HAKSÖZ-HABER

Zaman Gazetesi 9 Ağustos’ta boykot edilen yazarlar hakkında bir haber hazırladı. Başlığından içeriğine kadar hükümete vurmayı amaçlayan haberde tezlerine dayanak olsun diye “Liste kısa sürede hükümete yakın olduğu iddia edilen trol hesaplardan hızla yayıldı.” gibi yalan ifadeler de yer aldı.

Gazze’ye olan duyarlılıklarını Suriye’den esirgedikleri ve Suriye’deki gelişmeleri büyük oranda İran merkezli okudukları için eleştirilen ilgili yazarlar hakkında; söz konusu görüşlerinin referans alınmayacağı, bu görüşlerini dillendirdikleri eserlerinin okunmayacağı ifadelerinin yer aldığı metnin “hedef gösterme” merkezli yansıtılmaya çalışılması dikkat çekti. Bunda en çok HDP’li Hüda Kaya ile SP’li Mehmet Bekaroğlu’nun beyanlarının esas alındığı haberde dikkat çekiyor.

Mehmet Bekaroğlu, “Başımıza bir hal gelirse sorumlusu İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Erdoğan’dır” derken; PKK’nın sayısız cinayetlerine bir tek eleştiri getirmeyen, siyaset yaptığı parti mensuplarının bölgede İslami kuruluşlara yönelik molotoflu saldırılarını hiç görmeyen Hüda Kaya daha da uçarak listenin “Faili meçhullerin olduğu Mehmet Ağarların döneminde yayınlanan o listeleri hatırlattığını” beyan ediyor.

Zaman’a konuşan bir diğer isim Ahmet Faruk Ünsal ise “İnsanlar boykot edebilirler.” demekle birlikte “Esedçilik” yüzünden boykota maruz kalmalarını eleştiriyor. Ancak boykot metninde yazarların Esedçi olduğuna ilişkin herhangi bir ima yok. Ajanlığı tescillenmiş ve Esed rejiminin Türkiye’deki avukatı Hüsnü Mahalli’nin “Ortadoğu Uzmanı” olarak sunulması da Zaman gazetesinin haberinde dikkat çeken bir diğer unsur.

Zaman’ın haberi böyle:

'Kılımıza zarar gelse sorumlusu iktidardır'

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya Twitter üzerinden içinde toplumun önde gelen gazeteci, yazar ve kanaat önderlerinin yer aldığı bir boykot listesi yayınlandı.

Boykot listesine konularak açık bir şekilde hedef gösterilen isimlerin neredeyse tamamının iktidara muhalif ve iktidarın Ortadoğu politikasını eleştiren kişilerden oluşması dikkat çekti. Kamuoyunda büyük bir şaşkınlık oluşturan boykot listesindeki isimler muhalif duruşlarından dolayı hedef gösterildiklerini dile getirdi.

Söz konusu listenin kendisine 90'lı yılların faili meçhullerini hatırlattığını Halkların Demokratik Partisi MYK üyesi yazar Hüda Kaya, “İnsanlar bu kadar ucuz hedef gösterilemezler. İktidarın yaptığı hiçbir şeyi eleştirmeyecek miyiz? ‘Yanlış gidiyor bir şeyler kardeşim' demeyecek miyiz birbirimize?” dedi. Mazlumder Başkanı Ahmet Faruk Ünsal de hükümetin Suriye politikasını eleştirdiklerini, dolayısıyla bunun rahatsızlık vermiş olabileceğine dikkat çekti. Boykot listesinde bulunan bir diğer isim olan Ortadoğu Uzmanı, gazeteci yazar Hüsnü Mahalli ise hükümetin Ortadoğu politikasıyla ilgili doğruları yazdığı için hedef gösterildiğini düşünüyor. Bu arada Türk siyasetinin önemli isimlerinden ve son yerel seçimlerde Saadet Partisi'nden Rize Belediye Başkanı adayı olan Mehmet Bekaroğlu, önceki gün Twitter'dan bir açıklama yaparak hedef gösterildiklerini belirtmiş listedeki isimlerin başlarına bir şey gelmesi durumunda sorumluların İçişleri Bakanı ile Başbakan olduğunu söylemişti.

18 yazarın hedef gösterildiği boykot listesi ilk olarak 31 Temmuz tarihinde sabah 09.58'de "Hasan Açıkalın @SeyhYozgati" isimli Twitter hesabından yayınlandı. Liste kısa sürede hükümete yakın olduğu iddia edilen trol hesaplardan hızla yayıldı. “Boykot et! Okuma! Dinleme! Paylaşma!...” sloganıyla hazırlanan boykot listesinde 18 gazeteci-yazarın isimleri yazılarak “Siyasi hırslarından, ideolojik taassublarından dolayı İran'ın istilacı politikasını görmezden gelen, Esed'in Suriye'de masumlara karşı giriştiği katliama ses çıkarmayan fakat katleden İsrail katledilen Filistinli olunca istismara yeltenen bu şahıs ve kurumlara fırsat vermeyeceğiz.” ifadelerine yer verildi. Boykot listesinde toplam 28 yazar ile birlikte Mazlumder ve Kudüs Medya hedef gösteriliyor.

İsimlerinin boykot listesinde yer almaları karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadıklarını dile getiren gazete, yazar ve kanaat önderleri kendilerinin açıkça hedef gösterilmelerine tepki gösterdi. Boykot listesine listede yer alan isimlerin yanı sıra Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi ile Akabe Kültür ve Eğitim Vakfı da yazarların hedef gösterilmesini kınayan yazılı birer açıklama yaptı.

İşte listede yer alan isimlerden gelen o tepkiler:

Halkların Demokratik Partisi MYK Üyesi, yazar Hüda Kaya: Boykot listesi 90'lı yılların faili meçhullerini hatırlatıyor

Şu bir gerçek ki listedeki isimlere baktığımız zaman hemen hemen tamamına yakını iktidara muhalif olan, iktidarın politikalarını, bu gidişatı eleştiren ya muhalefet eden, açıktan veya üstü kapalı eleştiren bir tutum sergileyen kişilerden oluştuğunu görüyoruz. O liste bana 90'lı yılları hatırlattı. Faili meçhullerin olduğu Mehmet Ağarların döneminde yayınlanan o listeleri hatırlatıyor. Listeye hükümetin hem iç hem dış siyasetine eleştirel yaklaşan sembolik isimleri koymuşlar. İnsanlar bu kadar ucuz hedef gösterilemezler. İktidarın yaptığı hiçbir şeyi eleştirmeyecek miyiz? ‘Yanlış gidiyor bir şeyler kardeşim' demeyecek miyiz birbirimize? Biz bu memleketin insanıyız ve hepimiz bu topraklarda barışın, huzurun olmasını istiyoruz. Yani bu paylaşımı yapanların tamamının, destekleyenlerin de iktidara yakın çevrelerden olduğunu görüyoruz zaten. Bu günlerdir paylaşılıyor. Yazılıp çiziliyor. İktidar bunu görmüyor mu? Hepsi birebir emirle çalışan insanlar bunlar. Gerçekten de bu noktada bizim kılımız incinse bundan mesul olacak olan bunlardır. Bu bir gerçektir. Tehditlerini artık pervasızca aleni hale getirdiler. Blok sayfası açarak nefret kampanyalarını genişletmeye devam ediyorlar. 28 Şubat sürecinde zulümlere karşı bütün bedellere rağmen nasıl sisteme muhalefet ettiysem, şimdi de her çeşit zulme sesimi çıkarmaya devam edeceğimi de bilsinler. Hüda Kaya, ayrıca 1 Ağustos 2014 tarihinde Facebook hesabından şu tepkiyi dile getiriyor; "Ben de dahil , genelde iktidara muhalif isimlerin seçildiği isimler, TR Işıd'çıleri tarafından isim isim hedef gösterilmişiz. 90 lı yıllarda ki listeleri şimdi bunlar servis ediyor. Destek verenlerde RTE destekçileri, Haksöz, Özgürder, IHH çevresi bu tehditin tetikçiliğini yapıyorlar. Mesele Suriye değil elbette. Muhalifleri susturma, göz dağı verme operasyonlarından bir bölüm bunlar."

Mazlumder Başkanı Ahmet Faruk Ünsal: Hükümetin Suriye politikasını eleştirmemiz rahatsızlık vermiş olabilir

Suriye politikasında hükümeti sorunun başladığı ilk günlerdeki Esed'in yanında ona aklı selimi tavsiye eden pozisyonunu koruyamamış olmasından dolayı eleştirdik. O pozisyonu korumalıydı diye ifade ettik. Bu bir rahatsızlık oluşturmuş olabilir. Burada bir kere ben ve kurumum Esedçi olarak tanıtılmış. Esed'in zulmünü Türkiye'de ilk defa kurumsal olarak bir raporla tescil eden ve bunun düzeltilmesi için atılması gereken anayasal, yasal, idari reformları ilk defa rapora bağlayan bunu hem Suriyeli hem de Türkiyeli yetkililere ileten bir kurumuz. Dolayısıyla bu çok büyük bir iftira. Yani başka bir sebepten boykot etmek isterlerse tabii ki edebilirler ama Esedçilik büyük bir yalan ve iftira. Doğrusu ne yapmaya çalıştıklarını, dertlerini anlayamadım. İkinci olarak boykot çağrısını imzasız yapıyorlar. Kimin bizi boykot ettiğini bilemiyoruz. Eğer biliyor olsaydık kendilerini açıktan tartışmaya davet ederdik. Ben açıkçası bunu çok ciddiye almadım. Birisi bu işi yapacaksa imzasını koyar, açıktan sahiplenir biz de ona göre tavrımızı alırız.”

Ortadoğu Uzmanı Hüsnü Mahalli: Ortadoğu'yla yazdığım doğrulardan rahatsız oluyorlar

“Ben ciddiye almam böyle şeyleri. Sebebi ortada. Biz doğruları yazıyoruz çünkü ama onlar doğruların ortaya çıkmasını istemiyorlar. Ben dış politika yazıyorum. Irak politikası, IŞİD politikası daha önce Nusra politikası, Özgür Suriye Ordusu politikası, Mısır'la kavga, Irak'ta Maliki'yle kavga, Tarık Haşimi'yi burada barındırma… Bütün bunları yazıyorum. Arap baharı denilen komik olaydan beri yazıyorum. Büyük ihtimalle rahatsız oluyorlar herhalde benim doğruları yazmamdan, doğruların öğrenilmesinden. İnsanlara sürü muamelesi yapmayın. Bırakın okusunlar, dinlesinler ve kendi iradeleri ile karar versinler. Çağırının bu kadar aptalca olunanı hiç görmedim. Gazze olayını istismar etmekle suçluyorlar! Her konuşmasında Gazze palavrası atarak konuyu istismar edene ne demeli?”

Twitter'dan tepki gösterdiler

Gazeteci yazar Ayhan Bilgen:  “Benim de içinde olduğum bazı isimleri boykot edenlere küçük bir hatırlatma. Kur'an müminler bütün görüşleri dinler en güzeliyle amel ederler.”

Ebediyatçı Yazar Cihan Aktaş: “Beni ‘İrancı' diye etiketlemişler. Ne garip, İran'da yaşadığım yıllarda bir sürgün gibiydim. Türkiye radikallerini etkinliklere çağırırlardı, ben onları ziyarete giderdim. Eleştirel bakışım nedeniyle. Kendi seçtiğim, önemsediğim duruş. Eşim İranlı ya, kolay etiketleme.”

Radikal yazarı Fehim Taştekin: “Beni boykot edenler! Rica ederim yazılarımı okumayın ve takip etmeyin. İnanın zerre miktarı bir şey kaybetmem”