Leman Hanım Teyze, ver elini öpeyim,
Başbakan’ın her türlü haşerat, nebatat ve hayvanattan çizildiği ülkede Salih Memecan’ın CHP liderini dansöz olarak çizmesi neden bu kadar yürekleri hoplattı? Cem Yılmaz bile olayı kınadı...
Bu sorunun cevabını bayram sabahı gıcır pabuç yerine uyanmak isteyeceğiniz kadar güzel, üç ciltlik Karikatürkiye- Karikatürlerle Cumhuriyet Tarihi adlı NTV yayınlarından Turgut Çeviker imzasıyla çıkan bayramlık kitaba Murat Belge’nin yazdığı sunuşta buldum:
“Siyasi karikatür” alanında bugün üretilen pek çok ürün de yirmilerin veya otuzların ‘angaje’ karikatürleriyle şaşırtıcı bir ortaklık içinde. Bunu Cumhuriyet’in kurucu ideolojisinin, ideolojinin temalarının ve temaları ele alma biçiminin değişmezliğiyle açıklamak gerekecek herhalde...”
Karikatürkiye’de karşımıza Atatürkçü, orducu, İslamofobik özellikleri değişmez bir Türk mizahı çıkıyor. Sağcı liderleri idam sehpasında bile çizen özgür kalemler, Atatürk ve ordu sözkonusu olduğunda hazırola geçmiş. CHP liderleri ise centilmenlik anlaşması gereği genelde janti çizilmiş...
Baykal’ın seks kaseti, Kılıçdaroğlu’nun “hayır” oyu vermemesi sonrası bile Tayyipli kapaklarla çıkmayı başarmış bir mizah dünyası bu.
Galiba bu kadar girizgâh yeterli.
Bu bayram küsler barışsın, kavurmalar yensin, öpülmemiş el, şeker değmemiş dudak, yolunmamış tatlı dede, kaçamamış koç kalmasın...
Ben ise ellerimde bir kapak dolusu intikam adlı soğuk yenen yiyecekle Leman Hanım Teyze’nin kapısındayım...
Bundan bir süre önce Leman dergisi sırf referandumda “evet” diyeceğini açıkladığı için Sezen Aksu’yu Erdoğan’ın elini öperken çizdi kapağına... Sezen’in bir zamanlar Kenan Evren’in resepsiyonuna gittiğini hatırlatarak...
Komik olmaktan çoktan vazgeçmiş bu öfkeli amcalara hitaben Taraf’ta “Siz 28 Şubat’ta generallerin elini öperken Sezen Aksu Cumartesi Anneleri için şarkı yapıyordu” diye bir şey yazdım.
O hafta derginin orta sayfasında “sivil tosun bak oğlum lan kapak olsun sana pis liboş, Yasemin Abla’na sor bakiyim, sağdan git cüzdan bulursun” espri kalitesinde para saymaktan elinin komiklik ayarı kaçmış bir amcanın mürekkep yerine tükürükle yazdığı bir cevabi yazısı çıktı.
Sayfanın ortasına konmuş 2 Mart 1997 tarihli Sezen Aksu’nun Cumartesi Anneleri şarkısına nasıl sahip çıktıklarını gösteren Leman kapağıyla da kapak olsun diye meydan okuyorlardı: Leman 28 Şubat’ta ne yapmış, ciltlerimizi aç, bak!
Ee siz o kapağı yaparken Sezen Aksu’nun Evren’in resepsiyonuna gittiğini bilmiyor muydunuz da bir ‘evet’ için onu harcadınız mevzularına girmiyorum.
Açalım, bakalım
Açar açmaz da bir hafta sonraki 9 Mart 1997 tarihli Leman’da duralım...
Hadi ilk hafta postmodern darbeyi görmediniz. Susurluk, Kürt meselesi, işkence falan meselelerinde süper hassas ve cesur dergiden şöyle Çevik Bir’li bir kapak beklenir artık değil mi?
Kapaktaki uzun burunlu çirkin ama meçhul asker tıkanan klozetten postalını çıkarıyor.
Başlık: Ordu’nun Dereleri Aksa Meclis’e Aksa...
Öyle ne hemen başlığa bakıp “adamlar açıktan darbe çağrısı yapıyor” deyin ne de karikatüre bakıp “Ne güzel işte asker eleştirilmiş” diye teslim olun. Altında yazanı okumadan:
“Asmayalım da besleyelim mi” paşa yönetime el koydu... Bahane sistem tıkanmıştı. Partiler kapatıldı, sol bitirildi... Üstelik bugün hassasiyetle üzerinde durdukları irticai faaliyetlere, imam hatiplere, kuran kurslarına o dönem de bizzat gaz verildi... Elde Kur’an ayetlerinden miting alanlarında örnekler verildi... Velhasıl sistem açılmıştı(!) Neredeye kadar, buraya kadar... Hata nerdeydi? Sistem yine cartlamıştı... Tanklar yürüyor, muhtıralar veriliyor, bildiri metinleri yazılıyor, imzalara sunuluyor...
Kısacası iş yine başa düşmüştü...”
Darbeye karşı çıkarken darbecilik...
Büyüksün, ver elini öpeyim Leman Hanım Teyze...
Foto altı: 4 Ağustos 2000 tarihli Leman’ın kapağında AİHM’in Refah Partisi’nin kapatılmasını haklı bulan kararı kutlanıyor: Okkalı bir tekme de onlardan yedi.. Darısı diğer sözde demokratların başına diyelim...
[email protected]
TARAF
YAZIYA YORUM KAT