Kocaeli Özgür-Der’de “Bilginin Kaynağı” Semineri
Özgür-Der Kocaeli Temsilciliği’nin iki pazarda bir gerçekleştirdiği ‘Bilinç Seminerleri’ dizisinde kaynak sorunu konuşuldu.
Kocaeli Özgür-Der temsilcilik yetkililerinden Fatih Kaya’nın Fuar İçi Sivil Toplum Merkezinde sunduğu seminerde bilgi kaynakları ve Kur’an’ın bu bağlamdaki konumu değerlendirildi.
Sözlerine “Bilgide kaynak sorunu aslında hayatımızın olmazsa olmazlarının başında geliyor.” diyen Fatih Kaya, bunun salt itikadda ölçü ile de sınırlı olmayıp hayatımızın her alanıyla ilgili olduğunu söyledi.
Daha sonra bilgi kavramının kısaca tanımını yapan Fatih Kaya, İslam’ın itibar ettiği bilgi kaynakları arasında 3 tanesini zikrederek tahliller yaptı. Bu bağlamda Doğru Haber’in kaynağı olarak Vahiy ve mütevatir habere değinen Kaya, bilgiye kaynaklık etmesi açısından duyu organlarının rolü ve değeri ile aklın konumuna değindi.
Kaynak sorunu bağlamında akıl-vahiy konusunu bağımsız bir başlık halinde irdeleyen konuşmacı, bunun kadim bir tartışma olduğunu hatırlatarak İslami düşünce geleneğinin de kuşaklar boyunca bu tartışmayı sürdürdüğünü kaydetti. Bu meyanda konunun felsefe ve kelam disiplinlerindeki işleniş biçimini özetleyen Fatih Kaya, özellikle de Grek felsefesinin ve onun etkisinde kalan ekollerin akla mutlaklık atfettiğini belirterek oysa İslam açısından aklın konumunun vahyi bilgiyi anlama, idrak etme amelleştirme bağlamında bir araç mesabesinde olduğunu ifade etti. Yine İslam’ın ilkesel olarak akılla vahyi çatıştırmadığını hatırlatan Kaya, bu ikisini çatıştırma kültürünün arka planı ve aktörlerine değindi. Grek felsefesinin varlığa ilk hareketi veren bir tanrının varlığını kabul etmekle birlikte tanrıyı daha sonra köşesine çekilen bir zat olarak tasavvur ettiğini belirten Kaya, modernizmin de bilgi felsefesi itibariyle bu pagan tasavvurun adeta yeniden diriltilmesi özelliğini mündemiç olduğunu söyledi.
Bilgi kaynakları bağlamında postmodernizmin de masaya yatırıldığı seminerde, postmodernizmin başlıca özelliği olarak rölatif yapısına, izafiyet teorisine dikkat çekildi. Bu bağlamda “Rölatif özeliğiyle postmodernizm herkesin hakikati kendisine diyerek tüm hakikat iddialarını görelileştirerek aynı platformda eşitliyor. Hiç kimseyi reddetmeyen, görece herkese kucak açan özelliğiyle de kitleleri cezbediyor. Oysa daha derine inildiğinde postmodernizm aslında eşcinsellik de dahil her türlü ahlaksızlığı normalleştirmekte, bizi hakikat iddiamızdan vazgeçmeye çağırmakta ve dolayısıyla dayatma içermektedir. Neoliberallerin veya postmodernistlerin o çokça vurguladığı çoğulculuk platformunda kabul edilmemiz için bize adeta ‘hakikatini geride bırak da gel!’ denilmektedir.” dedi. Kaya’nın postmodernizm bağlamında çizdiği çerçeveye ayrıca dinleyiciler de interaktif katılımda bulunarak konuya katkı sağladılar.
Bilginin kaynağı olarak Kur’an’ın tek mi, temel kaynak mı olduğu sorusunun önemine dikkat çekilen programda; avam bir yana bırakıldığında havasın vurgu düzeyinde Kur’an’ın önceliğine dikkat çektiğini, bu bağlamda kaynaklara veya öze dönüş vurgularının bilhassa çağdaş ıslah ekollerince dillendirilmesinin çok önemli olduğunu ancak bu vurgunun tek başına sorunu çözmeye yetmediği ifade edildi. Tarihte aynı ilmi düzlemde Kur’an’ı öncelikli bilgi kaynağı olarak teoride kabullenmiş olan geleneğin dirayet ve rivayet ekolü diye iki ayrı düşünsel çizgide seyretmesinin aynısının bugün ‘Kur’an’ diyen kişi-kesimler arasında da tezahürleri olduğunun belirtildiği müzakerelerde usuli planda farklılıkların mahiyetine değinildi. Bu bağlamda Kur’ani bilginin itikadi ve gaybi bilginin tek ölçüsü olması gerektiği belirtilerek diğer alanlarda ise Kur’an’ın tek değil temel, belirleyici ve hakem özellikte bir kaynak olarak anlaşılması gerektiği vurgulandı. “Bilgi kaynakları” derken “Kur’an’ın öncelikli konumu”nu teoriken de olsa kabul eden kesimlerin gaybi-itikadi alanda kendi indi yorumlarını mutlaklaştırarak akaidleştirmesinin kabul edilmez olduğu kaydedildi.
Son olarak gündelik bilgi ihtiyacına tekabül etmesi itibariyle kitle iletişim araçları ve internet kaynaklı bilgilenmenin sıhhatinin de tartışmaya açıldığı programda, bu alanda nasıl bir usul izlenmesi gerektiğine dönük fikrî paylaşımlar yapılarak seminer sona erdi.
HABERE YORUM KAT