‘Kıbrıslı Soydaşlar’ Türk Irkçılarını Ofsayta Düşürdü!
Barış Pınarı harekâtına Filistinlilerin de tepki gösterdiğine dair uyduruk haberlere balıklama atlayan ve ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yok” sloganını tekrarlayan Türk ırkçıları KKTC Cumhurbaşkanının açıklaması karşısında ne düşünüyorlardır?
Haksöz Haber
Türkiye’de son dönemde alabildiğine yüceltilen ırkçılık Barış Pınar harekâtıyla birlikte adeta şaha kalktı. Bu eğilimi beslemek için ırkçı çevreler abartı, yalan, iftira bulabildikleri her türlü silaha sarılmaktalar. Geçtiğimiz günlerde aynı çevreler tarafından Filistin yönetiminin de harekâtı protesto ettiği haberleri üretilmiş, buradan kalkarak Filistin halkına, davasına saldırılar yoğunlaşmıştı. Hatta bundan sonra Filistin’e destek verecek olanların hain ilan edilmesine kadar iş çığırından çıkartılmıştı.
Öyle ki, ırkçılıkta sınır tanımayan yerli Wilders Filistin’le ilgili bu yalan haberle mülteci düşmanı Macaristan’ın sırf kendisine uzanabilecek bir tehdidin önünün kesildiğini düşündüğü için harekâta destek açıklamasını kıyaslıyor ve ‘Atilla’nın torunları’nı selamlıyordu.
Filistin yönetiminin böyle bir tavrı olmamıştı, iddia yalandı ama doğru da olsa bu yapılan kabul edilemezdi. Öncelikle dünyadaki tüm aktörlerin Fırat’ın doğusuna yönelik harekâta illa da Türkiye’nin zaviyesinden bakması gerekmiyordu. Nitekim içeride de harekata karşı çıkan kesimler, partiler, kuruluşlar çoktu ve bunların da pek çoğu Türk’tü!
Farklı yaklaşımlara karşı bu önyargı milliyetçi-ırkçı tutumun kendisini dünyanın merkezine koyma yaklaşımını yansıtıyordu. Kaldı ki, Filistin yönetimi adı verilen Mahmud Abbas yönetiminin tüm Filistin halkını ya da davasını temsil ettiği nerden çıkarılıyordu? Abbas yönetiminin sözleri, eylemleri Filistinlilerle ilgili konularda dahi tüm Filistin halkını kapsıyor muydu ki, bu konudaki yaklaşımı bu şekilde genelleştiriliyordu?
Bu yapılanın ardındaki niyetin bir gelişmeye, bir hadiseye tepki vermekten öte milliyetçi-ırkçı histeriyi beslemek olduğu çok açıktı. Nitekim iddianın asılsız olduğu ortaya çıktıktan sonra da bu tipler dönüp yanlış bilgiyle hareket etmişiz demediler. Türklüğün biricik gerçeklik olduğu, Türk’ün yalnızlığı, tüm dünyanın düşman olduğu vb. klasik ırkçı tezler tekrarlanıp durdu.
Ve şimdi bu ırkçı-milliyetçi çevreleri ofsayta düşürecek bir tepki çok yakından geldi. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yıllardır içerideki Esedçi şebbihalardan duyduğumuz tezleri tekrarlayarak harekata tepkisini ifade ediyordu:
"Ne düşündüğümü açıklamak kaçınılmaz oldu" diyerek Facebook hesabı üzerinden değerlendirmelerini paylaşan Akıncı "Mesele 'Türkiye'nin iyiliği nerededir?' sorusunun yanıtındadır. " diyerek Türkiye ile Suriye rejimi arasında "en erken zamanda" diplomatik ilişki kurulması gerektiğini söylüyordu.
Açıklamalarının devamında Akıncı, 1974 yılındaki Barış Harekatı'nı da hatırlatarak şu karşılaştırmayı yapıyordu:
"1974 yılında 27 yaşındayken, Faşist Yunan Cuntasının neden olduğu Türkiye'nin askeri harekatında ben de her genç Kıbrıslı Türk gibi görev aldım. Lefkoşa'da Dereboyu'ndaki savaşta arkadaşlarım yanımda şehit düştüler; pek çoğumuz gibi ben de savaşın ne demek olduğunu yaşayarak öğrendim. Bu nedenle savaşın acılarını hiçbir toplumun yaşamasını istemem. Türk- Kürt- Arap hiçbir çocuğun burnunun kanamasını arzulayamam. Daha önce de söyledim 1974'te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce diyalog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir."
Bu durumda ne olacak? ‘Kıbrıslı soydaşlarının ihaneti’nden sonra Türk ırkçıları artık herhalde “Türk’ün Türk dostu da yok” deme aşamasına gelebilirler!
HABERE YORUM KAT