HAKSÖZ HABER

İstanbul Atatürk Havalimanı, İstanbul Havalimanı'nın yapımı ile beraber işlevselliğini kaybetti. İktidar, Atatürk Havalimanı'nın alanını Millet Bahçesi olarak kullanılacağını bu sebeple de yıkım işlemlerinin başladığını belirtti. 

CHP, İYİ Parti ve kimi siyasiler Atatürk Havalimanı'nın yıkımına karşı olduklarını, meselenin "park ve bahçe yapmak olmadığını, çevreye zarar verildiğini, Mustafa Kemal'in emanetine ihanet edildiğini" vesaire söylemleri üzerinden karşı çıktı. 

"Asla dokunulmaması gereken kutsal bir mekân" muamelesi yapılan yerler olduğu iddiası ile Türkiye'deki değişimin önünde engel olmaya çalışan kesimlerin söylemleri tepki çekti. 

Özellikle CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun konu hakkındaki söylemleri dikkat çektiği kadar tepkilere neden oldu. 

Canan Kaftancıoğlu, "Yarın saat:11.00’de Atatürk Havalimanına gidiyoruz. Atatürk’e, doğaya, kente düşman olanlara bir çift sözümüz var. Doğa dostu kurumlar ve kişileri bekliyoruz. Vatandaşın Atatürk Havalimanı çığlığı: Felaket… İsraf… Rezalet…" paylaşımında bulundu.

Popülist ve Mustafa Kemal'in etrafında oluşturulan "heyula" ile konuya yaklaşan Kemalist zihniyet, yıkımın siyasi olduğu yönünde beyanatlar ve medya çalışmalarında bulunarak konu hakkında kara propagandaya başvurdu. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da yıkımına başlanan Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulunarak şöyle dedi: ''Koro halinde aynı türküyü söylüyorlar. Biz onlara rağmen tehdit, söylemlerine rağmen, milletimizin talepleri, istekleri doğrultusunda yapmaya devam edeceğiz.

İşte Atatürk'ün bize emanet ettiği bütün eserler buradalar, korunuyorlar. Dünyadaki örneklerine baktığımızda gelişmiş tüm ülkelerde şehrin içinde kalmış havalimanlarıyla karşılaşmıyoruz. Gelişmiş ülkelere baktığınızda şehrin içinde havalimanı yok. 2018 yılında Atatürk Havalimanı'nın İstanbul Havalimanı'na taşınmasıyla birlikte buradaki trafik yoğunluğunun azaldığı görülüyor.

Mesele çevre, doğa meselesi değil. İftira attıklarını görüyoruz. Mesele AK Parti'nin yaptığı proje olunca eleştirilere maruz kalıyoruz.

İstanbul bir deprem merkezi olası bir afet durumunda toplanma merkezi haline gelecek. Millete verdikleri sözleri tutmadıkları için bu projeleri anlayamazlar. Milletimiz her zaman iş bekler, proje bekler, eser bekler. Biz üretimimizle birlikte bu işleri yapmaya gayret gösteriyoruz.

132 bin ağacımızı Atatürk Havalimanı’ndaki millet bahçemize dikeceğiz. İstanbul’un akciğeri olacak projeyi gerçekleştireceğiz. Biz bu noktada da hem çevre açısından hem doğa koruma açısından projemizi yapmaya azim ve kararlılıkla devam edeceğiz."