Kemalizm'in sınır tanımayan Arapça düşmanlığı...
Kemalistler Türkçenin yüzlerce yıllık alfabesi olan Arap harflerine sadece Türkiye'de değil Bulgaristan'da da savaş açmış...
HAKSÖZ HABER
'93 Harbi sonrası 1878 yılında yapılan Berlin Anlaşması sonucu Bulgaristan özerklik kazanmış (fiilen bağımsız) 1908’de ise Bulgaristan resmen bağımsız olmuştur. Bulgaristan’ın özerk (fiilen bağımsız) olduğu döneme ait 1894-1895 eğitim öğretim yılında Bulgaristan’da Müslüman Türk Toplumunun 1.300 ilk ve ortaokulu, 15116 öğretmeni, 75.582 öğrencisinin yanında ayrıca 20 medrese yer almaktaydı. Bu okulların ihtiyaçlarının %4’ü Bulgar Hükümetince, %96’sı Müslüman Türk Toplumu tarafından karşılanıyordu.
1879’dan 1940’a kadar da Bulgaristan’da doksan civarında Türkçe gazete yayınlanmıştır. Balkan savaşları sonucu 1913 İstanbul Anlaşması ve 1. Dünya Savaşı sonucu Neuily Anlaşması ile Müslüman Türk ve azınlık okullarına Bulgar hükümetinin gerekli yardımı yapacağı taahhüt altına alınmış 1931 yılına kadar da Müslüman toplumun okulları ile ilgili önemli sorun yaşanmamıştır.
Kur’an-ı Kerim dahil 1928’den itibaren Türkiye'de Arapça okutulması ve öğrenimi yasaklandığında Bulgaristan sınırlarında yaşayan Müslüman Türkler, Arap alfabesi ile okuma yazmaya, kitap basmaya, gazete çıkarmaya devam ediyorlardı.
1928’de Türkiye’de 900 yıldır kullanılan Arap alfabesinin yasaklanıp yerine Latin alfabesinin zorunlu hale getirilmesiyle Bulgaristan’da Kemalist rejimle irtibatlı bazı Türk çevreleri de Latin alfabesine geçiş yaptı. 1929 yılından sonra Bulgaristan’da Kemalist ideolojiye yakın ve 1934 yılına kadar Türkiye’nin ayni ve nakdi yardımda bulunduğu Turan, Halk Sesi, Deliorman, Özdilek ve İstikbal gazeteleri Latin alfabesi ile yayınlanmaya başlıyor, eğitim öğrenim ise Arap alfabesi ile yapılmaya devam ediyor.
Bulgaristan hükümeti Arapça yasağı koymazken 1930’da Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Hüsrev Gerede’nin telkin ve ricalarıyla Bulgaristan’da da Arap alfabesinin öğrenimi ve kullanımı Türkiye’nin baskıları sonucu yasaklanmış. Bulgaristan Müslüman Türk azınlığının Latin alfabesine geçişi için Türkiye önemli maddi destekte bulunmuştur.
Sofya Elçiliği Bulgaristan Müslümanların Latin alfabesine karşı direnişini kırıldığını Ankara’ya “Bulgar Maarif Nezareti, bu sene mekteplere yeni bir tamim daha tebliğ ederek başlamak üzere olan sene-i tedrisiyede tedrisatın yeni harflerle yapılması mecburiolduğunu mektep idarelerine bir kere daha hatırlatmıştır.” şeklinde bildirmiştir.
Bulgaristan'da 1934’deki darbe sonrası monarşinin kurulmasıyla Müslüman Türklerin Arap alfabesini kullanması tekrar serbest bırakılmış ancak Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Şevki Berber'in çabaları ve diplomasi trafiği ile Türkiye, Nisan 1938’den itibaren Bulgaristan'da Arap alfabesinin öğrenim ve kullanımı yeniden yasaklatmıştır.
Türkiye o dönem Bulgaristan'da Müslüman Türklerin Latin alfabesine geçişlerini desteklemek için ayni yardım olarak matbalarda kullanılmak üzere Latin harf kalıpları gönderiyor. Hatta bununla da yetinmeyen Kemalist idareciler Bulgaristan’daki Müslüman Türkler arasında Türkçü ve Kemalizm destekçisi unsurlardan bir kısmına Edirne'de Latin alfabesi eğitimi veriliyor.
Kemalistler tarafından “Ulu Önder/” olarak nitelenen Mustafa Kemal Atatürk, Arapça alfabesini yasaklanması kararından duyduğu sevinci beyan etmek üzere Bulgaristan Kralı’na teşekkür mektubu göndermiş, Bulgaristan’daki Kemalist çevreler Bulgar Hükümetine gazetelerde teşekkür ilanları yayınlamışlardır.
Kemalizm'in bugün dahi devam eden Arapça düşmanlığının hangi saiklerden güç aldığını ise biliyoruz. Kur'an-ı Kerim'in yazı diline olan bu düşmanlık derin bir İslam nefretinden güç alıyor. Günümüzde mültecilerin dükkanlarındaki Arapça tabelalara gösterilen öfke zamanında Bulgaristan'daki Müslümanları dahi yazısız bıraktı. Karşı karşıya olduğumuz düşmanlığı görmek için ibret verici bir şahitlik...
KAYNAKÇA
- ŞİMŞİR Bilal, Bulgaristan Türkleri, Bilgi Yayınevi, İstanbul 1986
- Doç. Dr. Bülent Yıldırım, Bulgaristan ve Bulgaristan Türkleri, İlgi Kültür Sanat Yayınları, İstanbul 2019
- Yaşar Nabi, Balkanlar ve Türklük, Ulus Basımevi, Ankara 1936
- Suzan Ertürk, Bulgar Basının Türkiye ve Atatürk, Manisa 2005
HABERE YORUM KAT