“Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır”
Süleyman Gülek, Türkiye'de yaygınlaştırılmaya çalışılan yılbaşı kültürünün tehlikelerine dikkat çekiyor.
Süleyman Gülek / Yeni Akit
Yılbaşı kutlamak
Noel, bir Hristiyan bayramıdır ve Müslümanlar için herhangi bir dini anlam taşımamaktadır. Yılbaşı kutlamaları ise daha çok yeni bir yılın başlangıcı olarak kutlanmakta ve genellikle eğlenceye odaklanmaktadır. Ancak toplumumuzda bu iki kavramın karıştırılması, bazı Müslümanların yılbaşı kutlamalarında Hristiyan adetlerini taklit etmesine yol açmaktadır.
Noel ağacı süslemek, Noel Baba kıyafeti giymek veya bu çerçevede yapılan etkinlikler, İslam inancı ile bağdaşmamaktadır. Aynı zamanda bu adetlerin yeni yetişen kuşakları kendi öz değerinden koparıp, batının yaşam tarzına alıştırmakta ve giderek Hıristiyanların değer ve inançlarını benimsemeye götürmektedir.
Yılbaşı kutlamaları genellikle alkollü içeceklerin tüketildiği, kumarın oynandığı ve gereksiz harcamaların yapıldığı bir geceye dönüşmektedir. Oysa İslam’da alkol, kumar ve israf kesin bir şekilde yasaklanmıştır. Kur’an-ı Kerim bu konuda şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 5/90)
Dolayısıyla İslâm dininde içki, kumar haramdır. Bu nedenle şans faktörüne dayalı olan piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar da kumardır ve haramdır. Yılbaşı için piyango bileti almak da caiz değildir, haramdır. Bu sebeple “Ben piyango bileti alayım, çıkarsa fakirlere ve hayır kurumlarına da veririm” düşüncesiyle piyango bileti almak asla doğru değildir.
Yukarıda değinilen şans oyunları kumar olduğundan İslam’da caiz değildir. Bir Müslüman içki, kumar, zina, faiz, haksızlık, hırsızlık, rüşvet gibi haram olan hususlardan sakınmalıdır. Çünkü “Kim Allah’a ve Peygamber’ine itaat ederse Allah onu, içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; orada süreli kalacaklardır. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.” (Nisa, 4/13) buyruluyor.
İslam’da içki, kumar, dansöz, fuhuş, her zaman yasak ve zararlı olan şeylerdir. Bunu yılbaşı akşamı yapmak da günahtır, başka günler yapmak da günahtır. İnsanların zevk ve eğlenceye düştüğü bir gecede bir Müslüman dinine yakışır bir tarzda davranmalıdır.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur: “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebû Dâvud, Libâs, 4) Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Müslümanların kendilerine özgü bir duruşa sahip olmalarını ve diğer dinlere mensup topluluklara benzememelerini öğütlemiştir.
Toplumumuzda ve diğer Müslüman toplumlarda “yılbaşı kutlaması” başlığı altında düzenlenen eğlence toplantıları ise, hiçbir kültürel ve geleneksel temele sahip değildir. Sokakların ve alış-veriş merkezlerinin vitrinlerinin süslenmesi, tatil programlarının yapılması, eğlenceler tertip edilerek insanların kendilerinden geçmesi, Hıristiyan olmayan ülkelerde yılbaşı kutlamaları, Batı’nın körü körüne taklit edilmesinin veya Hıristiyan Batı’nın kültür ihracının bir sonucudur.
Yılbaşı kutlamaları, temelde Batı kültürünün bir yansımasıdır ve bu tür eğlencelerin İslam açısından herhangi bir dini dayanağı yoktur. Müslüman bir bireyin asıl gayesi, geçmiş yılın muhasebesini yaparak gelecek yılı Allah’ın emirlerine uygun bir şekilde geçirmeye niyet etmektir.
Hayatını Allah’ın rızasına uygun bir şekilde düzenleyen kimse için dünya ve ahiret saadeti mümkün olacaktır. Kur’an-ı Kerim’de bu durum şöyle ifade edilir: “Kim iyi bir iş yaparsa kendine yapmış olur. Kim de kötülük yaparsa kendi zararına yapmış olur.” (Casiye, 15)
Sonuç olarak, Müslüman, her türlü haramdan sakınmalı, İslam’ın helal kıldığı ölçüler çerçevesinde bir yaşam sürmeye gayret etmelidir. Çünkü hakiki mutluluk ve kurtuluş ancak Allah’a ve Rasulü’ne itaate bağlıdır.
HABERE YORUM KAT