Kürt sorununda üç boyut: silah, siyaset, sosyoloji
2005 yılından itibaren değişik tanımlamalarla yürütülen çaba ve teşebbüslerden gerekli dersleri çıkaran devlet aklı, bu kez süreci büyük bir dikkat ve özenle yürütüyor.
M. Hasip Yokuş / Haksöz Haber
Üzerinde konuşulmadık söz, denenmedik yöntem kalmayan ve 40 yılı aşkın geçmişiyle adeta hayatımızın olağan bir parçasına dönüşen PKK silahlı mücadelesinin; Türk Milliyetçiliği temelinde siyaset yapan bir partinin Genel Başkanı tarafından hapisteki liderine doğrudan seslenilerek: “Gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin” şeklindeki çağrısı, büyük yankı uyandırdı.
2005 yılından itibaren Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, Demokratik Açılım, Kürt Açılımı ve Çözüm Süreci gibi tanımlamalarla yürütülen çaba ve teşebbüslerden gerekli dersleri çıkaran devlet aklı, bu kez süreci büyük bir dikkat ve özenle yürütüyor. İlk işaret fişeği için Devlet Bahçeli gibi bir figürün tercih edilmiş olmasını da sözünü ettiğim bu dikkat ve özenin bir yansıması şeklinde okumak gerekiyor.