Koronavirüs aşıları güvenli mi?
Pandemi sürecinde üzerinde en fazla tartışma yürütülen mevzuların başında aşı tartışmaları geliyor.
Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER
Koronavirüse bağlı ölümlerde artış yaşanırken dünya kamuoyu aşı tedavisini bekliyor. Ancak aşılar üzerine yaşanan tartışmalar insanların beklentilerini olumsuz yönde etkilerken devlet politikalarının nasıl olacağı ise hala belirsizliğini koruyor.
Konu üzerinde çalışma yapan insanların odaklandıkları huşuların başında “Faz III” aşaması geliyor. Peki, Faz III nedir? "Faz III çalışmalarının amacı; “ürünün klinik etkinliğinin ve yan etkilerinin daha geniş bir hasta popülasyonunda değerlendirilmesidir. Hedef hastalığı olan 1000-3000 hasta gönüllü bu çalışmalarda yer alır. Çalışmalar genellikle çok merkezli, çok uluslu, randomize ve çift kör olarak planlanır. Klinik çalışmaların bu fazının tamamlanması 3-4 yıl sürer. Bu fazın ana amacı 'etkinliğin kanıtlanması ve yan etkilerin izlenmesidir.' ”
Koronavirüs aşılarında şuan yeterli denek sayısına ulaşıldı ancak Faz III ile amaçlanan yeterli süreye (3-4 yıl) ulaşıldığını söylemek mümkün değil. Bu durum aşıların sıhhati ve gelecekte ortaya çıkartabileceği problemler hakkında soru işaretleri oluşturuyor. Normal şartlarda bir ilacın onay alabilmesi için sadece gerekli kurumlardaki işlem ve deneyler 1.5 senelik bir süreyi kapsamaktadır. Sağlıkçıların dikkat çektiği bu husus aşıların, uzun vadeli yan etkisi var mı sorusunu cevaplandırmayı zorlaştırıyor. Bu sebeple “aşı güvenli mi?” sorusu haklı olarak soruluyor.
Müzmin aşı karşıtlığı zemininden hareket ederek bu meselenin çözülemeyeceği aşikar. Zira salgının sebep olduğu problemler ve can kayıpları, normalleşme adına aşıyı zorunlu hale getiriyor. Dünyanın içinden çıkamadığı suali ise bu denklem oluşturuyor. Belirli riskleri göze alarak aşı mı denenmeli yoksa pandemi şartlarında belirli süre daha yaşamayı göze mi almalı?
Dünyanın ekonomik ve siyasal sistemi şuan ki şartlarla 3-4 senelik bir süre zarfında yaşamayı imkansız hale getirdi. En başta adaletsizlik işte burada ortaya çıkıyor. Aşı güvenli mi değil mi bilmiyoruz ama dünyadaki hakim paradigmanın adil olmadığı bu yaşananlarla bir kere daha ortaya çıkmıştır.
Hangi ülkenin aşısı daha güvenli?
Şuana kadar belirli aşamaları geçmiş aşılar şunlardan oluşuyor: Az/Oxford, Moderna, Pfizer/BioNTech, Sinovac. Faz III çalışmaları Türkiye’de de gerçekleştirildi. Türkiye, Çin’de geliştirilen Sinovac aşısının üretim çalışmalarında da yer aldı ve 50 milyon doz Sinovac aşısı sipariş etti. Buradaki en temel etken ise Pfizer aşısının üretim kapasitesi kadar dozun zaten büyük ülkeler tarafından sipariş edilmesinde yatıyor. Yakın dönemde Pfizer aşısının Türkiye’ye yetişmesi güç gözüküyor kısaca. Ayrıca Sinovac aşısı daha uygun fiyatlara elde edilebiliyor. Ancak aşıların fiyatlarından ziyade ülkeler arasında imzalanan antlaşmalardaki fiyatlar belirleyici oluyor.
Sinovac’ın geliştirilme aşaması da bilimsel kriterlere uygunluk taşıyor ancak dünyanın bu aşıya karşı mesafeli durduğu da bir gerçek. Faz III hakkında getirilen eleştiriler söz konusu olduğunda Sinovac ile Pfizer arasında bir fark yok. Bu sebeple hangi aşı daha güvenli sorusunu şuan cevaplamak mümkün değil.
Hulasası koronavirüs aşı tartışmaları daha uzun bir zaman süreceğe benziyor. Aşının zorunlu tutulması ihtimali tartışmaları alevlendirirken artan can kayıpları ise başka problemleri ortaya çıkartıyor. Bizim kısa araştırmamızda komplo teorilerinden beslenen, Bill Gates ve Elon Musk merkezli iddialardan ziyade Faz III aşamasına odaklanmamızın sebebi ise bu tartışmayı insanlığa faydalı olacak şekilde mantıklı bir düzlemde gerçekleştirme isteğimizden kaynaklanıyor.
HABERE YORUM KAT