Kovid-19 ve insanlar
İnsanlık tarihi boyunca bulaşıcı hastalıklar ve küresel salgınlar daima olagelmiş ve insanlığı birçok yönden etkilemiştir. Salgınlar yalnızca bireysel olarak insanları değil; toplumu, doğayı, diğer canlı türlerini ve sosyal yapıları da etkilemiştir. Şüphesiz salgın hastalıklar insanlara sadece fiziksel olarak değil ruhsal olarak da zarar vermiş, toplumların hafızasında ve psikolojisinde derin izler bırakmıştır. Bavel ve diğerlerine (2020) göre bulaşıcı hastalıklar tarihsel olarak en büyük oranda insan ölümlerinden sorumlu olmuştur. Yeni bir salgın türü olan Kovid-19, insanlık tarihindeki salgınlardan sadece biridir. Salgın gibi tüm insanları etkileyen küresel olaylar, özellikle salgınların tarihçesinden bu yana insanları ruh sağlığından günlük rutinlerine ve davranış biçimlerine kadar oldukça olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle yeni bir salgın türü olan Kovid-19'un kişilik çalışmalarına katkısı açısından insanları ne şekilde etkilediğini anlamak veya incelemek önemli olacaktır.
Dürüstlük ve Alçakgönüllülüğe Etkisi
İngiltere'de Kovid-19 sürecinde Columbus (2020)’un yaptığı araştırmaya göre dürüstlük-alçakgönüllülüğün stoklama davranışı ve niyetleriyle olumsuz bir ilişkisinin olduğunu buldu. Dahası, dürüstlük-alçakgönüllülük konusunda erdemli insanlar, topluma örnek olma düşüncesiyle stok yapmaktan kaçındı. Benzer bir çalışmada (Garbe ve diğerleri, 2020) farklı konularda sorulan sorularda vicdanlı olma eğilimi yüksek çıkan kişilerin koronavirüs salgını sürecince daha fazla tuvalet kağıdı stokladığını buldu.
Çin'de İntihar Oranları
Özellikle ilk Kovid-19’un Çin’de ortaya çıkışı ile birlikte insanları psikososyal açıdan da olumsuz etkilediği bilinmenin yanı sıra salgın oranlarının yüksek olduğu bölgelerde intihar oranlarının da arttığı bilinmektedir (Emiral, Çevik ve Gülümser, 2020).
Korku ve Belirsizlik
Kovid-19’u azaltmaya karşı önleyici tedbirler bağlamından dünya genelinde üniversiteler, okullar, diğer birçok eğitim kurumları kapatılarak eğitimi devam ettirmeye yönelik çevrimiçi öğrenmeye geçildi. Bu değişiklik özellikle üniversite öğrencilerini pandemiden en çok etkilenen gruplardan biri yaptı. Bu bağlamda (Duman, 2020)'nın çalışması üniversite öğrencilerinin korku ve belirsizliği konusunda bize önemli veriler sağladı. Araştırmaya göre 100 üniversite öğrencisine “Kovid-19 Korkusu Ölçeği” ve “Belirsizliğe Tahammülsüzlük Ölçeği” uygulanmış ve sonuçlarda öğrencilerin orta düzeyde Kovid-19'dan korktuklarını ortaya koymuştur. Orta düzeyde de belirsizliğe tahammülsüzlük gösterdikleri görülmüştür. Ayrıca korku ve belirsizliğe tahammülsüzlük de cinsiyete göre bakıldığında anlamlı düzeyde bir farklılığın olmadığı görülmüştür. Diğer yandan salgın nedeniyle bir yakınını kaybeden öğrencilerin Kovid-19’dan korku düzeyleri, kayıp yaşamayan öğrencilere göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur.
Aile Yapısına Etkisi
İnsanlık tarihi boyunca başta salgın olmak üzere her türlü krizin insanları, çevresini ve dolayısıyla aile yapısını farklı boyutlarda etkilediğini bilinmektedir. Son dönemde yaşadığımız süreçte yeni bir tip Kovid-19 salgını nedeniyle aile içi iletişim ve ilişkiler de etkilenmiştir (Işık, 2020). Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan (2020), yapmış olduğu açıklamalarda, insanların pandemi döneminde eve kapanmasıyla sosyal ve hatta psikolojik izolasyonun oluştuğu ve bunun kişiler arasında uzaklaşma, yabancılaşma, içe kapanma ve dolayısıyla tartışmalarla sonuçlandığına vurgulamaktadır. Tarhan, iletişim kurarken ses tonlarının yükseldiğini, aile içi tartışmalar yaşandığını hatta aile içi şiddete varan durumların olmaya başlandığını ve tüm bu yaşananların aile içerisindeki krizin göstergeleri olduğunu ifade etmektedir.
Psikolojik Etkisi
Salgının insanların psikolojisi üzerine etkisi konusunda yapılan araştırmalarda salgının stres bozukluğu septomlarının yanı sıra karantina öncesi ve sonrası insanlarda salgının gidişatı konusunda bilinmemezliğe dair kafa karışıklığı, yalnızlık, can sıkıntısı ve öfke düzeyinde artışların olduğu görülmektedir (Matias, Dominski & Marks, 2020). Bu kritik dönemde insanlarda salgının etkisiyle hastalık korkusu, ölüm korkusu, sosyal temas eksikliği, eksik bilgi, çelişkili tavsiyeler, açık hava da yapılan aktivitelerden yoksunluk, doğadan kopukluk, yalnızlık, umutsuzluk, çaresizlik, tatminsizlik ve mali kayıp gibi alanlarda psikolojik olarak büyük boğulmalar yaşandığı gözlemlenmektedir (Pavon, Baeza & Lavie, 2020).
Kovid-19 Sürecinde Duyguların Müzikle Aktarılması
İnsanlığın uzun tarihinden bu yana hayatın hemen her döneminde duygu ve düşüncelerin aktarılmasında en güçlü araçlardan biri hiç şüphesiz müzik olmuştur. Kovid-19 salgınının görülmesi ile birlikte dünya genelinde ve özellikle ülkemizde koronavirüsle alakalı müzikler yapılmıştır. Tacettin Bıyık(2020)’ın ‘’Covid-19 Salgını Döneminde Duyguları İfade Etme Aracı Olarak Mûsiki’’ adlı araştırmasında bu konuyla alakalı çok önemli hatta ilgi çekici noktalara değinilmiştir. Bıyık, araştırma sonucunda korona nedeniyle üretilen eserleri incelediğinde: ‘’Korku, endişe, şaşkınlık, hayret, dua, itiraf, tövbe; iyiliği ve temizliği telkin; nasihat, yaratıcıya sığınma, acziyyeti idrak; koronaya, koronanın çıkmasına ve dünyaya yayılmasına sebep olanlara beddua; İslâm, Müslüman ve Türkiye düşmanlarına beddua gibi duygu ve düşüncelerin izhar edilmesinin amaçlandığı’’ neticesine vardığını belirtmektedir. Bıyık’ın araştırmasında verdiği Hakan Eyiden tarafından seslendirilen bir türkü örneği verecek olursak:
“Ne oku var ne yayı
Esir aldı dünyayı
Kâbus etti rüyayı
Cavırın koranası
Tüm dünyayı mahvetti
Bizi eve hapsetti
Artık canıma yetti
Cavırın koronası
Hop diri diri dad diri diri dom
Evden çıkmayın diyom
Hop diri diri dad diri diri dom
Evde kal Denizli diyom.
İçimize düştü har
Dokunulmaz yanı var
Bir iğnelik canı var
Cavırın koronası
Nedir ki bize kastın
Kasırga gibi bastın
Ataşlarda yanasın
Cavırın koronası
Nakarat
Sokaklar tehlikeli
Yıkamak gerek eli
Ne ağzı var ne dili
Cavırın koronası
Sanki atlı süvari
Hayallerim firari
Yok olup gitsin gari
Cavırın koronası.
Nakarat” (Esere ulaşmak için: Bu Kadar, “Cavırın Koronası”, YouTube)
Kısaca Kovid-19’un İslami Çerçeveden Değerlendirilmesi
İnsanlık deprem, kasırga, çığ, toprak kayması, sel, yangın, salgın hastalık, çekirge istilası gibi birçok felaket yaşamıştır. Bu olayların büyük can ve mal kayıplarına neden olduğu ve hatta dünya tarihinin gidişatını önemli ölçüde etkilediği bilinmektedir. Can ve mal kaybı gibi durumlarda ‘’insan ihmali’’ faktörü göz önünde bulundurulmalıdır. Zira Tirmizi’de geçen Ene b. Mâlik’in anlattığı bir hadiste: “Bir adam, "Ey Allah"ın Resûlü! Devemi bağlayıp da mı Allah'a tevekkül edeyim, yoksa bağlamadan mı tevekkül edeyim?" diye sordu. Resûlullah (s.a.v.), "Önce onu bağla, sonra Allah"a tevekkül et!" buyurdu.” Bu hadiste anlatılan durumu birlikte ve çözüm olarak- insanlığı bu denli etkileyen ve diğer konularda- insanlarca benimsenildiğinde bu gibi durumlarda insanların davranışlarında ne denli bir fark yaratacağı ortaya çıkacaktır.
İslam dünyasında ve diğer bölgelerde birçok salgın hastalık ortaya çıkmıştır. Salgınların yayılmalarını önlemek için uygulanan en önemli yöntemlerden biri bizzat Resûlullah (s.a.v.) tarafından önerilen karantina olmuştur. (Buhârî, “Tıb”, 30)’da geçen bir hadiste, Peygamber'in bir yerde veba salgınının çıkması halinde oraya girilmemesini, oradakilerin de oradan ayrılmamalarını tavsiye ettiği bilinmektedir. Bugün Kovid-19 sürecinde koruyucu bir önlem olarak uygulanmaktadır. Karantina yönteminin özellikle batılı araştırmacılar tarafından Resûlullah (s.a.v.)’a referansla önerildiği vurgulanmaktadır.
Modern tıbbın özellikle psikoloji alanında yapılan seküler psikoterapi tedavi yöntemi hastalara kullanılan en yaygın tedavi biçimlerinden biridir. Seküler psikolojiden bağımsız bir biçimde derinlemesine analiz edildiğinde Resûlullah (s.a.v.)’ın hastalara yapılacak en doğru tedavinin, "telkin, teselli veya manevi destek" diye adlandırılabilecek yöntem olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Hastalara yapılacak en büyük manevi desteğin, bazen dua ile bazen de sabır tavsiye edilerek yapılacağı bilinmelidir (Uçar, 2017). (Demir, 2020)'e göre kaygı ve korkular, savaşlar, salgınlar gibi dış tehdit denilebilecek durumlar insanları dine yönelttiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Son söz
İnsanlık tarih boyunca pek çok olay yaşanmış ve insanlar tecrübe kazanarak bir şekilde yollarına devam etmiştir. Bu salgın diğerleri gibi insanlık tarihinin dönüm noktalarından biri olarak anılacaktır. Kovid-19’un insanlar üzerindeki etkisi tam olarak ön görülememekle birlikte nasıl sonuçlanacağı da bilinmemektedir. Özellikle ekonomik, sosyolojik ve psikolojik olarak toplumları etkileyen bu salgının en az zararla atlatmak tüm insanların temennisi olmalıdır.
Bu sürecin öncesi ve sonrası bakımından ele alındığında herhangi bir tehdidin bile kolaylıkla küresel bir krize dönüştüğü çıkarımında bulunmak mümkündür. Ayrıca Kovid-19 salgını, virüsün kaynağı hakkında birçok soruya da beraberinde getirmiştir. Bazı kaynaklara göre henüz bir komplo teorisi olmanın ötesine geçmesede virüsün laboratuvar ortamında üretildiği iddiaları ve dünyada yapılması istenen dijital dönüşüme insanlığı hazırlamak için bir araç/ bahane olarak kullanıldığı ima edilmektedir.
Salgın diğer yandan teknolojik iletişim araçlarının önemli olduğunu göstermiştir. Birçok araştırmaya göre salgının olumsuz etkilerinin yanı sıra bazı olumlu etkileri de vardır. Örneğin aile bağlarının güçlendirilmesi, dayanışma, yoksullara yardım, empati duygusunun gelişmesi gibi konularda olumlu gelişmelerin olduğu ifade edilmektedir.
Modern dünyanın küresel bir salgını olan Kovid-19, insanları ve ülkeleri birçok yönden etkilemektedir. Dahası bazı araştırmalara göre insanların rutinleri ve hatta kişilikleri bile değişmiştir. İnsanlar ailelerinden, en yakınlarından birçok insanı kaybediyor ve kaybetmeye de devam ediyor. Dolayısıyla özellikle insanlar üzerinde olumlu- olumsuz birçok etkisi olan bu salgının bir an önce sona ermesini ve tüm insanlığı etkileyen bu tür olaylarda insanların hakikate yönelmesini Allah’dan niyaz ediyorum.
Kaynakça
- Abdullah, I Ş I K. Koronavirüs (COVID-19) Salgını Döneminde Ailede Krize Müdahale. Akademia Doğa ve İnsan Bilimleri Dergisi, 6(1), 1-9.
- Bıyık, T. (2020). Covid-19 Salgını Döneminde Duyguları İfade Etme Aracı Olarak Mûsiki. Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 7 (14), 262-283. DOI:10.17050/kafkasilahiyat.747671.
- Columbus S. Who Hoards? Honesty-Humility and Behavioural Responses to the 2019/20 Coronavirus Pandemic. 2020; Available from: https://doi.org/10.31234/osf.io/8e62v
- Demir. H. (2020). COVID-19: KÜRESEL SALGININ SİYASÎ, SOSYAL VE EKONOMİK YANSIMALARI. KORONAVİRÜS İNANÇ DÜNYAMIZI VE DİNLERİ NASIL ETKİLEYECEK? p.295-301. https://www.tasav.org/index.php/covid-19-kuresel-salginin-siyasi-sosyal-ve-ekonomik-yansimalari.html.
- DUMAN, N. (2020). ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE COVID-19 KORKUSU VE BELİRSİZLİĞE TAHAMMÜLSÜZLÜK. The Journal of Social Science, 4(8), 426-437.
- EMİRAL, E., ÇEVİK, Z. A., & GÜLÜMSER, Ş. (2020). COVID-19 pandemisi ve intihar. ESTÜDAM Halk Sağlığı Dergisi, 5, 138-147.
- Garbe, L., Rau, R., & Toppe, T. (2020). Influence of perceived threat of Covid-19 and HEXACO personality traits on toilet paper stockpiling. Plos one, 15(6), e0234232.
- Jiménez-Pavón, D., Carbonell-Baeza, A., & Lavie, C. J. (2020). Physical exercise as therapy to fight against the mental and physical consequences of COVID-19 quarantine: Special focus in older people. Progress in cardiovascular diseases.
- Matias, T., Dominski, F. H., & Marks, D. F. (2020). Human needs in COVID-19 isolation.
- Tarhan, N. (2020, Mayıs 18). Pandemi ile Birlikte Ailede Şiddet Olayları Yaşanmaya Başladı. https://uskudar.edu.tr/tr/icerik/5233/pandemi-ile-birlikte-ailede-siddet-olaylari-yasanmaya-basladi
- Uçar, İ. (2017). HZ. PEYGAMBER ZAMANINDA MEDÎNE’DE ORTAYA ÇIKAN HASTALIKLAR VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ. Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 4(8), 196-218.
- Van Bavel, J. J., Baicker, K., Boggio, P. S., Capraro, V., Cichocka, A., Cikara, M., ... & Willer, R. (2020). Using social and behavioural science to support COVID-19 pandemic response. Nature human behaviour, 4(5), 460-471.
YAZIYA YORUM KAT