1. HABERLER

  2. HABER

  3. MEDYA

  4. Küfretmenizi İsteyen Yok; Adil Olun Yeter!
Küfretmenizi İsteyen Yok; Adil Olun Yeter!

Küfretmenizi İsteyen Yok; Adil Olun Yeter!

Mehmet Göktaş, Doğruhaber’deki son yazısında Suriye ve Ortadoğu üzerine yaklaşımlarını yazdı.

10 Haziran 2013 Pazartesi 15:30A+A-

HAKSÖZ-HABER

Suriye konusundaki yaklaşımlarının yoğun eleştirilere maruz kaldığını belirten Doğruhaber başyazarı Mehmet Göktaş, konuyla ilgili haksızlığa uğradıklarını ifade etti. Suriye’deki zulmü benimsemediklerini ve Esed iktidarını zalim olarak gördüklerini yazan Göktaş’ın, Suriye’de yaşanan katliamda birinci derecede sorumlu olan İran ve Hizbullah hakkında temkinli bir dil kullanması ise dikkat çekti.

“Ve bu arada İran ve Hizbullah’ın Suriye’deki rejimi desteklemesini yanlış bulduğumuzu ifade ediyoruz.” şeklinde araya sıkıştırdığı cümlenin ardından Göktaş, şöyle yazmış: “Bizden istiyorlar ki her sabah kalktığımızda İran İslam Cumhuriyeti’ne ve Hizbullah’a küfredelim. Yüzde yüz mevcut iktidarın ağzıyla konuşalım, hepimiz birer Bekir Bozdağ olalım.”

Hayır, kimse sizden küfretmenizi istemiyor. Sadece adil tavır alın, meseleye merhametle/vicdanla yaklaşın yeter. İran ve Hizbullah’ı eleştirenler dün zaten İslam ümmeti adına kazanımlarından ötürü övünç duyanlardı. Bugün eleştirenler de Müslümanlara yönelik icra edilen vahşette parmaklarının bulunmasından dolayı eleştirmekteler. Mezhepçilik fitnesinin bir tarafın aleni katliam tarafgirliğini örtmekle ya da kelimelerin anlatmakta kifayetsiz kalacağı bir katliamı “Bu arada onu da yanlış buluyoruz.” diye geçiştirmekle engellenemeyeceği aşikâr değil mi?

Göktaş’ın Şii-Sünni çatışmasına yönelik hassasiyeti elbette önemlidir. Lakin Suriye’de görünen fotoğrafa bir daha bakmakta yarar var. Pakistan’dan, Irak’tan, İran’dan, Lübnan’dan toplanıp Suriye’ye giren Şii tugayların hangi amaçla Esed ordusunun katliamlarına iştirak ettikleri okunamazsa ve bu engellenemezse en büyük mezhep fitnesine yol açılacağı unutulmamalıdır.

Mehmet Göktaş’ın yazısı:

Suriye ve Ortadoğu Konusunda Duruşumuz

Mehmet Göktaş / Doğruhaber Gazetesi

Türkiye’de bu haftanın konusu Gezi Parkı merkezli protestolardır, fakat henüz sonuçlanmadığı için gündemde kalacağa benziyor, bu yüzden biz Suriye’yi yazmayı uygun gördük.

Yazılarımızı ve haberlerimizi tamamen Suriye konusuna ayırmadığımız için midir veya bu konuda yüzde yüz kendileri gibi düşünmediğimizden dolayı mıdır, yazılı ve sözlü eleştirilere muhatap oluyoruz. 

Bazı kardeşlerimiz de eleştirmeden “Suriye nereye doğru gidiyor, Suriye için bizler ne yapabiliriz, ne yapmalıyız…” sorularını yöneltmektedirler.

Önce şu hususun tartışmasız bir şekilde bilinmesini istiyoruz.

Beşar Esed bir diktatördür, bir zalimdir, eli kanlı bir katil, kendi halkına katliam uygulayan ve şehirlerini harabeye çeviren bir vicdansızdır.

Her ne kadar babasının yerine geçtiği günlerde bütün Müslümanlar onun özgürlükçü bir siyaset izleyeceğine dair beklenti içine girmiş olsalar da beklentileri boşa çıkmış, görüldüğü gibi acımasızlıkta ve despotlukta babasını geride bırakmıştır.

Bizim televizyonumuzun, bizim radyolarımız her ne zaman Suriye”den bir haber verse “Katil Esed, zalim Esed, diktatör Esed, Suriye’deki eli kanlı rejim, …” diye söze başladığı unutulmamalıdır.

Ayrıca, bizim derneklerimiz ta baştan beri Suriyeli sığınmacılara elinden gelen yardımı yapmışlar ve şu anda birilerinin pes etmesine ve yorulmasına karşılık derneklerimiz sınır boyunca mülteci kardeşlerimize yardım için koşuşturmaya devam etmektedirler. Bilindiği üzere sığınmacıların büyük bir kısmı muhaliflerdir veya çaresizlerdir.

Ve bu arada İran ve Hizbullah’ın Suriye’deki rejimi desteklemesini yanlış bulduğumuzu ifade ediyoruz.

Fakat bütün bunlara karşılık birilerini tatmin edemiyoruz galiba. Bizden istiyorlar ki her sabah kalktığımızda İran İslam Cumhuriyeti’ne ve Hizbullah’a küfredelim. Yüzde yüz mevcut iktidarın ağzıyla konuşalım, hepimiz birer Bekir Bozdağ olalım.

Ne yaparsak yapalım birilerine, özellikle bir avuç tekfirciye kendimizi kabullendiremeyeceğimizin bilincindeyiz.

Yine de şunların bilinmesini istiyorum:

Suriye’de hunharca katledilen Müslümanlar için ilk olarak Kayseri’de gıyabi cenaze namazı kıldıranlardan ve Esed rejimini protesto edenlerdenim. 

Suriye’deki çatışmalarda şehid düşen Avukat Osman Karahan ve Abdülbaki Yiğit için gıyabi cenaze namazı kıldıranım.

Daha da önemlisi Üsame bin Laden için gıyabi cenaze namazı organize eden, Amerika’yı lanetleyen birisiyim. 

Hem de Üsame bin Laden’in Amerika tarafından öldürüldüğüne sevindiğini söyleyen Kayserili bir Cumhurbaşkanının şehrinde, Üsame bin Laden’in sevenlerinin hiç birinin orta yerde görünmediği bir günde…

Fakat bütün bunlara rağmen birilerini hiçbir zaman memnun edemeyeceğimizi biliyorum.

Biz bunlara hiç aldırmıyoruz, sadece bazı kardeşlerimizin ısrarla cevap vermemi istedikleri için bunları dile getiriyorum.

Bizim en büyük endişemiz Şii-Sünni çatışmalarının büyümesi ve bu potansiyelin olduğu yerlerde iç savaşa dönüşmesidir. Siyonizm’e, emperyalizme ve İblis’e bundan daha büyük bir bayram yaptırılamayacağı kanaatindeyiz.

İslam dünyasında yaşanmakta olan irili ufaklı iç çatışmalardan, özellikle bu çatışmaların genişlemesinden ve birçok bölgeyi içine almasından içi yanan, yüreği sızlayan Müslüman bireylere ve camialara büyük görevler düşmektedir. 

İşte tam da bu zamanda gözlerini öfke bürüyen, kalemlerini öfke bürüyen kardeşlerimizin bu acı olaylarda olumlu bir görev yürütebileceklerine fazla bir ihtimal vermiyorum.

Bu ümmetin ıslahını, bu çatışmaların sona erdirilmesi görevini, Rabbimizin üçüncü şahısların omzuna yükleyeceğine inanıyorum.

 

HABERE YORUM KAT

71 Yorum
  • ABDULLAH@hotmail.com / 19 Haziran 2013 12:29

    İslama Tuzakla Kurula Dursun Biz Birbirimizi Yiyelim!
    Öncelikle hepimize afiyet olsun! Neden mi et yiyoruz ya!(49/12)hemde birbirimizin etini. Nasıl bari güzel mi tadı? o kadar güzel ki tiksinmiyoruz bile değil mi? Kardeşlerim, şu bir gerçek ki belkide bir çok kardeşimiz aynı şeyleri söylemesine rağmen araya nefsi emmare, enaniyet-i grup ve vesvese-yi şeytaniye girdiğinden mesele suriyedeki mazlum ve mustazaf halkın karşı karşıya kaldığı zulme karşı çıkmaktan çıkmış müslümanların tutumları konu ediliyor ve bunun üzerinden kalbe giren adavet sataşmalarla konu uzayıp gidiyor.Bu şekilde ne surye halkına bir faydamız olur ne de zalimleri zulümlerinden vazgeçirecek bir gücümüz. Şurada yazan hiçbir kardeşimizin suriyede halka (kim yaparsa yapsın (ister esed ister muhalifler) fark etmez) yapılan zulümlere destek vereceğini yada buna kayıtsız kalacağını sanmıyorum. Burada nasıl bir tablo gördüm biliyor musunuz ; aynı cephenin farklı mevzilerinde oturmuş aynı ordunun askerleri düşmaları bırakmış kendi aralarında tartışmaya girmişler
    Kardeşlerim, herkes kendi yaptıklarına baksın.Kim bu fitne için ne yapıyor neler yapabilir ona baksın. Müslümanlar bugün ki en büyük sorunu işte bu; yani herkes kendi yapması gerekeni bırakmış başkalarının yaptıkları yada yapmadıkları şeylerle uğraşıyor.Yahu kardeşim sen önce kendine bak.kendine bakan, kendi eksiklerini görüp onunla uğraşan başkalarının eksiklikleriyle uğraşacak vakit bulamaz.Hem yapılacak o kadar iş var ki... ama doğruya 1300 yıldır bize bulaşmış bir hastalık var 'Biz birbirimizi yerken zalimler de bizi yesin' işte islam dünyasının halinin kısa bir tercümesi. O şanı yüce Allahtan şunu dilerim ki kendi yolunda olan grup,meşreb, cemaat... gözetmeksizin Kalplerimize kardeşlerimizin muhabbet ve sevgisini yerleştirsin.ki zalimelere karşı tek vucud olalım. Allahım sen bize kendi yanlışlarımızı kusurlarımızı görebileceğimiz tevazu ve bu yanlış ve ksuruları giderecek azim ver.Amin

    Yanıtla (0) (0)
  • Halil / 18 Haziran 2013 14:18

    Suriye'de ne değişti de, siz pozisyonunuzu değiştirdiniz, hiçbir şey değişmedi diyen bir mantıkla hiçbir şey konuşulabileceğine, tartışılabileceğine inanmıyorum.
    Bir müslüman bu kadar vicdansız olabilir mi?
    Siz bu sözlerinizle açıkça Suriye'de işlenen hunharca cinayetlere ortak oluyorsunuz.
    Suriyeli muhaliflere bin türlü iftira atmayı normal görüyorken, İran ve Hizbullat'ın alçakça işbirliğini masum göstermeye çalışıyorsunuz.
    Suriye halkı yarabbi senden başka kimsemiz yok diyor.
    Siz Suriyeli muhaliflerin yerinde olsaydınız her türlü zalimin desteği için yalvarırdınız.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmet Yasin / 14 Haziran 2013 19:47

    HAKSÖZ, sizin o laf attığınız muhterem zat dün ne düşünüyrdu ise bu gün de aynı noktada ve tüm kalbimle inanıyorum ki tek derdi ümmetin selameti.Bunu yaşantısnda,davranşlarnda ve sözlernde görmk mümkn.Mensubu olduğu camia da söylemlerinde her daim ümmet vurgusunu ümmetin selametini ön planda tutmuştur.Dün Hizbullah, İran, el Kaide, Hizb'ut Tahrir vs vs ümmetin çeşitli unsurları hakkında ne düşünüyordu ise bu günde aynı şeyi düşünmekte.Sözlerinde bir tek ihtilafi noktaya şahit olmadık.Ben tüm samimiyetimle size şunları soruyorum.Cevabını sizin adınıza ben vereyim (tabi sizlern yazlarndan yola çıkarak):

    Siz bu saydığım gruplar hakknda dün ne düşünüyordnz?

    Sizler daha bir kaç yıl önce el Kaideyi vahşiliklerle terörizm ile suçlayanlardınız aynı el Kaide sizlerin gözünde nasıl bir anda mücahit oluverdi?

    El Kaide'ye terörist ve zalim derken batının oyunlarına geldiğinizi kabul ediyor musunuz? Aynı durumun bu gün İran ve Hizbullah hakkındaki düşüncelerinizde gerçekleşmesi ihtamali bayağı yüksk olsa gerk..

    Dünün "adalet aşığı Hizbullah"ı bu gün sizlern gözünde nasıl Hizbuşşeytan oluverdi?

    Düne kadar Suriyenin Hizbullaha verdiği desteği destekliyordunuz ve hoşunuza gidyordu bu gün ne oldu?Ne Surye değşti ne Hizbullah.. Esed dün ne idiyse bu günde o İran dün ne idiyse bu günde o el Kaide dün ne idiyse bu günde o İran/Hizbullah ve el Kaide'nin aralarındaki ilişki dün ne idiyse bu gün de o.Peki sizler dünün zalim/gaddar/vahşi vs Esed'inin askerlerinden oluşan muhalif gruplara nasıl destek veriyorsunuz?

    Batının destek verdiği muhalifler sizce çok mu temiz, sizce İran ve Hizbullah'tan daha mı İslam'a bağlılar.

    Haksöz ve çevresi oturun ve bir düşünün.Dün ak dediğinize bu gün kara dün kara dediğinize bu gün ak diyorsunuz.Böylesine değişken bir siyasi fikriyata sahipken, esen rüzgarn yönüne kapılıp rüzgarı estirenin kim olduğuna dikkat etmezken haklı olma ihtimalinizin zayıf olduğunu farkedn.Haberlerinizde bile belli kesimlerin mağduriyetini söylerken belli kesimlerin mağduriyetini söylemiyorsunuz.Şunu untmayın herkes Allah'ın katında eşittir üstünlük sadece tak

    Yanıtla (0) (0)
  • TÜRKİYE HİZBULLAHI MUHİBBİ / 13 Haziran 2013 19:06

    HAKSÖZ kardeşim kanaatimce Suriye meselesinde özetle içine düştüğünüz durum :

    Ya bendensin ya ondan, benden isen yanlışımı görme, ondan isen doğrusunu yok say!

    Bu söylemde bir duruşunuz /yansıttığınız izlenim var .Bu durumunuzu vahdet içerikli olarak yeniden dizayn etmez iseniz tam bir kaos içine girmiş olur kendinize ve ümmete zulmetmiş olursunuz.

    Ne olur HAKSÖZ kardeş herkes kendi gibi olsun ama gel diğer camialardaki kardeşlerinide dinle , istişare et ki Rabbim nusret nasip etsin SURİYEYE . Akan dursun yeter yeter artık bunca vahşet son bulsun.

    Ne olur HAKSÖZ kardeşim herkes senin gibi tek taraflı düşünmek zorunda değil Suriye meselesinde.

    Herkes ümmetin ortak aldığı karar içerisinde düşünmek zorundadır.Bu hakikate binaen gel HAKSÖZ kardeşim inat etme ümmetin içinde yer al ve ümmetin aldığı, alacağı kararın içinde ol .

    TÜRKİYE HİZBULLAHI MUHİBBİ/MEHMET NURİ YÜCEL AYDIN-MERKEZ

    Yanıtla (0) (0)
  • MEHMET / 13 Haziran 2013 15:24

    Siz hak söz sitesi bu haberi yapmak la süriyedeki zülmümü bitirecksiniz. yoksa büyük bir fitneyemi sebeb olacaksınız. bana göre bu haber vahdetten uzak islam kardeşliğinden uzak ve fitneyi tetikleyecek bir haber. hani müslüman müslümanın küsurunu örtecekti onu hatasından vaz gecirecekti siz lübnan hizbullahının yaptığı bu yanlışı ona savaş açmakla mı çözeceksiniz. eğer öyle bir düşünceniz varsa bu nakadar islami bir tavırdır. ayrıca suriye mühalefetindeki mücahit grupları tenzih ederek. batı destekli kimi grupların yaptıkları vahşeti de eleştirmeniz lazım. mesela kalkıp sahabilerin mezarını kazıyıp, şia desteki kişileri canlı canlı kafaları kesen ve daha vahşicesi olan kafayı kesip ızgara üzerine bırakan gözü dünmüşlüğüde görecekmisiniz yoksa bu vahşetlere islami bir kılıfmı uyduracaksınız.... sözün özü hem lübnan hizbullahı hemde muhalif gruplar. malesef fevri davranmakta ve müslüman müslümanın kanını dükmekte. biz müslümanlarada düşen gürev bir an evel bu kanın durması ve müslümanların vahdetinin sağlanması. kanaatimce göktaş hocada vahdet eksenli çalışmakta. ve inşallah bu konuda somut sonuçlar eldedilir.... editöre: lütfen vahdet eksenli yayınlar yapalım ki islam düşmanlarını sevindirmiyelim....ve selam

    Yanıtla (0) (0)
  • halil öztunç / 13 Haziran 2013 14:49

    ve elhamdulillah bu müslümanların işi masa başı kılavye kahranlarının işi deyil zalime zalim dedik yaptıklarına zulüm ve her platforumda bunu dile getirdik mazlumların yanında olduk sınır boyu ensar olduk yedirdik giydirdik BM bile bunu gördü rapor yazdı ama siz görmediniz çünkü allah için şu bilgisayarlarınızn başından kalkıp sahahaya inmediniz dün müslümanlar halepçede katledilirken biz yine ensardık bu gün yine çok konuşursunuz masa başında devrimler yaparsınız zaten suryedeki mücahidler hep sizden! ... vicdanlarınız geniş olsun ki alnı secdeye gidenler kafir olmasın kıblesi kabe peygamberi hz. muhammed olanlar sizin yüzünüzden birbirlerini katletmesin fesad ekmeyinki hasad zamanı fitne biçmeyesiniz mehmet hocaya gelince onun kadar zalime meydan okumuş onun kadar sahada olan kaç hocanız var hele bir araştırın selam ve dua ile

    Yanıtla (0) (0)
  • Samim KARTAL / 13 Haziran 2013 10:58

    Mazlumlara karşı sorumluluktan hiç bir fert ve cemaat da kaçamaz, kaçamayız.

    Bununla birlikte, Hizbullah camiası niçin daha dikkat çekiyor bu olaylarda, bir okuyucu olarak söyleyeyim:
    Gücü olduğu(nu iddia ettiği halde) bunu kullanmadığı, bilakis İran'ın sessizlikten yararlanan kötü emellerine kullandırdığı için!

    Şeytan ayrıntılarda gizli derler.

    Benzer bir durum Milli Görüş camiası için de geçerli.

    Yanıtla (0) (0)
  • ahmetmeydani / 13 Haziran 2013 09:53

    Mustazaf Der/Hüdapar daha ne desin? Esede zalim kafir diyor, İran ve Lübnandakilere esedin kafir olduğunu ve onu desteklemekle zulme ortak olduklarını slenen söyledi söylemeye devam ediyor. Göktaş Hocamızın yazısından İran rahatsız olmuş ve Hameneyin sitesi Hocamızı eleştirmiştir. Suriyeli müslümanlara baştan beri yardımcı olduk olmaya devam ediyoruz. Her platformda bu gerçekleri dile getirmeye devam ediyoruz. Her akşam REHBER tv haberlerde bu konuyu ve diğer coğrafyalarda zulme uğrayan müslümanların durumlarını gündeme getiriyor. Daha önce mürted örgüt ve devlet içindeki karanlık güçlerle mücadele ederken bizi yalnız bırakan ve sonrasında olmadık iftiralar atan müslümanları kardeş bildik bilmeye devam ediyoruz. Bize yönelik iftiralar devam etmesine rağmen. Neden bize yüklendiğiniz kadar kafir ve mürtedlere yüklenmiyorsunuz? Bunun sebebi ne? Hadi bir cemaati anlıyoruz de diğerlerinin derdi ne? Çünkü bizden müslümanlara zarar gelmeyeceğini çok iyi biliyorsunuz. Bize yüklenmenizin sebebi bu. Suriye işin bahanesi. Olaylar ilk başladığında bir kaç islami camia ile bir araya geldik. Yardım toplama niyetinde olduklarını bunu beraber yapmak istediklerini söylediler. Biz de, şayet toplanan yardımları oradaki müslümanlara ileteceksek varız, ama götürüp ÖSO'ya verecekseniz yokuz. Çünkü ÖSO laik bir zihniyete sahip dedik. Bunu söyleyince vazgeçtiler ve gittikleri yerde bizim yardım toplama işine karşı olduğumuzu söylediler. Bu mu müslümanlık? Bu cemaatlerin içinde çok yakından tanıdığınız biri de var. De hadi ismini vermiyeyim de zülfü yare dokunmasın. Şayet hâlâ bizim müslümanlardan yana olduğumuzdan şüphede iseniz mülaanede de bulunabiliriz. Kendinize güveniyorsanız. Ama mülaaneden geri dönüş yok. Artık bu iftiralarınızdan vazgeçin.

    Yanıtla (0) (0)
  • ali / 13 Haziran 2013 02:40

    adem aybek Allahtan kork. ""Türkiye Hizbullahı Muhbibi"nin de bunlardan birisi olduğu ortaya çıktı!
    Muhammed Zeki Çalışkan kardeşimizin belirttiği hesaba baktım ve gerçekten de aylardır böyle kirli bir kampanya yürüten bir şahıs ile karşılaştım."
    bende merak ettim ve baktım bu arkadaşın twit hesabına. hiç mi vicdan kalmamış da "kirli bir kampanya yürüten bir şahısla"diyebiliyorsun. hangi twitleri böyle bir kampanya yürüttüğüne dair intiba oluşturdu sende. yazık biz müslümanlara ki, bu denli fanatikleşiyoruz.
    birkaç sözümde haksöz habere. neden özellikle mustazaf camiaya yükleniyorsunuz. suriye konusunda aylar önce yazılan şu analiz bile bakış açılarını net bir şekilde ortaya koyuyor:
    http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/Suriye-Icin-Cozum-Hic-de-Zor-Degil-85105.html

    hal böyle iken suriye konusunda bugüne kadar hiç gıkı bile çıkmayan bir çok "müslüman aydın", "alim"i mustazaflar gibi afişe etmediniz ama mustazafları en ufak "yanlış" bulduğunuz noktada hemen yükleniyorsunuz. neden acaba merak ediyorum doğrusu. doğruhaber kurulduğundan bu yana hiç bir yazarının yazısını "doğruya doğru" diyerek yayınlamadınız. huda parın buti açıklaması ve mehmet göktaş hocanın yazısını ise hemen afişe ettiniz!!!! yazık çok yazık!!!

    Yanıtla (0) (0)
  • Okuyucu / 12 Haziran 2013 22:08

    Selamun Aleykum,

    Mehmet Göktaş Hoca, olması gerekeni çok açık bir ifade ile belirtmiş; fakat yazısı öncesi haberin kin kokan bir başlık adı altında verilmesi, alakasız, fitne dolu fotoğrafların yazıya eklenmesi, hocanın yazısının bir kısmının cımbızlanması asıl niyetinizi açığa çıkarıyor.

    Göktaş hocanın haklı mücadelesine selamlar olsun. Haksöz ailesi fitneye sebebiyet veren bu dilin ve başlığın kaldırılması ümidiyle.

    Yanıtla (0) (0)
  • Huseyncan / 12 Haziran 2013 21:40

    Haksöz camiası başından beri Suriye halkına fiilen gıda, ilaç ve giyecek yardımları yapmış, bununla yetinmeyip Değirmen kurma faaliyetine bile girmiştir. Laftan başka şey yapmayanların anlamayacağı cihette...
    Haksöz camiası başından beri Katil, laik, Sosyalist ve Milliyetçi bitin habis urları taşıyan, katliamcı, tecavüzcü ve işkenceci bir rejime alenen destek veren, milis ve komutan gönderenlere açık ve net bir biçimde katile destek zalimliktir demiştir, omurgasızların anlayalamayacağı cihette.
    Kimseden tekfir, hakarret ve edepsizlik değil zalime destek olanları koruyup kollamaktan vaz geçin demiştir, Kur'anın her daim mazlumlardan, mustaz'aflardan yana olup adil şahitliğin, hak sözün kimseyi korkmadan, kimseye yaranmadan söylemekten nasibi olmayacakların anlayamayacağı cihetle,
    Haksözcülerin elleri kardeş kanı ile kirlenmemiştir ve etekleri temizdir.
    Haksöz kardeşleri katledilirken konuyu diri tutacak kadar İslam kardeşliğine bağlıdır, kardeşlerini yalnız bırakıp sonra da cenaze namazına giden duyarsız ve yüzsüz olanların anlayamayacağı cihette,
    Haksöz uygulanabilir programlara, mazlumların acılarının azaltılmasına yönelik her adıma kompleks yapmadan destek verir, ama katliamcıların katliamlarına devam ederken "katliamlarınıza devam ediniz yeter ki fitne çıkmasın" diyecek kadar basiretsiz ve ahlaksız değildir.
    Baas'ın Valisi mazlum Deraa halkına "çocuklarınızı unutun, başka çocuk yapın, yapamıyorsanız karılarınızı bize gönderin" diyen Valiye karşı dik duracak kadar onurludur, bazılarının ne olacak canım tavrı ile duyarsız ve de tarafsız kalarak bunu yapabilecek ahlaka sahip olmalarından Allah'a sığınarak...

    Yanıtla (0) (0)
  • Adem Aybek / 12 Haziran 2013 19:53

    Rıdvan ağabey haberle neyin murad edildiğini açıkça belirtmiş. Mustazaflar Cemiyeti adına Ahmed isimli kardeşimizin cevabı da Rıdvan ağabeyin uslubu gibi yapıcı. Her ikisinden de Allah razı olsun.

    Yorumlardan ve bunun sosyal medyaya yansımalarından anladığım kadarı ile aylardır Baas adına lobicilik yapanların bu eleştirel haber üzerine fitne amaçlı operasyon yaptıkları izlenimi edindim. Ahmet adındaki kardeşimizin de belirttiği gibi burada yorumculara aşırı bir dikkat etmemiz gerekmektedir! "Türkiye Hizbullahı Muhbibi"nin de bunlardan birisi olduğu ortaya çıktı!
    Muhammed Zeki Çalışkan kardeşimizin belirttiği hesaba baktım ve gerçekten de aylardır böyle kirli bir kampanya yürüten bir şahıs ile karşılaştım.

    Haberle alakalı da şunu söyleyebilirim;
    Yüksekovada Ubeydullah Durna haksız yere PKK tarafından katledildiğinde amasız, fakatsız bu cinayetin kınanması ve Mustazaflar Cemaati ile bu konuda dayanışma içinde olunması gerekiyordu! Özgür Der elhamdulillah böyle davrandı!

    Şimdi Suriye de hergün onlarca Ubeydullah Durna'lar Mehmet Göktaş ağabeyin de belirttiği gibi Baasçı zalimlerce katlediliyor! Ve Suriye de katledilen her "Ubeydullah Durna" bizim için ayrı ayrı bir imtihan vesilesi oluyor.

    Yüksekova da o cinayet işlendiğinde siz bazı Müslümanların da o cinayetin içinde olduğunu bilseydiniz ne hissederdiniz! Ve ne yapmanız gerekirdi?

    Biz düşmanımıza bile küfür edemeyiz! Çünkü Müslümanız! Ama zulme bulaşan Müslümanları uyarabiliriz! Uyarımızı dinlemiyorlarsa da zulme karşı mazlumlardan yana olup zulmü bitirmeyi hedeflemeliyiz!

    Mustazafder/Hüdapar Suriye meslesi ile alakalı yeni bir şey söylemelidir! Geçmiş dönemde içinde Hizbullah ve İran'ın da olduğu çözüm paketi Hizbullah ve İran'ın açıkça tecavüzcü Baas ordusunun safında savaşmalarından dolayı geçersiz oldu!

    Suriye Müslümanlarını karalayan onlarca haber ve köşe yazısı da görebiliyoruz. Mustazafder çevresinde Suriye meselesinde tek bir ses yok, ne denildiğini kimin camia adına konuştuğunu ben şahsen anlayamıyorum! Kimin söylediklerinin camianın resmi politikası olduğu da belirsiz...

    Yanıtla (0) (0)
  • Muhammed Zeki Çalışkan / 12 Haziran 2013 19:24

    Fitne büyük bir günahtır! ve tabii ki fitneyi meslek edinenlerde vardır! Bunlardan biriside kendisini Türkiye Hizbullahı Muhbibi olarak tanıtan @Prizma_3 takma ismi ile twitter da fitne yayan burada da "Türkiye Hizbullahı Muhbibi" ismi ile yorum yazan şahıstır!

    Kendisi Türkiye Hizbullahı ile ne kadar alakalıdır bilmem! Ama Suriye de Baas cinayetleri başladığından beri Baası alçakça destekleyen, propagandasını yapan bir şahıs olduğuna yazdıklarından şahitiz!

    Haksöz Haber editörleri sanki "Mustazaflar" cemaatine mensupmuş gibi davranıp fitne yaymaya çalışan bu alçaklara da dikkat etmelidir.

    @Prizma_3 aylardır Suriyeli Müslümanların yanında duran Müslüman cemaatlere küfreden, hakaret eden, ABNA isimli fitne merkezinden ateş taşıyan bir şahsiyettir!

    Burada "ağabey" olarak hitap ettiklerine kafir, NAtocu, bilmem neci ifadeleri hala sayfasında yazılı durmaktadır!

    Böyle kişiler cevabı asla hak etmezler! Böyle münafıkların yorumlarının görülmemesi, cevaba tenazül edilmemesi gerekmektedir!

    Yanıtla (0) (0)
  • nahic12 / 12 Haziran 2013 17:43

    Suriye konusunda beşar zalimdir Hizbullah ve iran bu zalime destek veriyor bu kesindir . Muhalifler de pak ve berak değildir bütünüyle. 300 gruba yakın muhalif var bunlardan laikçi, sosyalist islam düşmanı, amerikancı ve islamcı vs.özgür suriye ordusunun radikal islama karşı olduğunu söylemesi israille ilişkileri üst düzeyde tutma düşüncesi Şiayı tekfir etmesi ve yer yer bu alanda yaptığı zulümler de çabası bunları da görmek lazım. Amerikanın parmağı yok demek safdilliktir. Amerikanın niyetinin temiz olduğunu düşünmek bir başka garabet. Fakat suriyedeki islamcıların amerikanın politikaları doğrultusunda hareket ettiğini idia etmek de suizandan başka bir şey değil. fakat bu tehlikeye işaret etmek de iyi niyetin göstergesi. suriye meselesinin en büyük tehlikesi islamcı kesimin bir birlerine atıp tutması kalem vekılıçlarını birbirlerine yöneltmesi. abd, israil rusya ve dinsizler koltuklarında ayak üsstüne atmışlar zevkle kavgamızı alkışlıyorlar. yüzlerce iyiliğimiz dururken birbirlerimizin hatalarını dürübünle aramamız hüsnü zan değil ve hatalrımız için birbirimize saymamız sadece şeytanı sevindirir. hata ve kusurlarımız için birbirimize acımalı birbirimizi uyarmalıyız. mutlak doğru benimdir anlayışından hareketle yanılma payımızı sorgulamalıyız. aksi takdirde benim gibi düşünmeyen canı ceheneme vartalına düşeriz. alnı secdeliler takva sahipleri, bu fitnede samimi gözyaşı dökenlerinin birbirlerine düşmanlık yapmaları hiç hayra alamet değil bu da büyük bir zulümdür. FİTNE KATLDEN BETERDİR ayetini kulağımıza küpe yapalım. bu fitneler neticisinde geldiğimiz durum yorumlarımızdan açıkça kendini gösteriyor. fitneyi yapan kim olursa olsun art niyetli ise Allah kahretsin iyi niyetli ise Allah basiret versin Ey Allah'ın kulları Kardeş olalım ramazan hocanın ikide bir yardımları gündeme getirilmesini reklam gibi algılaması dpğru deği bu yardımlar ın izahı gerk şidetli eleştirilerin olması gerekse mustazafların iranın safında yer aldığı ithamlarına karşılık , bu ithamların doğru olmadığını delili olup mazlum halkın yanında olduğunun göstergesi olduğu için dilendiriliyor

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmed / 12 Haziran 2013 17:25

    Rıdavan hocam, iyi hoş diyorsunuz da bazı gerçekleri belirtmek de fayda var;
    1- Haksöz'ün yaptığı haberlerde ve yazılan yorumlarda "Mustazaflar Suriye meselesinde hiç bir şey yapmıyor" deniyor ve buna binaen bazı kardeşler işte Mustazaflar şunu şunu yapmıştır, haksızlık etmeyin diyor. Yoksa kimse yaptığı yardımın reklamının peşinde değildir.

    2- İran'ın yanlış yaptığını siz de gayet güzel bir dille ifade etmişsiniz, mehmed Hoca'da ifade etmiş. E bundan tatmin olunmuyorsa demek ki Mehmed hoca'nın dediği gibi iran'a ve lübnan hizbullah'ına ısrarla hakaret içeren sözlerle bahsedilsin isteniyor, ben bundan bunu anlıyorum.

    3-Suriye meselesinde şia tarafı haksızdır deniliyor ve biran önce yaptıkları yanlıştan vazgeçilsin deniliyor. Fakat bu açıklamayı selefiler iran yandaşı olmakla, şiiler de selefi yandaşı olmakla okuyorlar. Peki Allah için burada açık bir insafsızlık yok mudur? Eğer mustazaflar şia yada selefi olarak taraf tutsalar idi bu mesele bu kadar uzamazdı ve bir taraf onları kabul eder diğeri reddederdi. Ama iki taraf da kabul etmiyorsa demek ki Mustazafların davası mezhebi değildir, mezhepler üstü bir anlayışla olaylara bakıyorlar.

    4-Mustazafların açıkça ne yapmalarını istiyorsunuz, bunu çok merak ediyorum. Yani ne yapsalar işte bu diyeceksiniz? Adamlar muhacirlere ellerinden gelen yardımı yapıyor, basınlarında sürekli işliyorlar yani ellerinden gelen artık ne varsa yapıyorlar, fakat hala razı olunmamışsa demek ki yapmalarını istediğiniz bir şey var ki mesele bu kadar uzuyor. işte o nedir? Açıkça yazın ki bizde bilelim. Sizlerin Suriye için yaptığınız ve mustazafların yapmadığı nedir?

    5-Buraya her yorum yazan mustazaflar yada selefiler yada haksöz yada şii vs vs. sempatizanı-mensubu olmayabilir, buna dikkat edelim. belki de amacı fitne olanlar sürekli bu konuyu diri tutmaya çalışıyor. Bazılarını anlarım da Rıdvan hocam gibilerinin bu kimliği belirsiz yorumculara bakarak mustazaflar hakkında fikir yürütmesi doğru olmamıştır. Müslüman uyanık olmalı, kimliksiz yorumlar ile camialar hakkında yorum yapmamalıdır.

    Yanıtla (0) (0)
  • TÜRKİYE HİZBULLAHI MUHİBBİ / 12 Haziran 2013 16:46

    BİSMİLLAH

    Sayın Rıdvan ağabey ''Bu yazıyı bazı yönleriyle eleştirenler tüm Müslümanlardan daha açık, daha net tavırlar takınmalarını; devam etmekte olan zulme karşı, başka konularda gösterdikleri gayreti göstermelerini bekliyorlar. '' muğlak ,açık-net olmayan bu sözünüzü biraz daha somutlaştırmanızı bekliyorum?

    Yoksa /aksi takdirde şunu anlayacağım bu cümlenizden .Haksöz grubunun/Haber sitesinin Suriye meselesinde başından beri takındığı tavrı siz bizlerden bekliyorsunuz.

    Buna el cevap olarak :

    HAKSÖZÜN tavrını ümmet ideal buluyor mu? bunun cevabını size bırakıyorum Rıdvan ağabey.

    1)Ben Haksözün Suriye meselesinde kanın durması adına ,suriye halkının kendi geleceğini kendisi çizmesi adına birtek ümmetce kabul görülebilir ,uygulanabilir plan ve program görmedim.Varsa lütfen paylaşınız ümmete ağabeyim.Başımızın üstüne der alır kabul ederiz.

    2)Haksöz başından beri kendi içinde dahi bir vahdete sahip olmayan ve kendi içindeki grupları suçlayan ,emperyallerden medet bekleyen ,onlara yalvaran bir muhalif grubunu başından beri yere göğe sığdıramıyor.Kanaatimce herşeye rağmen ÖSO demekten vazgeçiniz.

    ÖSO sadece muhaliflerden bir muhaliftir.

    3)Haksöz grubunun / Haber sitesinin Suriye meselesinde başından beri İran ve Lübnan Hizbullahına olan olumsuz tavrınızı ümmet/camialar takip ediyor, biliyor.Adeta yemediniz içmediniz toptancı bir mantıkla bu ikisini sildiniz...

    Rica ederim ''birde birilerinin kendilerinden İran’a karşı düşmanlık yapmalarını beklediklerini ifade etmesi hoş olmamıştır. Kimi kast ettiğini bilmiyoruz ama bizlerin böyle bir beklenti içinde olmadığımızı ifade edelim. '' diyorsunuz öte yandan İran'a ve L.Hizbullahına -sizi bilmem ama - Haksöz başından beri düşmanlık yapıyor.Bunu kimse inkar etmesin.

    Rıdvan ağabey özetle

    LA ŞİİYE LA SUNNİYE VAHDE VAHDE İSLAMİYE =VAHDET İÇİNDE AKAN KANIN DURMASI ADINA ,HALKIN ÖZGÜR İRADESİ ADINA BİR PLAN -PROGRAM DAHİLİNDE ÜMMETİN İTTİFAK ETTİĞİ ÇÖZÜMÜN BİRAN ÖNCE DEVREYE GİRMESİ.

    Yanıtla (0) (0)
  • Murat AYDOĞDU / 12 Haziran 2013 15:42

    "Rab'binizin mülk edinmek için size vereceği ülkede, kimin öldürdüğü bilinmeyen birini görürseniz,
    İleri gelenleriniz ve yargıçlarınız gidip ölünün çevredeki kentlere olan uzaklığını ölçsünler.
    Ölüye en yakın kentin ileri gelenleri işe koşulmamış, boyunduruk takmamış bir düve alacaklar.
    Düveyi kurban edecekler ve ölüye en yakın kentin ileri gelenleri, ellerini temizleyecekler.
    Diyecekler ki; “Bu kanı ellerimiz dökmedi, kimin yaptığını gözlerimiz de görmedi. Ya RAB, fidyeyle kurtardığın halkını bağışla. Halkını dökülen suçsuz kanından sorumlu tutma.”
    Rab'bin gözünde doğru olanı yapmakla, suçsuz kanı dökme günahından arınacaksınız".
    Eski Ahit, Yasa'nın tekrarı, 21/1-9
    Oysa katil biliniyor ve korunarak eller yıkanır mı?

    Yanıtla (0) (0)
  • Rıdvan Kaya / 12 Haziran 2013 15:07

    Kardeşler ortada büyük, korkunç bir zulüm var. Bu zulmü hafife almamak gerekir, mazlumlardan, müstezaflardan yana tavır almak şarttır. Yaptıklarınızı Allahu Teala kabul buyursun ama bilin ki hiçbirimizin yaptıkları bu büyük zulüm karşısındaki sorumluluğumuzu telafi edecek boyutlara değildir. Dolayısıyla ikide birde şunu yaptık, bunu yaptık demek hoş olmuyor.

    Bu yazıyı bazı yönleriyle eleştirenler tüm Müslümanlardan daha açık, daha net tavırlar takınmalarını; devam etmekte olan zulme karşı, başka konularda gösterdikleri gayreti göstermelerini bekliyorlar. Bunu göremediklerinde eleştirmeleri sizi bu kadar kızdırmamalı! Eksik gördüğünüzü siz de eleştirin, hatırlatın! Madem Suriye halkının zulme maruz kaldığını kabul ediyoruz, elimizden gelen gayreti sarfetme hususunda birbirimizi teşvik edelim! Madem İran ve Hizbullah’ın yaptıklarının zulüm destekçiliği olduğunu kabul ediyoruz o zaman zulme bulaşan Müslümanları uyaralım, vazgeçmiyorlarsa tavır alalım!

    Hep birlikte zalime karşı mazlum kardeşlerimizden yana tavır alma hususunda birbirimizi uyaralım, hakkı ve sabrı tavsiye edelim. Şüphesiz müminler marufu emreder, münkerden nehyeder, hayra çağırırlar!

    Yanıtla (0) (0)
  • Rıdvan Kaya / 12 Haziran 2013 15:06

    Mehmet Hoca başından beri Suriye meselesinde zalim Baas yönetiminin karşısında olduğunu beyan etmiştir. Son yazısı da genel manada bu tutumunun teyidi mahiyetindedir.

    Bununla birlikte Mehmet Hoca’nın yazısında kullandığı bazı ifadeler ona değer veren insanları üzmüştür. Zalime ve zalimin yanında yer alanlara karşı olduğunu söylemekle birlikte, birilerinin kendilerinden İran’a karşı düşmanlık yapmalarını beklediklerini ifade etmesi hoş olmamıştır. Kimi kast ettiğini bilmiyoruz ama bizlerin böyle bir beklenti içinde olmadığımızı ifade edelim.

    Asıl önemli olansa şudur: Burada yanlış bir denge kurulmaktadır. Bir tarafta Baas zulmüne kılıf arayanlar, karşılarında ise İran ve Hizbullah’a savaş açmış olanlar şeklinde ikili bir düzenek oluşturduğunuzda doğru yerin tam ikisinin arası olduğunu düşünmeniz zor olmaz. Aynı mantıkla bazı yorumcuların “bakın Haksöz bizi İrancılıkla suçluyor, bilmemne sitesi de Amerikancı-Suudçu olmakla, öyleyse biz ortadayız ve doğru yoldayız” şeklindeki kurgusu da ilk bakışta mantıklı görünebilir ama doğruluğu şüphelidir.

    Aslolan iki uç arasında ortada olmak değil, doğru yerde olmaktır. Adil şahitlerden olmaktır. Ortayolculuk vasat ümmet demek değildir. Bu arada Haksöz’ü kast ederek kullandığınız “tekfirci”lik sıfatının neye tekabül ettiğini düşünmelisiniz! Bu ifade dahi bilerinden aynen iktibas!

    Hem neden Suriye meselesinde İran’ın ve Hizbullah’ın tutumunun zulüm olduğunu söylemek aşırılık olsun? Kendinizi Suriyeli kardeşlerinizin yerine koyun, bu zulme, ihanete uğrasaydınız ne düşünürdünüz? Kafirlerle, zalimlerle savaşırken, içinizden birilerinin zalimlerin, kafirlerin savaşında size karşı savaşmasını basit bir ihtilaf olarak görüp “aman fazla büyütmeyelim, ihtilaf çıkmasın” diye örter miydiniz?

    İran'ın yaptıkları basit manada eleştirilip geçilecek bir şey midir? Biz yanlış olduğunu söyledik görevimiz bitti diyebilir miyiz? Israrla o yanlışa, zulme batanlara karşı tavır takınma sorumluluğumuz yok mudur?

    Yanıtla (0) (0)
  • xalid azadi / 12 Haziran 2013 13:52

    Esselamun aleykum. Yahu abilerim,kardeşlerim yeter artık bu Mustazaflara haksızlıklarınız yeter artık! Ne zaman bir muhabbet etsek sizlerle hemen şunu şunu yaptınız demeye başlıyorsunuz. Sorarım size hanginizin camiasında 15 yaşında sadece ve sadece kuran okuduğu için babası tarafından katledilen bir yiğit var. İşkencler altında can veren kaç Abdüsselam'ınız var. 6 ay geceli gündüzlü işkenceyi kaçınız gördü. Yıllarca boykot altında kaçınız kaldı. Tüm müslüman mahkumlar için mustazaflar özgürlük derken kaç camia onlar gibi bunu istedi. Sorarım size şiiler de mustazafları ve mehmet göktaş'ı suçluyor olmadık ithamlarda bulunuyor nedir bunun manası şimdi ben kalkıp ta sizi şiilerle ağız birliği yapıyorsunuz diye suçlarsam ne kadar büyük bir zulüm olur değil mi? Allah için yeter!

    Yanıtla (0) (0)
  • ahmetmeydani / 12 Haziran 2013 13:43

    Peygamber sav ve ashabının ambargoya tabi tutulduğu dönemi yaşıyoruz. Her taragftan bir kuşatılmışlık içindeyiz. şiisi bir taraftan saldırıyor, sünnisi bir taraftan hıristiyan ve yahudisi de öbür taraftan. Esed kafirdir ve zalimdir. İran ve Lübnandaki örgüt (Hizbullah demeye dilim varmıyor) esedi destekledikleri için onlar da zalimdirler. Göktaş Hocamıza hameneyinn sitesinden de tepki gösterilmiş. Allah cc şahidimizdir biz müslümanız ve müslümanlardan yanayız. Birileri kabul etse de etmese de. Biz hesabımızı Alllah'a cc vereceğimizin biliincindeyiz. Ne İrana ne de diğerlerine vereceğimiz bir hesap yok. Düşün artık yakamızdan.

    Yanıtla (0) (0)
  • ensar / 12 Haziran 2013 12:55

    valla ne çok neye güldüm biliyormusunuz dünün satırcılarının, Müslümanları cami avlusunda katledenlerin bugün kalkıp haksoze tekfirci demeleri. çok komik değil mi? değişen bir şey yok. bugün de Müslümanlar öldürülüyor öldüren kim Hizbullah. ne kadar ilginç.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ayhan AKIN / 12 Haziran 2013 11:54

    Türkiye "hizbullah" cemaati "mustazaflar" adını hakketmiyor.
    Günümüzde haçlı ve moğol saldırılarının mislini yaşayan suriyeli muzatazaf halka karşı üç maymunu oynamasının sebebi iran\'dan aldıkları destek ile açıklanabilir.
    İran ki şeytan esed için kırmızı çizgimizdir diyerek şeytanın taraftarı olduğunu açıkça ilan etti.
    Lübnanda ki hizbuşşeytan ise cephede şeytan esedin düşmemesi için tüm varlığı ile savaşmaktadır.
    Türkiye "hizbullah" mensupları suriyede ki halk gibi salt sünni oldukları için onbinlerce çocuklarının fanatik barbar şiilerce boğazları kesilmeyinceye onbinlere varan kadınlarına tecavüz edilmeyinceye kadar iranın kucağından ayrılmayacaklar anlaşılan.
    Koca bir toplum bu şekilde kör sağır dilsiz şeytan olabilmektedir.
    Esaret altındaki bir müslüman kadın için tüm dünyadaki müslüman erkeklerin seferber olup o kadını kurtarmak müslümanlara farz iken sadece "yanlış görüyoruz" demekle nasıl bir ahiret inancı kurulur anlaşılır gibi değil.
    İsrailin son Gazze saldırısında 1500 şehid varken yeri göğü inleten,kasıla kasıla trilyon miktarınca yardım ettiğini söyleyen bu kesim ,esed eliyle katledilen 3000 e yakın filistinli için dut yemiş bülbül kesilebilmektedir.
    Her türlü zulm ve barbarlık "kutsal"iran ve hizbuşşeytanın varlığı için öyle mi?
    Bu resmen yahudileşmedir.
    Allahım bizleri kutsal hizip ve taife menfaatleri için yahudileşerek mazlumları barbarca ve alçakça parçalayanların yokedilmesine MUNTEKİM sıfatınla görevli kıl.
    Türkiye "hizbullahı" ya aklını başına alır ve yahudileşenlerden ilişkisini keser ya da zulme karşı dilsiz şeytan olur.
    Yoksa değil islami cemaat aklını vijdanını ve imanını bir tarikatın şeyhine veren düzenbaz bir tarikattan farkları olmaz.
    İslami cemaat dediğin bu zulme karşı önce mücahid gönderir, ihtiyaç yoksa her türlü lojistik destek verir.
    Sıradan insan ise protesto gösterilerinde bulunur.Mustazaflara dua eder.
    Türkiye "hizbulahı"nın tek bir suriye eylemi bile yok.
    Bu bilinçli bir tavırdır.
    Benim okulda kafir bir nusayri bile zorladığımda "ben de esedi yanlış buluyoru

    Yanıtla (0) (0)
  • Samim KARTAL / 12 Haziran 2013 11:20

    Türkiyedeki bu Hizbullah hareketi, Lübnandaki Hizbullah içine düştüğü rezil durumdan kurtulmak, ümmetin ve Anadolu müslümanlarının gözünde saygın bir yere nail olmak istiyorsa hala bir şansı var.

    Vakit daralıyor...

    Kimse bütün Şiilere sabah akşam küfredin demiyor. Bri katliam makinası halinde yeni ürettikleri silahları israil üzerinde deniyormuşçasına direnişçilerin üzerine ayrım yapmadan boca eden İran'ın bugünkü siyasi iradesini SENDELETİN, diyor.
    Mesele bu...
    Bunu yaparsınız yahut yapmazsınız tamamen vicdanlara kalmış bir tercihtir.

    Siz de daha iyi bilirsiniz ki; gücün dilinden başka bir şeyden anlamayan zalimle konuşmak ayrı bir İRADE ister.

    Yanıtla (0) (0)
  • mehmed / 12 Haziran 2013 08:03

    Furkan, mustazafların direnişçilere amerikan uşağı dediğini ispat etmezsen müfterisin... Göster mustazafların açıklamasını, seni bekliyoruz.

    Adamlar açıkça şunu kaç defa diyecek daha "Biz camia olarak müslüman muhalefetin yanındayız" sen bueadan ne anlıyorsun bilmiyorum ama bizim anladığımız şu; biz orada abd destekli, batı kayırmalı öso'yu değil, islami bir direniş veren ve islami bir devler olarak savaşan müslüman mücahitlerin yanındayız.

    Ayrıca site editöreüne bir sözüm var, neden abna sitesinin yaptığı açıklamayı yayınlamıyorsunuz? Eğer gerçekten haksöz'ü söyleyenlerden iseniz yayınlayın şia sitesinin haberini.

    Yanıtla (0) (0)
  • sserdozz kaya / 12 Haziran 2013 02:04

    kürdistan hizbullahı ile lübnan hizbullahı arasında hiç bir alaka, bağ yoktur. bunu iki taraf da açıkladı. mustazaflar eskiden lübnan hzbllhı severdi. israile verdiği mücadeleden dolayı. imad muğniye, abbas musavi gibileri neden şehid oldularsa sempati ordan gelmektedir.
    mehmed göktas hocayı da eleştrmek için önce onun seviyesine ulaşmak lazım. o ki, avrupadan .... anadolunun köylerine kadar tebliğ yapmıştr...

    Yanıtla (0) (0)
  • Furkan / 12 Haziran 2013 00:26

    Metin diye biri demiş ki ; "Suriye'de Müslümanların safında yer alıyoruz" Allah'tan korkun be hepsine Amerika uşağı demediniz mi? İş zora girdi baktınız yanlış yoldasınız hemen ismini değiştirdiniz Müslümanların safı dediniz. Peki diğerleri kimin safındaydı?

    Yanıtla (0) (0)
  • denge islam / 12 Haziran 2013 00:26

    ne selfici tekfirciyiz ne irancı ne esadcı ne lübnandaki hizbullahcıyız biz müslümanız selam olsun mustazaflar herketine ve hür dava partisine...
    hak söz haber ve abna.ir orataya atıgı finete oratda dır...
    SELAM OLSUN ÜMMETİ VE SURİYENİN MAZLUM HALKIN DÜŞÜNENE GÖKTAŞ HOCAYA

    Yanıtla (0) (0)
  • Furkan / 12 Haziran 2013 00:24

    http://hurseda.net/Dunya/73949-Sehit-el-Butinin-Cenazesi-Gozyaslariyla-Defnedildi.html

    Bunu unutmasınlar!!! Çünkü biz unutmadık!

    Yanıtla (0) (0)
  • RECAİ / 11 Haziran 2013 23:42

    Sa yaziyida okudum yorumlarida ve yapilanlarda orta iken. Söylenecek tek bir soz var. buraya cok ama seyde yazarim bence hicbirinin onemi yok cunku karşıt gorusler bir birini suclayacak .Lafin kisasi (Sürünerek yaşamaktansa ayakta ölürüm) bulafimi kim nasil anliyosa anlasin.

    Yanıtla (0) (0)
  • osman / 11 Haziran 2013 19:12

    Fikri ve reşit arkadaşlar, resmen meseleyi çarpıtıyorsunuz. Mustazaflar ne zamankatil esed'i ve avanesini desteklemiş? la siz anlama özürlü müsünüz? adamlar bacılarımıza tecavüz edenlere haklı mı görmüş? Şiiler doğru mu yapmış demişler? Sizi nereden anlıyorsunuz? "İlişkilerimizi keselim," falan, seninin gbilerin zaten olmayan muhabbetine gerek yoktur. eksik kalsan daha hayırlı olur. Siz ısrarla şunu istiyorsunuz; tüm şiileri tekfir edelim ve her saat başı onlara küfredelim. abartmıyorum, siz sadece bunu istiyorsunuz. Siz şiacılıkla, şiiler de selefilikle suçluyor. uln ne adamlarmış bu mustazaflar, herkes karşı tezle savunuyor! Bu mesele mustazafların iki dudağı arasında mıdırk i böyle üstüne düşüyorsunuz? Siz içinizdekini dökün ve ne sitediğinizi söyleyin. Boş boş konuşmayın. Mustazaflar iranın yada lübnan hizbullah'ının yaptıklarını kabul etmiyorlar, yanlış buluyorlar, e siz daha ne istiyorsunuz arkadaş? Siz neyi fazla yaptınız da açıklamaları beğenmiyorsunuz? Size şunu söyliyeyim, vallahi sizler kadar kıt adam görmedim, ne desek boş Allah sizi ıslah etsin

    Yanıtla (0) (0)
  • Fikri. / 11 Haziran 2013 18:23

    Burnumuzun dibinde onca katliam, tecavüz, yıkım ve sürgüne rağmen hala direnişçilerin aleyhinde konuşabilen, mazlum halkı katledenlere ve destek çıkanlara, utanmadan yazılar yazınlara, toz kondurmayanlara veyl olsun.
    Allah aşkına, bunları artık dışlayın, ilişkiyi kesin, bunların halini de Allah'ın aramızda hakem olacağı güne bırakın.

    Yanıtla (0) (0)
  • Reşit EKŞİ / 11 Haziran 2013 16:39

    5000 Bacıya tecavüz eden, banyas da çoluk çocuk doğrayan, şehirleri yerle bir eden, onbinleri öldüren, milyonu sürgün kılan nusayri ve sosyalist baası ve destekçilerini de herhalde sizin burdan ettiğiniz "yanlış buluyorum" cümlesi durduracak değil... Zamanında güneydoğu sosyalistlerine karşı eliniz armut toplamamıştı herhalde ?!... Suriye zalimlerine ve destekçilerine karşı hiçkimse mutedil olmak zorunda değildir. Malkolm X, kendisini aşırı bulan bir gazeteciye şöyle diyordu ; evet ben aşırıyım, çünkü ABD' de zencilere aşırı zulmediliyor!...
    Şianın önemli bir kısmı, sahabeden kimleri neden tekfir ettiyse, bugün o tekfir ettiklerinden çok daha büyük cürümlere ortak oluyor.
    Ölmüş gitmiş, tarih olmuş insanlara şiaymışlar. Hakkın şiası olsaydın; baasa şia olmazdın.

    Cihad meydanına koşmuş "tekfircilere" de selam olsun. Allah onlardan aşırılığı alsın.
    Onları beğenmeyenler, cihadı onlara bırakmasın o zaman, sünni bacıların yardımına koşsunlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • metin / 11 Haziran 2013 15:41

    furkan kardeşim, illaki Mustazafların Hizbullah zalimdir demesini mi bekliyorsunu? Zalimse zaten zalimdir, mustazafların demesine gerek yoktur. Önemli olan şudur; mustazaflar suriye'deki ayaklanmayı haklı görüyor mu? Yağılan açıklamalarda kıyamın doğru olduğu vr bu kıyamda tüm muhalefetin değil sadece müslüman muhalefetin safında yer aldıklarını belirtiyorlar. bununla beraber fevri davranıp çıkarılmak istenen şii-sünni kavgasının fitilini ateşlemeyip, bu kavganın başlamasına engel oluyorlar. O yüzden meseleyi çok sulandırmayalım. Mustazafları bugünkü konumlarıyla ne şiilerin ne de selefilerin tam istediği açıklamayı yapmamıştır. Zira bu iki kesimden birinin tarafını tutarsa bu hayra alamet olmayacaktır. bununla beraber yapılan yanlışları da dile getiriyor. Bu sebeple herkes üzerine düşeni yapmalı ve muhtemel mezheb savaşına benzinle gitmemelidir. Öyle yada böyle şiiler de var olacak, sünniler de var olacak. Sevsek de sevmesek de durum budur. Önemli olan islam düşmanlarını bu durumu kullanıp müslümanların kuvvetini düşürmelerine engel olmaktır. Bence durum bu...

    Yanıtla (0) (0)
  • TÜRKİYE HİZBULLAHI MUHİBBİ / 11 Haziran 2013 14:04

    OKUDUĞUM YORUMLAR BAKARAK ŞUNU İFADE ETMEK İSTİYORUM.

    Anlaşılan Türkiye Hizbulah Camiası üslupta istikameti yitirmediği için

    -CİHAD FETVASI, ASKERİ ELEMAN GÖNDERİMİ,KAFİRLİKLE İTHAM ETME,İLİŞKİLERİ SÜPÜRÜCÜ BİR MANTIKLA TAMAMINI KESME , İRAN VE LÜBNAN HİZBULLAHI İÇİN LANET MTİNGİ ,...VB.-yorum yapan kardeşlerden birileri tırnaklarını yiyor...

    Türkiye Hizbulah Camiası fitne ve fesat çıkarmadan ensar olmaya devam ediyor,etmeye devam edecektir...

    Türkiye Hizbulah Camiası Suriye konusunda akan kanın biran önce durması ve Suriye halkının kendi yöneticilerini kendi özgür iradeleri ile seçmesini istiyor.

    Türkiye Hizbulah Camiası laf ile aleme nizamat vermiyor birileri gibi...

    Yanıtla (0) (0)
  • Furkan / 11 Haziran 2013 13:08

    Benim de anlamadığım nokta da tam burası : Esed zalimdir tamam da zalime destek verenlerle gönül ilişkisi nedir? Zalime destek veren zalim mi değil midir? Bunu netleştirin. Kısacası Hizbulesed ile İran Zalim Esed'e destek verdiği için zalim midir değil midir? Allah ayetlerinde "Zulmedenlere eğilim göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka velileriniz yoktur, sonra yardım göremezsiniz." derken siz ne anlıyorsunuz?

    Yanıtla (0) (0)
  • aziz / 11 Haziran 2013 12:23

    abna isimli şia hayranı site Mustazafları selfilikle suçluyor ve sizin gibi haber siteleri de şiilekle suçluyor. Allah aşkına siz neyin peşindesiniz* Mustazafların mezhepler üstü bir anlayışı olduğunu hala anlamıyor musunuz? ileride çıkack bir selefi-şii kavgası islam ümmetine zarardan başka ne getirecek?

    Ayrıca, kim haklı kim haksız diyor bazılar, yaw adamlar diyor ki Suriye konusunda şiiler yanlış yolda, müslüman muhalefeti destekliyoruz. E siz daha ne safından bahsediyorsunuz? Sıl siz safınızı belli edin, böyle haberler yaparak neyin peşindesiniz? Niye niyet okuyuculuğu yapıp cımbızla cümleler seçip kesin bu işte başka bir iş var diyorsunuz? Adamların safı belli, bu konuda müslüman muhalefetin yanındayız ve yapılan kıyam haklıdır. isterseniz geçen yıllarda çıkan açıklamalara bakın hatta daha da ötesi şia yanlısı sitelere bakın orada yapılan eleştrileri görün, onlar Mustazaflara selefi diyor sizin gbiler de şii diyor. Allah'tan korkun, daha ne diyelim! Bizlerin gözünde değerli camialardan olan sizler böyle yaptıkça aramıza duvarlar örüyorsunuz. Bizler kardeşiz, böyle tahrikkar haberl yapmayın, zaten bölüne bölüne pirinç taneleri gibi olmşuz bir dah mı bölünelim?

    Kısacası şu;

    Mustazaflar Suriye konusunda Müslüman muhalefetin yanında olduğu ilk günlerden iitbaren ilan etmiştir.

    Bu kıyamı sonuna kadar haklı bulmuştur.

    İran ve lübnan Hizbullah'ının yanlış yaptığını ve biran önce bu yanlıştan vazgeçmeleri gerektiğini söylemektedir.

    Bununla beraber, bir şii-sünni kavgasının olmaması için bütün müslümanların üzerine düşenleri yapması gerektiğini söylemektedir.

    Tüm bunlara rağmen, Mustazaflardan başka bir açıklama ya da başka tür birşey(artık ne isebir türlü anlayamadık) bekleyen varsa, söylesin. Daha ne kadar adaletli olunacak, onu da görelim.

    Yanıtla (0) (0)
  • vedatkarar / 11 Haziran 2013 11:08

    vedatkarar 08 Haziran 2013 Cumartesi 14:40:47


    vahdetten yanayız?


    ne esad şiidir,nede laik türkiye ve bileşenleri, arap rejimleri sunidir.
    Bu kral ve rejimlerin İslami bir endişeleri yo ki? Bu gerici rejimler için Müslümanlar birbirlerini boğazlıyorlar...yazık çok yazık. "Müslümanlar ancak kardeştirler" Bu kardeşliği bozmaya çalışanlara fırsat verilmemeli
    vesselam.

    Yanıtla (0) (0)
  • mustafa karakaş / 11 Haziran 2013 10:45

    bu nasıl dil bu nasıl kalem bu nasıl vicdan bu haberi yazan insanın adil şahitler olma vasfının kalmadığı görülüyor.şimdi örneklere geçeyim ....
    “Ve bu arada İran ve Hizbullah’ın Suriye’deki rejimi desteklemesini yanlış bulduğumuzu ifade ediyoruz.” şeklinde araya sıkıştırdığı cümlenin ardından Göktaş, şöyle yazmış: “Bizden istiyorlar ki her sabah kalktığımızda İran İslam Cumhuriyeti’ne ve Hizbullah’a küfredelim. Yüzde yüz mevcut iktidarın ağzıyla konuşalım, hepimiz birer Bekir Bozdağ olalım.”
    alıntıdan anlaşıldığı kadarıyla göktaş hoca sadece yukarıdaki şeyleri yazmış bakalım öyle mi::::::::
    1::.Beşar Esed bir diktatördür, bir zalimdir, eli kanlı bir katil, kendi halkına katliam uygulayan ve şehirlerini harabeye çeviren bir vicdansızdır.
    2:: görüldüğü gibi acımasızlıkta ve despotlukta babasını geride bırakmıştır.
    3::Bizim televizyonumuzun, bizim radyolarımız her ne zaman Suriye”den bir haber verse “Katil Esed, zalim Esed, diktatör Esed, Suriye’deki eli kanlı rejim, …” diye söze başladığı unutulmamalıdır
    4::bizim derneklerimiz ta baştan beri Suriyeli sığınmacılara elinden gelen yardımı yapmışlar ve şu anda birilerinin pes etmesine ve yorulmasına karşılık derneklerimiz sınır boyunca mülteci kardeşlerimize yardım için koşuşturmaya devam etmektedirler. Bilindiği üzere sığınmacıların büyük bir kısmı muhaliflerdir veya çaresizlerdir.
    5:::Ve bu arada İran ve Hizbullah’ın Suriye’deki rejimi desteklemesini yanlış bulduğumuzu ifade ediyoruz.
    6:: Yüzde yüz mevcut iktidarın ağzıyla konuşalım, hepimiz birer Bekir Bozdağ olalım.not:tabi sizler bekir olduğunuz için anlayamazsınız
    7::Suriye’de hunharca katledilen Müslümanlar için ilk olarak Kayseri’de gıyabi cenaze namazı kıldıranlardan ve Esed rejimini protesto edenlerdenim.
    Suriye’deki çatışmalarda şehid düşen Avukat Osman Karahan ve Abdülbaki Yiğit için gıyabi cenaze namazı kıldıranım.
    Daha da önemlisi Üsame bin Laden için gıyabi cenaze namazı organize eden, Amerika’yı lanetleyen birisiyim.
    8::Üsame bin Laden’in Amerika tarafından öldürüldüğüne sevindiğini söyleyen Kayserili bir Cumhurbaşkanının şehrinde,

    Yanıtla (0) (0)
  • sami ucler / 11 Haziran 2013 03:55

    İranla Hizbullahin, Esada Destegi Yardimi Cay Seker Biskuvi Degil....Askeri Ve Siyasal Maddi Manevi A Dan Z Ye Yardim Ediyor,Bundan Dolayi Ölen Ve Yaralanan Her Muslumandan Sorumludur......Agızlarından Düsmezler Hz Muavıye,Ve Yezıd, Hz Alıyı Hz Huseyını Öldürmedıklerı Halde Gece Günüz Lanet Edıp Ve Tesvık Ederler,Onların Mantıgıyla Gıdersek Hz Muavıyenın Hz Alının Hz Huseyının Sehadetıyle Ne Alakası Var ..Hz Huseyının Bas Kaldırmasına Kutlu Kıyam Derler Oda Yezıd Gıbı Bırısıne Ama Surıyedekılere Ölüm Derler....En Büyük Seytan Amerıka Derler Batı Derler, Afganıstan Sınır Kapısı Gönder Askerlerını Gönder Hızbullah Askerlerını,Ama Yok Afganıstandakıler Tekfırcı Onlara Göre...

    Yanıtla (0) (0)
  • Halil / 11 Haziran 2013 00:32

    Haksöz Mustezaflar cemaatinin Suriye politikasına dair haberlerle ne yapmak istiyor? Amaç teşhir etmekse gerekmiyor, zaten bu cemaatin İran sempatisi biliniyor. İran'ın rahatsız olacağı tek bir adım dahi atamazlar. Amaç uyarmaksa sizi ciddiye alacaklarını düşünmemelisiniz. Hiç kimseyi dikkate almazlar, kimsenin sözüne itibar etmezler.
    Birisi yorum yapmış, el-Kaide ile Hizbullahı çatıştırmak alçaklıktır falan demiş. İşte çatışıyorlar, gerçeğe gözünüzü kapamayın. Bu durumda alçaklık yapan kim? Birileri bunları karşı karşıya getirdi. İnkar edemezsiniz.
    Birbiriyle çatışan iki gücü birden haklı bulmak akla aykırı. Ya biri haklı ya öbürü. Ya biri ya öbürü zulmediyor demezseniz, siz de zulmedenlerden olursunuz.
    El-Kaide mazlum suriye halkının yanında savaşıyor. Hizbullat ise Esed'in safında. Artık karar verin: siz kimin safındasınız?

    Yanıtla (0) (0)
  • yuksekovalı / 11 Haziran 2013 00:23

    Editör Notu: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

    Yanıtla (0) (0)
  • AYDIN/HİZBULLAH CEMAATİ MUHİBBİ / 11 Haziran 2013 00:22

    Evet biz orta /vasat yolcuyuz, siz nesiniz yorumcu kardeşler açıkca belirtinde bilelim .

    Bizim sosyal-beşeri her meselede Vahdet eksenli uygulanabilir /ideal olan plan -programımız ,çözüm önerilerimiz vardır.Bizleri eleştirenlerin uygulanabilir vahdet eksenli bir çözüm önerileri maalesef yok.Yoksa varda bizmi görmedik /görmezden geldik acaba !? , ...

    Şayet vahdet eksenli ve uygulanabilir bir çözüm önerileri varsa buyursunlar dile getirsinler bizlerde destek verelim.

    Bizim sırtımızda yüzbinlerin ağırlığı/sorumluluğu var iken sadece kendi ağırlığımıza göre yazıp -çizme - konuşma lüksümüz olamaz kardeşlerim !

    Yanıtla (0) (0)
  • Murat AYDOĞDU / 10 Haziran 2013 23:21

    Müslüman kanı bu kadar ucuz mu?

    Göktaş Hoca böyle İran'a endeksli konuşursa; Müslüman kanı dökmeyi bebeğin altına pislemesi olarak algılayanlar da ortaya çıkar.
    Demek ki, bir dönem döktükleri Müslüman kanlarından dolayı nedamet gösterecek yerde hala bu çizgide devam etmek!
    "Yerlerinizden yurtlarınızdan sürmedikçe, kanlarınızı dökmedikçe" temel düsturunu kaybetmiş kişiler, şimdi biz size nasıl güvenelim?!

    Allah aşkına görmüyor musunuz? Mezhepçilik yapmayalım diye diye İran Ortadoğuda tam anlamı ile mezhep fanatizmi yürütüyor. Vallahi, bu Yahudilerin "Holokost" diye diye yaptıklarının tıpa tıp aynısıdır.

    Yanıtla (0) (0)
  • Seyfettin / 10 Haziran 2013 23:04

    Benim sözüm Haksöz Haber'e.
    Malumunuz erdoğanın esadın yerine getirmeyi düşündüğü şahıs, esadın eski başbakanı. Yani zalimin değişik bir tonu. Değişen sadece bu zalim israili seviyor idi.
    Esad zalim ey vallah, lakin diğeri.....
    Bİr zalim gidecek yerine başka bir zalim gelecek. ama olan mazlumlara oluyor

    Yanıtla (0) (0)
  • ali aslan / 10 Haziran 2013 22:29

    mustazaflar mazlumun yanındadır.dergilerde gazetelerinde abbas musaviyi usame bin ladini imad muğniye ve bir çok şehide yer verirrler.süriye konusunda esedin haksız olduğunu söylemekteler zaten.editör sen doğru haber gazetesini takip et adil olduklarını anlarsın. bu sözü Küfretmenizi İsteyen Yok; Adil Olun Yeter! söylemişşsin mustazaflar cemiyeti zaten adildir allahın izniyle siz rahat olun.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ömer / 10 Haziran 2013 22:28

    Siz Mustazafları şiacılıkla suçluyorsunuz, şiiler de seleficilikle, biraz insaflı olun. Karşınızda müslüman kardeşleriniz var, Allah için vicdanlı olun.

    Yanıtla (0) (0)
  • amid / 10 Haziran 2013 22:00

    Bu makaleden kimse hoşnut olmamış anlaşılan...

    şia siteleri de bu makaleye ateş püskürtüp mustazafları suçluyorlar ve hakaret ediyorlar..

    iki zıt kutup tarafından aynı meselede tamamen zıt cihetlerden eleştri geliyorsa doğru ve vasat durulduğunun kanıtıdır inşaallah.

    Yanıtla (0) (0)
  • Samim KARTAL / 10 Haziran 2013 21:47

    Türkiyedeki bu Hizbullah hareketi, Lübnandaki Hizbullah içine düştüğü rezil durumdan kurtulmak, ümmetin ve Anadolu müslümanlarının gözünde saygın bir yere nail olmak istiyorsa hala bir şansı var.
    Vakit hala geç değil;
    Evvela bunun için İran'a kararlı bir ültimatom vermesi gerekiyor.
    Bu kararlılık; Nusayri ordusu ve sahte Hizbullaha karşı namus mücadelesi veren (ve son günlerde oldukça zor günler geçiren) direniş saflarına dikkat çekici sayıda -mücehhez- bir gönüllü grubu gönderilmek suretiyle olabilir.

    Zira İran ve müttefiklerini bugüne kadar yaptıklarını yapmaya cesaretlendiren şey; büyük cemaatlerin ortada, neidüğü belirsiz bir tavırsızlık içinde olacaklarını öngörmeleridir.

    İşte Halep, işte sınır.. işte vahdetin sınandığı topraklar.

    Yanıtla (0) (0)
  • Muhammed Amedi / 10 Haziran 2013 21:03

    sizleri kardeş olarak bilirdim bu bir değil iki değil üç değil sizin bu camiayı yıpratma amacınız nedir?

    doğru haber gazetesinde her ay dergi tanıtımlarında haksöz dergisine yer verilirdi ama siz karalamadan başka bir şey yapmıyorsunuz VE DEĞERLİ BİR ŞAHSİYETİN köşe yazısına biçtiğiniz resim sizin ne kadar islam kardeşliğinden uzak kaldığınızı göstermiyor mu?

    evet Mustazaf Camia Selefileri de Şii leri de kardeş görmektedir

    Yanıtla (0) (0)
  • Cengiz / 10 Haziran 2013 20:33

    Bu kadar basit mi Mehmet ağabeyimiz bir tarafta çoluk çocuk boğazlayan kadınların ırzına geçenler ve destekçileri(İran,Hizb...) bizde bunlarda yanlış yapıyor diyeceğiz o zaman şeytanda yanlış yapıyor o kadar öylemi vicdanınıza sığıyormu bu

    Yanıtla (0) (0)
  • TÜRKİYE HİZBULLAHI MUHİBBİ / 10 Haziran 2013 20:31

    Evet biz orta /vasat yolcuyuz, siz nesiniz yorumcu kardeşler açıkca belirtinde bilelim .

    Bizim sosyal-beşeri her meselede Vahdet eksenli uygulanabilir /ideal olan plan -programımız ,çözüm önerilerimiz vardır.Bizleri eleştirenlerin uygulanabilir vahdet eksenli bir çözüm önerileri maalesef yok.Yoksa varda bizmi görmedik /görmezden geldik acaba !? , ...

    Şayet vahdet eksenli ve uygulanabilir bir çözüm önerileri varsa buyursunlar dile getirsinler bizlerde destek verelim.

    Bizim sırtımızda yüzbinlerin ağırlığı/sorumluluğu var iken sadece kendi ağırlığımıza göre yazıp -çizme - konuşma lüksümüz olamaz kardeşlerim !

    Allah rızası için yayınlayınız sayın editör kardeşim.

    Yanıtla (0) (0)
  • Haydar / 10 Haziran 2013 19:46

    Allah'ın laneti tağut Esede ve onun iktidarının destekçilerine ve kalemiyle onu temize çıkaranların üzerine olsun.
    ismi hizbullah fiiliyattaki hizmetiyle hizbulBaas ismine layık olanları kimse geçmişine sığınarak temize çıkarmasın.Sanki hizbuBaasın yaptığı ufak bir hata ve küçük zulümmmuş gibi aşırı tepki göstermemeliymişiz.!!!!
    İran ve Lübnanlı hizbulBaas,apaçık küfür ve tağut baas rejimine masum ve mazlum müslümanların katledilmesinde destek oluyor,bilfiil yardım ediyor,yezid-beşşara..bundan daha büyük bir zülum mu olur?bu küfre ve zalime destek olmaktır.İman iddiasını yokeden tövbe etmedikçede imanı nefyeden bir haldir..Bu hususları çok iyi bilir Göktaş hocamız.Lakin mevzuya meşreb ve hissiyat temelli gözlükle bakıldığından bunlar görülememektedir.

    Yanıtla (0) (0)
  • ruhullah çetinkaya / 10 Haziran 2013 19:43

    hala bu cemaatin iranı desteklediğini söyleyen kişiler sesleniyorum...EL İNSAF...
    bende bu cemaatin içerisindeyim, iran ve hizbullah'ın israile karşı dik duruşlarıyla kazandıkları haklı itibar ve sevgi esede destek vermeleriyle cemaat içinde benim içinde bitmiştir...ancak cemaat içerisindeki şia'ya yakın 3-5 kişinin sözlerini cemaate mal etme yanlışlığına düşen arkadaşlar var... (halid er)

    Yanıtla (0) (0)
  • usame / 10 Haziran 2013 19:10

    Bir de şunu bilmekte fayda var, mesele sadece Suriye meselesinde müslüman kanı akıtma meselasi değildir. Selefiler bu olaylardn önce de şiileri tekfir etmekteydi şimdi de tekfir ediyor. Buna karşılık şiiler de selefilere karşı önlem alıyor. Selefiler şiileri öldürünce tekbir getirenler, şiiler selefileri öldürünce müslüman müslümanın kanını akıtıyor diyorlr. Ama şunu unutuyorlar, selefiler şiileri müslüman kabul etmiyor ve onların canı ile yahudi canı arasında fark görmüyorlar. işin bu yanını da görmek gerek. ha, siz derseniz şiiler müslüman değildir o zaman mesele tamamen başkalaşır. Zira mustazaflar bir kişiyi sırf şii olduğu için tekfir etmez, müslüman kabul eder.
    Diğer bir mesele bazıları diyor ki gidin haber sitelerinin altında yazan yorumlara bakın onları irancı olduğunu görün. İşte bu kadar basit düşünenler var. O yazıları senin gibi birilerinin yazmadığı ne malum? Bu sitelere her görüşten insan yorum yazıyor ve hakaret içermeyen bütün yorumlar da yayınlanıyor. Mesela siz gidin o siteye Atatürk'ü övern bir yorumu hakaretsiz yazın, onu d yayınlarla. Peki bu mustazafları Atatürkçü mü yapar??

    Bir de şu var, değerli kardeşlerim
    bu hare sitelerine her yaştan, düşüneden insan yorum yapıyor. Belki 12-13 yaşındaki birinin kıt düşüncelerine kanarak fikriniz değişiyor y da fitne amaçlı yorum yazan kişilerin etkisi altında kalıyorsunuz. O yüzden yorum yazan kişilerin kim olduğunu bilmediğinizi özellikle aklınızda tutun. Amacı fitne olan kişiler böyle ortamları nimet bilmekte ve müslümanları kızıştıracak yorum ve haberler yapmaktadır, bunu kesinlikle unutmayın.

    Yanıtla (0) (0)
  • HÜSEYİN / 10 Haziran 2013 19:10

    YORUM YAZAN ARKADAŞLAR el insaf diyeceğim. bu ülkemizde bizlre yapılan zuluümleri dahi görmeyen sizler işinize geldiğinizde ahkam kesiyorsunuz yoksa siz gerçekten amerikanının ılımlı lılaştırdıklarındanmısnız
    sizlere yorum yazanlar yıllardır zindanlarda olan Müslüman halka ne yardımmı yaptınızı korkudan selam bile vermeyen insanlar bugün amerikanın arkasına sığınıp ahkam kesiyorsunuz
    İnşallah göktaş hoca gibi alimler ler çoğalırdı bu ümmet kurtulur.zaten bu yorumu yayınlamazsının biliyorum. çünkü işinize gelmez

    Yanıtla (0) (0)
  • usame / 10 Haziran 2013 19:02

    Veli ve halil kardeş, siz Mustazafları zerre tanımamışsınız.
    şimdi kalkıp hem iran diyip hem de ladine cenaze namazı kıldım demek ne oluyor.eli diyor ki "..şimdi kalkıp hem iran diyip hem de ladine cenaze namazı kıldım demek ne oluyor." işte sizin anlamadığınız nokta budur. Geçen yıllrda inzar dergisinde şubat şehitleri bölümünde bulunan iki kare Mustazafların görüşünü çok güzel özetliyordu; Derginin sayfasınınbir yanında Usamae bin laden, diğer yanında Abbas Musavi ve her iki fotonun altında yazan yazı İslam şehitleri, Allah rahmet eylesin ve kısaca hayatları.
    İşte Mustazaflar budur ve Mustazafları bugüne getiren, benimsenmesini sağlayan düşünce de budur.
    Suriye meselesinde itihanı kaybedeb biri varsa, o da hemen fevri davranıp daha düne kadar kahramınımı, yoluna kurban canımız denilen Lübnan Hizbullah'ını bugün katil, terörist, hizbuşşeytan gibi yaftalarla vuranlardır. Bu arada şia doğrudur söylemiyorum ha, yalnız şu var; son sözünüzü daha ilk günden söylüyorsunuz. İpleri çok çabuk koparıyorsunuz. El-kaide ve Hizbullah islamın iki süper gücüdür. Bu iki gücü birbirine kırdırmak kadar alçakça bir durum olamaz.
    Mustazaflar eğer ediğiniz gibi irancı olsaydı, tereddütsüz iranın safında yer alırdı yada geçmişten bugüne değin selefileri kötülerdi, kınardı vs. Ama geçmişte de şimdi de mustazafları selefileri de şiileri de müslüman kardeşleri olarak görmektedir. Bunun yanında yapılan hataları da söylemektedir, kabul etmemektedir. Suriye olaylarında ne Hamas ne de Mustazaflar kaybeden taraf olmamış, çünkü müslümnlar arasında çıkacak bir savaşa taraf olmamış, doğruya doğru, yanlışa yanlış demiştir. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum, hamas'ın açıklama ve duruşlarıyla Mustazafların duruşu arasında pek bir fark yoktur, paralel bir duruş vardır.

    Yanıtla (0) (0)
  • ali / 10 Haziran 2013 18:39

    Göktaşın bu yazısını şii sitelerinde de gördüm. Onlar da Göktaşı yerden yere vuruyor ve muhaliflerle aynı safta olmakla suçluyor. Şimdi burada da İran ve Hizbullah taraftarlığı ile suçlanıyor. Anlaşılan Göktaş hoca her iki tarafa da yaranamıyor. Belli ki her iki taraf haksız. En doğrusu da orta yerde durmaktır. Her iki taraf da Müslüman, ancak her iki tarafta fitneyle meşgul. Bizim işimiz fitne olmamalı. Arayı bulmak ve sonrasını getirmek. O da zamanla netleşecek.

    Yanıtla (0) (0)
  • cann2@mynet.com / 10 Haziran 2013 18:24

    Haksöz haber e burdan bir kez daha teşekkür ediyorum.Suriyedeki kardeşlerimizi hiç gündemlerinden düşürmediler.Ben aylardır doğruhaber in ve yazarlarının bu konudaki bakış açılarını takip ediyorum.Herhalde işin içinde iran ve hizbullah olduğu için hep bu meseleye ucundan yaklaştılar.İnanın şu an haksöz ün hemen hemen yazdıklarının aynısını onlara yazdım.En son göktaş hoca bankalarla ilgili bir köşe yazısı yazarken ona hocam yanıbaşımızda yüzbinler katledilirken bankalardan konuşmanızı dogru bulmuyorum dedim.Yoksa zalim esed in arkasında iran ve hizbullah oldugu için mi diliniz bağlandı.Eger dürüstseniz Allah korkunuz varsa objektif olun çıkın zalimleri de zalime destek veren zalimleri de yazın ondan sonra ne yazarsanız yine yazın dedim.Amacım onların gündemini biraz buraya çekmekti.İnanın göktaşın bir sonraki yazısı bu oldu.Ama sizin de ifade ettiğiniz gibi iran ve hizbullaha yine temkinli yaklaşmış.Adam iran ve hizbullah ın da yaptıgı zalimliktir demiyor.Dili varmaz çünkü eli bu konuda kalem tutmaz.İran ve hizbullaha olan sadakatleri onların gözünü kör etmiş.Ben o camiayı yakinen tanıyan biriyim.Çok affedersiniz iran in en rezil insanını türkiyenin en dürüst müslümanına tercih ederler.Aslında bu konuda yazacak çok şey var.Biz en iyisi doğruları söylemeye devam edelim ve işi yani hesabı Allah a bırakalım.En basit bir konuda hükümete başbakana en ağır hakareti yapanlar iran söz konusu olunca dut yemiş bülbüle dönüşüyorlar.Eger biri başörtüsüne dil uzatırsa ve bende o kişinin arkasından gider desteklersem benim ondan ne farkım olur ki.Esed öldürünce zalim,iran ve hizbullah öldürünce yanlış yapıyorlar diyor.Göktaş hoca dan şu başlığı beklerdik.Esed zalim ve diktatördür.Ve onun yanında ona destek verenlerde aynı şekilde zalimdir,demesini beklerdim.Rabbim kararan gözlere ışık,hakka kapanan gönüllere ferahlık ve hakkı söylemeyen dillere hakkı söylemeyi nasip etsin.Allah ın rahmeti ve bereketi hepimizin ve özellikle şuan çok zor şartlarda bulunan kardeşlerimizin üzerine olsun inşallah.

    Yanıtla (0) (0)
  • zazaki / 10 Haziran 2013 18:21

    zaza kardeş sakin ol. doğru tvlerinde öyle diyorlar ama parti açıklamalarında ve gazete köşe yazılarında ve e.gümüş açıklamalarında ya böyle ortayolcu bir ağız ya da Suriyeli Müslümanları itham eden, komplocu bir bakışla iftira atan yazılar sürekli yazılıyor.
    ayrıca baas zulmü ve işbirlikçilerini kınayan bir eylem yaptıklarını da bugüne kadar hatırlamıyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • vahdet / 10 Haziran 2013 18:05

    Esadın zalimliğini eskilerden biliyoruz baba'dan oğula gecen bir zulum iktidarı,bir cemata yada guruba dahil olma ''şüphesi'' dahi onun zindanlara atılmasına işkencelere alınması için yeterli mazaret zalim esad rejimi icin...İran ve hizbullah esede destek vermekle buyuk bir hata yaptılar bu bir gercek,muslumana yakışır şekilde tepkinizi yorumlara yansıtabilirsiniz bu en dogal hakkiniz..
    Başlıktan yola çıkarak ''Küfretmeniiz isteyen yok;Adil olun yeter'', neden muhaliflerin kimlerle işbirliği icerisinde olduğunu,nereden silah yardımı aldığını ,avrupada suriye muhalefetine atanan kişi kim ?
    bunlara neden değinmiyorsunuz...(Allah icin savasan bir avuc müslümanı tenzih ederim)
    ''Ey iman edenler ! Allah icin hakkı ayakta tutan,adaletle sahitlik eden kimseler olun.Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletten ayrılmaya yöneltmesin.Adaletli davranın;bu takvaya daha yakındır.Allah'a karşı gelmekten sakının.Şüphesiz Allah sizin işlediklerinizden haberdardır..(Maide-8)

    Yanıtla (0) (0)
  • veli / 10 Haziran 2013 17:44

    sayın göktaş şimdi ,oraya buraya çekitrme zamanı değil,bu yaznızı okuyan ve yorumlayan diğer kardeşler gibi ben de muğlak ve ortada ifadelerin bulunduğu bir yazı olarak değerlendirmek isterim.
    şimdi açıkça siz iran tarafında mısınız değilmisiniz,
    suriye devrimine destekmisiniz değilmisiniz.
    size göre özgür suriye ordusu ve cephetun nusra hareketleri desteklenmeli mi desteklenmemeli mi
    Ayrıca iran ve el kaide'nin taban tabana zıt olduğu ve el kaide nin suriye olayından da çok öncelerde irana karşı bir duruş sergilediği bilinen bir gerçektir.şimdi kalkıp hem iran diyip hem de ladine cenaze namazı kıldım demek ne oluyor.
    ayrıca bu cenaze namazını iftiharla kayseride kıldığınızı ve buna hiç kimse cesaret edemezken yaptığınızı belirtmişsiniz,o dönemlerde el kaide adı altında insanlar tutuklanırken,baskılanırken liderlerine cenaze namazı kılan size neden hiç bir şey olmadı.
    evet sayın göktaş muğlak olmadan net bir tavırla cevaplamalısınız,bu şekilde orta yolcu olunarak islami hareket de olmaz ,insani hareket de

    Yanıtla (0) (0)
  • MUHAMMED EMİN HOCA / 10 Haziran 2013 17:34

    BİSMİHİ TEAL SİZİN HABER SAYFANIZI TAKİP EDİYORUM HİZBULLAH VE İRAN HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ HİÇTE OLUMLU OLMADIĞINI BELİRTMEK İSTERİM EVET SÜRİYEDE BİR ZÜLÜM VAR AMA BU ZÜLMÜN ÇİFT TARAFLI OLDUĞUNUDA GÖRMEK LAZIM ESADIN YAPTIĞI ZÜLMÜN AYNISINI MUHALİFLERDE YAPIYOR MUHALİFLER TÜRKİYEDE BİR EYLEM YAPINCA TERORİST OLUYORDA SURİYEDE YAPINCA MÜSLÜMAN MI OLUYOR GÖKTAŞ HOCA NIN YAZISINI TAM OLARAK OKUMAK VE ÖYLE DEĞERLENDİRMEK LAZIM ŞUNUDA BELİRTEYİM NASRULLAH KADAR BASİRET SAHİBİ OLMAK LAZIM EMPERYALİST ÜLKELERİN MUHALİFLERE DESTEK OLMALRININ SEBEBİ İRAN VE HİZBULLAH I DEVRE DIŞI BIRAKIP SİYONİZMİN ORTADOĞUDA HAKİMYETİNİ SAĞLAMAKTIR BASİRETLİ OLAN NASRULLAH BUNU GÖRÜYOR VE KAFASINI KOMA SOKMUYOR SİZLERDE İNŞALLAH BİRAZ BASİRETLİ OLURSUNUZ DA BU TEKFİRCİ TAİFESİNİ BİRAZ TANIRSINIZ ORAYA BURAYA LAF ATMANIN ANLAMI YOK

    Yanıtla (0) (0)
  • Halil Er / 10 Haziran 2013 17:18

    Mehmet Göktaş Hoca'nın yazısının Doğru Haber sitesinde yayınlandığı yerin altındaki yorumlara bir göz atttığınızda Mustazaf-Der camiasının Suriye konusunda nerede durduğunu daha iyi göreceksiniz. Adamlar resmen İran ve Hizbullah'a laf kondurmuyor, Suriyeli mücahidlere ise tekfirci diyorlar. Herkes bu camianın İran konusunda nasıl bir taassuba sahip olduğunu, dünyaya İran'ın penceresinden baktıklarını gördü. Suriye bir imtihandı şu ana kadar aldıkları tavırla Musatazaf-Der camiası bu imtihanı kaybetti. İnşallah bu harekete mensup kardeşlerimiz üzerlerindeki İran zincirlerini bir an önce kırıp bağımsız düşünme, bağımsız tavır alma gerçek anlamda Hizbullahi olma melekesine kavuşurlar. Ama yönetim kadrosu İran'da oldukça bu çok zor gözüküyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • ZaZa / 10 Haziran 2013 17:13

    Siz hala aynı kafayla meseleye bakıyorsunuz. yaw adamalardan ne istiyorsunuz onu söyleyin? Adil olun diyorsunuz, ok, peki ne yapsınlar şimdi? Adamlar Suriye'deki zulmü her gün Tv'lerinde işliyorla, radyolrında, gazetelerinde, dergilerinde işliyorlar ve katil Esed'i hiç bir haber ajansının söylemdiği şekilde "Katil Esed, Zalim Esed" diyerek haberleştiriyorlar. dernekleri aracılıkları ile muhacirlere yardım götürüyolar. iran ve Lübnan Hizbullah'ının dopru yolda olmadılklarını söylüyorlar, Sut yaşasın gibileri camia adına açıklma yaparak açıkça şunu ifade ediyorlar "... Bizleri katil Esed rejimiyle göstermeye çalışan bazıları vr, biz buradan açıkça söylüyoruz ki biz camia olarak MÜSLÜMAn muhalefetten yanayız" yine fıkıh programında Suriye meslesni soranlara açıkça şunu söylüyor Molla enver " Esed, aynı babası gibi katildir, katil oğlu katildir. Eğer şiiler Suriye'deki zulme destek veriyorlarsa, bilsinler ki akan her damla kandan kendileri de sorumludur. Allah-u teala bu zulme destek vermenin hesabını hem dünya'da hem de ahirette soracaktır" vs vs.
    Yani siz neyi fazla yaptınız da Mustazafların onu yapmasını istiyorsunuz?
    Siz zulmü lanetliyorsunuz, onlarda lanetliyor,
    Siz şiilerin yanlış yolda olduklarını söylüyorsunuz, onlarda söylüyor,
    Siz elinizden geldiğince yardım yapılmalı diyorsunuz, onlarda yardım yapıyor,
    Mustazaflar bu savaşta akan kanın biran önce durmsı gerektiğini ve buna yönelik çalışmalar yapılmasını istiyor, bununaksini iddia edecek var mı?
    Siz şuan selefi-şii kavgasında taraf oluyorsunuz ama Mustazaflar bu iki gücü kendi kardeşleri olarak görüyor ve iki kesimin de bedeli büyük olacak bir savaşa girmesini kesinlikle desteklemiyor. zira şuan mesele sünni-şii kavgasına doğru gidiyor ve bizler yüzyıllar öncesinden bu kavganın sonuçlarını biliyoruz. hatta ehl-i sünnet bile kedi içerisinde bir dönem büyük fitneler düşmüş, şafii-hanefi-maliki-hanbeliler birbirlerini tekfir edip savaşacak duruma gelmiştir.
    Ama hala bazıları ısrarla başka bir şey bekliyor, yani Mustazafların ypmdığı tek şey gidip orada savaşmak ve ona güçleri yok aynı sizin g

    Yanıtla (0) (0)
  • ebu muhammed emin / 10 Haziran 2013 17:10

    yorum yapanlar hocanın makalesini tarafsız bir yürekelemi okudunuz yoksa haksözün önce yaptığı yoruma takılarakmı okudunuz hocanın değinin hepsine imzamı atarım ne yapalım müslümanları öldürüyor zalimdir diktatökrdür babası gibi. iran ve hizbullah salimin yanında durdukları için suçlular zülme sesiz kaldıkları için suçlular. ne yapalım. kafirmi diyelim tekfirmi edelim. peki siz kılavye erkekleri zülümden bahsedenler diyarbakırda susa'da camini içinde 10 tane masum müslümanı şehit edilirken nerdeydiniz sesiniz neden cıkmadı neden hala yapılan zülemlere sesiz kalıyorsunuz .

    Yanıtla (0) (0)
  • AYDIN / 10 Haziran 2013 16:42

    Bir ülkenin zaaflarını farkına varıp, o ülkeyi tahlil ederken ortaya çıkan tavır ve tutumlar oradaki Müslümanları yalnızlaştırarak ilerliyorsa bu duygusal istifçilikten başka bir şey değildir. Biz Bosna’yı Bosna yapan ülkelerin başında İran’ın olduğunu unutur, Filistin direnişine devlet bütçesinden pay ayıran tek ülke olduğunu hatırlamazsak; bebek altına yaptı diye beziyle birlikte bebeği de çöpe atmış oluruz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmet / 10 Haziran 2013 16:25

    Her konuda gayet açık sözlü davranan Göktaş Hocamın bu konuda bu kadar sıkıntılı bir dil kullanması dikkatten kaçmıyor.
    Emrolunduğun gibi dosdoğru ol diyor Kuran.
    Bu yazı dosdoğru bir yazı mıdır, değil!
    Birşeyler söylüyor ama anlaşılmıyor.
    Esed''i suçladığı yazısında Baasçılardan çok Baasçılara cephe almış Müslümanları eleştiriyor. Tekfirci falan ifadeleriyle bunu ifade ediyor.

    Göktaş Hocam lafı uzatmayın, net olun, açık olun.
    Kusayr'da Esed ile birlikte müslümanları katleden Hizbullahçılar ve onların patronu İran'ın bu eylemlerinin şeri hükmü nedir, onu söyleyin!
    Adamlar kardeşlerimizi katlederken, mezhep savaşından korkıyoruz laflarıyla İran'a yönelecek tepkileri iki senedir bloke denler bu katliamdan dolayı vebal altında değiller midir?

    Yanıtla (0) (0)
  • akif / 10 Haziran 2013 16:25

    Hocamız
    "Fakat bütün bunlara karşılık birilerini tatmin edemiyoruz galiba. Bizden istiyorlar ki her sabah kalktığımızda İran İslam Cumhuriyeti’ne ve Hizbullah’a küfredelim. Yüzde yüz mevcut iktidarın ağzıyla konuşalım, hepimiz birer Bekir Bozdağ olalım."
    şeklinde bir savunma geliştirmiş,kendiside pek iyi bilirki bir zulmü dile gerimek ve zulma karşı mücadele vermek demek sabah akşam zalimlere küfür etmeyi gerektirmez.adında islam ve hizbul... olması zalimlere destek olmalarını meşru kılmaz.Rabb'im zalim/zulme meyletmeyin sonra size ateş dokunur buyuruyor......

    Yanıtla (0) (0)
  • Huseyncan / 10 Haziran 2013 15:54

    Kendisini sevdiğimiz ve saydığımız Göktaş hoca şahsi tavırlarını camiaya aitmiş gibi göstermesin. Camia'nın politika belirleyicisi olmaktan çok vaizi olan hocamızın söyledikleri camianın resmi görüşü ve genel politikası değildir.
    Vesayet altında olduğundan şahsi kanaatlerinde bile açıklamakta zorlanan, amalarla, zalim-mazlum arasında tavrını net koyamayan maslahat(!)çı tavırlarla konuşması dikkat çekici. Taban baskısının olmadığı ve koyun gibi liderlerinin peşinde gidenlerin çoğunlukta olduğu bu camia'nın bir dönem tatsız bir şekilde içine düştüğü durumdan güven kaybı ile çıktığı biliniyordu. Bu ikinci sınavda da aynı hataya düşmesi güven kaybını git gide arttırıyor.
    İnşallah liderliğinin sığınmak zorunda olduğu yerdeki zindanından kurtulması ve hareket'in içerisindeki aklı selimlerin artık daha aktif olması gerçekleşir. Gerçekten Ümmet'in maslahatı için unutulmasa da bazı şeylerin kan davasına döndürülmemesine çalışabiliriz. Ama Ümmetin değil'de kendi dar çevrelerinin maslahatını gözeteceklerse, ne yazık ki, ne yazık!

    Yanıtla (0) (0)
  • Erdem / 10 Haziran 2013 15:51

    Mehmet Göktaş'ı Allah için seviyorduk ama ilişkide olduğu ve şuan itibariyle tam olarak eklemlendiği çevrenin İranla ilişkisinden dolayı sayın Göktaş da iyi bir sınav veremedi Suriye konusunda. Üzüldüm.

    Dikkat ettim de İranla bir şekilde ilişkisi olanlar İran ve Hizbulesed açıkça Müslümanları katlederken dahi İranın eleştirilmesine tahammül etmiyorlar. Yazdıkları yazılarda İran eleştirisinin eleştirisini yapıyorlar. İranla ilgili inanılmaz ama kendince kurnaz savunma yazıları yazıyorlar. Bakınız milat gazetesinde Hatice İslamoğlu Erdem'in son yazılarına. Mustafa İslamoğlu'nun da kızı olan bu hanımefendi "Bu duygusallıkla nereye kadar" başlıklı yazısında: "Ortadoğu ülkelerinde ve Suriye özelinde Müslümanları konumlandırma anlayışımız bugüne kadar bize duygusallıkla yaklaşılmış bir değerler bütünü olarak sunuldu... Müslümanlar pratik hayatta duygusal refleksler vererek anı mutlaklaştırmaktadır. Bunun en belirgin örneğini İran üzerinden ifade etmek yanlış bir yaklaşım olmayacaktır.
    İran’ın Esed’i desteklemesiyle birlikte geçmişinde sergiledikleri iyi ve örnek tavırlar birden unutuluvermiş, son tahlilde Suriye üzerinden konumlandırılarak artık Esed’den bir farkının olmadığı söylenilmeye başlanmıştır.
    Duygularını kitle psikolojisi ile yönlendiren Müslümanların İran’a bakış açısı toptan süpürme ile son bulmuştur.Tarih acımasız olmasa da, yapılan yanlış İran’ın geçmişte yaptıklarını dürmüş ve rafa kaldırmıştır.
    İran’ın İslam’a yaptığı hizmetleri göz ardı ederek onu yalnızlaştırmak; vücudun kangren olan parçasını diğer organlara sıçramasın diye biran önce keserek yola devam etmektir. İran’ın Suriye üzerinde sergilediği tavrı elbette onaylamıyor ve eleştiriyoruz fakat dış güçlerin en büyük düşmanı olduğunu ve İran’ı yalnızlaştırma politikalarını onaylamadığımız gerçeğini ülke olarak ifade edemiyoruz..."
    Bu hanımefendiye şunu anlatamıyoruz İran ve Hizbulesed Müslümanları öldürüyor. Siz ne diyorsunuz. Efendim! Sesim geliyor mu?

    Yanıtla (0) (0)