1. YAZARLAR

  2. ADEM ÖZKÖSE

  3. Kostarikalı Hamza’nın İslam’a yolculuğu
ADEM ÖZKÖSE

ADEM ÖZKÖSE

Yazarın Tüm Yazıları >

Kostarikalı Hamza’nın İslam’a yolculuğu

13 Aralık 2021 Pazartesi 12:12A+A-

Tam ismi Manuel de Jesus Nunez Chavarria olan ve Müslüman olduktan sonra Hamza ismini alan Kostarikalı gencin İslam’a giriş öyküsü de diğer mühtedilerin öyküleri gibi oldukça ilginç.

Babasıyla birlikte Mısır’a yaptığı yolculuk esnasında okuduğu bir kitapla İslam’a ilgi duymaya başlayan Hamza 2 senedir Türkiye’de yaşıyor ve şu an Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde İslami ilimler okuyor. “Din yaratıcıyla insan arasında bir köprüdür. İnsan bu köprüden yüz çevirirse büyük bir imkândan da yüz çevirmiş olur.” diyen Hamza ile İstanbul’un Ünalan semtindeki evinde yaptığımız röportajı ilginize sunuyorum.

1-3.jpg

Hamza hikâyeni en baştan dinlemek istiyoruz. Öncelikle seni daha yakından tanıyabilir miyiz?

2002 yılında Kostarika’da doğdum. Benim doğduğum yer Coronado isimli bir ilçedir ve burası San Jose şehrine bağlıdır. Babam daha çok sol fikirlere yakın birisiydi, annem ise Katolik bir Hristiyan’dı. Anne ve babam ben 8 yaşındayken boşandılar. Babam annemle boşandıktan sonra tekrar evlenmedi ve benim hayatımın büyük bir bölümü de babamla geçti. İlkokuldan itibaren Fransızlara ait özel bir okulda eğitim gördüm. Futbolu, müzik dinlemeyi ve seyahat etmeyi çok seviyorum. Seyahat etme konusunda babam bana örnek oldu ve küçük yaşlarımdan itibaren babamla birlikte birçok ülkeyi gezdik. Bu geziler İslam’la tanışmama ve Müslüman olmama da vesile oldu.

İslam’a giriş hikâyenden önce biraz daha hayatını konuşmak istiyorum. Zihninde dinle ilgili düşünceler ilk ne zaman oluşmaya başladı? Müslüman olmadan önce neye inanıyordun?

Müslüman olmadan önce ben de ailem gibi Katolik bir Hristiyan’dım. Yaşım ilerledikçe daha dindar bir Katolik oldum. Dindarlaşmamda hayatta karşılaştığım sıkıntıları ancak Allah’a sığınarak aşacağıma inanmamın büyük bir etkisi vardı. Kostarika’da elit aileler genelde Katolik; fakir ve yoksul Kostarikalılar ise Protestan’dır. Bizim ailemiz saygı duyulan elit bir aileydi. Ben de bu nedenle Katolik’tim. Hatta çocukken papaz olmak istiyordum; fakat Katolik papazların evlenmelerinin yasak olduğunu öğrenince papaz olmaktan vazgeçtim.

Babanla yaptığın seyahatler esnasında İslam’la tanıştığını ve Müslüman olma sürecinin bu seyahatlerle başladığını söylemiştin. Bu nasıl oldu, İslam’a giriş hikâyeni anlatır mısın?

Babam piramitleri görmek için Mısır’a gitmek istediğini, yeni bir seyahate çıkacağımızı söyledi. Gerekli planlarımızı yaptık ve 2016 yılında Mısır’a doğru yola çıktık. Bu sırada ben iyi bir Katolik’tim ve dini görevlerimi aksatmadan yerine getirmeye çalışıyordum. Hatta bu mesele yüzünden babamla çatışma yaşıyorduk ve babam bu kadar dindar bir Katolik olmamdan son derece rahatsızdı. Piramitleri gezdikten sonra Kahire’ye kadar gelmişken Müslümanlara ait tarihi bir cami görelim dedik ve Muhammed Ali Camii’ne gittik. Camiyi gezerken dışarıdan gelen yabancı turistler için ücretsiz kitapların bulunduğu raftan babam bir kitap aldı ve  bana; “Dünyada sadece Hristiyan Katolikler yok, başka dinler de var. Bu kitabı oku, başka dinlerden de haberin olsun.” dedi. Babamın İspanyolca olan bu kitabı bana vermesinin tek sebebi Hristiyanlık dışındaki dinlerden de haberimin olması hatta biraz kafamın karışmasıydı. Kahire’den sonra Luksor şehrine doğru yola çıktık ve ben yolda bu kitabı okumaya başladım. Kitaptan o kadar yoğun bir şekilde etkilenmiştim ki kitabı elimden bırakamıyordum.

Neydi bu kitap?

Kitap Peygamberimiz Hz. Muhammed’in hayatını anlatan bir siyer kitabıydı. Kitabı okurken böyle bir hayatı olan kişi mutlaka Allah tarafından gönderilen bir elçidir diye düşündüm. Kitabı bitirince de babama İslam’ın hak din olabileceğini Hz. Muhammed’in asla sıradan biri olmadığını söyledim.

Babanın tepkisi ne oldu?

Babam söylediklerim karşısında öfkelendi ve kitabı bana sadece farklı dinler de olduğunu görmem için verdiğini, İslam’a ilgi duymamı asla kabul etmeyeceğini söyledi. Fakat ben artık İslam’ı merak ediyor, nasıl bir din olduğunu öğrenmek istiyordum. Aslında Hz. İsa’ya inanmaya devam ediyordum; fakat Hz. Muhammed’in de kesinlikle sıradan biri olmadığını, Allah tarafından yüklenen bir misyona sahip olduğunu düşünüyordum. Mısır’dan Kostarika’ya döndükten sonra İslam’la ilgili araştırmalarıma devam ettim. İslam’ı araştırdıkça Hz. Muhammed’in getirdiği dinin son din olduğuna inanmaya başladım.

İslam’ın daha çok hangi yönünden etkilendin?

Özellikle Tevhid akidesi beni çok etkiledi. İslam başka dinler gibi insanlara karışık bir akide sunmuyor, bilakis açık bir akide sunuyor. Bu akideyi anlamak için de büyük bir çaba göstermeniz gerekmiyor. Tevhid akidesinin yanında araştırdıkça Peygamberimiz Hz. Muhammed’in hayatı da beni daha fazla etkiledi.  Onun emin ve adil hayatı tüm insanlar için gerçekten örnek bir hayat.

Daha sonra neler oldu?

Bir taraftan kendi kendime İslam’ı araştırıyordum diğer taraftan da internet üzerinden Müslümanlarla irtibat kurmaya çalışıyordum. Benimle arkadaş olmayı kabul eden Müslümanlara İslam’la ilgili sorular soruyordum. Fakat zamanla çok zorlu ve sıkıntılı günler geçirmeye başladım.

Niçin?

Babam İslam’a duyduğum ilgiden ve Müslümanlarla olan irtibatımdan son derece rahatsızdı. Hatta Müslümanlarla konuştuğumu fark edince bana yasaklar koydu. Fakat ben bir şekilde internet üzerinden Müslümanlarla konuşmaya devam ediyordum. Babam bu sefer bana karşı şiddet kullanmaya, beni dövmeye başladı. Kahire’deki Muhammed Ali Camii’nde bana o kitabı verdiği için de oldukça pişmandı. Sık sık, “Ben sana o kitabı dünyada başka dinler de var, bu kadar katı bir Katolik olma diye vermiştim. Müslüman olmanı asla kabul edemem.” diyordu. Hatta Müslümanların terörist ve saldırgan insanlar olduğunu söylüyordu. Babamla ciddi problemler yaşıyorduk. Fakat ben Müslüman olmaya karar vermiştim ve internetten İslam’a nasıl girileceğini öğrenip kendi kendime Kelime-i Şehadet getirdim. Bu arada babam benim Kostarika’daki Müslümanlarla tanışmamı veya Müslümanlara ait mescitlere gitmemi de yasaklamıştı. Müslüman olduktan sonraki ilk bir yılım gerçekten zorluklar içinde geçti. Babam aslında daha çok ailemizin itibarını düşünüyordu. Müslüman olduğum duyulursa insanların ailemiz hakkında kötü şeyler söyleyeceklerini, onurumuzun yara alacağını düşünyordu. İslam’dan uzaklaşmam için çok uğraştı; fakat dinimden dönmeyeceğimi anlayınca babamla aramızda bir karar aldık.

Neydi bu karar?

Artık din hakkında konuşmayacak, birbirimizin tercihlerine müdahale etmeyecektik. Bu arada babamla seyahat etmeye devam ediyorduk. Mısır seyahatinin ardından önce Yunanistan’a gittik daha sonra da Türkiye’ye geldik. Babamla Türkiye’de bir hafta kaldık ve ikimiz de Türkiye’yi çok sevdik. Bunun üzerine ben eğitimime Türkiye’de devam etmeye karar verdim ve babam da bu kararıma destek verdi. Kostarika’ya döndükten sonra başkent San Jose’deki Ömer Mescidi’ne gittim ve burada Türklerle tanıştım. Müslümanları daha yakından tanıdıkça babam üzerimdeki yasakları da kaldırmıştı. Ömer Mescidi’ndeki Türkler üzerinden Türkiye’deki bazı kimselerle irtibat kurdum ve tekrar İstanbul’a gelip Türkiye’de eğitim görmeye başladım.

İslam’daki Tevhid akidesinin ve Peygamberimizin hayatının seni çok etkilediğini söylemiştin. İslam’ı daha yakından tanıdıkça başka hangi yönlerinden etkilendin?

İslam hiçbir milleti veya topluluğu birbirinden üstün tutmayan evrensel bir din. Bir Kostarikalı veya başka bir ülkeden biri İslam’a girdiği andan itibaren yeryüzündeki diğer tüm Müslümanlarla eşit oluyor. Bu gerçekten çok etkileyici bir durum. Fakat Türkiye’deki Müslümanları tanıdıkça bir durumdan rahatsız olmaya başladım. Tabi beni rahatsız eden durum hepsi için değil; sadece bazı Türk Müslümanlar için geçerli.

Nedir bu durum, seni bu kadar rahatsız eden ne oldu?

Ben bir Müslümanın hem İslam akidesine inanıp hem de milliyetçilik yapmasını, bir ırkı diğer ırklardan üstün görmesini asla kabul etmiyorum. Bizim peygamberimiz milliyetçiliği yasaklamışken bir Müslüman nasıl olur da sırf tabi olduğu ırk nedeniyle üstünlük iddia edebilir? Ne yazık ki Türkiye’de böyle düşünen birçok Müslümanla karşılaştım. Oysa asıl üstünlük iyi bir Müslüman olmaktır. Ben İslam’ın insanları cennete götürecek gerçek yol olduğunu düşünüyorum. Eğer Müslümanlar İslam’ı doğru anlasalar inanın İslam tüm dünyada adaleti hâkim kılabilir. İslam’ın beni etkileyen bir başka yönü de adalete verdiği değerdir.

Hamza, İslam’a girenlerin bir kısmının zamanla eski dinlerine geri döndükleri de bilinen bir gerçek. Şöyle bir soru sormak istiyorum.  Yeni Müslüman olan mühtediler ne tür problemlerle karşılaşıyorlar? En çok şikâyetçi oldukları konu nedir?

İslam’a girmeden önce tek bir İslam olduğunu düşünüyor ve buna inanıyorsunuz. Fakat İslam’a girdikten sonra birbirinden farklı birçok İslam’la, yani yorumla karşılaşıyorsunuz. Bu gerçekten kafa karıştırıcı bir durum. Bir de bazı Müslümanlar İslam’ı sevdirmek yerine zorlaştırıyorlar. İslam’da olmayan, sonradan eklenen bu zorluklar da bir mühtedi için içinden çıkılması hiç de kolay olmayan bir durum.

3-4.jpg

İnanmak senin hayatına en temelde ne katıyor?

Din yaratıcıyla insan arasında bir köprüdür. İnsan bu köprüden yüz çevirirse büyük bir imkândan da yüz çevirmiş olur. Ben dinlerin Allah’a kulluk ve bizleri daha iyi bir insan yapmak için gönderildiklerine inanıyorum. Akıllı bir insan bundan yüz çevirmemeli. İslam düşüncesinde “insanı kâmil” diye bir ifade vardır. Bu ifade beni çok etkiliyor. Bence yeryüzündeki bütün Müslümanlar her şeyden önce insanı kâmil olmak için çabalamalılar.

Şu ana kadar toplam kaç ülke gezdin? Ayrıca seyahat etmek sana ne katıyor?

19 yaşındayım ve şu ana kadar 28 ülke gezdim. Gezmek, seyahat etmek benim için iyi bir okulda eğitim görmek gibi. Seyahat ederken gerçeklerle daha sık karşılaştığımı, gerçeği daha net gördüğümü hissediyorum.

İslam’ın Latin Amerika’da yayılması için sence neler yapılmalıdır?

Öncelikle Latin Amerika kültürünü bilmek, iyi bir şekilde anlamak gerekir. Ayrıca Latin Amerikalılara İslam’ı anlatırken İslam’ın adalet, insan hakları, hürriyet gibi yönleri, bu konulardaki getirdikleri öne çıkarılmalıdır.

Hamza son bir soru daha sormak istiyorum. Babanın son durumunu da merak ediyorum. Baban şu an İslam hakkında ne düşünüyor?

Babam da zamanla İslam’la ilgili farklı düşünmeye başladı. Okudu, araştırdı hatta daha sonra İslam’ı araştırmak için birçok kez Türkiye’ye geldi. Türkiye’de tanıştığı Müslümanlar babamın fikirlerini etkilediler ve Osman Nuri Topbaş Hoca’nın “Hak Din İslam” kitabını okuduktan sonra babam da Müslüman olmaya karar verdi ve Kelime-i Şehadet getirdi.

yy-001.jpg

YAZIYA YORUM KAT

4 Yorum