HAKSÖZ-HABER

Lübnanlı şarkıcı ve Hizbullah taraftarı Ali Bereket’in 13 Şubat’ta youtube yüklediği şarkı 5 gün içinde 40 bin kişi tarafından izlendi. “Yebrud’da Zafer Marşı” isimli şarkı Hizbullah’ın da desteklediği Suriye ordusunun Yebrud’daki askeri operasyon görüntülerini içeriyor ve düşmana karşı zafer mesajları veriyor. Videonun altında yer alan yüzlerce yorumda da Hizbullah’a övgüler yer alıyor.

Dünyanın dikkati el-Kaide savaşçılarına çevrilmiş durumda ama bu video ve benzeri binlerce video ve fotoğraf Suriye savaşının Şiiler için “küresel bir cihad” atmosferine dönüştüğünün göstergeleri. Çoğunluğu Irak ve Lübnan’dan olmak üzere  ve ayrıca İran, Pakistan ve Afganistan, Yemen ve bazı Afrika ülkelerinden, yani dünyanın her yerinden Şiiler Suriye’ye akın ediyor. 

Suriye’deki Şii savaşçıların kesin sayısı bilinmemekle beraber 10 ile 15 bin arasında savaşçının Suriye’ye geldiği düşünülüyor. Hizbullah mensuplarının sayısı 3 ile 5 bin arasında tahmin edilirken; Iraklılar 4-5 bin civarında ve İranlı devrim muhafızlarının sayısının ise 1.000-1.500 arasında olduğu sanılıyor. Geçtiğimiz ay itibariyle, toplam 300-400 civarında Hizbullah savaşçısının Suriye’de öldürüldüğü ve yaklaşık 2.000’inin ise yaralandığı iddialar arasında. Yebrud savaşının bu sayıyı daha yükseklere çekeceği anlaşılıyor.

Irak’tan gelen savaşçıları gözlemleyenler Suriye’deki savaşın tarihi ve mezhebi bir derinlik içinde algılandığını görüyorlar. İmam Ali ve Fatima’nın kızları Zeyneb’in Şam’daki türbesinin savunulması bu grupların Suriye’de bulunmalarının temel sebebini oluşturuyor. 14 asır önce yaşanmış Kerbela hadisesine atıfla tekrarladıkları “ya li seratil Huseyn-Hüseyin’in intikamı için” ve “ya Zeyneb lan tusbay merrateyn-Ey Zeyneb, ikinci defa esir edilmeyeceksin” sloganları pek çoğunun ağzından düşürmediği sloganlar.

Bununla birlikte Şiileri Suriye’de savaşa sürükleyen amiller arasında İran’ın dini lideri ve velayeti fakihlik kurumunun dünya genelindeki Şiiler arasında etkinliği çok belirleyici. İran’ın yönlendirmeleriyle hareket eden Şii savaşçılar arasında Suriye’deki savaşı İmam Mehdi’nin zuhurunun ilk işareti olarak görme eğilimi de çok yaygın. İsa ile birlikte Mehdi’nin, ancak fesadın alabildiğine yaygınlaşmasından sonra dünyayı düzene kavuşturmak için geleceğine inanılıyor.

Şii inancında kıyamete yakın es-Sufyani diye nitelendirilen bir figürün Suriye’de isyan başlatacağı ve Şiileri katledeceği anlayışı mevcut. Onu yenecek olan ise Mehdi’nin taraftarı olan Horasani ve onun ordularının kumandanı Şuayb bin Salih. Zaferden sonra Horasani ve Salih zafer bayrağını Mehdi’ye teslim edecekler. Pek çok Şii Suriye’deki isyancıların Sufyani olduklarını ve Horasan’ın ise İran’ı temsil ettiğine inanıyor. Şuayb bin Salih ise Devrim Muhafızları Komutanına ya da Hasan Nasrallah’a atfediliyor. Bazı savaşçı grupların kendilerine örneğin “Horasani’nin öncü müfrezeleri” gibi isimler aldıkları görülüyor.

Irak Necef’teki 4 Şii merci, Ayetullah Ali Sistani, Muhammed Said el-Hekim, Beşir el-Necefi ve Ishak el-Feyad ve ayrıca da Mukteda es-Sadr Iraklıların Suriye’de savaşmalarına karşı çıkıyorlar. Fakat Iraklı Şii gençler üzerinde bunlar değil, Ali Hamaney etkili.

Öte yandan Irak hükümeti resmi olarak Iraklıların Suriye’ye savaşmaya gitmelerine karşı çıkıyor ama Nuri Maliki hükümetinin Suriye’deki rejimi desteklemek için elinden geleni ardına koymadığı biliniyor. Irak’ta öldürülen Iraklı Şiilerin cenaze törenlerinde Maliki’nin yer aldığını gösteren videolar var. Irak Ulaştırma Bakanı Hadi el-Ameri ve Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi lideri Ammar el Hekim İran’dan Suriye’ye taşınacak her türlü malzeme ve savaşçının geçişini kolaylaştırıyorlar.  Koalisyon ortağı İslami Öncü Partisi ise web sayfasında açıkça Suriye’deki savaşıın içinde olduğunu haykırıyor.

Suriye savaşı bir gün bittiğinde ortaya çıkacak manzaranın üzerinde çok şey söylenmeye değer bir manzara olacağına kuşku yok!

Saud es-Serhan, 6 Mart 2014, Monitor’dan kısaltarak çev. Hasan Soylu