
Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde çatışmalar büyüyor
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusunda onlarca yıldır bitmek bilmeyen kriz yeniden alevleniyor.
Komşu ülke Ruanda’nın desteğini alan isyancı grup M23, bölgesel başkent Goma’yı ele geçirdi.
Grup yaptığı açıklamada; hedeflerinde başkent Kinşasa'yı da “özgürleştirmek” olduğunu açıkladı.
BM’den gelen bilgilere göre, BM barış gücü askerleri çatışmanın cephe hattında sıkıştı, yardım programları durdurulmak zorunda kaldı ve 400 bin kişi bölgeden kaçtı.
Peki uluslararası toplum ne yapabilir?
İsviçre Ulusal Gazetesi Tages-Anzeiger, Batı'nın bu ülkeyi unutmaması gerektiğini belirterek;
Hammadde zengini topraklarda dinmeyen savaş
“30 yaşın altındaki hiç kimse -ki bu, genç nüfusun çoğunluğu oluşturduğu bir ülkede geniş bir kesimi kapsıyor- gerçek barış nedir bilmiyor. Çağımızın en büyük ve en uzun süredir devam eden insani felaketlerinden biri Kongo'nun doğusunda yaşanıyor. ... Bölgenin bir türlü huzura kavuşamamasının başlıca nedeni ise sahip olduğu zengin maden kaynakları olan ve cep telefonu, bilgisayar ve pil üretimi için hayati öneme sahip kalay, tungsten, tantal ve altında yatıyor. Zengin kuzeydeki şirketler bu cihazlardan büyük kazançlar elde ederken, Kongo halkı yoksulluk içinde yaşıyor. Pek çoğu için silahlı mücadele, ülkenin yeraltı zenginliklerinden pay almanın tek yolu olarak kabul ediliyor.”
Hollanda merkezli De Volkskrant gazetesi, AB’ye yanlış tarafı desteklememe uyarısında bulunuyor:
Emperyalist oyunlara kalkışmayın
“Kongo’daki hammaddelerin çoğuna kan bulaşmış durumda ve bunu herkes biliyor. Dolayısıyla, AB’nin Ruanda’yla ortaklığa giderek bu hammaddelere erişim sağlamaya çalışması en azından dikkate değer. Tabii ki AB de küresel hammadde kavgasında başarılı olmaya çalışacak, ancak ekonomik çıkarların her şeyin önüne geçtiği emperyalist oyunlarda yine suçlu taraf olmamak için dikkat etmeli. Hammaddeler Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ne ait ve halkın da bundan faydalanabilmesi için satış sürecinde ülkeye destek olunmalı.”
The Economist dergisi, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame’nin Putin'in 2014'ten bu yana Ukrayna'da uyguladığı taktiğin aynısını kullandığına dikkat çekiyor:
Ruanda'nın rol modeli Rusya
“M23 isyancıları, Ruanda rejimi tarafından silahlandırılıp donatılıyor ve yönetiliyor. Kendi söylemlerine göre Kongolu Tutsileri zulümden koruyorlar, ancak bu tehdit gerçekte olduğundan fazla aksettiriliyor. Esasen M23, Ruanda’nın Kongo topraklarını ele geçirmesine hizmet eden bir vekil güç konumunda. … Donbas örneğini takip eden Ruanda, Kongo topraklarında fiili bir kukla devlet oluşturmuş halde. … Kimi Batılı diplomatlar, Kagame’nin nihai hedefinin Kongo hükümetini devirmek olabileceğinden endişe ediyor. ... Uluslararası düzenin sarsıldığına dair kaygı verici bir işaret bu.”
HABERE YORUM KAT