
Kirli çağa inat bir salihanın izinden yürümek
Ali Emre’nin ‘Mağribli Güvercin Fâtıma Fihri’ adlı romanı, hayatı mücadeleyle geçen bir kadının sessizliğini görünür kılma çabasıdır. Bu eser, tarihî bir figürü sadece edebî bir metin olarak sunmakla kalmaz...”
Sessiz Mücevher: ‘Mağribli Güvercin Fâtıma Fihri’
ZEHRA TÜRKMEN / HAKSÖZ-HABER
Yazar ve şair Ali Emre’nin kaleme aldığı Mağribli Güvercin kitabı; ilim, irfan, vakıf kültürü ve fedakârlık gibi birçok alanda mücadele vermiş, fakat aynı zamanda sessizliğe gömülmüş bir kadın öncünün izini sürüyor. Yazar, edebiyatın gücüyle bir medeniyet hafızasını yeniden inşa ediyor.
Tarih, çoğu zaman gürültülü zaferlerin, ihtişamlı sarayların ve genellikle erkek kahramanların hikâyelerinin gölgesinde şekillenir. Oysa insanlık tarihini inşa eden, sessiz ama bir o kadar da sarsıcı kahramanlar da vardır. İşte Ali Emre’nin "Mağribli Güvercin Fâtıma Fihri" adlı romanı, hayatı mücadeleyle geçen bir kadının sessizliğini görünür kılma çabasıdır. Bu eser, tarihî bir figürü sadece edebî bir metin olarak sunmakla kalmaz; aynı zamanda bir medeniyet tahayyülünün, bir mümine direnişinin ve bir vakıf ruhunun izini sürer.
Romanın ana kahramanı olan Fâtıma Fihri, 9. yüzyılda Fas’ın Fez şehrinde yaşamış; cesareti, bilgeliği ve adanmışlığıyla İslami, fennî ve tabiî ilimlerin okutulduğu ilk medreseyi kurmuş Müslüman bir kadındır. Babasından kalan maddi ve ilmî mirasla bu medresenin temellerini atarak adını tarihe yazdırmıştır. Onun hayatı, İslam dünyasında ilim ve ahlak temelli bir toplum inşa etmenin mümkün olduğunun açık göstergesidir. Bir kadının eliyle inşa edilen bu medrese, İslam dünyasının dört bir yanından gelenlere kucak açmış ve adeta o dönemde cazibe merkezi hâline gelmiştir. İbn Haldûn, İbnü’l-Hatîb, İbn Battûta gibi, asırlar boyunca ufkumuzu aydınlatacak âlimler bu medresede yetişmiştir.