Kim daha emperyalist tartışması
Hülya Bulut, Batı'nın açık tutarsızlıklarını eleştirirken ırkçılığın Batılıların kafalarına ne derece sirayet ettiğine dikkat çekiyor.
Dr. Hülya Bulut / Açık Görüş
Kim daha emperyalist tartışması
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Fransa Başbakanı Macron'a yönelik eleştirileri ile şu sıralar pek bir popüler malumunuz. Kim daha çok emperyalist dersiniz? İtalyanlar mı? Fransızlar mı? Hazır Dünya Kupası maçları yeni bitmişken, futbol heyecanını uluslararası siyasete de taşısak olmaz mı? Olayın analizine ve emperyalizm boyutuna yönelik elbette bir şeyler söyleyeceğim. Fakat, izin verirseniz öncelikle dikkatlerinizi çekmek istediğim birkaç husus var.
Meloni;
(1) Kendisini bir kadın, bir anne, bir İtalyan ve bir Hristiyan olarak ifade ediyor ve kimsenin bu kimlikleri kendisinden alamayacağını belirtiyor. (Ne yapalım; iyi bir kadın, iyi bir anne, iyi bir İtalyan, iyi bir Hristiyan ol. Bize ne? Kimlik üzerinden siyaset yaparak kendini ayrıştırmandan ve bu şekilde kategorize etmenden sen suçlusun)
(2) Faşist Hitler'in hayranlık duyduğu ve İtalya'da ev hapsindeyken özel SS birliklerince kaçırılmasını sağladığı faşist Mussolini'ye hayran. (Bizde bir atasözü var bilir misin: Körler ve sağırlar birbirini ağırlar! Demokrasiyi yok etmenin kitabını yazan Mussolini'yi tüm dünya kınarken, tek alkışlayan kişi Hitler idi. Bu hayranlığından da sen suçlusun)
(3) Faşist Franko'dan nasibini almış İspanya'da, şimdilerde aşırı sağcı Vox'un ilk kez bölgesel hükümete girmesinin de etkisiyle yaptığı bir konuşmada, kendisini evinde hissettiğini söylüyor. Ve aynı konuşmada Erdoğan'a, Erdoğan Türkiye'sine laf edecek kadar da cüretkar olabiliyor. (O kadar da değil! Bizde derler ki; gerektiği zaman hadsize had bildirmek, kırk yetime kaftan giydirmekten üstündür. Hadsizliğinden, emperyal ruhundan yine sen suçlusun!)
Gelelim, Meloni'nin bu konuşmasının detaylarına ve satır arası okumalarımıza....
Meloni: Damarlarında İtalyan ve İspanyol kanı akanları önemsiyorum.
Irkçısınız. Fransa'da da, aynı konuşmayı yapabilecek misiniz mesela? Veya şöyle sorayım; konuşma yapmaya gittiğiniz her ülkede, onların "ırklarını" da ekleye ekleye bu ifadenizi genişletecek misiniz? Yoksa bahsettikleriniz, sadece faşizm ve emperyalizm uğruna kan döken "Avrupa ırkları!"mı?
Elik Avrupa söylemi
Meloni: Avrupa'nın önemli uluslararası konularla ilgilenecek ve bunları yaparken de elit Avrupa'yı İslami terörizmden! koruyacak gerçek bir lidere ihtiyacı olduğuna inanıyorum.
Elit Avrupa mı? Şu romantik üstünlük kompleksine bakar mısınız lütfen... Ama şaşırmamalı. Romalı şair Publius Ovidius Naso'nun (M.Ö.43- MS.17), Heoides adlı eserinde, "sonuç, fiilleri /işleri haklı çıkarır" (exitus ācta probat) (the outcome justifies the deeds) diyen ve Latin Edebiyatının üç kanonik şairlerinden biri değil mi? Diğerleri ise Roma İmparatorluğu'nun destanı olarak Kabul edilen Aeneis'in de yazarı olan Publius Vergilius Maro (M.Ö.70-M.Ö.19) ile "ölmek isteyeni kurtarmak, öldürmekle birdir" sözünün sahibi olan Horatius'tur.(M.Ö 65-M.Ö 8).
VII.Gregorius (1056-1106), Kutsal Roma İmparatoru IV. Heinrich ile sürekli olarak aralarında yaşanan güç mücadelesi ile tanınan eski bir papa idi. VII.Gregorius ile papalık, zamanla hanedanların egemenliğinden kurtulmuş olup, verilen vaazların ve dini bilincin de etkisiyle kendi bürokrasisini kurumsallaştırarak amaçlarını gerçekleştirecek hükümeti kurmuştu. Batı toplumunun liderliğinin kendisinde olduğunu ilan ederek, gereklerini yerine getirmeye giriştiğinde, bu hareket "Gregoryen Devrimi" olarak adlandırılmıştı. Ancak, kendisi hareketi başlattığı için değil, "büyük kriz" olarak anılan dönemde, İmparator IV. Henry ile mücadele ettiği ve papalığa asırlarca hizmet verecek olan ideolojik ve kurumsal gelişimi bütünleştirdiği için bu şekilde nitelendirilmişti.
Aynı elit ruhu hala taşıdığınız için mi, övüne övüne bitiremediğiniz Hristiyanlık'ın ideolojik ve kurumsal anlamda vücut bulmuş hali olan Vatikan'ın yasa dışı ve asla kabul edilemez pek çok faaliyetine göz yumuyorsunuz?
Niccolò di Bernardo dei Machiavelli (1469 –1527), İtalyan düşünür, stratejist, devlet adamı....Türkçe'ye Prens veya Hükümdar olarak çevrilen kitabı Il Principe'da, iktidarın kendisine yönelik sorunları gidermede ve sürekliliğin sağlanmasında liderlerin dinsel ya da ahlaki kaygıları dikkate almaması gerektiğini salık veriyordu öyle değil mi? Elitlik dediğiniz şey de ne ola ki? Bizim için yaratışta eş, dinde kardeş olmak önemli.
Diğer taraftan terör; her zaman, her yerde dili, dini, ten rengi... ne olursa olsun insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İslamiyet ile terörü bağdaştırmak, islama karşı duyulan nefretin yansımasıdır. Nefret suçudur.
Erdoğan, önemli küresel ve bölgesel konularla ilgilenen liderlerin başında gelmiyor mu sizce? Erdoğan'ı bu nedenle içten içe yok saymaya cüret etmiyor musunuz? Küresel kaoslar ve belirsizlikler yetmezmiş gibi, bir de sizin oyunlarınızı bozan, haksızlığa one minute diye haykıran, menüde değil masada yer alan, dünya beşten büyüktür sözünü söyleyen sadece yurt içinde değil, yurt dışında da pek çok kesimi; siyasetçileri, devlet adamlarını, liderleri, halkları...kendisine hayran bırakan o Erdoğan değil mi?
Avrupa heveslileri kim?
Pandemide parçası olduğunuz Avrupa medeniyetinin doğal! sonucu olarak birbirinizden maske çalarken, birbirinizin tıbbi malzemelerine el koyarken o sömürgeci ruhunuz yine ortaya çıkmadı mı? Erdoğan zaten enerji, gıda, göç, sosyal yardımlar, uluslararası iş birlikleri... gibi pek çok alanda liderliğini yeterince göstermedi mi? Rol çalmak için artık çok geç değil mi?
Meloni: Bir İtalyan Avrupa vatanseveri olmaktan gurur duyuyorum. Avrupa'yı, diğer Avrupa heveslilerinden çok daha fazla seviyorum. Avrupa'yı seviyorum çünkü farklılıklarını ve ayırt edici özelliklerini görüyorum.
Yine mi şu şeytani, kendini beğenmiş, kibirli, üstünlük kompleksi! Şimdi, şu Avrupa heveslileri kimler söylesenize? Yani, kimler Avrupa'nın öz çocukları değil size göre söylesenize? Doğu Bloku ülkelerinden alıp da kendinize kattıklarınız mı? Onlar mı üvey evlatlarınız? 400.000'den fazla Etiyopyalı'yı öldüren, çoluk çocuk demeden sivillere 300.000 tondan fazla ölümcül hardal gazı salan, Kızılhaç tırlarına bile zehirli gaz verecek kadar gözü dönmüş İtalyanlık; geçmişte "Etiyopya artık İtalya" diyecek kadar acımasız, hoyrat...ve faşist iken; şimdilerde ise "farklılıklarına ve ayırt edici özelliklerine! odaklı kimliğini korumaya çalışırken yine olabildiğine faşist söylemlerle gündemde.
Colomb heykeli, Saddam heykeli
Meloni: Siyahilerin hayatları kıymetlidir diyen barbarlar, Christophe Colomb'un heykellerini kaldırttı. Ben, bu heykelleri tekrar görmek istiyorum. Avrupa'da heykeller devrilmez, heykelleri devirenler ancak Taliban ve onun zihniyetidir.
Siyahiler de, sizi yaratan Allah'ın yarattığı kulları değil mi Meloni? Peki' ya Christophe Colomb kim? Sıradan bir kaşif mi? Keşfettiği! yerlere hangi motivasyonlarla gitmişti? Köle tacirliği başta olmak üzere çoğu kesim tarafından kendisinden utanç duyulan bir misyoner değil mi?
Ahhh, şu sanatın gözü kör olsun! Elbette, heykeller İtalya için çok önemlidir. Ama, sanat aşkınızın! dışında heykellere yüklediğiniz anlamları da çok iyi biliyoruz. Acaba, Irak'ta Saddam Hüseyin'in heykelleri devrildiğinde de aynı tepkiyi vermiş miydiniz? Malum, sanat bu. Her yerde koruyup kollamak gerek! Sanat demişken, Yeşil Kuşak Projesi ile Pakistan ve İran başta olmak üzere Sovyetleri çevrelemek için ABD, bir güvenlik kuşağı oluşturmak istemişti hatırlarsanız. Ama 2001 İkiz Kuleler saldırısında bunun ters teptiğini gördü. Demem o ki, Irak'ta Saddam'ı para ve silah ile destekleyerek İran'ın başına saldığında durum farklı mıydı acaba?
Meloni: Avrupa, Akdeniz'de daha çok varlık göstermeli. Çünkü Avrupa medeniyetinin beşiği Akdeniz'dir. Ama bugün Akdeniz de marjinalleşiyor, Akdeniz'de diğer ülkelerin varlığı güçleniyor. Erdoğan Türkiye'sinin agresif yayılmacılığı Yunanistan ve Kıbrıs gibi Avrupa'yı da tehdit ediyor. Erdoğan, Libya'yı kontrol ediyor, Avrupa'ya yasadışı göçmenlerle şantaj yapıyor ve eski kıtada siyasal İslam'ı finanse ediyor.
İtalya'yı Akdeniz'in en büyük gücü yapmayı hayal eden Mussolini hayranı Meloni... Bizim tarihi havzamızda, coğrafyamızda yer alır Akdeniz. Hangi agresif yayılmacılıktan bahsediyorsunuz, şaşarım? Biz, kadere iman etmiş bir milletiz ki, coğrafyamız da bundan nasibini almıştır. O nedenle de Karabağ'da, Azerbaycan'da, Suriye'de, Libya'da...İHA, SİHA'larımız yeri göğü inletir.
Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan, ekmeğini suyunu bölüşen, maliyetlere katlanan da yine Türkiye'dir. Çünkü bizdeki ensar muhacir ruhu asla bitmez, bitirmeye de Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmez. Bu Rahmani ruh hep bizimle birliktedir. Ve bu ruh asla sömürgecilik ile bağdaşmaz, bağdaşamaz. Çünkü İslam önce başkasının hukukunu düşünür, diğerkamdır, barış demektir, barışın garantörlüğü demektir.
Eski kıtada siyasal islamın finansörü olarak Erdoğan'ı gösterme densizliğinize gelince; 1990'dan itibaren ABD tek hakim olarak dünyada ilerlemek istemedi mi? Bunun için Rusya'yı bertaraf etmek için İslam'ı kullanmadı mı? Az önce değindiğim yeşil kuşak projesinin iç yüzünü bilmeyen kaldı mı? ABD, Afganistan'dan Sovyetlerin çekilmesini bağladığı bu yapının finansörlüğünü Suudilere taşere etmedi mi?
Meloni: Hala Avrupa, Türkiye'nin AB üyeliğini düşünüyor. Buna izin vermeyeceğiz.
Kendi kendinizden ibaret olduğunuzu düşünecek kadar yoksul bir Avrupa medeniyetine sahipsiniz. Çok yazık!
Meloni, size bir sır vereyim mi? ABD'nin de artık yeni bir sömürgesi var: Son olarak Ukrayna-Rusya savaşında faka basan bir Avrupa Birliği... Geçmiş olsun Meloni, ama çok geç kaldınız, artık siz de başkaları gibisiniz! Macron'a tavır yapmanızı da çok samimiyetsiz ve anlamsız buluyorum. Hepiniz aynı gemidesiniz ne de olsa.
https://youtu.be/xelzOxcpWNM
HABERE YORUM KAT