1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Kuzey Gazze'den bir Filistinli: “Barınağa ihtiyacımız var”
Kuzey Gazze'den bir Filistinli: “Barınağa ihtiyacımız var”

Kuzey Gazze'den bir Filistinli: “Barınağa ihtiyacımız var”

​​​​​​​Rıdvan Ebu Asser, Gazze'de savaşın yarattığı yıkımın ardından Filistinlilerin karşılaştığı hayatta kalma, yerinden edilme ve korkunç koşullara dair hikâyesini paylaşıyor.

08 Nisan 2025 Salı 22:23A+A-

Robert Inlakesh’in palestinecronicle’da yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz-Haber için tercüme etti.

 

Palestine Chronicle'a Gazze soykırımı sırasındaki hayatını, öncesini ve bugünkü durumunu anlatan Rıdvan, “Evimiz yıkıldı, bu yüzden hala oraya dönemiyoruz ve yerinden edilmiş insanların kaldığı bir okulda yaşıyoruz” diyor.

Beyt Hanun'lu olan Rıdvan Abu Asser, Gazze İslam Üniversitesi'nde İngilizce Öğretmenliği okumuş, gazetecilik ve çevirmenlik yapmış, aynı zamanda yardım kuruluşlarında yardım dağıtmak için çalışmış.

Ancak Gazze Şeridi'nde yaşayan her Filistinli gibi onun da hayatı 2023 yılının ekim ayında aniden alt üst oldu.

Palestine Chronicle'a verdiği demeçte, Gazze'nin kuzeyinde büyüdüğünü ve son 16 ayda karşılaştığı zorluklarla kıyaslandığında “hayatımızın nispeten huzurlu olduğunu” ifade etti.

“Abluka altında ve sınırlı kaynaklarla yaşamanın zorluklarına rağmen, aramızda her zaman güçlü bir topluluk ve direnç duygusu vardı, bu nedenle sevdiklerimizle yiyeceklerimizi paylaşmak, deniz kenarında yürümek ve aslında daha fazla özgürlük ve fırsat içeren bir gelecek hayal etmek gibi güzel anların tadını çıkardık” diye ekledi.

Rıdvan'a göre savaş, “hayatta kalmaktan başka bir şey düşünmek bile zorlaştığı için” çalışma yeteneğini tamamen yok etti. “Bombardıman çevremizde yoğunlaştıktan kısa bir süre sonra evimizden kaçmak zorunda kaldık” dedi.

“Kalmak için çok tehlikeli hale geldiğinde, ailem ve ben ayrılmak ve güvenli olmak için yerel bir okul arayarak sığınak aramak zorunda kaldık, bu yüzden her şeyi geride bırakmak zorunda kaldık ve bu çok zor ve acı verici bir deneyimdi.”

“Elhamdülillah birinci dereceden ailem iyi ama hepimiz bir okula sığınırken bazı yakın akrabalarım öldürüldü ve yaralandı. Oradan kaçmak zorunda kaldık ve ayrılırken bombalama sesleri kesinlikle dehşet vericiydi.”

Rıdvan'ın kendisinin ve tanıdığı herkesin karşı karşıya olduğunu ifade ettiği bir diğer önemli sorun da gıda güvensizliğiydi:

“Savaş başladığından beri gıdaya erişim çok kısıtlı hale gelmişti. Başlangıçta bazı malzemelerimiz vardı, ancak zaman geçtikçe temel ihtiyaçlarımız için yeterli olanı bulmak çok zorlaştı. Savaştan iki ay sonra yiyecek kıtlığı başladı. Unsuz ve temiz içme suyu olmadan aylar geçirdik, evcil hayvan maması yemek zorunda kaldık ve onu bile satın almak çok pahalıydı.”

Rıdvan'ın vurguladığı bir husus da kendisinin ve ailesinin içinde bulunduğu koşulların hala vahim olduğuydu. “Hâlâ yerinden edilmiş pek çok insanla birlikte bir okulda kalıyoruz ve alanımız çok sınırlı” diyen Rıdvan, ‘temel ihtiyaçlara erişim kısıtlı, suya erişimimiz hâlâ çok zor ve sahip olduğumuz su bile temiz değil, kıyafet ve hijyenik ürünlere ulaşmak bile çok zor, çünkü çok fazla yok ve mevcut olduklarında da satın alma fiyatları çok yüksek’ diye ekledi.

İlaç konusunda ise yardım kuruluşlarına güvendiklerini ancak çoğunlukla ilaç bulunamadığını söylüyor.

“Savaşın etkisini anlamalısınız, sürekli insansız hava araçları, her yerde ateş ve bombalama vardı, gidecek güvenli bir yer yoktu, hayatlarımız dayanılmaz hale geldi.”

Hayatında bir günün neye benzediği sorulduğunda, kendi bölgesinde yaşayan ortalama bir Filistinli adına cevap vermeyi tercih etti:

“Uyandığımızda yemek pişirmek için ateş yakacak odun ya da herhangi bir şey bulmaya çalışıyoruz, su bulmak için uzun bir mesafe yürümek zorundayız, özellikle de çocuklar için, yani durum gerçekten dayanılmaz ve hayal edilemez. Yiyecek, su, giysi veya ilaç gibi acil bir şeye ihtiyacınız varsa, bunlara ulaşması çok zor. Birçoğumuzun çadıra ya da sığınacak bir şeye ihtiyacı var çünkü işgal sırasında evlerimiz yıkıldı. Bunlar her gün karşılaştığımız sorunlar. Gazzeliler olarak nasıl yaşamak zorunda olduğumuzu anlatmaya kelimeler yetmez.”

Rıdvan ayrıca mesajının dünyaya ulaşmasını ve böylece dayanışma göstermelerini umduğunu vurguladı:

“Gazze halkı hayal bile edilemeyecek acılara katlandı ve hayatlarımız savaş nedeniyle paramparça oldu. İnsanlarımızın şu anda acilen çadıra ihtiyacı var çünkü evleri tamamen yıkıldıktan sonra kendileri ve aileleri için barınak yok. Lütfen bize yardım etmeye çalışın, bizler de sizin gibi barışçıl bir dünyada yaşamaya çalışan insanlarız ve bu tarifsiz yıkımdan sonra burada güzel bir hayat kurabilmemiz için desteğinize ihtiyacımız var.”

 

* Robert Inlakesh, gazeteci, yazar ve belgesel film yapımcısıdır. Orta Doğu'ya odaklanmakta ve Filistin konusunda uzmanlaşmaktadır.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum
  • Barış Hoyraz / 08 Nisan 2025 23:03

    Rıdvan Ebu Asser: "Lütfen bize yardım etmeye çalışın, bizler de sizin gibi barışçıl bir dünyada yaşamaya çalışan insanlarız ve bu tarifsiz yıkımdan sonra burada güzel bir hayat kurabilmemiz için desteğinize ihtiyacımız var.”

    Bu bir yardım çağrısıdır. Allah'a nasıl hesap vereceğiz bilmiyorum. Sınıfta kaldık gibi hissediyorum. ????

    Yanıtla (0) (0)