Kuşatma Altındaki Halep'te 7500 Kişi Kurtuldu, 75 Bin Kişi Bekliyor
Tahran güdümlü teröristler dün yeni bir insanlık suçuna imza attı. Otobüslerle Halep’ten tahliye edilen 800 sivil rehin alındı, 4’ü öldürüldükten sonra rehineler Halep’e geri gönderildi.
Cihat Arpacık / Yeni Şafak
İran güdümlü terörist gruplar Halep'te işledikleri insanlık suçlarına her gün yenisini ekliyor. Dün tahliye edilen 800 kişiyi rehin alıp 14'ünü öldüren teröristler, tahliye mutabakatında yer almamasına rağmen, İdlib'teki Şiiler tahliye edilene kadar konvoylara saldıracakları şantajını yapmaya çalışıyor. Muhaliflerin kuşatmada tuttuğu İdlib'e bağlı Fua ve Keferya'daki çoğu silahlı milis 15 bin Şii'nin tahliye edilerek Halep'e getirilmesini isteyen teröristler, Halep'ten ayrılmaya çalışan 800 kişiyi Ramuse'de rehin aldı, 4'ünü de kurşunlayarak öldürdü. Tahran güdümlü teröristler, konvoydaki 800 kişiyi 5 saat sonra serbest bırakarak Halep'e geri gönderdi. Saldırı, konvoy geri dönerken de sürdü ve 10 kişi daha açılan ateş sonucu öldü.
Cesetler Ortada Kaldı
Rejim kontrolündeki Ramuse'de 20 otobüs ve çeşitli araçlardan oluşan konvoya dün saat 10.30'da önce kurşun yağdıran, ardından kadınları darp ederek değerli eşyalarına el koyan barbarlar, erkeklerin üzerindeki giysilerini de alırken, ateşkes ve tahliye mutabakatına aykırı şekilde, muhalif savaşçılara ait hafif silahlara el koydu. Konvoyu 5 saat alıkoyduktan sonra kuşatma bölgesine geri yollayan teröristler, öldürülen sivillerin cesetlerin alınmasına ise engel oldu. Öldürülen sivillerden birisinin ise hamile eşini korumaya çalışan bir erkek olduğu öğrenildi. Konvoy Halep'e ulaştıktan sonra 1 aracın da eksik olduğu fark edildi. Kayıp aracın içinde kimsenin kalıp kalmadığı henüz bilinmiyor.
Ramuse'de Lübnan Hizbullahı Kaçırdı
Tahliyelerin durması üzerine teröristler Halep'te kuşatma altındaki bölgelere ağır saldırı düzenledi. Sukkari bölgesinde yoğunlaşan saldırı ve çatışmalarda 10'un üzerinde can kaybı yaşandı. Bölgeden Yeni Şafak'a bilgi veren muhalif komutanlardan Firas Paşa, “Teröristler anlaşmayı ihlal etti. Şu an tahliye durdu, çatışmalar var. Koridorda sivilleri rehin alanlar Lübnan Hizbullahı'na bağlı” dedi. İdlib'in ortasında bulunan Fua ve Keferya kasabalarında yaşayan Nusayrilerin tahliye edilmesi, İran tarafından tahliye mutabakatına eklenmek istenen bir maddeydi. Muhalifler ise uzun bir süredir iki kasabayı taktik gereği kuşatma altında tutuluyor.
Mukayesesi Bile İmkansız
Birçoğu silahlı milis olan 15 bin kişiden oluşan Fua ve Keferya'da, kuşatmaya rağmen insani bir dram yaşanmadı. İki kasaba, Şam rejimi ve İran destekli teröristler tarafından abluka altına alınan ve sık sık açlıktan ölümlerin yaşandığı bölgelere karşı bir koz olarak muhaliflerce kuşatılmıştı. Esed rejiminin kuşatma altında tuttuğu Humus kırsalındaki Rastan ve Hulla, Şam'da Doğu Guta, Dar Teel, Yermük, Madaya, Zevadani ve Boludan gibi bölgelerde 1,5 ile 2 milyon arası sivil ağır şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Sadece Doğu Guta'da 500 bin, Dar Teel'de ise 300 bin sivil ölümle pençeleşiyor.
Nüfus Dengesi Değişebilir
Tahran'a bağlı teröristlerin öne sürdüğü şartlar gerçekleşirse Fua ve Keferya'nın tahliyesinin ardından, Esed-İran güçlerince ablukaya alınan diğer bölgelerle de bir çeşit 'mübadele' yaşanacak. İdlib ortasındaki Nusayrilerin tahliyesini Halep, Humus, Guta, Yermük izleyecek ve bu bölgeler zorla insansızlaştırılmış olacak. Bu ihtimalin gerçekleşmesi ise bölgede demografik dengelerin kalıcı olarak değişmesi anlamına geliyor.
15 bine karşılık 2 milyon
Birçoğu Nusayri 15 bin nüfuslu Fua ve Keferya, Hizbullah ve İran Devrim Muhafızlarına bağlı teröristlerce kontrol ediliyor. Muhaliflerin kuşatmasındaki bölgeye rejim havadan yoğun şekilde yardım ulaştırıyor. Sivillerin ihtiyaçları bu şekilde karşılanıyor. İranlı General Seyid Cevad, bir süredir Rusya üzerinden Fua ve Keferya'ya ilişkin taleplerini bildiriyordu. Ancak söz konusu beldeleri 1,5 yıldır kuşatmada tutan muhalifler, talepleri kabul etmemişti. Beldelerin havadan geniş ölçüde yardım aldığına dikkati çeken muhalifler, insani durumun Halep'tekiyle mukayese edilemeyeceğine işaret ediyor. Muhalifler, rejim kuşatmasında 18 bölge daha bulunduğunu, Fua ve Keferya'ya ilişkin taleplerin kabul edilmesi halinde rejim güçlerinin 18 ayrı yerleşimdeki 2 milyon Suriyeliye yönelik katliamlara girişebileceğinin altını çiziyor. Muhalifler, 2 milyon sivilin öldürülmemesi için söz konusu iki beldeyi koz olarak kuşatma altında tutuyor.
AA muhabiri de rehin alındı
Halep'te teröristlerin rehin aldığı konvoyda Anadolu Ajansı muhabiri İbrahim Ebu Leys'in de olduğu ortaya çıktı. İran yönetimindeki Lübnanlı teröristler, Leys'in kamerası, cep telefonu, paraları ve ayakkabısına kadar her şeyini gasp etti. Leys'in üzerindeki 6 bin 800 dolarını, 2 dizüstü bilgisayarını, harddisklerini de alan barbarlar, muhabiri sadece iç çamaşırlarıyla Halep'e geri gönderdi. Erkekleri üst üste yığıp üzerlerine basan teröristler birçok sivili de darp etti. Gazeteci Leys, “İçlerinde, bize merhamet eder diye bir tane olsun Suriyeli aradı gözümüz. Ama tamamı Hizbullahçıydı. Çünkü hepsi Lübnan şivesiyle konuşuyordu” dedi.
İranlı Cevad yönetiyor
Rejim ve muhalifler arasındaki anlaşmaya rağmen Halep'ten sivillerin tahliyesini sabote eden grupları İranlı general Seyid Cevad yönetiyor. Lübnan ve Irak Hizbullahı, Afganistanlı Fatimiyun Tugayı, Iraklı Nüceba Hareketi Tugayı ile Bakır Tugayı'na mensup yaklaşık 7 bin teröristi yöneten Cevad, süreci sürekli sabote ediyor. Bu gruplar 13 Aralık'taki ilk anlaşma sonrası yeni şartlar öne sürmüş, ardından uzlaşma olmasına rağmen 15 Aralık'taki ilk tahliye konvoyunu bu gruplar kurşunlamıştı. Lübnan Hizbullahı üyelerinden oluşan terörist grubunu da yöneten Cevad, dün de daha sonra bırakılan 800 sivili rehin alarak kirli bir şantaja imza attı.
7 bin 500'ü kurtuldu 75 bini bekliyor
Halep'ten tahliyelerin başladığı önceki günden buyana kuşatmayı aşarak İdlib'e ulaşan konvoy sayısı 7'ye ulaştı. İran destekli teröristlerin saldırdığı kafilenin, 8. araç konvoyu olduğu belirtiliyor. Bölgeden tahliye edilen sivil ve muhaliflerin sayısı ise 7 bin 500'e ulaştı. Halep'in doğusunda halen sivil ve muhaliflerin de içinde bulunduğu 75 bin kişinin kurtarılmayı beklediği belirtiliyor. Öte yandan İran destekli teröristlerin, tahliye anlaşmasını ihlal edince Rusya ve Beşşar Esed hükümetiyle sorun yaşadığı ifade ediliyor. Ancak şu an Esed saflarındaki kara gücünün yüzde 80'i İran'ın bölgeye getirdiği Afgan, Pakistan, Irak ve Lübnanlı mezhepçilerden oluşuyor. Dolayısıyla bu sürtüşmede kazanan tarafın Tahran olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
HABERE YORUM KAT