Kılıçdaroğlu'nun "sözde cumhurbaşkanı" ifadesine tepkiler sürüyor
Kılıçdaroğlu partisi adına yaptığı basın toplantısında seçilmiş Cumhurbaşkanına “sözde Cumhurbaşkanı” ifadesini kullanarak seçmenin yarısından fazlasının oy verdiği liderin meşruiyetini hiçe sayan açıklamalarda bulundu.
HAKSÖZ HABER
Cumhurbaşkanını seçen topluma olan kayıtsızlığı Kılıçdaroğlu’nun bu defa söylemlerine yansıdı. Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı basın toplantısında “…2020 yılında bir ülkenin sözde Cumhurbaşkanı, bir gazeteyi doğrudan hedef gösterip 'ben o gazeteyi okumuyorum, siz de satın almayıp, okumayın' diye çağrı yapıyorsa orada medya üzerindeki vesayeti ve baskıyı düşünün. Sıradan bir kişi bunu söylemiyor, devleti yöneten en tepedeki koltukta oturan zat söylüyor…” dedi.
Seçilmiş bir yöneticiye karşı yapılan bu pervasız açıklamaların altında Erdoğan’a olan nefret ve onu seçen kitlelere olan uzaklık yatıyor. Tek ve gerçek demokrasi CHP’nin yapmış olduğu siyaset olarak lanse edilince ortaya bir söylediği diğerini tutmayan siyasi söylemler çıkmaya devam ediyor. Seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı'nın "sözde Cumhurbaşkanı" olarak nitelendirilmesi CHP’nin seçmene olan bakışını yansıttığı gibi, seçmenlerin CHP’ye neden oy vermediğinin gerekçesini de ortaya çıkarıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu “sözde Cumhurbaşkanı” ifadesi ile meşruiyet sorunu oluşturarak Erdoğan’ın seçilmiş olmasından duyduğu hazımsızlığı bir kere daha göstermiş oldu. Zira kendisi girdiği hiçbir seçimden galip çıkamamış, mağlubiyet üzerine mağlubiyet almıştı. Üstelik koltuğu işgal ettiği gerekçesi ile istifası istenmiş, girdiği kurultaylardan nasıl olduğu bilinmeyen bir şekilde yerinden edilemeden galip gelerek çıkmıştı. Birebir halk desteği de olmadan oturduğu koltukla ilgili hiçbir meşruiyet kaygısı gütmeyen Kılıçdaroğlu'nun %52.6 oy ile seçilmiş Cumhurbaşkanına “sözde Cumhurbaşkanı” demesi yöneticisini seçmiş seçmenin iradesine yönelik bir hakaret olarak değerlendiriliyor. Hiçbir demokrasi söylemine sığmayacak olan bu sözleri sarf eden zihniyet, ifade özgürlüğü ve demokrasi kavramlarının altına sığınarak, bu tarz söylemleri meşru kılmaya çalışıyor.
Siyasi arenada Kılıçdaroğlu'nun 'sözde Cumhurbaşkanı' ifadesi son derece tehlikeli bir ifade olarak görülüp eleştirildi. Seçilmiş bir cumhurbaşkanının meşruiyetini kabullenmeyip, onu seçenlerin oylarını görmezden gelmek olarak değerlendirilen bu tutumun kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Her fırsatta demokrasiye atıfta bulunan Kılıçdaroğlu’nun demokratik yollarla seçilmiş bir kişiye karşı sarf ettiği bu sözlerin, Erdoğan’a olan düşmanlık nezdinde yükseltildiği ve demokrasinin ikincil plana atıldığı izlenimini pekiştiren bir söylem olarak beliriyor.
Burada eleştirilen başkanlık sistemi ve Cumhurbaşkanı'nın aynı zamanda bir siyasi partinin başkanı olması ise Biden'ı tebrik etmesinin ayrı bir riyakarlık olduğu da açıkça ortaya çıkıyor. Ancak eleştirinin bu şekilde sunulması ve birden fazla kez seçilen birine yönelik olması seçmenin iradesinin küçümsenmesi olarak görülmekte.
Kılıçdaroğlu birçok söyleminde seçilmiş olmaya verdiği önemi ifade ediyordu. Ancak ne hikmetse yine kendisi, seçilmiş olan Cumhurbaşkanı'na sözde diyerek onun meşruiyetini bir sorun olarak görüyor. Kemalist vesayetin tahakkümünün kabullenemediği ‘seçilmiş olanlar yönetir toplumu’ anlayışı CHP’nin 70 yıllık tek başına seçilememe kaderinin nedenini gayet iyi açıklıyor. CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu milletin seçtiğine saygı duymamanın bedelini seçilmeyerek ödemeye devam ediyor.
Erdoğan düşmanlığı ve nefreti ile yıllardır sürdürülen muhaliflik Kılıçdaroğlu’nun bu söylemiyle beraber yeni bir boyut kazanmış oldu.
HABERE YORUM KAT