Konser düzenlemek kültürel etkinlik değildir!
Ali Osman Aydın, AK Parti belediyelerinin kültürel etkinlik adı altında yaptıkları işlerle kendilerini nasıl komik durumlara düşürdüğünü analiz ediyor.
Ali Osman Aydın / Yeni Akit
Kültür, Mosso, terso
Yaşlı bir kadın, AK Partiye oy vereceğini söyleyen bir kadına “o..spu” demişti.
Muhalefetten bazı kadınlar, hemcinslerine edilen küfrü kınamak yerine, yaşlı kadının kıyafetlerinden giyinerek onu desteklediklerini gösterdiler.
Yaşlı kadının aksesuarlarıyla çekilmiş fotoğrafları profillerine koyarak “biz de öyle düşünüyoruz” dediler.
Bunu yapanların arasında Melek Mosso adlı dikkate değer tek şarkısı olmayıp siyasi polemiklerle gündemde kalmaya çalışan şarkıcı da varmış.
Güya “kadın hakları savunucusu” olan bu kadın ‘Erdoğan’a oy veren kadınlar o..spudur’ adlı pankart taşımaktan farksız olan o kıyafetleri giyinerek gitmiş oy kullanmaya. Bunu da sosyal medya hesabından paylaşmış. İftira değil yani. Küfrü bayraklaştırmış!
Kadın haklarını “soyunma hakkı” olarak yorumlayan ve konserlerinde kadınlara “açmak istiyorsanız, açın” gibi tekliflerde bulunan bu kadınla Tekirdağ Süleymanpaşa belediyesi bir konser planlamış.
Süleymanpaşa belediyesi AK Partili bir belediye.
Olay kamuoyuna yansıyınca ve tepkiler büyüyünce tabii apar topar konser iptal edildi.
Mosso yarım ağız özür diledi.
Şimdi burada bazı şeylerin üzerinde durmak lazım.
Toplumsal bilinç ve bazı nahoş olaylara reaksiyon göstermek çok önemli. Eğer Mosso’nun konser vermesine ses çıkarılmasaydı, sayıları hiç de az olmayan küfürbaz sanatçılara cesaret verilmiş olurdu.
Yerinde gösterilmiş sivil tepkinin ne kadar kritik öneme sahip olduğunu gördük.
Hem belediye, hem şarkıcı geri adım atmak zorunda kaldılar.
Hatırlarsanız Öz Erciş Seyahat ile ilgili bir namaz sorunu olmuştu geçen yıl. Biz de bu köşeden, "Namaz kılan Vanlı kardeşlerimiz, sizin gibi firmaları tercih etmeyerek sergilediğiniz saygısızlığa zarifçe mukabelede bulunacaklardır" dedikten sonra eklemiştik, "Bakalım bu piyasa şartlarında laik kalmaya ne kadar devam edeceksiniz!"
Tepki yükselince hemen bir iki gün sonra firma laiklik ısrarını sürdürememişti.
Benim inançlarıma küfreden biri kamudan destek görmemeli. Görürse ben tepkimi gösteririm. Göstermeliyim vatandaş olarak. Hem benim vergimle maaş alacaksın, hem de bana küfreden birine para kazandıracaksın. Burada çelişki olduğu çok açık.
Herkes haddini ve hududunu bilmek zorunda.
Bu nedenle Mosso olayına gösterilen tepki çok kıymetli. Halk gereken yerde sesini yükseltmeli. Şu değil. “Bizim düşüncemize uymayan kimselere iş vermeyin” demiyoruz. Verilmesi gerekene iş verin.
Ama alenen küfreden ve bu küfrün reklamını yapan kişilere iş veremezsiniz . Çünkü biz Mosso gibi müzikal olarak da, kapasite olarak da bomboş kimselerin saçma dünya görüşlerinin dırıltılarını çekmek zorunda değiliz.
Bir başka husus da şu.
Bizim en zayıf yanımız kültür. Kültür adamımız çok olmadığı gibi var olan kültür adamları da kültür ile ilgili meselelerde söz sahibi yapılmıyor. O koltuklara getirilmiyor.
Kültür çok önemli bir alan. Kültür Endüstrisinin ucuz, basit ve uyuşturucu ürünlerinin etkisine teslim olandan kültür müdürü yapamazsınız.
Tafsilatıyla Türkiye’nin kültür hayatını, hassaten İslamcılığın siyasal ve edebi hayattaki akislerini, önde gelen simalarını, eserlerini tanımayan ve bu anlamda bir gelecek tasavvuru olmayan adamı AK Partili bir belediyede kültür müdürü yapamazsınız.
Yaparsanız Mosso gibilere küfrettikleri kitleye şarkı söyleyip para kazanma fırsatı vermiş olursunuz. Mosso gibileri zengin edersiniz.
Şayet bu tepkiler hiç olmasaydı söz konusu belediye o konseri yapacaktı. Çünkü orada kültür adına karar verenler Türkiye’deki kültür endüstrisinin gençlik ile alakalı hedeflerini bilen kişiler değil besbelli. Konser düzenlemek kültürel etkinlik yapmak değil. Kültür müdürlüğü, eğlence müdürlüğü değil.
Yaz gelince her yerde abuk sabuk isimlerle festivaller düzenleniyor. Her festivalde en az 3-4 şarkıcı. Sahnesi, ses sistemi, karavanı, ulaşımı, ekibi, konaklaması, kaşesi derken sıradan bir şarkıcının maliyeti 300-400 bin liraya geliyor. Daha sükseli isimler olsun derseniz yedi yüz bin ila bir milyon lira arasında maliyetleri üstlenmeniz gerekiyor, bir kişi için kamu adına ve kamunun parasıyla.
Ne yapıyoruz? Müzik dinliyoruz!
Milyonlarca depremzedenin olduğu ülkemizde bu kadar büyük meblağları neden konsere yatırıyoruz?
AK Partili belediyelerin konser düzenlemek kültürel etkinlik yapmaktır anlayışından vaz geçmeleri gerekiyor. Bunun için de o koltuklara kültür adamlarını oturtmaları gerekiyor.
AK Partili belediyelerin en büyük problemlerinden biri kültür gibi önemli işlerin başına kültür adamlarını oturtmamaları.
Söz gelimi, bir kurumda 12 yıl çalıştım. Müdürlük yaptım. Kendimi bildim bileli dergisiyle, tiyatrosuyla, sinemasıyla kültürel hayatın içinde olduğum ve sanat eğitimi aldığım halde, çalıştığım kurumun kültür müdürlüğünde görev verilmedi bana. O görev başka bir kültür adamına verilmiş olsaydı yine hayıflanmazdım. Ama maalesef başka yerlerde olduğu gibi o koltuk hep kültür ile alakası olmayan kişilere tahsis edildi. Biz de birikimimizi kamunun istifadesine sunma fırsatı bulamadık.
Bu hazin bir Türkiye gerçeği.
Bu ülkenin çocuklarını kültür endüstrisinin piyonu Mosso gibilere kaptırmak istemiyorsanız doğru düzgün kültür faaliyeti yapıp adam yetiştirmeniz şart. Kompleksi bırakın ve Mosso gibilere alan açacağınıza kendi kültür insanlarınıza alan açın. Sizin kültür insanlarınıza CHP’li belediyeler alan açıyorlar mı? Konferans, söyleşi ya da konser verdiriyorlar mı? İBB’de dört yıldır bir Orhan Hakalmaz konseri, bir Tarık Tufan, Beyazıt Akman söyleşisi yapıldı mı? Fakat Mosso gibilere CHP’li belediyeler de alan açıyor siz de açıyorsunuz. Burada açık bir çelişki var. Ve bu çelişki bizim güçlenmemizi engelliyor. Başkanlar bu konuya bir el atsınlar!
HABERE YORUM KAT