HAKSÖZ-HABER / Özel

Dezenformasyonun Arka Planı:

Haberin iddiasına göre, General Mustafa eş-Şeyh, Özgür Suriye Ordusu lideri Riyad Es’ad ile buluşmasında Bisân eş-Şeyh isimli el-Hayat muhabirine böyle bir açıklama yapmıştı. Peki el-Hayat gazetesi ve muhabiri Bisân eş-Şeyh kimdir?

Kaynakları ABD Çizgisindeki Suud Gazetesi!

Kamil Mrowa tarafından kurulan ve 1946 yılında Beyrut'ta yayın hayatına başlayan gazete Lübnan iç savaşı sırasında gazete ofisini Londra'ya taşınmış ve yayın hayatına buradan devam etmiştir. 1990 yılında Suudi prens Halid bin Sultan tarafından satın alınmıştır.

El-Hayat’ın Suudi Arabistan ve ABD çizgisinde yayın yapan bir yayın organı olmasının yanı sıra pek çok muhabirinin Ürdün, İsrail ve ABD istihbarat örgütleriyle bağlatılı olduklarına dair ciddi iddialar mevcuttur.

Gazete, Suriye konusunda muhaliflerin nefsi müdafaa için silahlanma çabalarına karşı negatif tutum sergilemektedir. Manipülatif haberi yapan Bisân eş-Şeyh isimli muhabirin kimliği de ilginç:

CIA Merkezinden Bir Muh(a)bir!

Suriye muhalefeti arasındaki kimi ideolojik farklılıkları bire bin katarak gösterme çabasının güzel bir örneği olan el-Hayat haberinin altında imzası olan muhabir Bisân eş-Şeyh.

Bisân eş-Şeyh’i kamuoyu işgalci ABD askerleriyle çektirdiği sarmaş dolaş fotoğraflar ve CIA Eğitim Merkezinde yaptığı tatile ait görüntülerden tanıyor.

Foto 1-2-3: Bisân ortada, CIA Sorumlusu Rose Riceson ile birlikte ve ABD askerleriyle (Yemen ve Irak)

Bisân eş-Şeyh’in kimliğini deşifre eden başka bir olay ise Hizbullah’ın 2006 savaşındaki karşı-istihbaratı olmuştu. Hizbullah resmi yayın organı el-Menar TV aracılığıyla aralarında Bisân eş-Şeyh’in de olduğu Menâl Nehhas, Joyce Kerem, Huseyn Abdulhuseyn’in Furat Haşan liderliğinde Nasrullah’ın yerini tespit etmek için Güney Lübnan’da İsrail için istihbarat faaliyeti yürüttüğünü iddia etmişti!

İşte söz konusu el-Hayat ekibinin ABD askerleriyle ve CIA ajanlarıyla içkili samimi ortamlarda çekilen ve kamuoyuna yansıyan fotoğrafları:

Tuğgeneral Mustafa eş-Şeyh’in tekzip açıklamasını neden “Ancak el-Hayat’ın bu tutumu hem gazetecilik ahlakı hem de siyasi açıdan manidardır.” cümlesiyle bitirdiğini şimdi daha iyi anlıyoruz. Amerikan/İsrail siyasetiyle en azından paralel diyebileceğimiz bir işlev gören “muhabir”in İslamcılara karşı ve Suriye Muhalefetini töhmet altında bırakan böylesi operasyonel bir habere imza atması gerçekten manidar. Ama her şeyden daha acı olanı bu servis habere mal bulmuş mağribi gibi sarılan kimi Müslümanların durumu!

Oysa ahlaklı habercilik, haber kaynaklarının güvenirliğini teyit etmeyi bir sorumluluk bilir. Ahlaklı habercilik gördüğü her şeyi incelemeden, doğrulamadan sırf ideolojik amaca hizmet ediyor diye alıntılamaz. O alıntı üzerinden siyasi söylem hiç belirlemez! Ahlaklı habercilik muhataplarına doğru bilgiyi vermeyi amaçlar. Bu haber verilen muhataplara duyulan saygıdandır. Amacı çarpıtma, kafa bulandırma, karşıtlarını karalama olmayan her haberci, iddia içeren bir haber hakkında tüm tarafları dinlemeyi ve sonrasında haber yapmayı namusu bilir.