendisine duyduğu güvenden eminiz.
Bu durumda, "Tanrı her şeyi yapabilir", yani Allah bir İngiliz'i dindar bir Müslüman yaptı anlamına geliyor demek, mümkündür.
Afrikalı Müslümanlar sadece İslam için yaşıyor. 1894'te, zengin bir yerli Müslüman tarafından Lagos'ta 5000 sterlin pahasına dikilen muhteşem bir caminin adanmasında hazır bulundum.
Koloni Valisi Sir Gilbert Carter başkanlık etti ve Majesteleri Sultan Abdülhamid tarafından Batı Sudan'da görevlendirilen Şeyh-ül-İslam Quilliam de oradaydı. 18
Son zamanlarda seçkin bir otorite tarafından "Doğu milletlerinin dillerini, düşüncelerini, tarihini ve anıtlarını yakından tanımanın artık bir lüks değil, bir zorunluluk olduğu" ifade edilmiştir.
Ben de Afrika Müslümanları için son on yıl içinde Osmanlı Padişahı, Türkiye'nin Mısır Hidiv'i, İran Şahı ve Zanzibar Seyyidi gibi Doğulu hükümdarların Avrupa'ya yaptığı ziyaretlerden sonra halkın zihninde Müslüman ülkelerin karakteri, durumu ve etkisi konusunda çalışmalarımla daha canlı bir merak uyandırdığıma inanıyorum.” 19
Afrika'nın öz evladı Edward Blyden
Blyden'in hayatındaki başarısının temel kaynağı onun öğrenme merakına bağlı İslam'a karşı tarafsız yaklaşımlarından ileri geliyor, Amerika Birleşik Devletleri'ndeyken, himayesi altında 1850'de Liberya'ya göç ettiği kolonizasyon hareketiyle ilişkili Presbiteryen ile temasa geçti.
1858'de Presbiteryen Yabancı Misyonlar Kurulu'nda bir Presbiteryen bakanı olarak atandı. 1886'da Hıristiyan misyonerlerin kibirlerinden rahatsız olduktan sonra, Presbiteryen Kilisesi'nden istifa etti ve İslam'a sempati duymaya başladı.
Yaşamı boyunca Liberya ve Sierra Leone'de çeşitli görevlerde bulundu. Dışişleri Bakanı, St. James mahkemesinin büyükelçisi ve Londra ve Paris Olağanüstü Temsilcisi olarak görevler yaptı.
1887'de en önemli eseri olan "Hıristiyanlık, İslam ve Zenci Irk" adlı kitabını yayımlandı. Ayrıca, Zenci ırkı haklı çıkarmaya çalıştığı birçok başka kitap, broşür ve makale de yazdı.
Negritude felsefesinin, Pan-Afrikanizm, Afrika milliyetçiliği ve Afrika Hıristiyan teolojisinin kökleri, Blyden'in Afrika üzerine yazdığı eserlerinde tarihçilere, sosyologlara, politikacılara ilham olmaya devam ediyor.
Dipnotlar:
1- Blyden, Edward Wilmot, and Hollis Ralph Lynch. 1978. Selected letters of Edward Wilmot Blyden. Millwood, N.Y.: KTO Press.
2- İgbo olarak da adlandırılan İbo, esas olarak güneydoğu Nijerya'da yaşayan ve Nijer-Kongo dil ailesinin Benue-Kongo şubesinin bir dili olan İbo'yu konuşan insanlara verilen isim.
3- Lynch, Hollis R. 1970. Edward Wilmot Blyden: Pan-Negro Patriot, 1832-1912. Oxford: Oxford University Press, USA.
4- Lynch, Hollis Ralph. 1967. Edward Wilmot Blyden. London: Oxford U.P.
5- Holden, Edith. 1967. Blyden of Liberia; an account of the life and labors of Edward Wilmot Blyden, LL. D., as recorded in letters and in print. New York: Vantage Press.
6- Blyden, Edward Wilmot. 2017. The origin and purpose of African colonization: being the annual discourse delivered at the sixty-sixth anniversary of the American Colonization Society, held in the New York Avenue Presbyterian Church, Washington, D.C., Sunday, January 14, 1883.
7- Ngugi wa Thiong'o. 1986. Decolonizing the mind: the politics of language in African literature. London: J. Currey.
8- Blyden, Edward Wilmot. 1990. African life and customs: reprinted from "The Sierra Leone weekly news.". London: C.M. Phillips.
9- Blyden, Edward Wilmot. 1971. Black spokesman; selected published writings of Edward Wilmot Blyden. London: Cass
10- Blyden, Edward Wilmot. 1908. The three needs of Liberia: a lecture delivered at Lower Buchanan, Grand Bassa County, Liberia, January 26, 1908. London: C.M. Philipps, printer.
11- Blyden, Edward Wilmot. 2005. The aims and methods of a liberal education for Africans: inaugural address. Baltimore, MD: Black Classic Press.
12- Blyden, Edward Wilmot. 1905. West Africa before Europe, and other addresses, delivered in England in 1901 and 1903. London: C.M. Phillips.
13- Blyden, Edward Wilmot. 1862. African colonization. Maine Colonization Society
14- Bu sebeple bazɪ Muzeviler İsrail’in Tevrat’ta bahsedilen Siynizm’e ters düştüğünü iddia ederler. Bkz. Rabkin, Yakov M. 2006. A threat from within: a history of Jewish opposition to Zionism. London: Zed.
15- Osmanlɪ Arşivi, HR. M. 38973. 99. 1898
16- Blyden, Edward Wilmot, and Samuel Lewis. 2016. Christianity, Islam, and the Negro race. Mansfield Centre, CT: Martino Publishing.
17- Lynch, Hollis Ralf. 1967. Edward Wilmot Blyden: pan-negro patriot, 1832-1912. Hollis R. Lynch. London: Oxford University Press.
18- West Africa before Europe, and other addresses, delivered in England in 1901 and 1903, p/ 130, by Blyden, Edward Wilmot, 1832, https://archive.org/details/westafricabefore00blyduoft/page/74/mode/2up?q=sultan.
19- Christianity, Islam and the Negro race / by Edward W. Blyden 1888, https://babel.hathitrust.org/cgi/pt?id=emu.010000426913&view=1up&seq=11&q1=sultan
HABERE YORUM KAT