Kılıçdaroğlu’nun “Adalet Yürüyüşü” Üzerine Bir Tartışma
Evet, geçmişe takılıp kalmayalım ama bütün gücünü son yüz yıllık kanlı, zâlim ve zorba devrimlerinden alanların mazlumiyet gösterilerine de hemen inanılamaz. Siyaset, dünlerden yarınlara uzanan bir sosyo-politik eylemler bütünüdür.
Sosyo-Politik Hâfızalar Sıfırlanacaksa, Kimden Başlanmalı?
Selahaddin E. Çakırgil
Birileri diyor ki: ‘Yahu, adam bir protesto eylemi ortaya koyuyor, doğruluğu-yanlışlığı, herkese göre değişir. Kendisine göre muhakkak haklıdır. Siz ona hemen, ‘28 Şubat’ı 97’de asker ve laik kamuoyu, birlikte korkunç bir baskı uygularken neredeydiniz’ diye soruyorsunuz. ‘Başörtülü onbinlerce- yüzbinlerce kız üniversite kapılarından laik zorbalığın emrindeki polis tekmeleriyle kovulurken n’apıyordunuz?’ diye soruyorsunuz. ‘Meclis’te 411 oyla anayasa değişikliğine gidilerek, başörtüsü yasağı kaldırıldıktan sonra onu Anayasa Mahkemesi’ne götüren siz değil miydiniz ve arkasından da sırf bu düzenlemeden dolayı iktidar partisinin kapatılması için dava açıldığında neredeydiniz? İtiraz etmek ne kelime, ellerinizi ovuşturup, heyecanla kapatma kararı beklemiyor muydunuz?' diyorsunuz.. Adam hangi adımı atsa hemen dünkü davranışlarıyla muaheze ediyorsunuz. Bırakınız, geçmişe takılıp kalmayı.. Adam, gitsin adam gibi siyaset yapsın… Adam, bugün bir eylem gerçekleştiriyorsa ve solcu gelenekteki yakıp yıkma eylemlerinden uzak duruyorsa, bırakınız yürüsün!’