Kürt sorununun çözüm adresi neresi?
Kürt meselesinin müsebbiplerinden CHP ile kendisini bu sorunun başat muhatabı olarak lanse eden HDP arasında “çözüm adresi” tartışmaları devam ediyor.
HAKSÖZ HABER
Son günlerde siyaset arenasında Kürt sorununun çözüm adresi tartışmaları yapılıyor. Konuyla ilgili ilk açıklamayı yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çözümün adresi için HDP’yi işaret etmişti.
HDP’li Sezai Temelli ise akabinde yaptığı açıklamada, "Kürt sorununun çözümünün yegâne muhatabı HDP değil ama bu sorunun çözümü adına bugün demokratik siyaseti var eden ve kolaylaştıran başlıca aktör HDP’dir. Ama asla unutulmaması gereken şey demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır." İfadelerini kullanmıştı.
Bu açıklamalardan sonra CHP ve HDP arasında “muhatap kim” tartışması yaşandı. Halk TV’deki bir programda konuşan Kılıçdaroğlu, HDP'li Sezai Temelli'nin, "Demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı'dır" ifadesine ilişkin, “Ben görüşümüzü söyledim. Bizim için bu konuda tek adres var o da Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Parlamento dışında bir adres yoktur. İmralı da Kandil de muhatabımız değildir” yorumunda bulundu.
CHP kurmaylarının da peş peşe yaptıkları açıklamalarda, adresin meclis olduğu, muhatabın da HDP olduğu vurgusu yapıldı.
Temelli’nin açıklamalarından sonra gelen tepkiler üzerine HDP, yeni bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Eş Genel Başkan Mithat Sancar, çözümün meclis olduğunu belirtti ancak, İmralı’nın rolünün olması gerektiğini yineledi.
Selahattin Demirtaş ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, muhatabın HDP olduğu, çözümün ise meclis olduğunu aktardı.
Son olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de olmayan bir sorunun müzakere edilmeyeceğini, Türkiye’de Kürt sorununun olmadığını söyleyerek her zamanki ret ve inkâr söylemini yineledi.
Buradaki tartışmalar bir kez daha Kürt sorununun çözüm adresi tartışmalarını gündeme taşıdı.
CHP, yaklaşan seçimler öncesi belli ki oy hesaplarıyla Kürt sorununa temas ediyor. Kürt sorununun en büyük müsebbiplerinden olan CHP, yaklaşık 100 yüz yıllık süreçte bu konuyla ilgili herhangi bir çaba ortaya koymadı. Aksine, sorunu görmezden geldi, üstünü kapatmaya çalıştı. CHP’nin şimdi ise Kürt sorununu çözme iradesi ortaya koyması pek samimi görünmüyor.
Kendisini Kürt sorunun başat muhatabı olarak lanse eden HDP’nin ise her fırsatta İmralı’ya işaret etmesi krizi daha da tırmandırıyor. Eğer, bu sorunun muhatabı Öcalan ise HDP’nin siyasetteki rolü ne? Rolü devlet ve Öcalan arasında arabuluculuk yapmak mı? gibi sorular akla geliyor.
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte tezahür eden Kürt sorunu Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri olarak devam ediyor. Bu sorun, şimdiye kadar oy hesapları, ideolojik yaklaşımlar ve milliyetçi hamasetle çözülmedi ve çözülmeyecek gibi duruyor.
HABERE YORUM KAT