HAKSÖZ HABER

Kültür ve Turizm Bakanlığının icraatları çok fazla tartışma konusu oluyor. Bakanlığa geldiğinden beri Mehmet Nuri Ersoy’un AK Parti çizgisinin en kopuk ve alakasız bakanlık görevini yürüttüğü pekala söylenebilir.

Şuan görevde olan bakanın daha ziyade turizmci kimliğiyle tanınıyor olması aynı zamanda iş dünyasından gelmesi öncelikli sorunları arasında “kültür” meselelerinin ne kadar yer aldığını şüpheli hale getiriyor. Mehmet Nuri Ersoy da yapıp ettikleriyle var olan şüpheleri güçlendiriyor.

Gerçekten gerek var mıydı?

Kültür buhranı içinde Kültür Turizm Bakanlığı!

Turizmci Bakan’dan rakı-meze ‘kültürü’ üzerine tavsiyeler!

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının yayımladığı yeni İstanbul tanıtım filmi sanki İstanbul’u değil de Batılı değerler tarafından inşa edilmiş bir kenti tanıtıyor. Sağda solda dengesizce dans eden tipler, balerinler, absürt kıyafetli insanlar… Arada birkaç cami falan görmeseniz İstanbul’da olduğunuzu bile anlamazsınız!

Müziğiyle, çekim teknikleriyle tamamen Batılı değerlere hitap edem bir tanıtım filmiyle İstanbul’u anlatmak kültür emperyalizmi olarak ifade edilebilecek sorunlu bir yaklaşımı barındırıyor.

Turistlerin İstanbul’da Roma veya Paris havası almak istedikleri mi düşünüldü acaba? Eğer böyle bir tanıtım filmi çekerken kalkış noktası buysa o da anlamsız... Reklamların sahiciliği zaten oldukça tartışmalı. Üstüne üstlük bir de siz kendinizi dışarı bu şekilde tanıtmak istiyorsanız ortada bir sorun var demektir!

Kendini ne şekilde, nasıl tanımladığınla yakından ilişkili olan kültür emperyalizmi meselesi Batılı değer ve zevklerin bütün dünyaya hakim kılınmasıyla olağan bir şey haline geliyor. Anladığımız kadarıyla Türkiye’nin Kültür Bakanlığının bu durumla bir sorunu yok hatta kültür emperyalizminin taşıyıcılığını üstlenmiş durumda!