Dilipak’a hükmedilen 170 milyarlık tazminat ile Altemur Kılıç’a hükmedilen 20 milyarlık tazminatı kıyaslamaya kalkışanlar, üstelik Dilipak’ın evi satılmış, Kılıç’ın ise hiçbir malına haciz bile konulmamış iken bu kıyaslamayı yapanlar; şimdi de ZaferMutlu’nun Kemer Okulları’nın yıkılmasında, benzer bir propagandaya imza atıyorlar!

10 yılı aşkın süredir devam eden davalarda, yaptığı oyalamalardan dolayı, artık Zafer Mutlu’nun da yüzü tutmuyor olmalı ki; kendisi değil, aynı medya grubundan Milliyet yaptı kıyaslamayı..

Belediye arazisine kaçak olarak yapılan Kemer Okulları’nın yıkılmasını öne sürüp, İstanbul Fatih İlçesi’ndeki bir Kur’an Kursu binasının da izinsiz yapıldığını ileri sürerek, yıkım istedi!

Milliyet’in manşet haberinde şöyle deniliyor: “Bu ‘kaçak’ da yıkılacak mı?”

Haberin spotu da şöyle: “Kemerburgaz’daki Zeynep Mutlu Vakfı Kemer Okulları 2 gün içinde yerle bir edilirken, İsmailağa Cemaati’ne ait Fatih’teki 8 katlı kaçak kurs binası, 15 yıldır yıkılamıyor”

Şimdi; iddia doğru olsa, biz ne diyebiliriz ki?

Eğer orası da bir okul, burası da bir okul ise.

Orası da kaçak, burası da kaçak ise, kim ne diyebilir?

Ama acaba gerçekler öyle mi?

Acaba Milliyet’in manşetten verdiği haber doğru mu?

Acaba “Basında Güven” logosu ile çıkan gazetenin iddiası gerçek mi?

Önce gazetecilik uyanıklığı ile, olayı nasıl çarpıttıklarının ve bu çarpıtmayı ne kadar bilinçli şekilde yaptıklarının tesbitini yapalım.

Ne diyorlar?

“Kemer Okulları 2 günde yerle bir edildi!”

Ve yine ne diyorlar: “Kurs binası 15 yıldır yıkılamıyor!”

Acaba Kemer Okulları, gerçekten 2 günde mi yerle bir edildi?

Yani; Zafer Mutlu, Kemer Okulu’nu geçen hafta inşa ettirmişti. Hafta içinde belediye tebligat yapıp, hemen o gün yapılan inşaatı yıktı mı?

“Basında Güven” logolu gazetenin anlatımı, olayı böyle özetliyor! Kurs binasının 15 yıldır yıkılamadığını ileri sürdüğüne göre, inşaatın yapıldığı tarihi baz alıyor demektir.

O zaman şöyle bir küçük araştırma yapalım.

Bakalım Zafer Mutlu’nun inşaatı ne zaman yapılmış? Dava ne zaman açılmış? Ve yerle bir edilme olayı ne zaman yaşanmış?

Kemer Okulları’nın kendi anlatımlarında, kolejin inşaatının 1999 yılında yapıldığı açıkça yazılı..

Davaların da, hemen o yıl başladığı, mahkemelerin esas numaralarından belli.

O halde?

O halde; demek ki, Kemer Okulları 2 günde yerler bir edilmemiş! Edilememiş!

Yıkılması için, aradan tam 10 yıl geçmiş! Ve şimdi, “Basında Güven” diyen bir gazete, resmen yalan yazıp, “Okulun 2 günde yerle bir edildiği”ni iddia ediyor!

Halkın gözünün içine baka baka, manşetten yalan yazıyorlar!

Milliyet’e o haberi yaptıran Zafer Mutlu’nun, sabırsızlanarak, “Peki Fatih’teki kaçak kurs niye yıkılmıyor?” sorusunun cevaplanmasını beklediğini tahmin edebiliyorum.

Aslında kendisi de biliyor bunun cevabını.

Çünkü 10 yılda, o da yarım hukukçu olmuştur artık.

O da biliyor ki, “Kendine ait tapulu yerde izinsiz yapılan inşaat” ile, “başkasının tapulu arsasına izinsiz yapılan inşaat” arasında dağlar kadar fark vardır!

Kendi arsana izinsiz inşaat yaparsan, bunun ruhsata bağlanabilme ihtimali araştırılır, ve mümkünse bir ceza kesilerek, yapının milli ekonomiye kazandırılmasına çalışılır.

Ama, başkasının tapulu arsasına izinsiz inşaat yaparsanız, bunun affedilecek bir yanı kesinlikle yoktur!

Bu, resmen eşkıyalıktır.Bu, resmen devlete, tapu sahibine meydan okumaktır..

Buna eyvallah edilmesi de, hiç mümkün değildir.

Dolayısı ile, Kemer Okulları’nın yaptığı gibi, belediye arsasına inşaat yapma ile kurs binasındaki gibi kendi tapulu arsasına izin almadan inşaat yapma arasında hiç kıyaslanamayacak kadar fark vardır!

Ve bir küçük not daha: Kemer Okulları’nı inşa edip işletenler, o işten para kazanıyorlar.Vakıf adı altında olsa, bu böyle.

Ama; Fatih’teki kurs binasından, kimsenin para kazandığı yok. Tam aksine, tapu sahipleri, kurs binasına bağış yapmışlar..

Bilmem anlatabildim mi, “Basında Güven” logolu gazete?..

Bilmem anlatabildim mi, “İflası istenen işadamı” kimlikli gazeteci; Zafer Mutlu?

VAKİT