Küçük Ergenekon Top 5
İş icabı Ergenekon İddianamesi’nin eklerini okuyoruz günlerdir. Bulduğumuz büyük haberleri eğer başka gazetelerde daha önce çıkmadıysa sayfalarımıza koyuyoruz. Farklı gazetelerden onlarca gazetecinin katıldığı gizli ama büyük bir yarış bu. Her sabah gazeteleri acaba bugün neyi atladık ya da atlattık diye görmek için tarıyoruz önce.
Ama bu kez bahsedeceğim olaylar darbe planları, suikastlar gibi Ergenekon’un büyük hikâyeleri ve büyük aktörleri ile ilgili değil. Bu büyük haberlerin yanında ezilmesine çok üzüldüğüm Ergenekon’un küçük hikâyeleri ile ilgili.
Galiba bir gün Ergenekon tümüyle yok edilse de hep bizimle kalacak Ergenekon zihniyeti ve ahlakı asıl o küçük hikâyelerde gizli.
Bu işlere bulaşmış küçük insanların, ikincil aktörlerin yapıp ettikleri, hırsları, işbirlikçilikleri, küçük çaplı gizli, karanlık işlerin nasıl kotarıldığı hakkında Ergenekon iddianamesinin özellikle de eklerinde birkaç doktoralık malzeme var.
Ben onlar içindeki en favorilerimden zorlanarak bir seçki yaptım. Gerisini artık nereden nasıl bulursanız bulup mutlaka okuyun.
İşte benim iddianame eki okumalarımdan çıkan Küçük Ergenekon Top 5 listem.
1- Ergenekon avukatlarının dikkatine
(238. klasör - 339. sayfa)
Ergenekon İddianamesi’nin eklerinde hiçbir şey beni Avukat Orhan Pekmezci’ye yapılan kadar ilgilendirmedi diyeyim siz gerisini anlayın. Jandarma içinde Cumhuriyet Çalışma Grubu diye bir şey var, ilk kez Taraf ortaya çıkarmıştı bunu. Hâlâ inanmayanlar varsa eklerin 238. klasöründeki CÇG devre raporlarına şöyle bir bakıp kendilerine gelsinler. “Türkan Saylan’ın ne ilgisi var Ergenekon ile” diye kafası karışanların özellikle Ulusal Birlik Platformu hakkındaki Jandarma’nın resmî raporlarına bir bakmalarını öneririm.
Konumuz şimdi küçük Ergenekon ama. Avukat Orhan Pekmezci’den bahsediyorduk. Kayserili avukat AİHM’de Türkiye’ye haksızlık yapıldığı gerekçesiyle Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili bir dava açmış. Derhal askerin ilgi sahasını girmiş böylece. Kendisi karargâha çağrılmış. Destek sözü verilmiş. Sonra da hakkında bir rapor hazırlanmış. O raporun bir yerinde aynen şöyle deniyor: “Görüşme sırasında şahsın bir ara dışarı çıkmasından istifade ile özel defterinin fotokopisi alınmıştır.”
2- ‘Kalleş’ Burjuvazi
(244. klasör - 36. sayfa)
Arı Hareketi Genel Koordinatörü Kemal Köprülü, Ankara’da Türkiye Genç İşadamları Derneği Başkanı Murat Saraylı’yı ziyaret ediyor. Bu sıradan görüşmenin tüm dökümü ise gizli ibareli resmî bir belge olarak Jandarma’da. Nasıl mı? Dinleme kaydının üstünü okuyalım: “Yapılan görüşmenin tarihi ve yeri ile ilgili olarak TÜGİAD başkanı Murat Saraylı bizzat tarafımıza önceden ihbarda bulunmuş olup, söz konusu şahıs ve mensup oldukları çevrenin faaliyetleri ile bir ilgisi olmadığını belirterek, bu gruba mensup şahısların Türkiye’deki faaliyetlerinin açığa çıkarılması için gönüllü olarak yardımda bulunabileceğini beyan ederek teknik kayıt yapılabilmesi için yardımcı olmuştur.”
3- Vefa Ergenekon’da bir klasör adı
(244. klasör - 144.sayfa)
Bu tam bir Brütüs hikâyesi. Yine Eruygur’dan çıkan gizli ibareli bilgi notu Tayip Erdoğan hapse düşünce yerine bıraktığı vekili dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ile yapılan 4 Aralık 2003 tarihli görüşme hakkında. Okuyunca şöyle diyorsunuz: Bu ülkede hayat sahiden acımasız. AB’den azınlıklara, kamu reformundan, orduyu yıpratmaya çalışanlara kadar açmış ağzını yummuş gözünü Gürtuna bu görüşmede. Paşalara AKP’nin dağılabileceği müjdesini vermiş, “Neredeyse Türklüğümüzü korumak için cemiyetler kurmak zorunda kalacağımızdan” dem vurarak vatanseverliğini ispatlamış. Parti kurmak isteyen bir siyasetçi askere nasıl biat eder hakkında ibretlik bir belge yani.
4- Hırsız sahiden içerdeymiş
(244. klasör - 68. sayfa)
Şemdinli için Meclis’e verdiği ifadede “Hırsız evin içindeyse ne yapabilirsiniz” diyen Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un evin içindeki hırsızlarla karşılaştığı âna bakalım şimdi de. Emniyet ve Jandarma arasında bir toplantı yapılıyor. Ama bir kurmay albay tarafından hazırlanan resmî rapor, toplantının ardından geçilen yemekte Sabri Uzun’un samimi bir ortamda anlattıkları hakkında. Değerlendirme kısmında şöyle denmiş “Şahsın siyasi iradenin kurumsal bazda yeterince temsil edilmediği iddiasıyla Jandarma ve askere bakışının olumsuz olduğu, koşullar müsait olursa mevcut sistemi her fırsatta yermeye çalışacağı değerlendirilmektedir.” Bitmiyor. Bu görüşme notları alınıp dönemin Emniyet Genel Müdürü karargâha çağrılıyor. Ve Genel Müdür “ Komutanımıza henüz bunları söylemedik” denilerek Uzun’u susturması için tehdit ediliyor. Yeni başlayanlar için Ankara...
5- Tuvalete kaçarak devletten kurtulamazsınız
(242. klasör)
Bu klasör Jandarma İstihbarat’ın gizli fotoğraflarıyla dolu. Kimler yok ki; Kahramanmaraş’ta bir imam hatip lisesinin bahçesinde dolaşan başörtülü kızlar. Maraş’ın bir başka ilçesindeki lisede öğretmenler odasında Yeni Şafak okuyan öğretmen. Menzil şeyhinin iftar yemeğine katılan AKP’li vekiller. Nurcuların bir toplantısındaki vekiller. Hepsi gece görüş kamerasıyla çekilmiş, hepsi, gizli ve resmî fotoğraflar. Ama benim favorim Tarım Bakanlığı’nın altındaki bir camideki Cuma namazı hakkında Jandarma raporu ve bunla ilgili fotoğraflar. Dünyanın hangi ülkesinde Jandarma şunu izler: “Cuma namazı vaktinin yaklaşması ile katlarda bulunan tuvaletlerin önlerinde ve içlerinde gözle görünür bir hareketlilik yaşandı.”
TARAF
YAZIYA YORUM KAT