Kırıkkale F Tipi Cezaevinde Kalmakta Olan Selami Sevim’in Şikâyeti Soruşturulmalıdır!

18 Şubat 2015

Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ,

Kırıkkale F Tipi Cezaevinde yatmakta olan Selami Sevim adlı hükümlünün cezaevi idaresi tarafından sistematik bir şekilde haksızlığa uğratıldığı ve müdahale edilmezse daha da kötü muamelelere maruz kalabileceğine ilişkin derneğimize iletilen şikayetinin dikkate alınarak, şahsın ve ailesinin kaygılarının giderilmesini talep etmekteyiz.

Batman nüfusuna kayıtlı Selami Sevim Hizbullah davasından hüküm giymiş ve 2000 yılından beri mahpustur. Uzun süre Diyarbakır Cezaevinde tutulduktan sonra Tokat’a, geçtiğimiz sene de Kırıkkale F Tipi Cezaevine sevkedilmiştir. Eşi ve çocukları Batman’da ikamet etmekte olan hükümlünün ailesinin oturduğu şehirden oldukça uzak bir şehre sevkedilerek ziyaret imkanının fiilen ortadan kaldırıldığı ve bu şekilde ikinci bir cezalandırmaya maruz kaldığı açıktır! Mamafih Kırıkkale Cezaevi idaresinin kendisine karşı olumsuz tavrı Selami Sevim’i bu sorunun çok daha fevkinde bir sıkıntı ile yüz yüze getirmiştir.

En son olarak 15 Şubat tarihinde ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde Doğru Haber gazetesinde yayınlanması amacıyla hazırladığı 42 sayfalık mektubuna hiçbir gerekçe gösterilmeden el konulduğunu bildirmiştir. Selami Sevim bu mektubunda kendisi ve arkadaşlarının tutuklandıkları süreçte maruz kaldıkları işkenceleri, uyduruk suç isnatlarını ve mahkum edilmelerine yol açacak şekilde hazırlanan kumpası delilleriyle beyan ettiğini ifade etmiştir. Ayrıca kamuoyunda bir müddettir yakından takip edilen Cevzet Soysal cinayetine ilişkin bildiklerini açıkladığını ve bugün emniyet içinde derinlemesine örgütlendiği açığa çıkan illegal yapının Cevzet Soysal cinayetini neden ve nasıl işlediğini ayrıntısıyla izah ettiğini dile getirmiştir.

Ne var ki, bu mektuptan sonra cezaevi idaresinin kendisine karşı tutumunu sertleştirdiğini, mektuba gerekçesiz olarak el koyarak usulsüzlük yapan idarenin ayrıca atölyede Şefik Bayındır adlı bir arkadaşına bir gardiyan tarafından yapılan ve doğrudan İslami kimliğine yönelik saygısızlık içeren ifadelere karşı çıktığı için kendisine 1 hafta içinde 2 disiplin soruşturması açıp cezalar verildiğini bildirmiştir.

2 haftadır tek başına kalma cezası yanında, 1 ay spor faaliyetlerinden men, ziyaret yasağı gibi disiplin cezaları verilerek yıldırılmaya çalışıldığını ifade eden Selami Sevim tüm bu haksız yaklaşımların temelinde mektubunda malûm yapının faaliyetlerine ilişkin beyanlarının olduğu kanaatindedir. Ayrıca da gardiyanların tutum ve davranışlarından önümüzdeki günlerde farklı gerekçelerle kendisinin sindirilmesine yönelik gayretlerin artacağından şüphelenmekte olduğunu ve hatta canına dahi kastedilebileceği endişesi taşıdığını beyan etmiştir.

28 Şubat hukuksuzluk ortamında çeşitli İslami örgütlere mensup olmakla itham edilen sayısız insanın nasıl bir hukuksuzluk zinciri içinde yargılandıkları bugün herkesin bilgisi dahilindedir. Kamuoyu bu hukuksuzluğun bir an önce giderilmesini beklerken, bu konumdaki mahpusların bir de çeşitli gerekçelerle ilave haksızlıklara uğratılmış olması, bir takım kumpaslarla can güvenliklerinden dahi endişe eder hale gelmeleri gerçekten çok ama çok düşündürücüdür.

Bu noktada Selami Sevim’in dile getirdiği ve ailesini de ciddi manada kaygılandıran bu gelişmeyle ilgili olarak Bakanlığınızın devreye girmesini ve bu kişinin ifade ettiği durumun ayrıntılarıyla soruşturulması için acilen müfettiş görevlendirilmesinin lüzumuna inanmakta, gereğinin yapılmasını talep etmekteyiz.

Rıdvan Kaya

Özgür-Der Genel Başkanı