1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Kemalizmin bu trajikomik ibadi ritüelleriyle nereye kadar?
Kemalizmin bu trajikomik ibadi ritüelleriyle nereye kadar?

Kemalizmin bu trajikomik ibadi ritüelleriyle nereye kadar?

Bu komediye müdahale etmek gerekmiyor mu? Mustafa Kemal kartonuna tazim günleri ne zaman bitecek?

26 Şubat 2025 Çarşamba 20:28A+A-

2002 yılında tek başına iktidar olan AK Parti ile ilgili olarak 15 Temmuz darbe girişimine kadar “seçimler ile başa geldi ama iktidar olamadı” şeklinde yorumlar çokça yazıldı, çizildi. Fakat bunların söylendiği dönemlerde, başörtüsü zulmü bitirildi, e-muhtırayı kaleme alan darbecilere hadleri bildirildi. Okullarda askeri despotluğun simgesi olan milli güvenlik dersleri kaldırıldı. EMASYA ve OHAL gibi despotik uygulamalar kaldırıldı. Bunlar bir çırpıda aklımıza gelen ve neredeyse hayali bile zor olan ilk önemli kararlardı. 15 Temmuz’dan sonra ise AK Parti’nin artık iktidar olduğu yönündeki kanaatlerin, öncesine göre kıyaslanamayacak derecede arttığını görmekteyiz.

Fakat Kemalizm konusundaki AK Partinin duruşuna bakıldığında beklenenin tersi bir durumun söz konusu olduğu görülmektedir. 15 Temmuz öncesi yani iktidar olamadığına dair kanaatlerin fazlaca olduğu dönemlerde daha cesur olduğu, halkı Kemalizmin deli gömleğinden kurtarma amacının daha hissedilir olduğunu görmekteyiz. Sonrasında ise bunun görünürlüğünün düştüğü, bu hassasiyetin rafa kaldırıldı hissinin arttığı görülmektedir.

Neredeyse her gün duyup atladığımız veya görmediğimiz bir çok anlamsız ritüel Türkiye’de AK Parti eliyle yürütülmeye devam etmektedir. Bugün bunlardan biri daha yaşandı. Marmaris’e Mustafa Kemal’in gelişinin yıl dönümünde kartondan Mustafa Kemal silüetlerine tazim töreninin yapıldığına şahit olduk. Bu ve benzeri her gün ülkenin farklı beldelerinde yapılan törenlerden, tazimlerden vazgeçmenin, bunları tarihin karanlık sayfalarına gömmenin vakti gelmedi mi ya da gelmeyecek mi diye soranların sayısında da bir azalma olduğunu da vurgulamak gerekiyor. Bu konuda sadece AK Parti’yi eleştirmek yerine, önceleri bu deli gömleğinden rahatsız olup, bunu dillendirenlerin, günümüzdeki sessizlikleri de irdelenmelidir. Bununla beraber, bu olguyu sadece MHP ile Cumhur İttifakı söylemi ile perdelemenin de doğru olmadığı aşikardır. Çünkü MHP’li dönemde Abdullah Öcalan’ın meclise daveti söz konusu iken bu tarz ritüellerin kaldırılmasının konuşulamadığının iddiası bile gülünçtür.

Kemalizme muhalif kimliği ile bilinen söz sahibi, kalem sahibi kişiler bu konuları tekrardan dillendirmeleri, AK Parti’nin de 15 Temmuz öncesi cesur adımlarına kaldığı yerden devam etmesi gerekmektedir.

HABERE YORUM KAT

10 Yorum