Kobani Vandallarına 225 Yıl Hapis Talebi
Zeytinburnu'nda IŞİD saldırıları bahanesiyle düzenlenen gösterilere katılan iki kişi hakkında 225 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İstanbul Zeytinburnu'nda IŞİD bahanesiyle düzenlenen gösterilere katıldıkları iddia edilen 2 kişi hakkında ''devletin bütünlüğünü bozma'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile çeşitli suçlardan 225 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, çıkan olaylarla ilgili Nihat Tunç ile Yusuf Özdemir şüpheli olarak yer aldı.
İddianamede, PKK/KCK’nın uzantısı olan PYD'nin elinde bulundurduğu Suriye'nin Kobani (Ayn el Arap) şehrine IŞİD tarafından ağır silahlarla saldırıya geçilmesi ve PYD içerisinde faaliyet gösteren örgüt mensuplarının ağır kayıplar vermesi üzerine PKK/KCK örgütünün güdümünde yayın yapan internet siteleri ile örgüt mensuplarının kullandığı sosyal medyada örgütün üst yöneticisi Cemal Bayık'ın verdiği talimatların yayımlandığı belirtildi.
Bayık tarafından verilen talimatlar sonrasında PKK/KCK örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H içerisinde faaliyet gösteren kişiler tarafından 4 Ekim'de İstanbul'da molotofkokteyli ve havai fişekle korsan gösteri eylemlerinin gerçekleştirildiği, birçok iş yeri, kamu kuruluşu ve polise yönelik saldırı eylemleri yapıldığı, YDG-H içerisinde faaliyet gösteren kişiler tarafından polise yönelik silah kullanıldığı ve bir polis memurunun yaralandığı ifade edildi.
Sosyal medyada yayımlanan mesajlara da yer verilen iddianamede, ''Bütün bu yayınlar neticesinde 7 Ekim'de Zeytinburnu'nda PKK/KCK örgütünün gençlik yapılanması içerisinde faaliyet gösteren şahıslar tarafından korsan gösteri eylemleri düzenlenmiş, eylemler sırasında birçok bölgede iş yerlerine ve kamu binalarına zarar verilmiş, polise yönelik molotofkokteylli ve taşlı saldırı meydana gelmiştir'' denildi.
İddianamede, PKK/KCK örgütünün gençlik kesimlerine yönelik sürdürdüğü faaliyetlerle yapılanmaya gidildiği, sokak eylemlerinin YDG-H adı altında üstlenildiği, bu duruma paralel olarak terör örgütü güdümündeki yayın organlarında, "24 Şubat 2013'te YDG-H tarafından yapılan açıklamayla sözde Kürdistan gençliğinin çatı örgütünün ilan edildiği, YDG-H'nin kuruluşunu ilan ettiği, amaçlarını sıraladığı ve son dönemlerde Adana, Diyarbakır, İstanbul, Mardin, Siirt Şırnak/Cizre, Silopi ve Van gibi yerlerde gerçekleştirilen bir dizi eylemi üstlendiği" şeklinde haberlerin yayımlandığı belirtildi.
Çıkan olaylarda 62 kişinin mağdur müşteki olduğu, mallarına zarar verildiği ayrıca bir bankanın suçtan zarar gördüğü anlatılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
''Örgütün YDG-H yapılanmasıyla ilgili yeni yapının işleyişine ilişkin sorumlu düzeyde faaliyet yürüten kişilere yönelik eğitim çalışması düzenleyeceği, bölücü örgütün YDG-H yapılanması ile DYGM'ye yönelik mevcut adli süreçlerden kurtulmayı, eylemlerde Halkların Demokratik Kongresi ve Marksist-Leninist yapıdaki oluşumların da desteğini sağlamayı hedeflediği, söz konusu yapılanmayla edilgen bir meclis yapılanması olmak yerine radikal nitelikteki şiddet içerikli eylemlerin ön plana çıkarılmasına gayret edileceği tespit edilmiştir.''
İddianamede, Tunç ile Özdemir'in ''Devletin bütünlüğünü bozma'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ''genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması'', ''silahlı terör örgütüne üye olma'', 62 müşteki için ayrı ayrı ''mala zarar verme'' , ''ihtara rağmen dağılmama'' ve ''terör örgütü propagandası yapma'' suçlarından da 225 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Davanın duruşması ileriki günlerde Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak.
HABERE YORUM KAT