Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Devlet kirletmiştir, Devlet temizlemelidir

Devletin kirlettiğini bireylerin temizlemesi mümkün değildir.

İnsanımız ciddi anlamda kirlenmiştir. Toplumsal kirlenmeden, büyük boyutlu kirlenmeden söz ediyorum..

Bu ülke insanının üzerinde fıtratına uymayan ne varsa hepsi de kirdir, pastır. Ruhuyla ters düşen, vicdanının kabullenmediği, yaratılışıyla bağdaşmayan ne varsa pisliktir.

Ve insanımız büyük oranda devlet tarafından kirletilmiştir. Ben diyeyim devlet, siz deyin rejim.

Her ne kadar insanın kendisinin de kötülüğe, kirlenmeye meyyal olan bir tarafı varsa da bu ülke insanı bizzat rejim tarafından kirletilmiştir.

Her şey bir yana Türkiye’deki bu rejim şu üç saç ayağı üzerine kurulmuştur; içki, kumar ve çıplaklık. Her ne kadar anayasasında yazılı olarak kayıt altına alınmamışsa da bu üç saç ayağı rejimin olmazsa olmaz kırmızı çizgileri olmuştur. Ne zaman bu sütunlarını tehlikede görmüşse o zaman darbe yapmıştır.

Mesela içkinin sadece üretimi değil kullanımı da bizzat rejim tarafından üstlenilmiş, askeri ve sivil yönetimde, bürokraside yer alabilmenin ölçüsü ve barajı kabul edilmiştir.

Örtüsüzlük de içki gibi aynı şekilde rejimin sütunlarından biri olmuş, okullar ve resmi kurumlar bunun uygulama alanı olmuştur. Öyle ki, başta bunlar ulus devletin sembolleri olmuş, piyangosu milli olmuştur.

Bugün geldiğimiz noktada sütunları rejim tarafından dikilen bu kötülükler dallanıp budaklanmış toplumsal hayatın ulaşmadığı bir noktasını bırakmamıştır.

Ve bu arada Müslümanlar bu kirlenme ve özellikle yılbaşı dolayısıyla zirveye ulaşan kirlenme karşısında bıkmadan bir mücadele vermektedirler, Rabbim ecirlerini versin.

Fakat biz tekrar başa dönelim. Devlet kendi elleriyle kirlettiği bu ülke insanını yine kendi elleriyle temizlemelidir.

Müslümanlar bunun için iktidara talip olmuş, bugün yönetime getirdiklerini öncelikle bu pislikleri temizlesin diye getirmiştir. Yapacağı diğer bütün hizmetler daha sonra gelir.

Bir başka şey daha var. Bu devlet, bu rejim insanımızı kirletirken aynı zamanda bu kirlenmeye karşı direnenlere çok büyük bedeller ödetmiştir. Bunu devlet de unutmamalıdır insanımız da unutmamalıdır.