Star gazetesinden Saadet Oruç, Fransa’dan verdiği bir örnekle seküler kesimin timsah gözyaşlarını ortaya koymuş:

Size bir Avrupa ülkesinden kız çocuklarının cinselliğine ilişkin bir yasal düzenlemeyi anlatacağım. Ama önce bir noktanın altını çizeyim. Öncelikle son günlerdeki yasa tartışmasında sürecin iyi yönetilmediği ve bir gece yarısı önergesiyle pusuda bekleyen kıtaların harekete geçmesinin önünün açıldığı düşüncesinde olduğumun altını çizeyim. Türkiye insanının hassasiyetleri ortadayken, yanlış anlamaya olanak verecek hatalardan uzak durulmalıydı. Bu coğrafyanın insanının ama en çok da çocukların dünyasına en doğru cevapları veren bir siyasal harekete, “çocuk tecavüzüne onay” suçlaması getirmek ne kadar fesatlıksa, bu fesatlığa giden taşları tek tek dizmek de o derece gaf.

Fransa’da 2014 yılında, 15-17 yaş arasındaki genç kızların, aslında kız çocuklarının, hamilelik olaylarının önüne geçilemeyince bir çalışma yapılması istenir. Bu talep üzerine, Nisan 2015’te yayınlanan bir raporla sonuçlanacak bir dizi araştırma yapılır.

“L’accès gratuit et confidentiel à la contraception pour les mineurs” raporu ortaya çıkar. Türkçesi, “Küçükler için doğum kontrolüne gizli ve bedava erişim.”

Raporda imzası olan isimler Stephane Dupays, Bruno Vincent ve Catherine Hesse...

Sosyal işlerden sorumlu uzmanlar.

Ve bu raporun ardından küçüklerin ailelerinden gizli bir şekilde ve ücret ödemeden doğum kontrol yöntemlerine erişmelerine imkan tanınır. Ancak bu imkana sadece yüzde 1 oranında başvuru olması, uzmanların altını çizdiği bir başka nokta olur.

Rakamlara bakalım. 2013 yılında çocukların hamilelikleri ve kürtaj oranlarında düşüşler yaşanmış diğer yıllara göre... 3838 çocuk doğum yapmış. 12 bin kürtaj vakası olmuş yine çocukların hamileliklerinde. 2006’da bu rakam 4148 doğum ve 14 bin kürtajmış...

29 Haziran 2016 tarihli 2016-865 no.lu Fransız hükümeti genelgesiyle bu “hizmet” 15 yaş üzeri kız çocuklarının doğum kontrolüne “gizli ve bedava” ulaşmasının önünü açar. Daha vahim bi noktanın da altını çizelim. Söz konusu olan ‘anne adayı’ 15 yaşının altındaki bir çocuk ise ‘zorunlu durumlarda’ çocuğun yani anne adayının kan şekeri, kolesterol vesaire gibi tıbbi değerlerine bakılarak karar verilebiliyor. Bu da genelgenin uygulamadaki gerçeklerinden biri.

Bir kız çocuk annesi olarak bu yazıyı yazarken ellerim titredi...

Yine aynı noktaya geliyoruz... Bize kimsenin ders verecek durumu yok. Ancak toplumun hassasiyetleri üzerinden operasyon çekecek olanlara da alan bırakmamak gerekiyor. Dertleri ne çocuklar, ne kadınlar, ne çevre, ne de ağaçlar.... Dertleri bir an önce ülkeyi müstemleke haline getirmek... Bunun için de kalabalıkları ateşe vermeye bile hazırlar. Aman dikkat.

STAR