Kenan Alpay: Ulusalcı ajitasyonlar tarih ve toplumun en büyük düşmanıdır
Haber Global'de Saynur Tezel'in hazırlayıp sunduğu “Kayıt Altında" programına katılan Kenan Alpay İsrail-Filistin meselesindeki çarpık söylemleri ve komplo teorilerini yaşanan gerçekler ile kıyaslayarak yorumladı.
HAKSÖZ HABER
İsrail’in saldırılarını, işgalini ve tehcir siyasetini alenen savunamayan Kemalist kimi odaklar ajitasyon ve kara-propaganda yöntemlerine başvurarak Filistin mevzusunu çarpık bir biçimde şekillendirmeye çalışıyorlar. Özellikle televizyon ekranlarında konuşan kimi siyasetçi ve akademisyenler İsrail tarafından en rezil barbarlıkların sergilendiği bir vasatta bile meseleyi “Arap ihaneti”, “Filistinlilerin İngiliz işbirlikçiliği” gibi doğrudan ulusalcı nefret üreten kirli bir söyleme dönüştürmeye matuf adımlar atıyorlar.
Kenan Alpay “İsrail tarafından düzenlenen saldırıları ne kadar kahredici, acı verici, üzücü ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar olarak görsek de şaşırtıcı bir şey yok. Çünkü İsrail’in varlık sebebi Orta Doğu’da istikrarsızlığı hâkim kılmaktır. ABD ve Avrupa’nın düzenli göçlerle silahlar, teknolojik yatırımlar, ekonomik desteklerle ileri karakol mesabesinde oluşturduğu bir İsrail var karşımızda. Bölgede İsrail bir istikrarsızlık aracı işlevi görmektedir.” dedi.
Alpay, Kemalist tarih anlayışına uygun olarak ortaya atılan safsatalar ile ilgili de şöyle söyledi: “Nutuk burada olsaydı da Ersan Şen’in anlattıklarının doğru olup olmadığını okusaydık. Mustafa Kemal’in Kudüs’ü kurtarma üzerine Meclis’te beyanlar verdiğine dair Bombay Chronic’te haber olması tam bir masaldır!”
Ersan Şen’in aktardığı bilginin uydurma/asparagas bir habere dayandığını, hiçbir tarihi bilgi ve belgeye yaslanmadığı aşikardı. Fakat hukukçu kariyerini profesör sıfatıyla sürdüren Ersan Şen de Facebook gibi sosyal medya platformlarında pek bir revaç bulan ve Ata/Türkçü çevrelerin sıkı sıkıya sarıldığı uyduruk beyan ve belgeye tarihe ve geleceğe ışık tutan ışık muamelesi yapmakta inat etti.
Haber Global ekranlarında yayınlanan programa Haksöz Haber ve Yeni Akit Gazetesi yazarı Kenan Alpay, Prof. Dr. Ersan Şen, Dr. İbrahim Uslu ve Avukat Aydın İşkur katılırken, İsrail'in Kudüs ve Gazze'ye yönelik barbarca saldırıları ve dünyanın tepkisizliği değerlendirildi.
“İsrail’in hedefi ne? Nasıl durdurulur?” sorusuna Haksöz Haber ve Yeni Akit Gazetesi yazarı Kenan Alpay: “Bu devlet kurulurken Avrupa Birliği kendi içerisindeki Yahudi sorununu bitirmek ve Yahudi meselesini Orta Doğu bölgesine ihraç etmek üzere bir plan yaptı. İsrail 1948’den itibaren sistematik göçlerle Orta Doğu’nun kalbine, Filistin topraklarına kanlı bir hançer gibi saplanmış oldu.”
Kenan Alpay İsrail’in kurulması süreci ve öncesini Arap ihaneti, İngiliz uşaklığı üzerinden değerlendiren komplocu yaklaşımı eleştirerek, “Tarihi gerçeklikle örtüşmeyen, gerçeklerle çelişen bir anlatının doğru bir okuma sunmadığını” belirterek “biz yüzyıllardır Müslüman Araplarla bir arada yaşadık yaşamaya da devam edeceğiz inşallah” dedi.
“İsrail’in kurulması olayını Arapların ihaneti üzerinden anlatan komplocu yaklaşımı kabul edersek birçok şey için de meşruiyet doğurulmuş olur” diyen Alpay, “Bu insanlarla niçin ayrışıldı? Neler oldu? Hangi sebepler etkili oldu? Cemal Paşa’nın 4.Ordu Komutanı olarak Şam’da yaptıkları nelerdi? Niçin aydın, ulema, edip sınıfından onlarca insan Şam ve Beyrut meydanlarında halkın gözü önünde barbarca idam edildi? Bunları konuşmuyoruz, hiçbirine değinmiyoruz! Sonra da sanki böyle bir anda insanlar çıldırmış, Osmanlıya ihanet etmek için, İngilizlerin uşağı olmak için, tetikçi olmak için öne atlamış da olaylar böyle gelişmiş gibi anlatıyoruz! Bu olmaz! Böyle bir anlatım ile toplumsal olayların “gerçekliğini” anlatamazsınız.
…
Prof. Dr. Ersan Şen de Arapların Osmanlıya ihanet ettiklerini iddia ederek, Arapların ulus devlet olma sürecini Yahudi devletinin kurulması sürecine bağlayarak şöyle söyledi: “1917 Osmanlıya yapılan ihaneti Arap devletlerinin ihaneti ile beraber bir Yahudi devletinin kurulmasın süreci Balfour Deklarasyonu ile başlatıldı…”
Ersan Şen, “Çok önemli, insanların da bunu bilmesi gerekiyor: Bakın kızarlar ederler. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta bu dünya basınında da çıkmış. Aynen okuyorum Filistin konusunda diyor ki: “ ... biz, vakıa birkaç sene Araplar’dan uzak kaldık, fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz içini İslamiyet’in Mukaddes Yerleri’nin, Museviler’in ve Hıristiyanlar’ın nüfuzu altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki buraların Avrupa Emperyalizmi’nin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz’…” “…biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyete lakayt olmakla ittiham edildik; fakat bu ittihamlara rağmen, Peygamber’in son arzusu, yani ‘Mukaddes Topraklar’ın, daima İslamiyet hâkimiyetinde kalmasını temin için, hemen bugün kanlarımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin Selahaddin-i Eyyubi idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri toprakların, yabancı hâkimiyeti ve nufüzu altında bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar, bugün, -Allah’ın inayetiyle- kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam âleminin ayaklanıp icraata geçeceğine hiç şüphemiz yoktur.” Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı İmparatorluğundan sonra -ki ihanet edilmiştir Osmanlı İmparatorluğuna- devlet politikasıdır bu Filistin’le ilgili…” sözlerini sarf ettikten sonra Türkiye’nin Filistin politikasını Mustafa Kemal’in Nutuk’ta tayin ettiğini iddia etti. Ardından da Ersan Şen, “Mustafa Kemal yeni kurulan bir ülkenin lideri olarak gerekirse orada kanımızı dökmeye ve savaşmaya hazırız demiştir” iddiasında bulundu.
…
Nutuk’ta Mustafa Kemal’in sözde bahsettiği Kudüs üzerine konuşma ile ilgili iddialara değinen Alpay, “Nutuk burada olsaydı da okusaydık. Bombay Chronicle haber olması bir masal! Nutuk’u açıp bakalım. O sayfalar da ne yazıyor diye. Tarihi yalanlara boğmaya itiraz ettiğini belirten Alpay, “Tarihi bir propaganda yarışı olarak görmüyorum. Tarih kimsenin emir ve görüşlerine açık değildir ilan ediyorum. Öyle milliyetçi perspektifle onu bunu karalamak için tarih anlatılmaz! Onun adı tarih olmaz, ajitasyon olur başka bir şey olur!”
…
Ersan Şen’in de atıfta bulunduğu Mustafa Kemal’in konuşması ve dünya basınında konuşulduğu iddia ile ilgili: Hindistan’da yayınlanan 27.07.1927 tarihli “Bombay Chronicle” gazetesinin Türkiye’deki “Hakimiyet-i Milliye” gazetesine dayanarak verdiği bir haberden bahsediliyor. Ancak hangi tarihli “Hakimiyet-i Milliye” nüshası olduğu yazılmıyor. Kaldı ki Hakimiyet-i Milliye Gazetesi 28 Kasım 1934 tarihinden itibaren “Ulus” adını alarak yayımına devam etmişti. Yani Mustafa Kemal’in “sözde” konuşmasından yıllar önce… İlaveten o tarihlerde Meclis zaten kapalı oluyor ve Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı sıfatıyla sadece yasama yılı açılışı vesilesiyle konuşma yapıyordu. Dolayısıyla o tarihte Hakimiyet-i Milliye adında bir gazete olduğu iddiası ve bu gazeteden alıntı yapıldığı iddiası tamamen bir safsata olarak Kemalist tarih anlayışı ile uygun bir şekilde yazılmıştı.
…
İsrail’in 1944 yılında düzenli göçlerle Avrupa’dan getirilen Yahudiler ile Avrupa ve ABD desteği ile kurulduğunu belirten Alpay Türkiye’nin ve bölge ülkelerinin İsrail tavrını da şu sözlerle eleştirdi.
Alpay, “İsrail’in 1948’de kurulması ile beraber onu tanıyan ilk devletlerden birisi de Türkiye’dir. Türkiye’de İsmet İnönü hükümeti İsrail’i tanımış ve İsrail’le kimi ilişkiler kurmuştu. İsrail’le girişilen kimi program ve projeleri hatırlayalım İsrail Türkiye’de Konya’da “Anadolu Kartalları” adı altında birçok hava tatbikatı yapmıştı. Yine deniz tatbikatlarını Akdeniz’de “Güvenilir Deniz Kızı adı altında Türkiye ile beraber gerçekleştirmişti. 2006 yılı sonrasında ise AK Parti bu sürece son verdi. Ve bunu sonrasında İsrail ve çevre ülkeler ile dengeli bir siyaset gündemi üzerine normalleştirmeye çalıştı. 2010 yılında Tunus’ta başlayan ve Arap Baharı olarak adlandırılan halkların devrimleri karşı devrimler ile bastırılmaya çalışıldı. Suriye ve Mısır’da diktatörler cinayetlerini arttırdı darbeler gerçekleştir. Ve nihayetinde Suudi Arabistan öncülüğünde bir araya gelen Mısır’ın da olduğu ABD ve İsrail’in dahlinde bir küre etrafında bir araya gelenler “normalleşme” adı altında 1991 ve 1993 yıllarında Oslo görüşmelerindeki iki devletli çözüm anlayışını çökertmek hedeflendi.”
İsrail’in saldırıları ile ilgili Alpay, “İsrail tarafından ne kadar kahredici, acı verici, üzücü ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar olarak görsek de şaşırtıcı bir şey yok. Çünkü İsrail’in varlık sebebi istikrarsızlığı hâkim kılmaktır. ABD ve Avrupa’nın düzenli göçler ile silahlar, teknolojik yatırımlar, ekonomik destekler ile oluşturduğu bir İsrail var karşımızda. Bölgede İsrail bir istikrarsızlık aracı işlevi görmektedir. İsrail’in bölgede insanların evlerine aralıklı olarak saldırması, keyfi tutuklamalarda bulunması ve gittikçe genişlemeye çalışan yapısı ile bir istikrarsızlık oluşturduğu biliniyor. Üstelik biz burada bir katliam yaşanıyor dedikçe İsrail’in dostlarının katliamı dillendirenleri suçladığı bir araçta bulunuyor: Antisemitizm.”
Kenan Alpay'ın ilgili konuşması,
Prof. Dr. Ersan Şen'in ilgili konuşması,
HABERE YORUM KAT