1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Kemalist dayatmalar var oldukça "sivil Anayasa" söz konusu olamaz!
Kemalist dayatmalar var oldukça "sivil Anayasa" söz konusu olamaz!

Kemalist dayatmalar var oldukça "sivil Anayasa" söz konusu olamaz!

Mehmed Göktaş, "anayasa" tartışmalarına katkı sunarken toplumsal uzlaşının dayatmacı mantıktan kurtulmakla mümkün olduğunu belirtiyor.

23 Haziran 2023 Cuma 13:45A+A-

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Kemalist tapınma sürdüğü müddetçe

Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanması ve meclis çoğunluğunu elde etmesiyle birlikte sivil anayasa çıkarma talepleri bir daha gündeme gelmiş bulunmaktadır.

Her ne kadar darbe anayasasının bugüne kadar bazı maddeleri değişmiş olsa da “darbe anayasası” etiketini üzerinde taşımakta, yeri geldiğinde “ben buradayım!” diye darbeci dişlerini göstermektedir.

Sivil anayasa taleplerinin başında da başörtüsüne güvence talebi gelmektedir. Anlaşılan o ki yerel seçimlerle birlikte bu meseleyi referanduma kadar götürme niyetleri var.

Bize göre mevcut anayasaya başörtüsü serbestliğiyle ilgili çok net ve anlaşılır bir madde konulsa bile bu konuda hiçbir zaman emin olmayacağımızı belirtmek isterim.

Değil mi ki bu ülkenin anayasası ideolojik bir anayasadır, değil mi ki bu ülkenin her seviyedeki yöneticileri “Atatürk ilkeleri” üzerine yemin ederek göreve başlıyor, böyle bir durumda siz anayasanın öteki maddelerini boşuna değiştirirsiniz.

Yarın birileri çıkıp “sizin bu kıyafetiniz Atatürk ilkelerine aykırıdır, her ne kadar anayasaya böyle bir madde koymuş olsanız bile bu bir yanlıştır ve asla uygulanamaz” derse ne yapacaksınız?

Hem de adamlar yanlış söylemiyor; Atatürk İlkeleri” denilince akla ilk gelen örtüsüzlük değil de nedir?

O halde yapılması gereken en önemli değişiklik Kemalist tapınmanın kaldırılması değil midir?

Hem de bu konuda ilk adımı atması gereken CHP değil midir? Özellikle bu milletten helallik isteyen Kemal Kılıçdaroğlu değil midir? Çıkıp demelidir ki bu millete;

“Bu güne kadar bu millete dayatılan Atatürk İlkeleri Cumhuriyet Halk Partisinin altı okudur. Zaten Mustafa Kemal de Cumhuriyet Halk Partisinin başkanıdır, artık demokrasi ve özgürlükleri savunan bir parti olarak bu ülkenin tamamına bu ilkeleri dayatmayı doğru bulmuyoruz, CHP olarak bu ilkeler üzerine sadece biz kendimiz ant içeceğiz ve titizlik göstereceğiz” demesi gerekmez mi?

Aslında Kemal Kılıçdaroğlu bu milletten helâllik istemeye çıktığında açıktan ifade etmese de asıl konu buydu; yani Kemalist tapınma bu millete çok hem de çok pahalıya mal olmuştu, ne cinayetler işlenmiş ne yuvalar yıkılmıştı. Bunu Kemal Kılıçdaroğlu çok iyi biliyordu. Bu milletin CHP’nin yaptıklarını unutması imkânsızdı.

Eğer bir konsensüs sağlanacaksa önce buradan başlanmalı değil mi?

Bu düşüncelerle cumanız mübarek olsun, hayırlara vesile olsun.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum