“Kur’an’ın Aydınlığına Doğru: Haksöz”
Özgür-Der Ankara Şubesinde bu hafta Şuayb Mekeç “Kur’an’ın Aydınlığına Doğru” konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Şuayb Mekeç, sunumuna başlamadan önce Özgür-Der Ankara Şube başkanı Abdurrahman Çeliker Haksöz Dergisinin 300. Sayısının çıkması nedeniyle Derginin kronolojisini, ve bu süreçte yaşanan olayları anlatarak kısa bir özgeçmiş sundu.
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla 1991’de başladığı yayın hayatını aylık olarak kesintisiz sürdüren Haksöz dergisi üzerinde bir değerlendirme yapan Mekeç, Haksöz Dergisinin 300. Sayısının yayınlandığı 25. yıl (çeyrek asır) gibi uzun bir süreç yaşandığını, bu süreçte birçok zorluklarla karşılaşıldığını, ama tüm baskı ve zorluklara rağmen derginin kesintisiz olarak yayın hayatına devam ettiğini vurguladı.
Derginin ilk çıkış serüvenine de değinen Mekeç, Marmara İlahiyat Fakültesinde bir gurup öğrenci olarak Hamza Türkmen Ağabeyin öngörüleriyle dergi çıkarma fikrinin kararlaştırıldığını, ilk birkaç sayının fasikül şeklinde çıkarılan dergininkısa bir süre sonra bu günkü formuna ulaştığını ifade etti.
Şuayb Mekeç: Bizler Kur’an merkezli konu kavram çalışması yapan ve kimliksel anlayışımız gereği hayat kitabımız Kur’an’ın aydınlığıyla güncel meseleleri fıkh etmek, kısaca nass ile vakıanın irtibatını kurarak” Kur’an neslini yeniden inşa etmek” amacı taşıyorduk. Bilgi İnanç ve amel bütünlüğü şiarımızdı. 80’lerde edindiğimiz İslami uyanış süreciyle edindiğimiz birikimi hayata aktarmak ve Kur’an’ı uzaklaşmış, din algısına bid’at ve hurafelerin yerleştiği bir toplumun, Kur’an aydınlığına yeniden kavuşması için ıslah çabalarının gerektiğini ve bunun sorumluluğunun da Müslümanlarda olduğunu biliyorduk. Bunun için tüm imkânlarımızı kullanmamız gerektiğine inanarak hareket ediyorduk. Bu gün bu çabalarımız kesintisiz devam etmektedir dedi.
Dünya Müslümanlarını, İslami hareketleri gündeme taşımak, onların dertleriyle dertlenmek, ilkesi bakış açımız gereği önceliklerimizdendi. Ümmet coğrafyası tecrübesi hepimizindir diyen Şuayb Mekeç, o dönem Cezayir’de seçimler olmuş ve FİS seçimleri kazanmıştı. Biz bunu dergimizde gündeme getirerek Müslümanların Cezayir’de muhtemel geleceklerini kritik etmiştik. Bizden önce İslami mücadele yürüten ıslah önderlerinin mücadelelerini ve hayatlarını araştırarak dergide konu ediyor bu mücadelede bizim nasıl bir ders almamız gerektiğine dair tahliller yapıyorduk.
Haksöz dergisi insanları Kur’an’ın Aydınlığına doğru yürümelerinde nasıl bir pay sahibi olabilir ve ne tür bir katkı sağlayabilir? Bu önemli idi ve biz bu öneme binaen üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirebilmek için çaba sarf etmeliydik şeklinde bir değerlendirmede bulunan Mekeç, Haksöz Dergisi’nin yapısal kalıpçılığı ve şekilciliği hiçbir zaman önermediğini, daha ziyade vahyi ilkeler, itikadi nitelik, toplum ve tarih değerlendirmesi, metod algımız, merhale-sünnetullah-gelecek tasavvurunda olgunlaştırdığımız ve Müslümanlar olarak birlikteliğimizi çoğaltacak ve bütünleştirecek argümanlar üzerinde durduklarını, ümmet bilincine tüm Müslümanların ihtiyacı olduğuna inandıklarını, bu minvalde yazı ve makaleler yayınladıklarını ifade ederek, bu çizgimiz hiç değişmedi ve değişmeyecek de.
ŞuaybMekeç, Hak sözümüzle, sorumluluğumuzu kuşanmış, tavsiyelere kulak veren mü’minler olarak kararlılık içinde Salihlerin izlediği yoldan birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye ederek ilerlemeğe devam edelim diyerek sözlerini tamamladı.
HABERE YORUM KAT