![Kendi İslamcılarından çekinen Mısır, Suriye'ye temkinli yaklaşıyor](https://www.haksozhaber.net/d/news/144873.jpg)
Kendi İslamcılarından çekinen Mısır, Suriye'ye temkinli yaklaşıyor
İslamcıların Suriye'yi ele geçirmesi Kahire'de on yılı aşkın bir süredir devam eden baskılara rağmen Mısır'da yeniden İslamcıların canlanabileceği endişelerini tetikledi.
Shahira Amin’in al-monitor’de yayınlanan yazısı Haksöz Haber için tercüme edilmiştir.
Kahire, 8 Aralık'ta eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed'in devrilmesi ve Ahmed El Şara liderliğindeki İslamcı grup Heyet Tahrir El Şam'ın ülkeyi ele geçirmesiyle boğuşan yeni Suriye ile nasıl bir yol izleyeceğini ihtiyatlı bir şekilde tartışıyor.
Mısır 3 Ocak'ta Suriye vatandaşlarına sıkı giriş kısıtlamaları getirerek sadece geçici oturma izni olanları muaf tuttu. Bu karar, aralık ayında alınan ve ABD, Kanada, Avrupa ve Körfez ülkelerinden oturma izni ya da Schengen vizesi olan Suriyeliler için önceden güvenlik onayı alınmasını gerektiren kararın ardından geldi.
Mısır Güvenlik ve Savunma Danışma Kurulu'nun kıdemli stratejisti Tümgeneral Samir Farag Al-Monitor'a verdiği mülakatta bu tedbirlerin amacının “Mısır'ın ulusal güvenliğini korumak” ve “Müslüman Kardeşler ve diğer aşırılık yanlısı örgütlerle bağlantılı Suriyelilerin ülkeye girişini engellemek” olduğunu söyledi.
Yeni kısıtlamalar kısa süre önce kabul edilen ve ülkeye düzensiz giriş yapan mültecilerin 45 gün içinde iltica başvurusunda bulunmasını öngören iltica yasasıyla uyumlu. Başvurular Başbakan Mustafa Madbouly başkanlığındaki bir “mülteci işleri komitesi” tarafından incelenecek ve reddedilen başvuru sahiplerinin Mısır'ı terk etmesi gerekecek.
Mısır Suriye'nin yeni yöneticilerine karşı temkinli
Farag, Esed'in devrilmesinden bir ay sonra Mısır yönetiminin Suriye'deki geçiş hükümetiyle ilişkiye geçmeden önce bekle ve gör yaklaşımını benimsediğini belirtti.
Farag, “Şara'nın kamuya açık konuşmalarında ve röportajlarında İslam Devleti (IŞİD) bayrağını fon olarak kullanması da dahil olmak üzere endişe verici birkaç işaret var” dedi. Farag, 2015 yılında El Cezire'ye verdiği bir röportajda, o dönemde pek çok Batılı ülke tarafından terörist olarak tanımlanan Şara'nın “Mısır ordusuna ateş püskürdüğünü, orduya ve hükümete karşı savaşacak alternatif bir isyancı gücün oluşturulması çağrısında bulunduğunu” aktardı.
Farag, Mısır'ın Şara'nın Mısır hükümetine karşı önceki söyleminden vazgeçmesi ve radikal İslamcı geçmişinden uzaklaştığını göstermesi gerektiğini öne sürdü.
Suriye'deki gelişmeleri temkinli bir şekilde karşılayan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin aksine Mısırlı yetkililer Esed'in düşüşünün ardından bölgede yaşanabilecek istikrarsızlıktan duydukları endişeyi açıkça dile getirdiler. Esed'in Suriye'den kaçmasından günler sonra Mısır devletine bağlı televizyon kanalları 22 Aralık'ta Mısır ordusunun Moral İşleri Dairesi tarafından hazırlanan bir video yayınladı. Videoda Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi'nin 2017 yılında yaptığı ve Suriye'deki savaşın arkasındaki güçlerin eninde sonunda Mısır'ı da hedef alabileceği uyarısında bulunduğu konuşmasından bölümler yer alıyordu.
Kardeşliğin yeniden canlanmasına ilişkin endişeler
Sisi hükümetine sadık Mısırlı medya figürleri Esed'in devrilmesinden bu yana halkı korkutmaya başladı. 2 Ocak'ta talk şov sunucusu Mustafa Bekri, Şara ile - 2015'te Mısır Başsavcısı Hişam Barakat'a düzenlenen suikast nedeniyle gıyabında idama mahkûm edilen - İslamcı Mahmud Fethi arasındaki görüşmeyi öne çıkardı. Bir başka talk şov sunucusu Ahmed Musa ise ayaklanmaların önünü almak için tutuklu Müslüman Kardeşler liderlerinin idam edilmesi çağrısında bulundu.
Bu korkular, hükümetin Suriye'deki gelişmelerin, özellikle Mısır'ın ekonomik krizi ve muhalefete yönelik baskılar nedeniyle Müslüman Kardeşler'i cesaretlendirebileceği yönündeki endişelerini yansıtıyor.
Mısır'ın Suriye'ye yönelik geçici yaklaşımı
Kahire, Suriye'deki geçiş hükümetine yaklaşımında tereddüt etti. Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdel-Aty ile Suriyeli mevkidaşı Asaad Hassan al-Shibani arasında 31 Aralık'ta yapılan telefon görüşmesinde “kapsamlı” bir siyasi sürece duyulan ihtiyaç vurgulandı. 4 Ocak'ta Şam'a yapılan insani yardım sevkiyatı, İran'ın Suriye'deki etkisini azaltmak isteyen Körfez müttefiklerini yatıştırmak için yakınlaşmaya yönelik küçük bir adımın sinyalini verdi.
Kahire'nin korkularını yatıştırabilecek bir adım olarak Suriyeli yetkililer bu hafta, sosyal medya üzerinden Sisi'yi devirmekle tehdit eden Mısırlı İslamcı militan Ahmed el Mansur'u gözaltına aldı.
Mısır, Türkiye'nin Şam'da artan nüfuzundan endişe duymaya devam ediyor. Mısır-Türkiye ilişkilerinde son dönemde yaşanan iyileşmelere rağmen iki ülke bölgesel liderlik için yarışmaya devam ediyor.
Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Hassan Nafaa, Al-Monitor'a şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye'nin Addis Ababa'nın Somaliland'daki ayrılıkçı cumhuriyette liman inşa etme planları nedeniyle anlaşmazlık yaşayan Somali ve Etiyopya'yı barıştırmaya yönelik son hamlesi, Mısır'ın Etiyopya'yla Nil suyundan aldığı pay konusunda yaşadığı anlaşmazlıktaki pozisyonunu zayıflattı.”
Kahire, Addis Ababa'ya Büyük Etiyopya Rönesans Barajı konusundaki anlaşmazlığı çözmesi için baskı yapmak üzere birleşik bir cephe oluşturma çabasıyla Mogadişu'ya yakınlaşmıştı.
Nafaa, “Somali ile Etiyopya arasında 12 Aralık'ta yaşanan buzların erimesi Mısır'ı soğukta bıraktı,” dedi. “Bu aynı zamanda Ankara'nın Kahire ile arasını düzeltmek için yaptığı girişimlerin samimi olmadığına da işaret ediyor. Ankara'nın Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden canlandırma arzusu çok daha önemli.”
Nafaa, “Kahire'nin en büyük endişelerinden biri de Türkiye'nin Mısır'ı istikrarsızlaştırmak isteyebilecek Suriye'deki sürgün Müslüman Kardeşler üyelerine destek vermesi” dedi.
HABERE YORUM KAT
mısır,ürdün,suud,bae,fas,yöneticilerinin/yönetimlerinin abd isrial siyonist aşığı,kölesi olduğunu bilmiyoruz mu sanki....ALLAH AZZE VE CELLE DÜZENLERİNİN TEZ ZAMANDA YIKSIN...
Yanıtla (0) (0)