
KHK Çok Büyük Bir Faciadır!
Elif Çakır, Bülent Arınç’ın “KHK faciadır” sözünü ve kendisine gösterilen tepkileri değerlendirdiği yazısında Bülent Arınç’ın haksız olmadığını vurguluyor.
Elif Çakır’ın Karar’da yayımlanan konuyla alakalı yazısı (05 Kasım 2019) şöyle:
KHK Faciadır Diyen Bülent Arınç Haksız mı?
KHK yani Kanun Hükmünde Kararname. On binlerce insan bu OHAL yetkileriyle çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle lekelendi, şüpheli sınıfına atıldı, lanetli kabul edildi. On binlerce insan OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleriyle işlerinden, ekmeklerinden oldular. Komşuları, akrabaları, dostları, tanıdıkları tarafından dışlandılar.
KHK ihraçlarının yarattığı ağır travmalara dayanamayıp intihar edenler de oldu, geçirdiği kalp krizi sebebiyle yaşamını yitirenler de... Ülkesinde gördüğü vebalı muameleden kaçıp gitmek için bindiği botlarda küçük çocuklarıyla birlikte boğularak ölenler oldu.
Suçlu suçsuz ayrımı yapılmadığı için yüzbinlerce insan çaresizliğe sürüklendi. Gün geçmiyor ki Gün geçmiyor ki, KHK ihraçlarının sebep olduğu yürek yakan bir haber çıkmasın karşımıza.
Kendisi de KHK ile ihraç edilen eski Mazlum-Der Başkanı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi olan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu sosyal medya hesabından KHK ihraçlarının kararttığı hikayeleri duyurmaya çalışıyor.
Sayın Gergerlioğlu’nun hazırladığı “İkinci yılında OHAL’in Toplumsal Maliyeti” raporunu okumadıysanız mutlaka okuyun. İltisak ve irtibat kriterinin hayatları nasıl kararttığını görün.
OHAL bitti. Ancak KHK mağduriyetleri bitmedi, dördüncü yılına giriyor.
İltisak ve irtibat!
İşte bu iki kriter “at izlerini it izlerine” karıştırdı, yüzbinlerce insanın yaşamını felç etti. Bu iki kriter KHK ihraçlarını ve FETÖ davalarını hukuk dışına çıkarttı.
Şimdi yazımın başlığına gelelim ve soralım: “KHK bir faciadır” diyen Bülent Arınç haksız mı?
***
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, gazeteci Kemal Öztürk’e verdiği mülakatta KHK mağduriyetlerine değindi.
Sayın Arınç’ın şu sözleri ve tespitleri insanların hayatlarını karartan “FETÖ ile iltisak ve irtibat” kriterini anlatması açısından da oldukça önemlidir:
“Özellikle dindar insanlar içerisinde bir şekilde FETÖ denen olguyla yolu kesişmemiş insan az bulunur. Ya okullarına gitmiştir, ya dershanelerine gitmiştir, ya gazetelerini alıp okumuştur ya bazı faaliyetlerine gitmiştir, sempati duymuştur.”
İltisak ve irtibat işte bu. Bu hukuken suç unsuru olabilir mi?
FETÖ’nün illegal görevlerinde yer almadığı, FETÖ’nün gizli iletişim ağı olan ByLock’u telefonuna indirmediği, yani suç unsuru olan hiçbir şeyi yapmadığı halde, okullarına gitti diye, dershanelerine gitti diye, devletin ‘meşru banka’ saydığı dönemde o bankadan kredi kullandı veya para yatırdı diye “iltisaklı ve irtibatlı” sayılarak on binlerce insan mesleklerinden ihraç edildi. Gözaltına alındı. Tutuklandı.
“İltisak ve irtibat” hukuken sakat bir kriter ancak diyelim ki bu kriter FETÖ ile mücadele açısından diyelim ki çok elzem… On binlerce insan bu elzem kriter sebebiyle mesleklerinden ihraç ediliyor, cezaevlerinde tutuluyor…
Geçen hafta kaleme aldığım “KHK mağdurları, geciken adalet mağdurları” başlıklı yazım üzerine e posta gönderen bir okurum şöyle diyor:
“Bizler kanunen suç olmayan bankaya para yatırma, sendikaya üye olma, devletin müsaade edip açtırdığı okullara çocuk gönderme, kanunen açılan dershanelere öğrenci gönderme suçundan işimizden aşımızdan olduk. KHK’lılar ülkemizde dışlandı. Ağaç kökü yesinler diyenler bile oldu.”
Başka bir okurum gönderdiği mektupta kendi durumunu şöyle anlatıyor:
“677 sayılı KHK ile 2016’da ihraç edildim. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 2. Mahkemede beraat ettim. İddianamemde FETÖ ile iltisaklı olan kurumlarda çalıştığım yazıyordu. Ben o kurumlarda çalıştım ancak onların cemaat değil de terör örgütü olduğunu nereden bilebilirdim. Banka olarak Bank Asya’yı kullandığım yazıyordu. Ben sadece Bank Asya’yı kullanmadım. Faizsiz banka olan Kuveyt Türk, Albaraka ve Türkiye Finansı’da kullandım. FETÖ’cüler beni bizden değil “AD” kodu ile fişlerken ben FETÖ’den ihraç edildim.”
Bir başka okurum ise şöyle diyor:
“ByLock kullanmadım, Bank Asya’da hesabım yoktu. FETÖ itirafçısı birisi “bizimle pikniğe gelmişti bizden olabilir” gibi tamamen soyut iddialarla ihraç edildim. Gittiğim söylenen pikniğin tarihi 2012. Yargılandım beraat ettim. Ancak özel sektör işe almıyor, alsa bile sigorta yapmıyor.”
KHK ihraçları facia mı değil mi?
Ayrıca soralım: Aynı kriterlere sahip olan AK Partili siyasetçiler yok mu? Bugün AK Partide siyaset yapmamış olsa ya KHK ile ihraç edilmiş ya da iltisak ve irtibat kriteri nedeniyle cezaevinde yatıyor olmaz mıydı?
Yolu kesişenler
FETÖ denilen olguyla yolu kesişenler sadece dindar kesim de değildi ayrıca. Çocuğu olan, iyi bir üniversite kazanmasını isteyen birçok anne babaların yolu kesişti FETÖ’yle. Normalde yan yana gelmeyecek olanların bile yolu “dershane” nedeniyle kesişti.
“Demokrasi”, “temel hak ve özgürlükler”, “adalet”, “hukuk devleti”, “yeni anayasa” gibi başlıklarla düzenlenen toplantılar pek çok demokratın, liberalin, seküler insanların yolunun FETÖ ile kesişmesine sebep oldu.
Şimdi bütün bunları düşünün.
Hayatları karartan, insanların “hain, terörist” olarak damgalanmasına sebep olan “iltisak ve irtibat” tam olarak işte bu.
Dün yüksek bürokraside “daire başkanı” iken bugün Sayın Arınç’ın evine temizlik yapmaya giden, dün Danıştay üyesi iken bugün pompa tutarak evine ekmek götürmeye çalışanlar işte bu insanlar.
Hukuk dışına çıkılmasaydı, at izine it izine dikkat edilseydi bugün böylesi dram dolu hikayelerle karşı karşıya kalmazdık.
Aynı zamanda, FETÖ’nün kirli ve illegal faaliyetlerine karışmış olanlar elbette hak ettikleri cezaları alırlar ama kurunun yanı sıra yaşlar yakılmamış olurdu.
Evet “KHK büyük bir faciadır” diyen Sayın Arınç haklıdır. Sayın Arınç’ın “Çevremde o kadar çok bu felaketi yaşayan insan var ki” sözünü bir düşünelim. Hepimizin çevresinde bu felaketle karşı karşıya kalmış olanlar yok mu, o kadar çok insan var ki, gözlerimizi kapadığımız.
Aynı kriterlere sahip AK Partili, AK Partisiz siyasetçileri şu sebeple örnek verdim.
FETÖ davaları ve KHK ihraçlarının yarattığı mağduriyetlere empati yaparak yaklaşılsın.
Böylesi büyük bir faciaya karşı duyarsız kalınmasın. Bu adaletsizlik karşısında sessizliğe bürünülmesin.
Sayın Arınç’ın dediği gibi 15 Temmuz’da bir facia yaşandı. Ardından OHAL ilan edildi. Yüzde yüz doğruydu. Anayasaya da uygundu.
Şimdi ise yaraları sarma, mağduriyetleri giderme, suçsuz olanları evlerine, ocaklarına, işlerine gönderme zamanı. Devlet suçluları cezalandırır, ancak yüzbinlerce insan aileleriyle birlikte çaresizliğe mahkum edilemez.
HABERE YORUM KAT
Elif hanım doğru yazmış.ancak Bülent Arınç bu sözleri ne amaçla söyledi ben anlayamadım.khk lar çıkarılırken neredeydi? yüzbinlerce suçsuz insanların hayatları gasp edilirken niçin konuşmadılar? Şimdide akıl hocalığı yapıyor.sucsuzlar mazlumlar ve garipler için ne yapıyor lar? Zengin olanlar, güçlü olanlar ile siyasetçilerin yakınları tahliye ediliyor.bizim gibi suçsuzlarin sesini kimse duymuyor.nereye yazdıysam kimse cevap vermiyor gerçek suçluların çoğu dışarıda bumu adalet
Yanıtla (0) (0)Vicdanı olan sizin gibi düşünüyor Elif hanım , Bende 677 KHK Lıyım soruşturma neticesinde Banka yok, Baylok yok,Sendika yok, okul yok,Dersane yok,sadece vicdanı kuruyan birinin şikayeti var.14/02/2018 de takipsizlik kovuşturmaya yer yoktur... var adli emniyet lik işlemde yok. Hala daha OHAL Komisyonu inceliyoruz...Bekledikçe Ahımız Büyüyor.(gerçek ismimi kullanmaya korkuyorum)Çünki IrDA’nda Damga yiyoruz üzgünüm.
Yanıtla (2) (1)Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Yanıtla (3) (0)Maide-8
Gözyaşları ile okudum yazınızı.allah razı olsun ne güzel anlatmissiniz durumumuzu.mudurumun israrlariyla devletin açılmasına izin hatta destek verdiği sendikaya üye oldum.durumu fark edince istifa ettim.ama ihraç olmaktan kurtulamadı.bizimkisi attan düşüp eşeğe binmek bile denilemez.40m2 evde 3 küçük çocukla mülteci hayatı yaşıyoruz.komisyon hala incelemede 3yildir neyi bulmaya çalışıyorlar anlamadım.ahhh ahhh ki ne ahhh...
Yanıtla (2) (0)Hakkımı helal etmiyorum
Yanıtla (4) (0)Bir an önce bu hatadan dönulmesini bekliyoruz çünkü suçsuz insanlar hapiste yatıyor benim ablamın eşi ilk önce tahliye yapıldı 2sene sonra hooop hapse su anda Rize Kalkandere kapalı cezaevinde yatıyor hiç hiç suçu olmadan neymiş sen onlarla konuştun onların dersanesine çocuğunu gönderdin Zaman gazetesi okudun bunlar Bir insanın yapması gerektiğindenfazla ne varki bukadar insanın ve ailelerin hayatlarıyla oynuyorlar kim bu olayla ilgili ise onlara ceza verilsin ibadet yapan zavallı insanları rahat bıraksınlar ki bukadar insanın hakkını odeyemezler neyse ins en kısa sürede bu yapılan haksızlıklardan dönülür insanlar suçsuz yere hayatlarından calinmaz çocuklar mutlu ve huzurlu Bir yaşam sürerler çok yazacak şey var ama kelimeler yetmez sayın Bülent beyinde 3 sene sonra bu haksızlığı gormeside düşünülür ama yinede ins sözde kalmaz tek dileğim
Yanıtla (2) (2)Doğru söze ancak saygı duyarım.Mağdurların çıkmayan sesi olanlardan Allah razı olsun derim
Yanıtla (2) (1)Türkiye gerçeklerini ifade eden buyazınız için teşekkür eder, yöneticilerimizin ve diğer aydınlarımızın da bilgisine sunarım.
Yanıtla (3) (1)Elif hanım ben devletime bağlı ,milli ve manevi değerlerim uğruna gençliğimi, ömrümü bu yolda harcamış milli gençlik geleneğinden gelmiş biri olarak A.K.P için canımı verecek kadar da mücadele veren biriydim .oğlum üniversite mezunu ve o yılarda hükümetinde desteklediği fetoculerin dershanelerinde öğretmenlik yaptığı için lisanslarını iptal ettiler .hiç bir şekilde bu yapıyla ilişki ve iltisak olmadığı halde hala lisanslarını geri vermediler yazık değilmi bu emeğe, açlığa mahkum ettiler çocuklarımızı. Bu devleti sevmenin bu partiye gönül verip emek vermenin karşılığı bu mu olmalı
Yanıtla (0) (1)Elif hanım teşekkür edıyorum.Bizim sesimiz ve soluğumuz oluyorsun.Ben de 8 ay hapisten sonra beraat ettim.Halan daha göreve dönmeyi bekliyorum.ama ümidim hiç yok.
Yanıtla (2) (2)Sayın Elif Çakır
Yanıtla (3) (1)Ben din görevlisiyim 27,5 yıl bu devlete bu insanlara hizmet ettim ama şu anda ihraç oldum 2016 yılında 2 tane suçum var bir tanesi güzel hitap etmek bir tanesi de bankada hesabımın olması 2006'dan bu yana perişan bir hayatımız var iki çocuk üniversite okuyordu bir tanesi bitirdi bu psikolojik sorunlardan dolayı bir tanesi üniversiteyi kazanamadı din görevlisi ne yapacak bu dünyada bilmiyorum ki illaki el ayak mı etmemiz lazım iltisak ve irtibat a bağladılar Suçumuz 25 ay ceza verdiler Hakimler son mahkemede şöyle diyorlardı Ömer Bey suçun yok senin hakkın Berat Ama başkan ceza almanı istiyor dediler ve 25 ay ceza verdiler unutmasınlar bu facia öbür tarafta yakalanan yakışacak sadece ben değil bu mağdur ettiği insanların hepsi iyi onların yakasını yapacaklar size de teşekkür ediyorum böyle yazılar yazıp da mağdurların derdine derman olduğunuz için Hatay Antakya
Duyarlı tavrınızı takdir ediyorum.
Yanıtla (1) (1)Yuzbinler acı içinde en büyük acı devletine millete zeremiktari ihanet etmemiş böyle bir şeyi aklından geçirmemiş insanlara vatan haini damgası vurulması sudan bahanelerle vatan haini damgası vurulması mahkemelerde zere kadar suçları bulunmamasına rağmen sempazitan diyerek veya organikbagi var diyerek vatan haini damgası vurulması vicdanları gerçekten yaralamaktadir açık soyluyorum bu oluşumu sağlayanlar gerçekten vatan haini buna göz Yunanlar kendileri fetocu nerdeyse ülkemin temiz insanlarının yarısını vatan haini yaptılar el insaf yeni doğmuş çocuklarında bu kapsama almaları fislenmeleri buyukk bir faciadir .bu güne kadar bu soruları mutlaka çözecektir diye bekliyorum milyonları akp düşmanı yapmak istiyorlar bu böyle gitmez gerc ekten gecemizi gubduzumuze katarak elde edilen güzellikleri silme mücadelesi veriliyor sayın başkanımızın bir sözü var dağdaki kuzuyu kurt kapsa ilahi adalet yöneticiden sorulur Bedi bu makama geldi başkanım kandırılıyor düz birileri AKP'yi yok etme mücadelesi veriyor gidilen yol yanlış Rabbimin huzurunda hesap vereceğiz yanlıştan dönün vicdanları yaralamayin
Yanıtla (2) (3)Mazlumların sesi oldunuz. Ben şahidim. Rabbim sizden razı olsun...
Yanıtla (4) (1)1.9.2016 tarihinde polis memurluğundan ihraç. Mart 2019 tarihinde takipsizlik kararı verildi. Ohal inceliyor. Sabır ve dua ile adaleti bekliyoruz. Ömerler arıyoruz deniyor. Bizde Ömer adaleti arıyoruz. Elinize dilinize sağlık. Selamlar.
Yanıtla (4) (2)Yukarıdaki yazı doğru devlet buna çok acil çözüm bulması gerekir
Yanıtla (1) (1)Bu güzel yazınızdan dolayı size çok teşekkür ederim elinize kaleminize sağlık benim eşim 4. Yılına girdi tutuklu suçu dersanede çalışmak ve maaşını bankasya dan çekmesi ben 4 çocuk la kalakaldım 4 çocukta öğrenci anasınıfına giden çocuğum a her gün ne söyleyeceğimi bilemiyorum her gün babası için ağlıyor ağlıyor ağlıyor neden babam evimize gelmiyor diyip duruyor artık çok yoruldum dayanamiyorum
Yanıtla (4) (0)Hukumet yetkililerinin kulak vereceklerini hiç sanmıyorum bu guzel yaziniza. Khk mağdurlarınin sesi kulağı oldugunuzdan dolayi sizleri kutluyorum.
Yanıtla (6) (3)Ismim erkan. Bitlis liyim. Belediyede kadrolu işçi olarak calismakta iken 14 temmuz 2017 yilinda 692 sayili khk ile ihraç edildim. Tek istegim sessiz kalmamak ve belli bir tarihte ankarada toplanarak sesimizi duyurmak. Sizlerden istegim bu.
Yanıtla (5) (1)Durumu özetleyen güzel bir yazı . İnşaallah hükümet yetkilileti dikkate alırda yapılan haksızlıklar son bulur.
Yanıtla (4) (5)