Kemalist zorbalık yargı zulmünü avantaja çevirmeye çalışıyor!
Cumhuriyet, gerçekleştirilemeyen Hilafet Konferansı için istenen 52 yıllık cezayı yetersiz bulmuş.
HAKSÖZ HABER
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen yargılamanın 27/11/2020 tarihinde görülen celsesinde savcılık, 2020/14381 no’lu mütalaasında 4 sanık hakkında “Hizb-ut Tahrir yöneticisi ve üyesi olmak” ve “Hilâfet propagandası yapmak” suçlamaları ile toplam 52,5 yıl hapis cezası istedi.
Hilafet Konferansı düzenlemek isteyen Hizb-ut Tahrir’e yönelik yapılan bu ceza talebi, gerçekleştirilemeyen bir konferansın bile Türkiye ‘hukuk’ düzeninde adaletsizce hedef alınabildiğinin göstergesi. Kamuoyunda pek çok isim tarafından tepkiyle karşılanan bu durum Cumhuriyet gazetesi tarafından yetersiz bulunmuş olunmalı ki, Hizb-ut Tahrir’in 2016 senesinde Ankara’da gerçekleştirdiği konferans için yargının neden bir şey yapmadığını merak etmiş!
Cumhuriyet’in “Ankara’da ‘hilafet’ sessizliği” başlığını taşıyan haberi, farklı kesimlerden insanlar tarafından adaletsizlik örneği olarak değerlendirilen bir kararı, misal olarak göstererek başka adaletsizliklere kapı aralamak istiyor. Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile yapılan görüşmeye dayandırılan habere göre 2016 senesinde yapılan konferansa tıpkı İstanbul’da 2017 senesinden ‘gerçekleştirilemeyen’ konferansa istenen ceza benzeri bir ceza istenmesi gerekiyor!
Hilafet talebi ceza nedeni olabilir mi?
Cumhuriyet’in hukuk sopasıyla toplumu tehdit mantığını bir kere gözler önüne seren bu haber, Hizb-ut Tahrir mensuplarının maruz kaldığı adaletsizliklerin, haksızlığa karşı sessiz kalınmasından dolayı ortaya çıktığını gösteriyor. Zira bu kadar rahat bir şekilde bir adaletsizliği kullanarak başka adaletsizlikleri ikame etmeye çalışmak başka türlü izah edilemez. Cumhuriyet’in adaletten anladığı şey düşünceyi engellemek adına her şeyi mubah gören bir anlayıştan besleniyor anlaşılan!
Gerçekleştirilemeyen konferansa 52 yıl ceza istendi!
HABERE YORUM KAT